hemde ne fena. memlekete gittiğimde akrabalar bize geldi görüştük falan derken o kalçalarına vurulduğum yengem de evimize beni görmeye geldi. kendisi 38 yaşında fakat tamamen afet bir çıtır hatun gibi bakımlı ve alımlıdır. ona vurulmayan erkeğin erkekliğinden şüphe duyarım. neyse o geldiğinde kalp atışlarım hızlanmış gözlerimi o güzel vücudundan alamamıştım. nede olsa asker adamız abazalık normal
* ben öyle büyülenmiş bakarken onun beni farketmiş olması tabi beni biraz utandırdı. normalde utanmazın tekiyim fakat söz konusu yengem olunca vücudum yerinde duramıyo tabi benim ufaklıkta. yengem baktığımı fark etmiş olmalı elini sallayarak ooooo aslan yiğenim gelmiş diye boynuma sarıldı. onca insanın içinde resmen etk vücut olmuş o güzel koca göğüslerinin arasında boğulmuştum.
biraz utangaçlık biraz özlemle kendime çekerek hoşgeldiniz diyebildim. o güzel kokusu bedenimi ele geçirmeye başlamıştı. neyse sohbetler edildi çaylar içildi akrabalar yavaş yavaş gitmeye başladı bende onları uğurladım. en son yengem kalmıştı giderken yanak yanağa öpüştük kulağıma özlettin kendini bana uğramayı unutma kahvaltıya yada akşam yemeğine yada ne zaman istersen yanıma gel dedi. bende içimden can atarak gelmez miyim yenge yakın zamanda uğrarım dedim. yengemin o sözleri ve davranışları o sıcaklığı 2 gün boyunca hiç aklımdan çıkmadı. onu nasıl kadınım yaparım diye düşünerek 31 çektim kaç defa. sonunda gözümü karartıp ne olursa olsun onu gibicem deyip planları yapmaya başlamıştım. 3. günün sabahında yataktan telefon sesi ile uyandım. arayan arzuladığım kadındı. günaydın cnm uyandırmadım inş diyerek konuşmaya başladı. sesi bile beni azdırmaya yetiyodu. 2 gündür belki gelirsin diye bekliyorum neden hiç uğramadın yengene dedi. bende biraz dinlenip gücümü toplamak için dedim ve küçük bi pot kırmıştım. o gücü ne için topluyosun bakalım dedi. bende askerlik bu yenge siz nerden bileceksiniz deyip konuyu kapatmaya çalıştım. neyse aradığım fırsat ayağıma gelmişti bana dayın şehir dışına çıktı bu sabah 3 gün sonra dönecekmiş gece ben korkarım bana akşam yemeğine gel hemde muhabbet ederiz diye davet etti. havalara uçmuştum bu kadarı tesadüf olamazdı sanki ayarlanmış bişeydi. sevinçle gelirim tabi akşama görüşürüz dedim bekliyorum mutlaka gel dedi. tmm deyip kapattım. içim içime sığmıyor o ilk günki hali aklıma gelip çılgına dönüyodum. gün boyu duş alıp giyinip hazırlandım. ve sonunda akşam olmuştu sanki kocası benmişim gibi eve gitmek için can atıyodum. güzel bi parfüm sıkıp yola koyuldum. evinin kapısına vardığımda kalbim sanki bi pancar motoru gibi hızlı çalışıyodu. kapı açıldı 3. kata çıktım kapıya tıkladım ve kapı açıldı. aman tanrım bu bir insan olamazdı. o göğüsler o vücut hatları o yüz ifadesi gib artık beni ne duruyosun dercesineydi. azım açık bi şekilde sadece hoşbulduk diyebildim. artık anlamıştım onun özlemi bana ve koca yarağımaydı. içeri girdim içerisi gerçekten çok sıcak ve hoş kokuyordu. insanı gevşeten bişey wardı içeride. üzerimi çıkartıp boynuna sarıldım onun bana ilk gün yaptığını ben ona yapmıştım bukez. hemde ellerim belinin hafif üstünde serçe parmaklarım kalçalarına dokunuyordu. yanağımdan öptü ve içeri davet etti.