1. 1.
    -1
    sene 1936.

    bu hikayeyi geçen sene vefat eden dedemden dinlemiştim.
    ···
  2. 2.
    +1
    yaşadığımız şehirde o zamanlar hayvancılık ve tarım yegane geçim kaynağı, dedemlerde arazzilerin ortasında ağılı olan geniş bir konakta yaşıyorlar.
    ···
  3. 3.
    0
    dedem o yıl 6 yaşında, evin tuvaleti konağın dışında avluda olduğu için gece çişi gelince dışarı çıkmak zorunda kalıyor
    ···
  4. 4.
    0
    o gece uyanıp yine tuvaletini yapmak için avluya çıkıp helanın yolunu tutuyor, heryer zifiri karanlık ama uyku sersemi ahırdan bir ışık geldiğini görüyor
    ···
  5. 5.
    0
    gözlerini ovuştura ovuştura ahıra doğru yaklaşıyor, kapıyı iterek bir bakıyor ki ahırda ufak çapta bir şenlik var resmen. tanıdığı pek çok kimse orda. ortada bir ateş yakılmış etrafında insanlar toplanmış. dedemde ya ne oluyor diyerek ahıra doğru ilerliyor.
    ···
  6. 6.
    0
    bir iki adım attıktan sonra kalabalık içinde kendisine en yakın olan tanıdığı bir simanın ayağına ilişiyor gözü. adamın ayağının ters olduğunu farkediyor. bunun üzerine dikkatlice insanların uzuznlarına bakınca kimisinin elinin, kimisinin ayaklarının, kimisinin kafasının ters olduğunu görüyor...
    ···
  7. 7.
    0
    şuursuzca ne olduğunu anlayamadan olduğu yerde kalan dedeme yöneliyor birden bütün bakışlar. insanların kızıl gözlerini görmesiyle olduğu yerde donakalıyor.
    ···
  8. 8.
    0
    içlerinden birinin 'toprakoğlu... ' diyip kendisine işaret ettiğini görüyor ama hala şokta bacaklarında koşup kaçacak mecal yok. bir başkası 'madem burda ona da içirelim' diyor. neyi içireceklerini, bahsettiği şeyin ne olduğunu anlamıyor dedem.
    ···
  9. 9.
    0
    kalabalığın içinde aksakallı bir tanesi bırakın çocuğu gitsin sesini duyuyor hayal meyal. o sırada kendini toparlayan dedem can havliyle ahırdan fırlayıp eve doğru koşuyor can havliyle
    ···
  10. 10.
    0
    yatağına girip saklanıyor o gece. değil birilerine haber vermeyi, bacaklarının titremesinden yerinden bile kalkamıyor.
    ···
  11. 11.
    0
    sabah olduğunda babasına yani dedemin babası nuri efendiye ki, bana anlatıldığına göre kendisi hacı hoca tayfasından bi adammış, anlatıyor gece olanları. nuri efendi oğluna korkmamasını gördüklerinin cin olduğunu, bir daha böyle bir olaya rast gelirse allah'a sığınmasını öğütlüyor.
    ···
  12. 12.
    0
    o yıllarda anadolunun pek çok yerinde olduğu gibi yaşadığım şehirde de insanların geneli tarım ve hayvancılık yaptığından daha çok kırsalda, yani izbe ve insanın az olduğu yerlerde mesela koca tarlaların ortasında bir konakta 9-10 kişiden oluşan bir aile şeklinde yaşarlarmış. dedemin anlattığına göre o ıssız ve uçsuz bucaksız yerlerde insanlar pekçok kereler böyle şeylere şahit olurmuş. dedemde bizim yoğun ısrarlarımız üzerine bu olayı anlatmıştı ben çocukken. şimdi bir başlıkta panpalardan birinin cin hikayesi anlatacak yok mu demesi üzerine bu başlığı açtım. saygılar sevgiler...

    not: dedem tarladan şehre atıyla gelirken gece vakti gençlik yıllarında da bazı olaylara şahit olduğunu anlatmıştı ben çocukken ama hafızamda en berrak bu hikaye kalmış. diğerlerini de hatırlarsam yazarım.
    ···