Bugün gene tam bir kabustan uyandım panpalar. Önce rüyamda inci sözlükte okumuş olduğum haşmetli zencileri gördüm. Birde hepsi yetmiyormuş gibi işe geç kaldım. Ancak sağsalim ulaşabildim çok şükür...

Benim bir huyum vardır. Evdeyken sıçmassam mutlaka gittiğim yerde takum gelir. işte sabahki telaştan ötürü sıçmayı ihmal etmiş olarak, iş yerine geldiğim gibi inceden narin sinyaller vermeye başlamıştı karnım...

Ben karın ağrısında ne yapıldığın bilmediğim için oradaki çalışan elemanda durumu anlamış olsa gerek "abi bol bol kahve iç iyi gelir." dedi. Bende öğle yemeğine doğru dayadım kahveyi miğdeye...

Anasını gibeyim bu sefer de daha beter oldu. Hemen departmandan dışarı çıkıp Arifin Manchester'a attığı gol gibi tuvalet aramaya başladım...

Fakat buradaki tuvaletlerede yapamadığımdan ötürü, "yemekten sonra düşünürüm" diyerek erteledim, ancak ertelemez olsaydım..

Tam yemekhanede kuyruğa girince müthiş bir basınçla donum kahverengiye büründü panpalar, bütün yemekhanenin gözleri bendeydi amk. Müdür geldi "olur böyle şeyler izin dilekçesi yazalım bugün eve git dinlen" diyerek alttan aldı.

Yemekhaneden çıktığım gibi kahkahalar havada uçuştu. dıbına kodumun ustbaşıları haykıra haykıra gülüyorlardı. Arkalarından sadece küfür etmekle yetindim panpalar...

Siz siz olun motoru bozmayın...