Doğum günü pastası yenildi, hediyeler verildi. Herkes ilk adım birinden bekliyordu. ilk adımı biri atmadan önce kübradan numarasını istedim. Numarasını aldıkdan sonra evine bırakmak üzre market arabası sürer gibi otobandan geçerken. Elimi tuttu
-Junior bu kadar yavaş gitmeyelim istersen.
+ Sana bişey olmasın kaza felan yapmayalım
Bu konuşma üzerine makaaslayarak gittim otobandan. 15 dk kısa bir süre sonra evine bıraktım. Evine bıraktığım için teşekkür etti. Bunun üzerine eski anılarımı depreştirmek icin evimdeki terasa rakı mezesi yanındada 100 lük rakı açmıştım. Karşımda kimse olmamasına rağmen kendi kendime konuşuyor ve eskileri yad ediyordum aklımdan.

Kapıdan içeri adımını attığı anda gelmişti kokusu. Kücüklük anılarım gelmişti aklıma. Sabahları okula bırakmak icin 40 takla attığım günler. Arka sırasında oturduğumdan bilirim bu kokuyu. Her zamanki gibi Kübra şahane kokuyordu. Tokasını çalıp sakladığım koleksiyon kutumda hala kokusu durur. Görmeden nevrim döndü, görünce afalladım. Ilk cümleyi söylemesini bekledim.
Dayanamadım ben atıldım eskisi gibi.
Ayağa kalkarak;
+ Aaaaa Kübra senmisin bu.
- Pardon ! Ercan?
J- Tahmin etmiştim ahahah Kubra junior bu.
- Aaaa junior
Desede buruk bi kalp bırakmıştı aslında. Oturup eskileri birde şimdikileri konuştuk. 4 kez evlenme tehlikesi geçirdiğini söyledi. Ama hissetdigim farklı bir kübra vardı sanki! Düşünceleri hoşuma gitmişti. Pot kırmamak icin 5 dkda bir tuvalete gidip ne konuşsam diye kedime konuşup durdum.

Parmaktan sonra

ohaaa amk düleyman demirel mi geldi

Üvey baban?

Okumayın kadro dışı oldum

-Junior ?
+ Efendim ercan!
- Kardeşim haftaya pazar doğum günüm fısıltı cafede kutlayacağım davetlimsin.
+Tamam kardeşim!
Deyip kapadım telefonu. Yeni bir ilişkiden çıkmıştım ve kafamı dağıtmam için bir kaç aktivite yapmam gerekiyordu. Aslında Ercan tam noktaya parmak basmıştı. Günler geçti attım arabaya hediyeyi çıktım yoluma, lise arkadaşlarımı tekrar görecektim. Cafeye girer girmez ercan karşıladı beni. El hareketi yaparak
-Buraya junior buraya!
+Ercancım doğum günün kutlu olsun nice mutlu senelere.
- Teşekkürler kardeşim. Istersen hediyeyi pastaya saklayalım
+ ahahha pardon erco!
Diyerek geçtim yerime. Eski arkadaşlarım aslında pekçok değişim geçirmiş gibi bir halleri vardı. Ama yine aynı eskisi gibiydiler. Erco kulağıma fısıldayarak
- Kardeşim az sonra biri gelicek bakalım tanıyabilecekmisin.
+Kim la?
-Bekle
Aslında pekte zorlamak istememiştim. Fakat hayatıma girecek acılardan birini bana tekrar yaşatacağını söyleyeyim size