dün arkadaşlarla buluştuk mahalleden. aldık çekirdeğimizi, çerezimizi, açtık gazozumuzu da güzel havayı değerlendiriyoruz. akşam olmasına rağmen hava müthiş.
neyse bir baktık bir bağırışlar, çağırışlar. huur evladının teki, annesini tutmuş bir bacağından sürükleye sürükleye kapının önüne koyuyor.
kadın "oğlum yapma, oğlum etme" diye inliyor zavallı. adamı da tanıyoruz. mahallenin pgibopatı. kendini çok güçlü kabadayı sanıyor amk ayyaşı. her tak var bunda.
neyse eve girdi kapattı bu kapıyı. teyze nereye zütürelim seni dedik. kızının evine zütürdük. damadı aldı eve getirdi bize teşekkür etti falan. görseniz oğlundan daha iyi damadı.
neyse içimiz içimizi yiyor ama sinirliyiz. sövüyoruz adama falan. dedik gelin lan bunu dövelim. 3 kişiyiz ama yine de yusuf yusufuz. adam tekin değil çünkü. kalıplı iri yarı bir şey. silahı milahı da var galiba. ava falan gidiyor hafta sonları.
gittik mahallede ne kadar delikanlı varsa topladık. durum böyle ya biz daha da abarttık, binlik değil mi amk? neler neler anlattık.
millet iyice kudurdu. dövmek için sabırsızlanıyor. 30 kişi ellerimizde sopalar, demirler falan gittik kapıyı çaldık.
tekmeliyoruz ama kapıyı. evleri de müstakil, önünden yol geçen bir ev işte. ne vaar lan diye geldi kapıyı açtı amk ayyaşı. gene içmiş. hiç kimse tek kelime etmeden aldık adamı dışarı "bam güm" girmeye başladık.
bin kurusu nasıl bağırıyor. "abi vurmayın, etmeyin, ben ne yaptım ki" falan filan diye. yarım saat dövdük adamı.
polis ambulans falan geldi. ifadeler falan verildi işte. biz dedik böyle böyle.
bunun kaburga kemikleri sağ dirseği ve bileği, sol ayak bileği falan kırılmış. burnu gitmiş, kafa yarılmış. dudaklar yarılmış. tanınmaz hale gelmiş. suçunu anladı ki herhalde polise ben hak ettim diyim şikayetçi olmamış ama bize değil mahallemizden birkaç gence kamu davası açılmış.
adam işte hastanede. 6 aydan aşağı çıkmaz diyorlar kalça kemiğinin iyileşmesi sadece 3-4 ay sürermiş. iyi oldu. şimdi diğer oğlu geldi o iyi. annesiyle yaşıyorlar falan burda iş buldu o.
buna da dava açmışlar işte annesine şiddet falan diye. mahalleli hep şahit. belki korktu o da ondan şikayetçi olmadı bizden.
neyse gibtik belasını. hem dayak yedi hem ceza çekecek.