1. 1.
    0
    ?
    kaç yaşınıza kadar yaşamak size yeterli gelir mesela, tatmin eder?

    geçen gün arkadaşlarla konuşurken bu konu geldi aklımıza -ki aklımızı gibeyim. 'en fazla 60' dedim 'çok bile.'
    herhalde tanrı'nın bana yapacağı en büyük iyilik ailemin öldüğünü görmeden beni öldürmesi olur ama öte yandan ailemin benim yüzümden böyle gibik bir acı daha yaşaması hiç adil değil. yeterince taktan şeyler yaşattığımın bilincindeyim. neyse sonuçta ailemin üzüldüğünü düşünerek kahrolmamak için ailemin öldüğünü düşünüp kahrolmayı tercih ederek son buldu bu konu içimde.

    takıldığım ve geçemediğim konu şu: 60a kadar yaşasam yeter diyorum -ki bu taktan dünyaya çocuk getirmeyi düşünmüyorum ama aşık olursam ve o kişi bunu değiştirirse gibi tuttuk demektir. düşünsenize, bu kadar taktan dünyada korumanız gereken kişi sayısının artması kafayı daha fazla yemeniz anldıbına geliyor.

    özetle; geçen gece odamda sigara içerken -ki sessizlikten nefret ederim kafamın içindekileri daha fazla duyuyorum diye ve odam lanet olsun ki sessizdi- şunlar geçti. 27yaşındayım. bu dıbına koyduğumun hayatında 27yıl geçirdim. ve yuvarlak ya da gibik bir hesapla bu kadar taktan biri olmuşken, taktan şeyler hissetmişken, kafayı yemişken, insanlardan nefret ederken, kısaca şu an ki bilincimle bir bu kadar daha nasıl geçireceğim, nasıl katlanacağım ya da yaşayacağım ben? hadi 17yaşında kadar bilinçsizdim diyelim. 10yılda böyle olduysam günden güne bozulan bir kafayla bundan sonrası nasıl daha iyi olabilir?

    isteyen liseli bir tak bilmediğinden dalga geçsin, isteyen ciddi ciddi cevap versin. ben size soruyormuşum gibi görünüyorum ama sizin kendinize sormanızı sağlamaya çalışıyroum hepsi bu.

    ben kafayı yiyorsam siz de yiyin dıbına koyiim. bir de hayvanlara zarar verenlere zarar verin de bir işe yarayın. ya da gidin birilerini terkedin. iyi şeyler söyleyin, iyihissettirin ve gibtir olup gidin bu daha kolay.
    söyleyeceklerim bu kadar.
    ···
  2. 2.
    0
    @2 60 ne anasını satayım. altmış ya! kırk gibi korkunç bir kere söyleyişi. ailemizi kaybetme fobisi bir fobi sayılmaz aslında. yani ben onları alışkanlık olarak göremiyorum. aynı ev içersinde farklı odalarda birbirlerini özleyen ve bunu söyleyemeyen canlı topluluğu aile. sadece varlıklarını bildiğinde içini tanrı kaplıyor. evet tanrı var ki benim gibi taktan birine bu kadar güzel bir aile vermiş diyor. 'komaya girmek için' hapları içtiğinde ve annenin seni kurtardığında 'biliyorum yavrum sadece komaya girip dinlenmek istedin, ölmek değil' demesi bile sana yetebiliyor. birbirinizi normalde anlamamanız ve özlediğini hiç itiraf etmese de olur.

    aslında bunları okuyanlar durumun karamsarlık olduğunu sanacaklar. değil işte dıbına koyayım. bilinç insanı böyle gibiyor. eti yerken yemek dışında her şeyi düşünüp o hayvanın yaşadıklarını beyninde hissediyorsan sorun var demektir.

    lanet vs etmiyorum panpa. sadece düşünüyorum tak varmış gibi.

    aslında konu bunların hiçbiri değil. bunların bir türlü tamamen konu olamayıp geçirilemeyişi.
    ···