1. 1.
    +2 -5
    kuranda da açık açık belirtilmiştir . biz kurana göre dünyaya felaketi kıyameti getirecek ırkız . türk ve müslüman olunmaz . islam türklere düşmandır. bu ayetlerde anlatılanlar ergenekon destanıdır . isteyen ergenekon destanını araştırabilir .

    bana açıkça düşmanlık ilan eden bir kitaba kesinlikle ibadet etmem ve inanmam !!

    Kehf Suresi

    93-iki setin arasına kadar ulaştı, onların önünde hemen hemen hiçbir sözü kavramayan bir kavim buldu.
    94-Dediler ki “Ey Zulkarneyn, Yecuc Mecuc bu yerde bozgunculuk yapıyorlar. Onlarla bizim aramızda bir set inşa etmen için sana vergi verelim mi? ”
    95-Dedi ki “Rabbimin beni içinde tuttuğu imkan ve güç daha üstündür. Siz bana bedensel güçle yardım edin de sizinle onlar arasında sapasağlam bir engel yapayım. ”
    96-“Bana demir kütleleri getirin. iki ucu eşit düzeye gelince körükleyin. ” dedi. Onu ateş haline getirince “Bana erimiş bakır getirin dökeyim” dedi.
    97-Artık onu ne aşabildiler ne de delebildiler.
    98-Dedi ki “ Bu benim Rabbimden bir rahmettir. Rabbimin vaadi gelince onu yerle bir eder. Ve Rabbimin vaadi haktır. ”
    ···
  2. 2.
    +3 -1
    bu olay islamdan önce oldu ve islamdan önce çıktık ordan amın oğlu hikayeyle benzerlik olabilir ama bahsettiği biz olsaydık hala ergenekonda çobandık amk
    ···
  3. 3.
    -4
    Banane gerizekalı bütün türkleri gibeyim

    not:türküm
    ···
  4. 4.
    +1 -1
    @40 arkadaşım hadisin doğruluğundan nası eminsin ?

    al sana hz. aişe nin sözü hadis kitaplarının birinden en güvenilir olanı hatta sahih buhari

    tanrı elçisi oruçlu iken beni öper dilimi emerdi
    sahih-i buhari muhtasarı ve al-katib'te bölüm vıı, s 427.

    wtf ?
    ···
  5. 5.
    -2
    @19 hadisler değiştirilmiş olabilir . biliyorsun hadislerin derlenmesi çoook sonra oldu ben tanrı kelamı kurandan bahsediyorum .

    @20 hayır panpa kafatasçılık yapmayı sevmem ama has türküm .
    ···
  6. 6.
    -2
    @32 biz islamı kılıçla kabul ettik güzel kardeşim kim sana nasıl anlattıysa yalan söylemiş . ayrıca türkler her zaman dünyaya hakim olma gayretinde işgalci bir ırktır . bende türküm ama böyleyiz kardeşim . dünya tarihinde sanayi devriminden önce en korkulan ırklardan biriyiz vahşiyiz .
    ···
  7. 7.
    +2
    @1 sen darwin'in türkler hakkında sözlerini okumadın mı amk malı herşey bitti kurandan türkler hakkında çıkarımlar yapman kaldı demi hiç okumadan bi yerden aldığın kopyala yapıştırla

    Türkler insanlığın insan olmayan numuneleridir. Medeniyetimizin bekası için onları Asya steplerine geri sürmeli veya Anadolu'da yok etmeliyiz

    Avrupa ırkları olarak bilinen medeni ırklar, yaşam mücadelesinde Türklere karşı kesin bir galibiyet elde etmişlerdir. Dünyanın çok da uzak olmayan bir geleceğine baktığımda, çok sayıdakı AŞAĞI IRKLARIN medenileşmiş yüksek ırklar tarafından ELiMiNE EDiLECEĞiNi (YOK EDiLECEĞiNi) görüyorum." (Francis Darwin, The Life and Letters of Charles Darwin, Vol. I, 1888. New York: D. Appleton and Company, s. 285-286)

    bak peygamber efendimiz ne demiş

    Türkler size dokunmadıkça sakın sizde TÜRKLERE dokunmayınız. Çünkü , Allah"ın ümmetine vermiş olduğu bu mülk ve saltanat nimetini ilk defa bu Kantura Oğulları onların elinden çekip alacaklardır" ( et- Taberani)

    yakın bir gelecekte kantura oğulları ırak ahalisini ıraktan çıkaracaklardor. Sanki ben bunu gözlerimle görür gibiyim. Onlar kısık gözlü , yassı burunlu , değirmi yüzlü insanlardır (ebul-Kemal)

    Sakın habeşiler size dokunmadıkça sizde onlara dokunmayınız (Türkler de böyledir). Hele TÜRKLER size ilişmedikçe sakın sizde TÜRKLERE ilişmeyiniz (onlara saldırmayınız) ( en-Neseş bu hadisler varken
    ···
  8. 8.
    +1
    biz hangisiymişiz, yecüc mü mecüc mü? arapların ebesini gibmek allah tarafından bize verilmiş bir görev o zaman...
    ···
  9. 9.
    +1
    @11 istanbulu feth eden komutanın övülmesi ne o zaman amk bizanslılar mı fethetti
    ayrıca darwin saçmalamış medenileşmiş ırk niye yok etsin önce insan olun insan!..
    ···
  10. 10.
    -1
    7-artık onu ne aşabildiler ne de delebildiler.
    malak biz hapis miyiz şuan.
    hiç bir zaman türk milleti islama savaş açmadı insanlığa savaş açmadı.
    biz islamiyeti araplarla savaşmadan kabül eden ender milletteniz.
    ayrıca biz yıllarca savaştık kanımızı döktük islamın nurunun her kıtaya yayılması için.
    ···
  11. 11.
    -1
    @11 darwinin ne dediği umrumda değil bir insan herhangi bir fikir beyanında bulunabilir . ben insanları bilgilendirmeye çalışıyorum . adam kendine söven kitaba tapıyor bunun farkında olsun istiyorum
    ···
  12. 12.
    +1
    türk olup yüzünüze tüküren bir kitaba inanmak nasıl bir duygu ?
    ···
  13. 13.
    -1
    @3 gibmiş.
    ···
  14. 14.
    0
    kafanda salama oç peygamberimizin bizi öven hadisleri var
    ···
  15. 15.
    0
    @29 kardeş ergenekon destanıyla aynı olması doğruluğunu kanıtlamaz oradan kopya yazıldığını kanıtlar ona bakarsan dünyanın sular altında kalması yani nuh olayı da gılgamış destanında bireber yazmakta hemde 3 semavi dinde bahsedilen tarihlerden daha önce. sünnet eski mısır medeniyetlerinde de uygulanmaktaydı
    ···
  16. 16.
    0
    özet geç arapları gibiyor muyuz gibmiyor muyuz ?
    ···
  17. 17.
    0
    @46 bana neyden örnek vereceğimi sen öğretemezsin koç yazıtlarımızda böyledir tarihte de süre gelen olaylar böyledir göktürk yazıtlarını ,oğuz kaanı yalayıp yut kafan varsa anlarsın
    ···
  18. 18.
    0
    @47 sayfalarca kelimeleri yontmaya çalışmak hikayelerin örtüştüğünü ve esas gerçeği değiştirmez
    ···
  19. 19.
    0
    @33 al amk bi farkı var mı bak

    93- Nihayet iki seddin arasına vardığında,

    SEDDETMEK: Bir şeyin gediğini sağlam kapamaktır. iki şey arasına engel olan perdeye sed denildiği gibi, dağa da sed denilir. Nitekim burada iki dağ diye tefsir edilmiştir. Bazıları tabii olana sin in ötresi ile "süd"; insan tarafından yapılana da üstünü ile "sed" deniliyor, demiş. Bazı bilginler de birincisi "süd" gözle görünen, ikincisi "sed" gözle görülmeyendir demiştir. Bu âyette iki şekilde de okunduğundan ikisinin de aynı mânâda olduğu anlaşılır denilmiş ise de, bu iki okuma şeklinin değişik birer nükteyi kapsamış olmaları da düşünülebilir. Buna göre iki sed, yapma iki engel olabileceği gibi iki deniz, iki yer kıtası, iki dağ gibi yaratılmış (tabiî); yahut görünen ve görünmeyen de olabilecektir. Tefsir bilginleri, bu "seddeyn"i "iki dağ" diye tefsir etmişlerdir. Ancak bu iki dağı belirlemek için ipucu yoktur. Bu konuda rivayetler ise üç görüşte toplanıyor:

    1- Bu iki dağ, kuzeyde doğu tarafında Türk toprağının bittiği yerdedir. Denilmiştir ki Zamehşerî ve Ebu's-Suud bu görüşü benimsemişlerdir. Türk toprağından maksat, Maverâünnehir denilen küçük Türkistan ise, bu görüş, Çin seddi yerine işaret demek olur.

    2- Ermenistan ile Azerbaycan tarafında Türkistan topraklarının bittiği yerde denilmiştir. Kâdî Beydâvî bu görüşü tercih etmek istemiştir. Bu görüşe göre bu dağlar, Kafkas dağları ve iki sed arası, Demirkapı yeri oluyor ki ibnü Haldun ve Ebu'l-Fidâ gibi tarihçilerin açıklamasına göre, burada Nûşîrevân bir sed yapmıştı. Ebu Reyhan demiştir ki, bu yerin, insan bulunan meskun yerlerin Kuzeybatı tarafında olması gerekiyor.

    3- Kuzeyin son kısımlarında iki yüksek dağdır ki, Hazkiyal (a.s.)'ın kitabında "âhirü'l-cirbiya" denilmiştir. Bu cirbiya ismi ise bize Sibirya ismini andırıyor. Bunun ise batı tarafının son bölgesi, Ural dağları, doğu tarafında da Behreng boğazı tarafları olmasından dolayı önceki sözlerle de ilişkisi vardır. Bu şekilde iki dağın arası istanoy dağları ile Ural dağlarının arası demek olan Sibirya'nın kendisi midir? Batısındaki Ural dağları ile Kafkas dağları arası mıdır? Yoksa doğusunda Behreng'e doğru Kamçatka tarafındaki dağların arası mıdır, tam olarak belirlemek mümkün olmuyor.

    Kur'ân'ın ifadesinde ise bu iki seddin yerini anlayabilmek için, batı ve doğu yönlerinden başka bir ipucu yoktur. Bundan ise Rusya'nın batı tarafı ihtimali olduğu gibi bir zamanlar Asya'nın Behreng boğazından Amerika'ya bağlantısı bulunduğuna ve Zülkarneyn de eski tarihte yaşadığına göre, Asya'nın doğusunda, Amerika'nın batısında bulunan Behreng ismindeki yer olması da pek muhtemeldir. Bunlardan başka doğuda Çin seddi, batıda Bâbü'l-ebvâb meşhur olduğuna göre iki sedden maksat, bunların olması daha açıktır denilebilir. Her ne kadar Zülkarneyn'in zamanında bunlar henüz bulunmuyorsa da Kur'ân'ın inişi sırasında bulunmaları ve meşhur olmaları tanımlama için yeterli olabilir. Bu şekilde bu iki sed arasından maksat, Türkistan olması gerekir. Bu da bundan sonraki kavim hakkında zikr edilecek rivayete uygun oluyor.

    Kısaca iki sed arasına vardığında onların ötesinde bir kavim buldu ki neredeyse söz anlayamayacak bir durumdaydılar. Yani başka dil bilmedikleri gibi zihinleri basit, anlayışları kıt idi. nın ötresi ve ın esresiyle kırâetlerine göre; hemen hemen söz anlatamayacak bir halde idiler.

    94-Dilleri tuhaf, ifadeleri yetersizdi. Zülkarneyn'e her şeyden bir sebeb (vasıta) verilmemiş olsaydı bunlara söz anlatamayacak, onlar da dertlerini anlatamayacaklardı. Bununla beraber bunlar, şimdi anlaşılacağı üzere ehlini bulunca güç oluşturabilecek işe yarayacak bir kavimdi. Kur'ân bunun hangi kavim olduğunu açıkça anlatmamıştır. Fakat tefsir bilginleri, Türk kavmidir denilmiş olduğunu öteden beri nakletmişlerdir. O halde demek oluyor ki, Ye'cûc ve Me'cuc'e karşı yapılacak seddi Zülkarneyn, Türklerin kuvvet ve yardımıyla yapacaktır. Şöyle ki: O söz anlamaz veya anlatamaz gibi bulunan kavim, dediler ki: "Ey Zülkarneyn! Gerçekten Ye'cuc ve Me'cuc yeryüzünde bozgunculuk yapıyorlar. Yani işleri, yeryüzünü bozmaktır. Bu memleketi, harap ediyorlar, önlerine geleni tahrib ediyorlar. Bırakılırlarsa bütün yeryüzünü bozacaklardır.

    YE'CÛC ve ME'CÛC; Yahut Yacûc ve Macûc isimleri Arapçaya başka bir dilden nakledilmiş Arapça olmayan kelimeler olduğu anlaşılıyor. Avrupalılar da bunlara Yagug ve Magug demişler ve onları şeytan soyundan sayarlarmış. Nitekim orta çağları açan kavimler göçünde Batı Roma imparatorluğunu istila eden Hunlara böyle demişlerdir ki, Barbar deyiminden daha şiddetli demek oluyor.

    Gerçekten kitap ehlinden bazılarının Ye'cûc ve Me'cûc'u Hz. Âdem'in bir ihtilamından meydana gelmişler diye bir efsane naklettiklerini bazı tefsirler de rivayet etmişlerdir. Halbuki Tevrat'ın birinci sifrinin onuncu faslında Yecûc, Yâfis'in oğullarındandır diye açıkça ifade edildiği gösteriliyor. Bu sebeple olmalıdır ki, Vehb b.Münebbih ve daha bazı zatlar, Ye'cûc ve Me'cûc'un Yâfis'in çocuklarından iki kabile olduklarını kesin olarak ifade etmişler ve müteahhirîn (hicrî 3. asırdan sonraki) bilginlerden bir çokları da bu görüşe dayanmışlardır. Bununla beraber Kur'ân'da tesniye (ikil) zamiri ile "Yüfsidâni" denilmeyip de "Müfsidûne" denilmesinin, sayıca kalabalık olduklarına işaret olması gerekir. Onun için iki değil, yirmi kabile diyenler olduğu gibi, yeryüzündeki insanların onda dokuzuna kadar Yecûc ve Mecûc'un çok kalabalık olduğunu nakledenler de olmuştur. Ebu Hayyan der ki: "Bunların sayı ve şekilleri hakkındaki sözlerin hiçbiri sahih haber değildir." Kısaca Ye'cûc ve Me'cûc vaktiyle bir veya iki kavmin özel ismi olsa da doğrusu islâm dilinde herkesin bildiği mânâ şudur: Aslı ve soyu belirsiz, din ve millet tanımaz karma bir insan topluluğudur ki, çıkmaları kıyamet alâmetlerindendir. Yeryüzünü bozacaklardır.

    Bundan dolayı bizimle onların arasında bir sed yapman için sana vergi verelim mi? Burada da nin fethası ile de ötresi ile de okunuş vardır.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 20.
    0
    @35 senin dediğin direk zaten kuranın tanrı kelamı değil sümer mitolojisi çakması olduğu o ap ayrı bir dava burda onu kimseye inandıramazsın .

    @34 hadisler peygamber öldükten 200 sene sonra derlenmiştir . 200 sene sonra aa peygamber bunuda demişti diye eklenen neler vardır neler . ben direk allah kelamı kurandan bahsediyorum
    ···