1. 1.
    +4
    rezerved

    onun zütünü gibicem!
    ···
  2. 2.
    +1 -9
    emin, amcamın ölüsünü çobanlar, bir dere yata-

    ğında bulmuşlar. göğsünden üç dom dom kurşunu

    çıkmış. jandarma cipi, bizim evin önünde durdu,

    içinden bir onbaşı dört de asker indi, kapıyı dövdü-

    ler, akşam ezanı okunuyordu. babam, kapının önü-

    ne çıktı, dışarda ne konuştularsa, içeri girdiğinde

    yüzü kireç gibi bembeyazdı. ayakta zor duruyordu.

    fidan yengem, "kaynım cendermeler niye gelmiş?"

    dedi.. babam, "ne söyleyeceğimi bilemiyorum

    gelin !"dedi.."başın sağolsun !" camdan, bakıyor-

    dum. jandarma cipi uzaklaştı.

    fidan yengemin nutku tutulmuştu sanki, evleneli

    altı ay olmuştu. babamın yüzüne şaşkın şaşkın

    bakıyordu. "kaynım, yoksa babamı mı vurmuşlar ?"

    dedi.. babam birden hönkürdü, "aslan kardaşım !

    gitti, koç yiğidim gitti !" diye elini çenesine zütüre-

    rek ,ne ayağa kalka bildi ne de konuşabildi.

    fidan yengem, " yoksa emini'me mi birşey oldu

    kaynım !" dedi.. babam, hıçkırıktan konuşamıyordu,

    ancak başıyla işaret ediyordu. yengem"emiiiin !"

    diye saçını başını yolmaya başladı, ağıt sesine

    anam da girdi içeri. ben de ağlıyordum. "n'oldu

    fidan ? niye ağlıyorsunuz ? yengem, anama sarıldı

    " emini'mi vurmuşlar !"dedi.. anam, "sabah tarlaya

    gitmedi mi kaynım ?"dedi.. yengem, " gitti, erken-

    den, moturu çıkardı, tarlayı sürmeye gittiydi...

    oyyy ! yüreğim daralıyordu bir kaç gündür...

    i̇smayıl'ın yeni yetmesi kör gözüne s... eli belinde

    seyip geziyordu. en sonunda ocağımı yıktılar...

    kör olası i̇smayıl, bende gözün vardı madem, erkek

    çe gelsen ,babamdan isteseydin, bir kızı bin kişi is-

    ter, birine nasip olur... ! emin'in ne suçu var bunda,

    senden önce davrandı, istedi babamdan vardım...

    yengemin göz yaşlarına dayanamadım... öfkeyle

    amcamın yatak odasına girip, sandığın anahtarını

    kilimin altından alıp, açtım, amcamın beratta marka

    tabancası bir beze sarılı duruyordu. ellerim titreye-

    rek, tabancayı aldım, ceketimin altına sakladım,

    tam dışarı çıkarken, yengem, "fahri ,ceketinin altın

    da sakladığın ne yengem !"dedi. kendimi kaybet-

    mişim, " deli şefket'i de ben vuracağım yenge !"

    dedim. yüzüme iki tokat attı. gözümden çıngı çıktı

    sanki... " her şeyin bir sırası var !" dedi.."acımın üs-

    tüne bir acı da sen ekleme !"

    askeri cip, yine geldi, bir jandarma cipten indi

    pencereden gördüm. "jandarmalar !"dedim. yen-

    gem, tabancayı benim elimden aldı, içeri gitti.

    babam, bitkin ayağa zor kaltı, gitti kapıya.

    tekrar geldi, " jandarmalar, kardaşımın vurulduğu

    yerde keşif yapacaklarmış !" dedi.."amcamın

    ölüsünü ben de görmek istiyorum baba !"dedim

    askeri cipe bindik, savcı bey, "tamam gidebiliriz"

    dedi.. babam, "kardaşımı kimin vurduğu belli mi ?

    savcı bey "dedi.. onbaşı, " vaka yerinde, şüpheli

    birini yakaladık !" dedi. "sorguya çektik, emin'i

    ben vurdum "dedi.."kardaşınızın borcu varmış ,bor

    cunu vermediği için vurmuş... "

    babam, " bu işte bir yanlışlık var onbaşım !"

    dedi. "kardaşımın kimseye borcu yok, az-çok köy-

    de varlıklı üç aileden biriyiz... ! bu şaşırtmaca ben-

    ce... !"

    askeri cip, kanlı kayanın orada durdu. i̇ndik.

    i̇ki jandarmanın arasında, elleri kelepçeli, sakalları

    uzamış, siyah kasketli, kasketinin tepesi yırtık, şal-

    varlı, kara-kuru bir adam, ürkek nazarlarla bize

    bakıyordu. jandarma onbaşısı, "bu adamı tanıyor

    musun ?" dedi babama. babam, "bizim köyden

    değil !" dedi.. amcam, üstü gazete kağıtlarıyla

    örtülü dere yatağında yatıyordu. yalınız ayakları

    dışardaydı. amcamın ayaklarını tanıdım... uzun ve

    taraklıydı . savcı bey, "bu adam, öldürdüğün emin'

    in, ağabeyisi, kardeşinin kimseye borcu olmadığını

    söyledi... bize doğruyu söyle, emin'i niye vurdun ?"

    "karım' la yakaladım ikisini, çekip vurdum !

    hiç pişman değilim, namsumu temizledim savcı

    bey... ! i̇nsan, namusu için yaşar... "

    "yalan söyleme... ! kardeşi, sabah tarlaya git-

    ti dedi. adamın cesedini çobanlar dere yatağında

    bulmuşlar... ! kim, azmettirdi seni !? "

    adam, titremeye başlamıştı. "söyleyemem

    söylersem, vururlar beni !"

    savcı bey, "zütürün bunu !" dedi. "doğruyu

    söyleyinceye kadar, nezarette kalacak... "

    sonra, gazete kağıdını bir jandarmaya aldırdı

    savcı bey... emin amcamın cesedi ortaya çıktı.

    alnının tam oratsında, kurumuş bir koyu bir kan

    lekesi göze çarpıyordu. kareli gömleğinin sol cebi

    kan içindeydi.. gözleri sanki insana bakıyor gibiydi.

    babam, jandarmaların ortasında giden adama

    "tüh !allah belanı versin !" diye tükürdü. ağlamaya

    başladım. savcı bey, "adli tıptan morg raporu gelsin

    definine izin veririm !" dedi.. babam, "kardaşımı

    morga mı kaldıracaksınız savcı bey !"dedi..

    "evet... cinayet tam aydınlanmadı... çifte de

    bulunamadı... balistik rapor, çobanların ifadesi de

    alınacak... yalınız, saçmaların vücutta dağılmasın-

    dan, çok yakından ateş edildiği anlaşılıyor... "

    • * * *

    amcamın katlil olduğu söylenen adam, duruş

    mada, hakim beye, " emin'i ben öldürdüm, başka

    bir şey söylemiyorum !" diye ifade verince, başka

    kimse tutuklanmadı. yengemin, erkek kardeşi

    hilmi, "bacımı zütürmeye geldim !" dedi.. babam,

    "kızım, abin seni zütürmeye gelmiş, bizimle kalır-

    san, başımız üstünde yerin var, yalınız, gençsin

    sana, kardaşımın yasını tut dersem haksızlık ederim

    karar senin " dedi..

    yengem, göz yaşları içinde, "kırkı bile çıkmadı

    eminin'im !" dedi."abim, çok sinirli biri, içim gitmek

    istemiyor, ama bir tatsızlık ta çıksın istemem... !

    kaderim, ne ise razıyım, allah sizden razı olsun

    yemgem de sen de bir güne bir gün ,hatırımı kır-

    madınız ! "dedi..

    hilmi, yengemin gelinlik sandığını traktörün

    vagonatına attı, sonra, yataklarını, kap-kaçak

    eşyalarını yükledi, kendisi de vagonota bindi,

    gitmeden önce, bana, anama sarıldı, ağladı.

    sonra, babama" hakkınızı helal edin kaynım !" dedi.

    babam,"helal olsun kızım !" dedi.

    traktör, uzaklaşıncaya kadar pencereden

    baktım.

    camdan içeri girdim, baktım orda yengem uzanmış yatıyor

    tuttum bacaklarını aldım omuzuma çat çut yardırdım anlıcağınız

    hadi şimdi gibtirin gidin
    Tümünü Göster
    ···