-
1.
+6 -5edit:beyler çaylak yedim yazamiyom aminüm
2005 Yılının Aralık ayıydı... Babamın emekliliği gelmişti. Annem yıllar önce geçirdiği bir kaza yüzünden engelliydi ve yürüyemiyordu. Babam , annemi de alıp onunla Yalova'ya amcamların yanına yerleşmişti... Amcamın bir bağ evi vardı... Denize yakın sayılırdı. Küçük bir çiftliği de vardı , anneme ve babama çok iyi gelecekti... Benim üniversitemin bitmesine ise 1 yıl daha vardı... Bir yıl sonra ben de onların yanına Yalova'ya gitmeyi planlıyordum... Annem ve babamın Ankara'da son günüydü... Birlikte güzel bir gün geçirdikten sonra akşam apartmanın önüne amcamın yolladığı bir araba yanaştı... Annem ve babamı bindirdim ve onlar Yalova'ya doğru yola çıktı. Ben ise bir yandan onları özleyeceğim için üzülüyor diğer yandan da yalnız ve daha özgür bir hayat yaşayacağım için seviniyordum. Apartmanımız Ankara 100.Yıldaki Polis Lojmanlarından birisiydi... Önünde ve etrafında çok sayıda palmiye ağacı olduğu için adı sonradan değiştirilmişti... Sağında solunda başka apartman yok denebilirdi... Güneye düşen , ıssız bir noktadaydı. Apartmanda da benim dışımda kimse yaşamıyor olacaktı çünkü belediye lojmanları yıkma kararı almış... Bizim dışımızda herkes taşınmıştı. Aslında o etapta yıkılmamış 3-4 tane lojman vardı ve bir tanesi de bizimkiydi...
-
2.
0Okumayın ETi virali
-
3.
0gibmisim hikayeni
-
4.
+1Ammmanin
-
5.
+1Okuyan varsa yazayım gibikler
-
6.
-1Uzun lafın kısası , annemleri uğurlayıp eve çıktım. Ortalığı iyice toparladıktan sonra gece arkadaşlarımla buluşmak için sokağa çıktım.
Arkadaşlarımla biraz zaman geçirdikten sonra eve geri geldim... Bizim evin olduğu sokağa kadar gece lambaları vardı ama bizim sokaktaki lambalar sürekli patlar , yenisi aylar belki bir sene sonra gelirdi. Saat 11-12 gibi eve varmıştım... Size biraz apartmandan bahsedeyim. 4 Katlı bir apartmandı... Dışı kırmızı , pembe arasında bir renkteydi. Birinci ikinci ve dördüncü katlar boştu.Üçüncü katta da ben yaşıyordum. Zemin katta kapıcı vardı ama o da babamlar Yalova'ya gitmeden 1 hafta önce işten ayrılmıştı... Ayrıldığı gün de kapımıza gelip babamdan helallik istemiş , bana ise aramız çok iyi olmasına rağmen bir şey söylemeden gitmişti. Neyse o geceye dönersek eve gelmiştim... Kapıyı açıp içeri girdim. Annem ve babam olmayınca kendimi daha rahat hissediyordum... Odamdan yorganımı ve yastığımı alıp salondaki üçlü koltuğu uzandım. Televizyonun sesi uyumak için en iyi sestir belki de... Uykum iyiden iyiye bastırmıştı ve sonucunda uyumuştum... Gece kapının çalmasıyla uyandım... Apartman zili çalmamıştı bile ve bu apartmanın anahtarı benden başka kimse de yoktu. Birisi bizim dairemizin kapısına arka arkaya sert sert vuruyordu , saat gece 4'e gelmek üzereydi. Üzerimde sadece boxer vardı... Sehpanın üstüne bıraktığım pantolonumu giyip kapıya doğru yöneldim... "Kim o ?" dedim... Sanki kapının arkasında kimse yok gibiydi. Kapıyı açtım... Bir müddet koridoru dinledim... En alttaki apartman kapısının kapanma sesini duydum... Birisi apartmana girmişti... Belliydi. Pencereden etrafa baktım , apartmanın çevresinde kimse yoktu. Telefonu alıp annemi ve babamı aramak istedim ama saat gece 4'dü , bu onları endişelendirirdi. Yapacak bir şey yok diyip tekrar uykuma devam ettim... -
7.
0Sabah uyanıp okulda bir kaç işimi hallettim... Dün geceki olay gün boyu aklıma gelmemişti. Açıkçası çok da büyütülecek bir mevzu yoktu ortada... Mahallede tinercisi , hapçısı fink atıyordu... Belki boş dairelerden birine girip günü orda geçirmişlerdir diye düşündüm. Arkadaşlarımla bilardoya gidip kızılayda 2 bira içtikten sonra eve doğru gitmek için otobüse atladım... Annemi ve babamı arayıp nasıl olduklarını , amcamın ve ailesinin nasıl olduğunu sordum. Yalova'da işler yolundaydı. Eve giderken marketten 1-2 parça yemeye bir şey aldıktan sonra nihayet eve varmıştım. Sokak kapısının kilidini kontrol ettim... Anahtarı olmayan birinin açması mümkün değildi. En alt kattaki depoya inip baktım... Eski dolaplar , kütüphane rafları ve boş kutular dışında hiç bir şey yoktu. Merdivenleri ses çıkara çıkara çıktım... Birisi varsa da korkup dışarıya çıksın diye olabildiğince sert basıyordum yere. Eve girdim... Marketten aldığım poşetleri sehpaya bırakıp kendimi duşa attım. Evin sıcak suyu çok geç gelirdi... Bir yandan küfür ediyor bir yandan suyun gelmesini bekliyordum ve nihayet duşu almıştım. Salona gittiğimde sehpanın üstündeki poşetleri mutfak tezgahının üstünde gördüm... O an "acaba unuttum mu" diye düşünebilirsiniz ama şu an size yemin edebilirim ki o poşetler sehpanın üzerindeydi... Açıkçası böyle şeyler beni ürkütürdü... Bütün gece arkadaşlarımla telefonda konuştum ve uykumun gelmesini bekledim. Saat 2-3 gibi uyumuştum... Bu sefer saat biraz daha geçti... Saat 5'e yakınken kapı tekrar vuruldu. Bu sefer çok daha sert vuruluyordu... Üstüme hiç bir şey almadan kapıyı açtım. Yine kimse yoktu ve alt kapı kapanmıştı. Ama bir sorun vardı... Apartmanın ışıkları sensörlüydü.Ve bu ışık sadece ben kapıya çıktığımda yanıyordu. Halbu ki yaklaşık 20-30 saniye öncesine kadar kapım çalmıştı ve lambanın yanması gerekirdi. Merdivenlerden apartman girişine baktım...
-
8.
0aman yarabbi bi de ne göreyim
-
9.
0rez ula
-
10.
0Rezlerli alın basliyom beyler
-
11.
0Birinci ve ikinci katın da lambaları yanmıyordu... Kapıyı çalan şeyi lambalar farketmemişti , merdivenleri çok hızlı bir şekilde inmiş ve apartman kapısını çok hızlı bir şekilde kapatıp çıkıp gitmişti anlayacağınız...
Eve girdim ama bu seferki biraz ciddi bir sıkıntıydı... Poşetler belki benim dalgınlığım olabilirdi ama iki gecedir aynı saatte kapım çalıyor ve benim geldiğimi duyunca kapıyı çalan kaçıyordu. Televizyonu açtım , o zamanlar Okan Bayülgen'in Zaga denen programı vardı , gece o saatlere kadar devam ederdi. Onu izledim ama bir yandan da bu olayları kovalamak istiyordum... Saat 6'ya doğru geliyordu , hava yavaştan aydınlanmıştı. Ben de hazır hava aydınlıkken en üst kata ve alttaki katlara göz atmaya gittim... Kapıları kitliydi , zorladım ama birisinin girmesi imkansız gibiydi. Lambların sensörlerini kontrol ettim , onlar da çalışıyordu... Yapılacak en iyi şeyin biraz daha bekleyip olaydan emin olmak emin olmak olduğunu düşündüm... O gün okulda işim yoktu ama canım evde durmak istemiyordu açıkçası... Okuldan bir kaç arkadaşla kafa dağıtmak için çarşıya çıktık , hava kararınca dağıldık.
Evde tek kalmak istemiyordum... Arkadaşlarımı da eve davet etmiştim ama çoğunun programı vardı. Sonuç olarak yine evde tak kalacaktım. Erken gitmek istemediğim için otobüse , dolmuşa atlamayıp yürümeyi tercih etmiştim. Eve girdiğimde apartman kapısının önünde yaşlı bir adam vardı... Burda 2 yıldır oturuyorduk ama o zamana kadar kimse kimseye şikayet için kapıya gitmez , genellikle sükunet ile hallederdi sorunları. "Buyur amca neye baktın" dedim. -
12.
+1 -1Çalıntı beyler.. Prim vermeyin hırsız pekekente
-
-
1.
-1gibtir lan amcik
-
1.
-
13.
+1 -1Bu apartmanın sahibi kim" dedi... Apartmanın devlete ait olduğunu , polislerin oturduğunu ama şimdi boş olduğunu falan anlattım. Beni çok dinlemiyor gibiydi. "Bu apartmandan gün boyu sesler geliyor evladım.. Davul sesleri , kahkaha sesleri , geceleri çığlık sesleri geliyor." dedi. "Amcacım ben de bu apartmanda oturuyorum... Aylardır tek ben varım , ben de öğrenciyim.Eve gelir gelmez yatıyor oluyorum zaten." dedim... Gündüzleri apartmanın içinden değişik sesler geldiğini , hatta sokakta top oynayan çocukların bahçeye kapan topları almaya korktuklarını söyledi... Söyledikleri beni şaşırtmıştı... "Ne zamandır geliyor bu sesler" diye sordum "2 Gündür" dedi... Benim yaşadığım olaylar da 2 gündür devam ediyordu..Bu işte bir iş vardı. Gecenin karanlığında yaşlı adam eve dönüyordu , ben de eve çıkıyordum... Apartmanda ses , gürültü yok gibiydi... Ama geriliyordum. Koskoca bir apartmanda tek başına kalıyor olmak her anlamdan ürkütücüydü. Eve girer girmez yatıp uzandım... Bu sefer salonda değil , kendi odamda yatıyordum. Benim odam kapının tam karşısındaydı... Eğer gece kapı çalarsa daha rahat bir şekilde açabilecektim.
Gece canım hiç bir şey yapmak istemedi... Zaten evde yalnız olunca insanın pek bir şey yapası da gelmiyor. Odama girdim... Sabaha kadar çıkmayı düşünmüyordum. Mutfaktan su sürahisine kadar her şeyi aldım yanı başıma bıraktım ve başladım uyumaya çalışmaya.Ama gözüme uyku girmiyordu... Saat 2 olmuştu , halen ses seda yoktu. Yaşlı adamın dediği çığlıklar da duyulmuyordu. Odada sıkılmış , salona geçmiştim... Pencere kenarına gittim... Çalışmayan sokak lambasının altında küçük bir erkek çocuğu gördüm. Yaşı taş çatlasın 8-9'du... Değişik bir çocuktu. Saçı kınalıydı , gecenin karanlığında görebildiğim tek şey buydu. Küçük çocuk öylece bana bakıyordu... -
-
1.
0Bunun çalıntı olduğunu anlamıcak kadar andaval değiliz hatta ilerde maHalle halkı binadan fuhuş sesleri geliyo falan diyecek çocuk iyice tirsicak
-
1.
-
14.
0çalıntı hikaye amk daha önce okudum bunu
-
15.
0Calinti
-
16.
0Bitsede okusam
-
17.
0BURAYA REZ OKUYCAM DEVAM ET KARDEŞiM
-
18.
0Rezzzzz16
-
19.
+1Lan bunu feres reiz yazdı palmiye apartmaninda yasananlar amk
-
20.
0Feresten çalmış huur evladı