-
1.
+4 -1Sabah yurt yatağımda uyandım. Etraf karanlıktı, yine gece kalktığımı zannedip bir yerlere çarpa çarpa, ses çıkarmamaya çalışarak su içmeye gittim. Yurt odamız 4 kişilikti, damacana benim yatağımın tam karşısındaydı. iki üç adım sonra telefonumun ışığını çıkartmak zorunda kaldım. Işığı açarken şebekenin olmaması dikkatimi çekmişti. Uyku sersemi de olduğum için, fazla anlam yüklemeden yürümeye devam ettim.
Suyu doldurdum, içtim. Yerine koydum bardağı. Sonra arkamı dönünce ışık yataklara vurdu, yataklar boştu. Saat kaçtı acaba? Hemen saate de baktım, saat 7:47 idi. Işığı açmak için elim gitti düğmeye, ışık açılmadı. Telefonun ışığıyla kapalı olduğunu yeni fark ettiğim perdeyi açtım. Dışarısı aydınlıktı, ve en önemlisi her zaman dolu olan cadde bomboştu. Bu caddeyi gece 3te bile cıvıl cıvıl görebilirdiniz. Ben saldırı falan mı oldu diye şaşırdım iyice. Üstümü giyindim hemen, yanıma almam gereken her şeyi aldım, ve çıkarken gözüme çantam çarptı, derse gitmeyecek olmama rağmen onu da aldım.
Yurt odasından çıktığımda etraf odam gibi karanlık değildi. Yurt pencerelerinden ışık giriyordu içeri. Koridor bomboştu. 1.katta bulunan odamdan çıkıp aşağıya doğru indim, yine hiç kimse yoktu. Yurttan çıkayım, üniversiteye doğru yürüyeyim diye düşündüm. Yurttan çıkınca etrafta dengesizce park etmiş, hatta bazıları kaza yapmış arabalar gördüm. Ama belki de yine en önemlisi, sokak sanki daha önce kimse burada yaşamamış gibi bomboştu.
-
2.
0Tutmaz.
-
3.
0Haber sandım zombi çıktı
-
4.
0Moruk devam et
-
5.
0Rez yarıda bırakanı gibiyolarmış haberin olsun
-
6.
+2Boş yollara alışık olmadığım için etrafı hiç görmemişçesine yürüyordum. Gözüm sürekli arabalarda, dükkanlarda, evlerdeydi. Ama hiç yaşam belirtisi yoktu. Ve orada arkadaşlarla hep takıldığımız kafe vardı, tabelasının çivisi çıkmış, eğri duruyordu. Camı kırılmış, bir kaç sandalyesi dışarıdaydı. Halbuki dün gece orada ne kadar eğlenmiştik. Neler olmuştu böyle? Tüm insanlık nereye gitmişti? Bunu öğrenmenin tek yolu vardı, o da radyo-televizyon veya internet idi.
Telefonumu çıkardım, şebeke hala yoktu. Elektrik de olmadığına göre televizyon da olmazdı. ileride yere yazılmış bir yazı gördüm. Boya kutusu hala yerdeydi. Taze yazılmış gibiydi. Yazıya bakınca tüylerim ürperdi. Sadece kafaları. Bu yazıyı görünce aklıma TWD geldi, iyice korkup yürümeye devam ettim. Hayatımın baharında, 19 yaşında bunları yaşayamazdım, umarım şaka falandır diye düşünürken üniversiteye gelmiştim. Üniversite kapısındaki güvenlik yerinde her zamankinin aksine Hüseyin abi yoktu. Onun yerine mutlak sessizlik hakimdi.
Kapıdan içeriye doğru yavaşça girdim, o sırada bizim hep oturduğumuz, daha doğrusu üniversite çıkış yolunu yürürken yorulup dinlenmek için oturduğumuz banka da yeni bir yazı yazılmış olduğunu fark ettim. Çok küçüktü yazı, okumak için iyice yaklaştım. Ses ve kokuya geliyorlar. Üniversite bomboş, yaşayan da yok, ölü de yok, yaşayan ölü de yok. Allah yard yazıyordu. yard kelimesinin yarıda kalmasının sebebinin boyanın bitmesi olduğunu ümit ederek bizim kampüse doğru ilerledim. -
7.
0Rezerve