yaşadığım ifrit musallatı hikayesi ciddi

Ben burada yapamam hacıt, kendine iyi bak dedim. Baktım bu ters ters bakmaya başladı. Satıyon mu olum beni dedi. Ben de dedim ne alaka amk adam gibi tanışmıyoruz bile. Bu sinirlendi tam bana sağlam bir tane yumruk sallayacakken geri çekildim, ahmetin omzuna geldi bunun yumruğu. Ahmette dellendi tabi, kafayı koyduğu gibi atlas pert. Yerde kıvranıyor. huur çocuğu diye bağırdı, sonra kimse görmesin kavga ettiğimizi diye fırladık gittik yurttan. Öğlen dersimiz vardı. Bu harita okuyor, ben de programcılık okuyordum. Hemen eve gittik, yerleştirdik benim eşyaları. Oradan da okula gittik. ilk dersime çok şükür girmiştim. Ama ders kimin umrunda amk. Bi hatun var görmelisiniz. Tam arkamda oturuyor. Ders boyunca dönüp dönüp bakıyorum. Kız rahatsız oldu herhalde. Kalktı başka bir sıraya geçti.

up up up

O gece internette yarjah nedir diye aratmaya falan başladım. Hiçbir şey bulamıyordum. Hepsi saçma sapan bilgiler falan. Daha sonra arapça kaynaklara rastladım. Yarjah isimli bir ifritten bahsediyordu. O gün Müslüman oldum işte. O gün islam’ın gerçek din olduğunu anladım. Sabahlara kadar araştırdım, internetteki ifrit muhabbetlerine falan baktım. Sabah oldu, ebesinin köründe dersim vardı. Kalktım derse gittim. Her şey yine çok normaldi. Hatta giderken Atlas’ı gördüm. Selam verdi, ben de Kafamı salladım ve yoluma gittim. Ondan sonra ki günlerde gayet normaldi.

beyler?

Ahmetle çok samimi olmaya başladık. iyi arkadaş olmuştuk. ilk dönem bitti. Pek başarılı bir öğrenci olamasam da idare edebilecek derecede derslerim vardı. Namaz kılmayı falan öğreniyordum. O dönem biraz maddi sıkıntı çektim. Evden de para isteyemiyordum. Her gün salça ekmek, makarna derken dönem sonunda evime de maddi sıkıntılar yüzünden gidemedim. Evden az çok para geliyordu, o parayla da ucu ucuna kirayı denkleştiriyor, karnımızı doyuruyorduk. Ahmet’in durumu da pek iç açıcı değildi. Ama onda olmadığı zaman ben, bende olmadığı zaman da o destek oluyorduk birbirimize çok şükür. Sigarayı da bırakmak zorunda kalmıştım maalesef. Hah, ne tak olduysa o tatil döneminde başıma geldi zaten…

@170 olm kendi kendime konuşuyorum gibi oluyor, cidden bak.

reserve

mübarekler cenabet okuyoruz ancak bir şey olmaz inşaallah

cenabet okursam sorun olur mu?

up up up

gece devam ederim beyler bu da son part.

Bir sigara daha yaktım, bu da zulasından 2 tane şişe ice tea çıkardı, hem içiyor hem konuşuyorduk. işte önce benim kafa yarılması muhabbetini anlattım, oradan yarjah muhabbetine, oradan da kediler, koşuşturmaca falan. Dedi hasta mısın dıbına koyim olur mu öyle şeyler. Bebe belli ki içince saçmalamaya başlamış, sen de o korkuyla gece kendi kendine bir şeyler kurmuşsun amk. Falan dedi. Belki de öyleydi. Ama inanın öyleyse bile çok gerçekçiydi. içim biraz olsa da rahatlamıştı. Dedim gel pes atalım falan. Bu da pes manyağı çıktı amk. Açtı bilgisayarı, gamepadleri çıkardık kapışmaya başladık. Dedim bi saniye hacı ya şu yara bandını falan çıkarayım çok rahatsız ediyor. Lan bi çıkardım, am gibi yarılmış burnum neredeyse iyileşmiş. Dudağımın üstündeki hafif pamukları da çıkardım. Dudağımın üzerinde sadece ufak bir iz kalmış. Dedim noluyor amk bana. Kendimden korktum lan ilk defa. Hadi olm nerde kaldın falan dedi Ahmet, ben de fırladım bilgisayarına. Almış tabi barcelonayı bin beni yenecek sözde. Bayern munihi aldım gibtim attım bini. Öyle oynaya oynaya yine hava karardı. Bir ara camdan baktım. O sabah karşılaştığım dayı bizim evin etrafında dolanıp duruyor. Dedim bu ne ayak Ahmet? Alayım mı ben bunu ne diyorsun falan. Dedi şimdi karışma. Zararsız değil ama biz bulaşmadıkça o da bulaşmazmış dur hele dedi.

O anda bir biri geldi elini omzuma koydu. Birden döndüm, sen kimsin evlat dedi amcanın teki. Dedim yeni taşındım amca, anahtarı almayı unutmuşum dışarda kaldım arkadaşı bekliyorum. Bu da bu köyde öğrencileri pek sevmezler, aklında bulunsun dedi. Sen de mi sevmezsin dedim, bana fark etmez yeğen dedi. O sırada Ahmet koşa koşa geldi. Kolumdan tuttu, çeke çeke eve doğru zütürdü. Napıyon oğlum manyak mısın? Dedi. Noldu ki lan dedim şaşırarak. O daha demin konuştuğun dayının kafa bozuk, hem şizofren hem de tahtaları ekgib falan dedi. Şaşırdım, hiç öyle birine benzemiyordu aslında. Ahmet ben geldiğim gün konuşmaya başladım onla bana ne ayaksın muhabbeti falan yapmaya başladı, ben anlatırken teyzenin teki çekti beni kenara bu dallamayı anlattı. Devlet koruması altında olduğu için içeri alamıyorlarmış, üniversite çağındayken çocuğunu tornavidayla deşmiş bu manyak falan dedi. Şuan anlatırken bile tüylerim diken diken oldu amk. Hasgibtir dedim sadece. Neyse, gir içeri de yaşadıklarımı anlatayım. Çok erteledik amk dedim. Ben de onu diyecektim dedi.

up up up

O rahatız oldu diye ben de kendimi huur çocuğu gibi hissetmeye başladım. Ayar oldum, ne bakıyorsun sanki amk salağı ilk defa mı kız görüyorsun falan dedim kendime. Tam o sırada hoca da bugünlük bu kadar gençler dedi. Baktım herkes adam gibi ders işlemeden salıyor, 15:00’te olan dersi de ekmeye karar verdim. Doğru evin yolunu tuttum. Bu sefer hiç uzun sürmedi amk. Hemen buldum evi. Ama mal gibi de kalmıştım. Anahtarım yoktu ki benim? Ahmette daha dersten çıkmamıştı. Aha yannanı yedik, akşama kadar oturacağız burada diye düşünmeye başladım. Canım sıkıldı, köyü falan dolaşmaya başladım. Akabinde de bir sigara yaktım, sigara içe içe ahırlara falan bakıyordum.

up up up

çok iyi biri gibi gözüktü birden gözüme. ama rüyamda gördüğüm o bana bakma olayı hala kafamı karıştırıyordu. neyin içindeyim 1an diye düşünüyordum. ayrıca ben ateisttim o zamanlar amk. cin, ifritte aklıma gelmiyordu. giberim böyle işi dedim. kardeş bana müsait bir yer bul da uyuyayım bu gecelik, yük olmam valla. basarım giderim yarın dedim. o da olur mu lan öyle şey, sıkıntı yapma. hatta istersen gel beraber kalalım. kaldığımız bu süreçte de niye bu halde olduğunu, yurtta olmadığını anlatırsın merak ediyordum da soramıyordum dedi. dedim valla harika olur kardeşim ya falan. bu da bir yer yatağı yaptı bana, geçtim yattım orada. gayet huzurlu uyudum. rüyamda yine pis bir koku aldım, annemi babamı falan gördüm. öyle öyle sabah olmuştu. bütün enerjim yerindeydi. ama açtım.

bu günlük bu kadar yeter beyler, pazartesi finaller başlıyor amk. biraz çalışayım. öptüm.

uyandığımda öğlen olmuştu. ilk üniversite günümü gibmiş atmıştım amk. zaten ilk günlerde ders olmaz bilirsiniz. sorun olmadı o yüzden. kafamı sağa sola çevirdim. la bi baktım, hastane gibi bir yerdeyim. bi tane gencecik, belki benden küçük bir hatun geldi. değişik terimlerle bana olan şeylerden bahsetti. dedim ben anlamıyorum, türkçe karşılığı var mı bunların? kalp krizi geçirdiğimi öğrendim o an. derken müdüre hatun geldi, bana olan şeylerden bahsetmeye başladı. kalp krizi geçirmişim, o an kendimi dengemi sağlayamayıp merdivenlerden yuvarlanmışım amk. dedim oha anasını avradını! biri benim düştüğümü görmüştü ve ben merdivenlerden yuvarlanmamıştım ki. ayna getirttim kendime. la bi baktım dudağım patlamış, burnumda da am gibi bir yarık var. hasgibtir dedim. peki beni buraya kim getirdi dedim müdüreye. arkadaşlarından birileri getirmişler, kim bilmiyorum daha. bana sadece hastanede olduğun haberi geldi, direk geldim. ailene haber vermedik telaşlanmasınlar diye dedi. sağolun dedim ve düşünmeye başladım. noluyor amk diye korkuyordum bir yandan da. o an okulu bırakmayı bile düşünmedim değil.

hiç bilemdiğim sokaklarda dolanmaya başladım. cepte yeni memlekete geldiğimden para vardı, 280 lira küsür. girdim bir markete, bir tane konserve mısır aldım, bir tane de konserve barbunya, bir de geceye kalmış bayat bir ekmek aldım. sigara almayı da ihmal etmedim. parasını verdim fırladım gittim. gittiğim vakit havalar pek soğuk değildi, o yüzden çok sıkıntı olmayacaktı bu gece benim için. yanında orman olan bir alan vardı, piknik için kullanılıyormuş. baktım banklar falan var. iyi amk dedim. yanında orman olsa da diğer tarafında yol olduğu için aydınlıktı. kuruldum oraya, aldıklarımı yemeye başladım. acıkmıştım valla.

o kadar yazdım ismimi söylemeyi unuttum amk. ege benim adım binler. neyse, bu ahmet biniyle baya muhabbet etmeye başladım ben. ilk günden kanka olduk bebeyle. bozuk türkçesi nedense taşşağa aldığım için hoşuma gitmeye başlamıştı. çocukta taşşağa aldığımı anlıyor ama bozulmuyordu nedense. atlas kafasına göreydi. oturdu yatağına, değişik değişik anlam veremediğim bir kitaplar karıştırmaya başladı. şöyle bi baktım. arap harfleri desen değil, rusça falan sandım pekte sormak istemedim zaten. çünkü buradaki tiplerle pek samimi olmak istemiyordum. 2 seneyi adam gibi bitirip, bir an önce yol almalıydım. hayatıma bakmalıydım...

up up up