-
1.
+34 -12Selamun Aleyküm arkadaşlar.
öncelikle belirtmek isterim ki bu yazacağım hikaye %100 yaşanmış olup hiç bir kurgu yoktur. benle özelden konuşan panpalarım beni bilir. aklı başında işi gücü olan eğitimli biriyim.
aramızda bazı arkadaşlar vardır. paranormal olaylara ve hikayelere inanmayan. CSB diyecekler lütfen seriyi takip etmesinler. her part'ta bir olay anlatmayı planlıyorum. takipte kalın. rezlerinizi alın pcdeyim çok hızlı bi şekilde partlar gelecek. Olaylar tamamen yaşamış olan kişilerin ağzından tarafımca yaşamışım gibi anlatılacaktır. iyi okumalar...
PART 1- BAŞLIYORUZ REZ VE ŞUKUNUZU EKgib ETMEYiN.
Üniversite 1.sınıftayız. Karadeniz Teknik Üniversitesi. Yıl 1995. 1. vizeler başlamış. Geç saatlere kadar çalışıyoruz. Saat gece 2 olmuş. Çalışmaktan sıkılmışız. Mutfakta toplandık ve ne yapsak dedik. O sırada evde beş kişiyiz. Ümit isimli arkadaşım cin çağıralım dedi. Kuzenim Ercan ile birbirimize baktık ve deli gibi gülmeye başladık. “Cin çağırma diye bir şey gerçekten de var mı” dedik. O da inanırsanız olur diyor. Ben de kuzenimle geyiğine yapalım diyoruz. Yuvarlak masayı holun ortasına çekiyoruz. Ufak kağıtlara harfleri ve sayıları yazıyoruz, kesiyoruz ve masanın üzerine düzgünce yerleştiriyoruz. Sonra bir kolonya kapağı alıyoruz ve içine dua okuyoruz.
Masaya 4 kişi oturmuşuz. Diğer eleman da ayakta yanımızda duruyor, ışıkları kapamışız ve o da mum tutuyor. Ümit “ey cin geldiysen, kapağa hareket ver” diyor. Biz Ercan ile gülmemek için kızarıp bozarmışız, patlayacağız. Sonra sorular sormaya başlanıyor ve kapak resmen hareket ediyor. Ama biz hala işin geyiğindeyiz. Sanıyoruz ki kapağa birileri yön veriyor.
Ümit diyor ki cine, nereden geldin?
Pcdeyim partlar en geç 3 dakikada 1 gelecek ilk entry şukulayın yeter arkadaşlar iyi okumalar... -
2.
+18Arkadaşlar yaklaşık 15 part girdim ilgi yok şuku yok gececi tayfa ile devam edeceğim veya siz kendinizi belli ettiğinizde. iyi okumalar...
-
-
1.
0Hadi amk ya
-
2.
0Rez devam et
-
3.
0Şuna devam et kan yeterr
diğerleri 1 -
1.
-
3.
+16Ümit uyurken uykusu kaçar gibi olmuş ve sağa sola dönmeye başlamış. Ve yüzünü duvar tarafına doğru çevirmiş. Duvarda bir şey dikkatini çekmiş. Bir silüet belirmiş duvar üzerinde. Sonra bu silüet duvar üzerinde kabarmaya başlamış. Bir yüz sureti oluşmuş, böyle tombul bir surat, bayağı çirkin, sonra gözler ortaya çıkmış ve kırmızı bir hal almış gözler. Sonra duvardaki bu kabartı bir anda duvar dışına sıçramış, birden boy atmış ve Ümit’in üzerine gelmiş. O esnada da zaten o çığlıkları duymuştuk. Ve o çığlığı anlatamam. Nasıl bir çığlıktı o öyle, hem de sabaha doğru 5’te. Öyle bir sesi hayatım boyunca duymadım, resmen tam bir korku akıyordu o seste. Derin uykudayken, o saatte öyle bir çığlığı duymuş olmak bizi şoke etmeye yetmişti.
Bizim felaket huzurumuz kaçmıştı, tırsma durumu da buna eklenmişti. En büyük odaya herkes yatağının süngerlerini attı ve birkaç zaman böyle yapışık kardeşler gibi aynı odada uyuduk. -
4.
+13O olaydan bir gün sonra Ümit’e bir haller olmuştu. Namaz kılmayan herif, cin korkusundan, onun uzaklaşması için namaz kılacaktı. Güsl alacaktı ama korkuyordu banyoya girmeye. Çünkü cinler banyoda çok olurmuş. Herif resmen banyoya giremiyordu. Ümit banyo olacağı sırada hepimiz banyonun kapısının önüne sandalyelerimizi çektik ve banyo kapısını hafif aralık bıraktık. Kendini böyle güvende hissetmişti Ümit. Ve kim bilir hayatının en mükemmel güsl abdestini almıştı. (zütü de fena değildi hani, ama Van Damme kıçı gibi değildi, Van Damme’ınki süper! ehehe)
-
5.
+12Aldım kitabı ama ben içten içten nasıl gülüyorum. Adamın pgibolojisi gitmiş! Tam mutfak kapısından çıkacağım sırada Ümit’e döndüm. Oğlum dedim, insan bari bir cüppe falan verirdi, böylesi makbul mudur len, caiz midir, bari şu cannibal corpse tişörtümü çıkarayım da daha sevap olsun, yeşil takke olsa ne güzel olurdu dedim.
-
6.
+10Ve ona bakmadan, gülmemek için hemen kapıdan çıktım. Onlar mutfakta oturacaktı ve ben de işimi yapacaktım. Hiç unutmuyorum, her odaya girdim çıktım, böyle elimde bir kitap, büyük ve erdemli bir adammışım gibi, çok saygın bir iş yapıyormuşum gibi tavırlarla duaları okuyorum. içimden de gülüyorum, neydi ne oldu diye...
Okuma işim, abartmıyorum tam 50 dakika sürdü.
Mutfağa doğru yürüdüm. Kapı kapalıydı, hafif aralık vardı. Ben gözlüğümü saçıma tokalık gibi çektim, erdemli ve karizma bir tavır takındım ve kapıyı tekmeledim. Arkadaşlarım konuşmalarını kestiler. Bir suskunluk anı oldu (yabancı bir kovboyun bara giriş repliğini hayal edin) ve bakışları bana döndü.
Ne diyeceğimi bekliyorlar.
Hiç birşey sormuyorlar.
Ben baktım onlara. Sol kolumun altında dua kitapları, sağ kolumun yumruğunu sıktım, V harfi şeklinde tutup kolumla onlara doğru bir hamle yaparak davudi ve şuh bir sesle (Cin dişi özellikliydi ya güya!) çığırdım: -
7.
+10Banyodan sonra Ümit bir namaz kıldı sormayın. Bitmek bilmedi. Biz de o sırada mutfaktayız ve oturuyoruz. Ümit geldi ve biz de “ooooooo, Allah kabul etsin” dedik. Baktık o da ne? Elinde kitaplar var. Dua kitapları. Nedir bu ya dedik. Burada cin süresi var dedi. Her bir odaya okunması gerekiyormuş. Ama duayı görseniz nasıl bir şey. Böyle karınca yazısıyla yazılmış koskoca sayfa. Bir kere okumak dakikaları alırdı. Ama bir sorun vardı. Kim okuyacaktı!
Kuzenim Allahsız gibi bir adamdı. O asla okumazdı. Ümit zaten korkudan yamulmuştu. Ve bana kafayı takmıştı. illa ben okuyacaktım. Olay resmen filmlerdeki gibi tam bir cin kovma, exorcist muhabbetine dönmüştü.
Ulan dedim aldık başa belayı. Sırf Ümit kendisini iyi hissetsin diye işe koyulmaya karar verdim. Ver şu kitabı dedim. Yetmedi birkaç uzun dua da okunacaktı... -
8.
+8 -1Ama bir türlü zaman geçmiyordu üstüne üstlük her geçen saniye dahada daralıyor kötü hissediyordum dayanamadım babamı aradım
" babacım nasılsınız iyimisiniz"
"iyiyiz kızım ne oldu bu saate aradın bir sorunmu var ?"
"yok babacım sadece merak ettim öyle hal hatır sorayım istedim"
biraz daha konuştuktan sonra telefonu kapattık ama hala içimde bir şüphe vardı nedenini bilmiyorum ama sanki bir şeyler olacak gibiydi saat 9 olduğunda üstümü değiştirip biraz dinlenmek için yatağıma girdim. O köylü kimdi bilmiyorum ama çok fena tecavüz etmişti. Yürümeye halim kalmamıştı... Tecavüze uğramanın vermiş olduğu orgazm duygusu ile uykuya daldım... -
9.
+9Ümit artık herkes içinden bir soru sorsun diyor. Ercan ben soracağım diyor. Biz hala işin gırgırındayız. Kuzen içinden birşey soruyor, tabi ne sordu bilmiyoruz o sırada. Ve kapak bazı harflere gidiyor, ben diken diken oluyorum, kuzenim de mosmor oluyor. Ve ben onun ne sorduğunu anlamıştım. Bu sorunun cevabını sadece ben biliyordum. Ben kapağa asla hareket vermiyordum, Ercan da iğrenç olmuş suratıyla sen mi yön verdin diyor. Ulan diyorum daha ne sorduğunu bilmiyorum, soruyu içinden sordun nasıl ben yön vereceğim. Sadece sen ve ben biliyoruz bu sorunun cevabını. Diğerleri hiç bilemezdi.
-
10.
+9
NAH KOVARSIN...
Hani bir efsane vardır, gelen bir cin, kolay kolay kovulmaz. Sonra Ercan benimle konuşuyor. Oğlum ben çok kötü oldum, kapağa asla yön vermedim diyor. Zaten vermem de imkansızdı, harfler benim çok tersimde kalıyordu diyor. Yoksa sen kafandan sallayarak kapağa yön verdin de bir rastlantı icabı tam sorunun cevabına mı denk geldi diyor. Ben de olum şaka yapma işte. Sen yön vermişsindir diyorum. Ercan kopuyor, oğlum saçmalama, ben böyle bir şey yapsam senden niye gizliyim, yemin ederim ki ben bir şey yapmadım. Ben cin çağırma olayına, cinin gelmesi olayına asla inanmadım ama bugün resmen inanmak zorunda kalıyorum galiba diyor. Ben de iyice yamuluyorum tabi. Biz olayın şokundayız ve hala atlatamamışız. Sonra yatıyoruz. Aradan 45 dakika kadar zaman geçiyor ki, ben derin uykudayken ve işitme açısından hafif hasarlı kulağımla inanılmaz bir çığlık duyuyorum.
Çığlık sesi Ümit’in odasından gelmişti. Ümit bir arkadaşla beraberdi o odada. Bir dalıyoruz hemen odasına. Işığı açıyoruz. O da ne? Ümit yatağının üzerinde dizlerini kollarıyla kavramış, diz kapakları yüzüne bitişik, top gibi büzülmüş. ileri geri sallanıyor ve titriyordu. O kadar solmuştu ki yüzü, bembeyaz bir suratı vardı. Dişleri birbirine vuruyor, dudakları titriyordu. Konuşamıyordu. Ne oldu diyorduk cevap yoktu. Sonra bunu yatağına uzattık ve masaj yapmaya, vücudunu ovmaya başladık sakinleşsin, kendine gelsin diye. Ümit 15 dakika sonra konuşabilir hale gelmişti. Ve olay şu olmuş: -
11.
+9Okuyan 2-3 kişi var sanırım neyse yarım bırakmayacağım... iyi okumalar...
-
12.
+9Kapak “SCOTCH” kelimesini oluşturan harflere gidiyor. Hıyar cine bak. Başka gelecek yer bulamamış, taaa iskoçya’dan Trabzon’a gelmiş. Aslında eteğinin altından bir bakmak lazımdı, kız mı erkek miydi diye. Adın ne diyoruz. “Tröstingverkante” diyor. Hala aklımda kalmış bu. Kimlerden nefret ediyorsun diyoruz. Müslümanlardan yazıyor. Şu an kimler senden korkmuyor diyoruz, Ercan ve Atilla harflerine gidiyor. Biz burada ha patladık ha patlayacağız. Midemiz gülmemek için kendimizi sıktığımız için patlamak üzere. Kimler korkuyor diyoruz, diğer hepiniz diyor. Aramızda en çok kimi beğendin diyoruz. Ercan diyor. Ben de atlıyorum : “Hadi oradan muallak cin, sen ne anlarsın tipten mipten, zevkine koyıyım senin” diyorum. Kuzen bayağı bir kopuyor. Cinde dişilik özellikleri var!
-
13.
+8Banyoumu yaptıktan sonra üzerimi değiştirdim etrafı kolaçan etmek için dışarı doğru yöneldim. Gece olmuştu neredeyse Saat 03:00 gibi bişeydi evin etrafında bi tur attım alt kattaki kümesten sanki bi ses geldi kapıyı açtığım gibi birisi beni içeri çekti. Elini ağzıma dayadığı gibi duvara yapıştırdı ve uyumak için giymiş olduğum pijamayı aşşağı indirdi. Elini ısırdım tam avazım çıktığı kadar bağıracaktım ki dudaklarıma yapıştı. Bir yandan deli gibi öpüyor dudaklarımı ısırıyor, diğer yandan memelerimi sıkarken pantolonunu çıkarıyordu ve eli boynumdaydı. En ufak hareketimde sıkıyordu.. Ardından içimde penisinin gidip gelmekte olduğunu hissettim. Kafama hızlı bi darbe vurduktan sonra beni yere düşürdü ve bu şekilde 1-2 saat tecavüz etti. Ardından üstümü giydirip beni kucağuna aldı. Evin kapısını açtı ve beni odama kadar zütürdü yatağa yatırdı ve gitti...
Rüyamda bizim köyün bahçesinde yatıyordum etrafı iğrenç bir et kokusu kaplamıştı sanki 10 yıl bekleyip çürümeyip kokan et gibi ayağa kalktım kokunu kaynağına doğru ilerledim bodrumumuzdan geliyordu okadar iğrençtiki bayılacak gibiydim babam elinde bıçakla bişeyler kesiyordu kafasını bana doğru çevirdi ve yerde yatan anamın cansız bedeniydi babam onun bacaklarındaki etleri kesiyor bide üstüne üstlük onları yiyordu birden uyandığımda sabah ezanı okunmaya başladı ben ise deliler gibi ağlayarak banyoa duş almaya girdim... -
-
1.
0Alinti Burasi V1 den
-
1.
-
14.
+8Seri yazıyorum oğlum nerdesiniz kendinizi belli edin amk??
-
15.
+3 -5Arkadaşlar hikayeye Yarın devam edeceğim iyi geceler.
-
-
1.
0Rez alayimda
-
2.
0DevAM reyiz
-
3.
0Reeeeezzzz
-
4.
0Rez alam
-
5.
0rezzervasyon
diğerleri 3 -
1.
-
16.
+7Kuzenin ilk sorduğu soruya kapağın gittiği harfler şunlardı : K,A,M,U,C ve tam C harfine geldiğinde ben kopmuş bir haldeydim, kuzenim daha kötüydü ve hemen dur demişti, kapak da ortaya gelmişti. Ben soruyu anlamıştım .Kuzen ben kimden hoşlanıyorum diye sormuştu ve cevap da KAMUCAN idi. ikinci bir soru soruyor ve yine koma oluyoruz. Kapak bu sefer Z,i,V,E harflerine gitti daha devam edecekti ki kuzen yine dur diyor. ikinci soru da Kamucan nerede oturuyor sorusuydu ve cevap ZiVERBEY idi. Bırakalım bu olayı diyoruz ve sözde Ümit cini kovuyor!!
-
17.
+6Pek üstüne düşmedim uyku sersemiydim herhalde diyerek yeniden yumurta kırıp pişirdim ve afiyet ile yedim biraz komşularımı tanımak adına karşı gecekonduya selam vermeye gittim hem dün ki çocuğun neden öyle bir şey dediğini öğrenmek için fırsatım olacaktı...
Kapıyı çaldım açan genç bir bayandı başta şaşırdım bu yaşta bir kadının çocuğu olmasına köylüyede hiç benzemiyordu daha çok şehirli ve bakımlı gibiydi " Ben yeni taşındım yan daireye komşularımı ziyaret etmek istedim" kadın hafif tebessum ederek " tabi buyrun" dedi ve asıl hikaye bu saaten sonra başlıyordu... -
18.
+6ilgi yok binler kendinizi belli edin seriden yazacağım.
-
19.
+6içeri geçtiğimde her şey tek kişilik gibi görünüyordu ama bu kadının çocuğu olduğuna göre kocasınında olması lazımdı neden herşey tek kişilikti ki? koltuğa oturdum ve bana bir şey isteyip istemedğimi sordu bende nazikçe " hayır " cevabını verdim biraz havadan sudan konuştuktan sonra "ufaklık nerde hiç sesi soluğu çıkmıyor " diyerek güldüm kadın biraz şaşırmış gibi oldu ve bana " anlamadım ne ufaklığı ?" diye sordu bende dün gece olanları anlattım kadın biraz ürkmüş olucakki " ben tek başıma yaşıyorum " dedi şaşırdım hadi ocağın açık olması hayaldide budamı hayaldi yani saçma geliyordu müsade isteyerek kalktım ve tekrar evime girdim...
Sıcak bir duş iyi gelir diye düşünerek banyoya girdim. -
20.
+5Eve davet ettim geçip içeri oturdular bi çay demlemeye mutfağa gittim. Geri geldiğimde ise kimse yoktu. Annemi ve babamı aradım Telefonu açtılar konuştuk biraz sorduğumda hayır kızım biz gelmedik dediler. Gözümden yaşlar süzülmeye başladı. Telefonu kapatıp Biraz daha evi inceleyip tahta balkona doğru yöneldim cebimdeki sigaraya elimi atıp içinden 1 tane aldım ve yaktım gökyüzüne doğru saldığım dumanın içinde hem korkularım hemde aile özlemim vardı ne yapacağımı bilemiyordum çok çaresiz kalmıştım...
hemen karşımızdaki gecekondunun cdıbına bir çoçuk çıktı tam bu sırada ve bana doğru bakmaya başladı başta aldırış etmedim ama konuşmak istiyor diye düşünüp " Naber Genç " diye seslendim çocuk sert sert bakmaya devam edip bana GiT diye bağırarak içeri girdi.
bu neydi şimdi ? galiba bu köydekiler yeni insanları sevmiyor gibiydiler aldırış etmedim sigaramdan son dumanımı alıp içeri geçip bütün ışıkları kapattıktan sonra uykuya daldım...
başlık yok! burası bom boş!