1. 1.
    0
    anlatacagım panpalar burada karışmayın dinleyecek olan varsa otursun kıcının üzerine dinlesin.
    ···
  2. 2.
    0
    @2 otur panpa dertlisin dıbına koyim.

    http://fizy.com/#s/1lv5gd dinle panpam
    ···
  3. 3.
    0
    @4 panpa yeniden deme . gibtir et.

    bu arada yazıyorum not defterine yazıp aktaracagım panpa
    ···
  4. 4.
    0
    @7 sende mi dertlisin panpa ?
    ···
  5. 5.
    0
    en başından başlayacagım panpalar..

    lise dönemi

    lise 2ye gittiğim zamanlarda burcu diye bi kız ile başladım birlikte olmaya panpalar. o zamanlarda ise duygu diye bi kız kıçımda dolasıyor beyler. duygu ismi okuyanınız var ise aklınızda kalsın. burcu ile bizim başlama anımız ise şu şekilde oluyor panpalar. sıra arkadaşım olan kadir bini ile iddaasına girdik. ben gösterdiği kızı tavlar isem 1 hafta boyunca kantinde ondanım. böyle bi fırsatta kaçmaz tabii. günlerden cumaydı gösterdi kızı , hiç sohbetimin olmadıgı bi kızdı. yan sınıfımızda okuyordu o da. burcu yu aynı gün içerisinde ayarttım ve burcu ile başladık. bir hafta boyunca kadiri sömürdüm ve bu arada burcu ile ilginç bir şekilde devam ediyorduk. ayrılmam gerekiyordu oysa. elini tutmuşum , dudagından bi nefes almışım ama hala devam ediyordu. günler geçtikçe geçti panpalar. ben kızıdan ilginç bi şekilde ayrılamadım. bi iddaa uğruna birlikte oldugum kıza aşık olmuştum . duygu adlı kız ise benim zütümde dolaşmaya devam ediyordu. sürekli mesajlar atıyor , burcunun huzurunu bozuyordu. duygu burcu’ya i̇talyan beni seviyor bekle ve gör sana bunu kanıtlayacagım diye burcunun huzurunu bozuyordu. bir gece telefonum çaldı panpalar . uykuda ne konuşurum bilmem panpalar. arayan duyguymuş bana “ seni seviyorum “ dedirtip kaydetmiş konuşmayı. oysa ben o gece sadece telefon çaldıgını ve sadece bana beni seviyor musun diye sıkça soruldugunu hatırlıyordum. daha sonra benim hatırlamadıgım konumsalar burcuya dinletilmiş ve burcunun bana olan güveni kırılmıştı panpalar. çıldırmak üzereydim , hayatımda ilk defa umuyorum ki son defa olan bi eylemde bulundum. duyguya bütün okulun önünde tokat attım. birkaç hafta artık duygu önümüze çıkmıyordu . burcunun gönlünü almak için ise evin boş oldugu bir gece güzel bi ortam ayarladım ve eve çağırdım. masada mumlar , şarap gayet iyi bir şekilde ayarlanmıştı ortam bi liseliye göre. o gece birlikte olduk burcu ile . ilk kez cinsel anlamda burcu ile olmuştuk. sadece sevişmesini ve el ele tutuşmayı bilirdik. lise bitti ve burcu ile aramızda kopukluklar olmaya başladı. ben çalısıyordum , sadece hafta sonları görüşebiliyorduk. ama yine de devam ediyordu her şey. fakat olay siyasi ve dini konulara gelmişti. tamamen zıt fikirlere sahiptik. bana kapanmak istediğini söylemişti panpalar. ben bunu asla kabul edemeyecek biriydim o zamanlar. oldukça faşist bir şekilde yaklaşıyordum olaya. o da inat etti bende ve bitti. sadece bir – iki hafta arasam mı diye düşündüm. aramamayı başardım ve tamamen koptuk birbirimizden. daha sonra anladım ki kendisine karşı duydugum his aşk değilde bir alışkanlıkmış sadece. duygudan uzun bi süre ses seda çıkmadı beyler. ama yine duygunun ön plana çıktıgı günler olacak.

    o’nun dönemi

    mart.2007

    o zamanlar netlog vardı beyler. netlogdan tuba adlı bi kız ile tanışmıştım ve msnden sohbet ediyorduk. bir gün bulusalım diye sürekli söyleniyorduk. gün tarih belirlendi ve bulusulacaktı panpalar. tubanın yakın bi arkadaşı vardı. adı melis o da gelebilirmiş buluşmaya. benim aslında ilk bakışta hoşuma gitmedi bu durum. çünkü o gelirse ben tubayı yiyemeyecektim. tuba ile aramızda bişey yoktu ama kendime güveniyordum. zütüreceğim kafede her türlü yola getirebilecek tipe ve çeneye sahibim çünkü. tuba ile kararlaştıgımız tarih 07.04.2007 tarihinde bakırköyde carouselin önünde bulusacaktık. gün geldi ve gittim buluşma yerine. çok az bekledim ve tuba geldi.

    -nereye gidiyoruz ? dedi
    -tomruk kafe var kilisenin arkasında oraya gidelim mi ? dedim.
    -fazla kalabalık bi ortam değilse neden olmasın . dedi
    -kalabalık bir yere zütürmem seni . dedim ve sinsi bi şekilde güldüm.

    tuba ile kafeye dogru yürüyorduk. sürekli mesaj geliyordu kıza ve sinirim bozulmuştu.

    -kim bu sürekli mesaj atan yoksa sevgilin mi ? diye sordum.
    -yok hayır. melis geliyormuş incirlideymiş daha. dedi.

    vay anasını gibeyim böyle şansın. günüm tak olacak endişesi ile kafeye girdik ve alt katta tam bahçeye açılan kapının dibindeki masaya oturduk. tekrar sıkıcı olan nasılsın iyi misin muhabbeti döndükten sonra bir mesaj daha geldi. mesajı atan kişi melis geldiğini ve carouselin önünde beklediğini belirtiyordu. i̇kimizden birisi gidip melisi alacaktı. çay da söylemiştik amk. tamamen melisi unutmuştuk yani. sen çayını iç üşümüşsündür diyerek ben yola koyuldum ve 3-5 dkya carouselin önündeydim.
    Tümünü Göster
    ···
  6. 6.
    0
    @10 , @11 devam ediyorum panpalar yazmaya
    ···
  7. 7.
    0
    sadece bi kaç fotografını görmüştüm melisin. kuzey kapısı önünde elinde telefon ile bekleyen birisi dikkatimi çekti ve yaklaştıkça o olduguna emin oldum. üzerinde siyah bi sweat , siyah bi pantolon vardı. yaklaştım , yaklaştım ve tam önündeydim şimdi.

    -melis ? dedim ve tepki olarak
    -i̇talyan ? dedi şaşırmış ve üşümüş bir şekilde.
    -naber , üşümüşsündür hadi gidelim tuba kafede . dedim
    -tamam , harbi çok üşüdüm . dedi

    i̇lk kez çekiniyordum bi insandan. neden bilmiyordum ilk görüşümdü oysa böyle olmazdım. sıkıcı bulunmayayım diye sürekli konuşan biriydim oysa ve gittik kafeye girdik.

    -ne istersin melis ? dedim
    -bilmem, çay olabilir dedi.
    -tamam tuba aşağıda sen in ben geliyorum. dedim

    direk ayna karşısına gidecektim hava soguk, rüzgarlı saçlara bakmalıydım. gittim ve aynayı çatlatırcasına baktım ve sakin ol şampiyon dedim kendime. i̇ndim yanlarına.

    saçma sapan sohbetler edildi. oldukça güldürdüm melisi. tubayı gözüm görmüyordu artık. tüm konuşmamı melis üzerine yapıyordum. o güldükçe ben daha çok konuşuyordum. saat 18 civarıydı artık gidelim diye ayaklandılar. bende eşlik ettim kendilerine otobüs duraklarına kadar.

    -eee haftaya ne yapıyoruz ? dedi melis tubaya bakarak ben hiç üzerime alınmadım başka bi plandan bahsederler diye. züt olup kalmak vardı atlasaydım çünkü.
    -bilmem. i̇talyan ne yapalım ? dedi tuba ve topu bana attı.
    i̇lk aklıma geleni her zaman söylerim. yine aynı şekilde yaptım ve
    -adaya gidelim. heybeli ada ? ne dersiniz ? dedim.
    ve bulusmayı ayarlamıştık. artık ayrılma vakti gelmişti ve onlar yoluna bende yaşadıgım mutluluk ile çevreme gülümsemeler saçarak evime gittim.

    panpalar acil çıkıyorum yarın gece devam edeceğim. iyi geceler.

    http://fizy.com/#s/1tp1o9
    ···
  8. 8.
    0
    günlerimizi msnden konuşarak geçiriyorduk. ben artık tubayı gibtir etmiş ve sadece melisle konusuyordum. cam açtırıp sabaha kadar onu izliyordum ve sanırım artık ona karşı bişeyler hissediyordum. hislerimide gizleyemiyordum büyük bi olasılıkla.

    bende öyle bi şans varki beyler. bulusmadan birkaç gün önce sanırım günlerden perşembeydi doktora gittim. biraz yürüdüğüm zaman dizlerimi katlamak zorunda kalıyordum sorunum buydu. gittim doktora muayene filan derken. geldi tekrar doktor ve damar tıkanıklıgı var dedi ameliyat gerekebilir dedi. bizimkiler geldi ve neler yapılacagını konusuyorlardı. ben ise fazla büyütmüyordum. 4 gün gözetim altında olacakmışım. korkmaya başladım ciddi bişey mi filan diye fakat aklımın hep bi yanında melis var. bulusmaya da gitmem lazımdı. o hafta bulusamadık beyler. sanırım o da korkmuştu. eve gelip msne girdiğimde kişisel iletisinde “ italyan ? gelince yaz , çok merak ediyorum “ yazısını görünce sevinmiştim.

    -melis (:
    -italyaaannn , nasılsın ? dedi
    -iyiyim kusura bakma ektim sizi haftaya telafi etmeye ne dersiniz ? dedim
    -sen iyi ol , olur tabi. dedi
    -iyiyim ben merak etme . dedim
    saçma sapan boş muhabbetler hafta boyunca devam etti. tuba yine geleceği için bende uğur diye arkadaşımıda çağırdım. uğur tuba ile konuşur bende melis ile daha rahat konuşma fırsatı yakalayabilirim diye.

    ve o gün geldi beyler

    22.04.2007

    kabataşta bulusacaktık. uğur ile ben erken gitmiştik. kahvaltı filan yaptık ve beklemeye başladık. saat geçmek bilmiyordu 10da oradaydık. ilk sefer 11:30daydı buna mutlaka yetişmemiz gerekiyordu. ve melisler geldi. son anda yetiştik vapura.
    ···
  9. 9.
    0
    --spoiler--

    --spoiler--
    ···
  10. 10.
    0
    ben ve melis vapurun merdiveninde oturup müzik dinliyor , denizi seyrediyorduk. melisin başı omzumdaydı. o an bi martı gibiydim açıkcası. atılan simiti kapmış ve sürüden ayrılıyordum , yani dünyadan.
    http://fizy.com/#s/1aioh5 evet panpalar. bu şarkı hayatıma yön verecegine inandıgım şarkılar oldu. bu şarkı çalarken şeytan dürtmüştü sanki beni. döndüm ve melise baktım. bi anda o da bakınca durduramadım kendimi panpalar. yavaş yavaş dudaklarına dogru gidiyordum. bir karışlık mesafe bana bir ömür gibi geldi … ve bir anda yüzünü tekrar denize dogru çevirdi. i̇şte o anda sıçmıştım ne tak yiyecektim dıbına koyim. bende bi karamsarlık başladı o anda. tekrar denize boş boş bakmaya başladım. olmadı diye düşünüyordum ama hala başı omzumdaydı.

    - özür dilerim. dedim
    koluma daha sıkı bir şekilde sarıldı. i̇yice kafam karışmıştı.
    heybeli adaya gelmiş sayılırdık. melis omzumda uyuyordu. saçını okşayarak uyandırdım. ve uyandırdım. erkek – bayan çatışması yaşadık bi ara. yok siz şöylesiniz biz böyleyiz gibi saçma sapan muhabbet eşliğinde biraz dolaştık ve artık yorulmuştuk. biraları alıp denize sıfır olan bi yere geçtik. uğurun tuba ile ilgilenmesi yada tubanın ugur ile ilgilenmesi çok iyi olmuştu. artık el elelerdi , tuba daha çok istiyordu sanırım azmıştı. oturduk nisan ayı oldugundan dolayı bomboştu. gayet güzeldi sessizlik. bazen uğur ile tubanın dudaklarından çıkan sesler her ne kadar bizi güldürsede huzurlu bi şekilde melis ile denizi seyrediyorduk.

    - melis belim ağrıdı uzanalım mı ? dedim.
    - tamam . dedi.

    kum oldugundan dolayı üstü kirlenmesin diye montumu çıkarttım ve serdim. uzandık , artık dalgaları dinleyip gökyüzünü izliyorduk. tekrar cesaretimi toplayıp melise dogru döndüm yüzümü. o da bana doğru bakmaya başladı artık. o kadar çok heyecanlanmıştımki neredeyse tekrar gökyüzüne bakacaktım melise bakamayıp. gözlerini kapattı “ gel seni bekliyorum “ dercesine. ve bende o şekilde yaptım. ellerini tuttum ve dudaklarından bir hayat aldım kendime. o kadar güzeldi ki beyler anlatamam. i̇lk kez aşık oldugumu fark ediyordum. ve o temas ile benim hayatımın seyri tamamen değişti panpalar. i̇yi mi desem kötü mü desem hala bi fikrim yok.
    ···
  11. 11.
    0
    dudaklarımız birbirinden ayrıldıgı vakit gözlerine bakamadım. döndüm tekrar gökyüzüne. gökyüzünde bulut dahi yok iken yıldızları görebileceğim hissine kapılmıştım.

    -ilk defa beni böyle öpen birisi oldu , çok farklısın. dedi
    bu her ne kadar benim moralimi bozsada mutlulugum ağır bastı ve bozuntuya hiç vermedim. oysa ne demekti lan o ? ilişkimizin ilerleyen zamanlarında duyacak olsaydım gibtiri çekerdim. ama buna göz yumdum .
    -teşekkür ederim , daha çok tadacaksın bu dudaktan. dedim saçma sapan bi gülümseme ile.
    uğur ve tuba hala yiyişmektelerdi.
    -biralarrrr ? diye seslendim uğura.
    huzurlarını bozmuştum belli ki çok ters baktılar. ama sevişmek içinde gitmedik oraya. biralar ile geldiler ve içmeye başladık. melis ellerimi tutu ve uğur ve tubanın şaşkın bakışlarıyla birlikte tubadan “ oooo “ sesini duyduk. melis ile gülümsedik sadece. biralar içildi uğur ve tuba tekrar aynı yerlerine gittiler.

    -vapurda öpecektin ya. dedi melis
    -evet ? dedim.
    -ben çektim kendimi o zaman üzerime gelmemen çok hoşuma gitti. bi başkası olsa inatla ısrarla öpmeye calısırdı. dedi
    gülümsedim ve
    -zorla sana hiç bir şeyi yaptıramam ve yaşatamam. dedim.
    melis tekrar omzuma başını koyup denizi izlemeye devam etti panpalar. koluma sarılmıştı. saat 17 civarıydı. 17:30da vapur vardı onu kaçırırsak bir sonraki kabataş vapuru 2-3 saat sonraydı. melis omzumda rahatsızlık vermeden , bir kelebek ağırlıgı ile yatıyordu. ben ise “ilk defa beni böyle öpen birisi oldu “ lafına takmıştım kafayı. i̇nanın gözlerim dolmuştu panpalar. hala bunu yazar iken gözlerimin doldugu gibi o zamanda dolmuştu. bu laf bana çok ağır gelmişti. sustum ve kafamda soru işaretleri ile denizi seyir etmeye devam ettim. o an için bi sorun olmayacagını biliyordum. çünkü daha yeniydik. ama bi kaç ay sonra ? bi kaç yıl sonra ? böyle gereksiz konusmaları her şeyi yaptırabilirdi bana. saat 17:15 civarıydı hızlı bi şekilde koşar adım ile iskeleye dogru gittik. sanırım vapurun hareket zamanından 5dk. önce iskeledeydik. nasıl bi talihsizlik ki her zaman geç kalkan vapur erken gelip erken gitmişti.
    ···
  12. 12.
    0
    ne tak yiyeceğiz diye düşünüyorduk. bostancı vapuru varmış. iyi öyle yapalım bari dedik ve bostancı vapurunu bekledik bi süre. geldi vapur ve dönüş yolculugu başladı. melis yine omzumda uyumakta , elleri ellerimde. kalbim düğün arabasından atılan zarfı yakalamışcasına mutlu iken aklım yıldızsız bir gökyüzünde yolunu kaybetmişcesine karışıktı. ama melis artık benim sevgilimdi bu beni oldukça heyecanlandırıyordu. melisi uyandırdım ve artık bostancıya gelmiştik. bostancıdan kadıköye geçtik ve oradanda eminönüne. yolumuzun üzerindeydi tubanın evi onu bırakıp daha sonra melisi bırakmak için yola devam ettik. meliside bıraktıktan sonra mutlu bi şekilde evin yolunu tuttum. 22.04.2007 hayatımın kuşkusuz en güzel günlerinden birisi oldu. daha sonra sürekli görüşmeler vs. devam etti. daha samimi olduk, sen olmazsan yaşayamama kadar devam etti. ta ki ben babam ile arayı bozana kadar. bi gece kafam güzel iken yakalamıştı. o geceye dair hala hiç bişey hatırlamamaktayım. evden kovmuştu o gece beni. yazlıga bi nevi sürgüne yollamıştı. çantamı topladım ve bakırköye ilk gittiğimiz cafe olan tomruk cafeye gittim. melis geldi durumu anlattım. sanırım aylardan mayısın sonları filandı. o kadar zor gelmişti ki onu bırakıp gitmek. ne zaman döneceğimi bilememek onu bu kalabalıgın içerisinde bensiz bırakmak. çok zor gelmişti panpalar. yediğim taka mı yanayım yoksa melisimden ayrı kaldıgıma mı ? dayanamadım ve melise sarılıp ağladım o gün vedalaşırken. i̇lk kez göz yaşlarımı görmüştü. o bana sarıldıkça , öptükçe daha zor geliyordu bırakıp gitmesi. ama gittim panpalar , ardıma bile bakmadım. baktıgım zaman gidemeyecektim biliyordum. pederin bizi affetme ihtimali varsa o da suya düşerdi gitmesem. ve artık gitmiştim. ne sigaram var ne param ne kontorüm. gidiyordum marketten ne yiyeceksem alıyordum başkada bişey yapmama izin yoktu. artık dayanacak gücüm kalmamıştı panpalar. 2 hafta geçmişti melisten gelen mesaj sayısı gün geçtikçe azalıyordu. bu benim aklımda soru işaretide bırakmıyor değildi. cebimde 3bucuk - 4 lira filan vardı kontorlü telefon kartı aldım ve gece arayacaktım melisi.
    ···
  13. 13.
    0
    http://fizy.com/#s/1286mf
    ···
  14. 14.
    0
    @35 bi gibtir git iyi ki okullar tatil oldu amk. sabahlamayın lan bari ?
    ···
  15. 15.
    0
    @37 he amk he çok komikmiş
    ···
  16. 16.
    0
    hiç unutamam panpalar o akşamı. yağmur yağıyor ben bitik bir halde telefon kulubesine dogru gidiyorum gözlerim dolmuş bi vaziyette. neredeyse ağlayacaktım. aradım , aradım , aradım , aradım… telefonu açmıyordu yada duymuyordu. tutamadım gözyaşlarımı oturdum ve ağladım. sanırım göz yaşlarım yağmurları kıskanmıştı. mayıs ayı oldugundan dolayı pek fazla kalabalık olmazdı. hiç kimse tatile gelmemişti daha. kalktım yürüyordum eve dogru. 3-5 alkolik saçım uzun oldugundan dolayı sanırım “ ne ağlıyorsun lan top ? “ diye seslendiler. baktım ve giblemeden devam edeyim dedim. tekrar seslendiler.

    -kime diyoruz lan huur cocugu ? diye.
    bu lafın ardından zaten bitik olan ben bitik bi şekilde.
    -ananızı giberim. dedim

    dersiniz mal mısın amk. neyine güveniyorsunda öyle diyorsun diye. elimde bişeyim yok zaten panpalar. ne olacaksa olsun durumundaydım. verdiğim tepki sonrasında iyi bir dayak yedim. aslında dayak yediğimde pek söylenemezdi. bi kaç tekme ve yumruk sonrasında yığıldım zaten. umurumda değildi. onlarda bi tak yediklerini zannedip gittiler. yağmur yağıyordu demiştim ya panpalar. üstüm başım çamur içinde , birazda dudagımı patlatmışlar oradan gelen kan ile eve dogru yürürken marketci dayı gördü beni. anlattım. pederi arayıp söylemiş ve sabah eve geri dönmemi söylemiş peder. dayak yediğime sevindim panpalar. dönüyordum melisime kavuşacaktım. sabaha kadar uyumadım. heyecanlıydım , acaba hala beni bekliyor mu endişeside vardı içimde. sabah oldu ve marketci dayıdan yol paramı alıp geri döndüm. bir an önce eve gittim. o kadar çok özlemiştim ki. güzel bi uyku iyi gelecek düşüncesindeydim ki öyle de oldu. rüyamda melisimi görmüştüm. akşam ev halkı ile bir toplantıdan sonra odama çekildim ve direk pc başına geçtim panpalar. melis msndedir diye. msndeydi konuştuk , istanbula geldiğimi söyledim. çok sevinmişti , ama görmek istiyordum bu sevincini, özlemini bana sarılmasından anlamalıydım. yine aynı yer yine bakırköy/tomruk kafede bulustuk. özlemimizi giderdik , sarıldık ve hiç birbirimize sunmadıgımız kadar hayatlar sunduk dudaklarımız ile birbirimize. o da hikaye yazmış ben sürgünde iken. babam kötü adam o prenses ve ben ise zindana hapsolmuş bi prensmişim. çok hoşuma gitmişti. çocukca olsada yazdıgı şeyler , aklının bi ucunda yer etmişim ki yazmıştı.
    ···
  17. 17.
    0
    @41 eyvallah panpa.
    sabah oldu işe gideceğim şimdi yarın gece devam ederim artık.
    ···
  18. 18.
    0
    http://fizy.com/#s/12jkr8
    ···
  19. 19.
    +1
    rezerved yapan panpalarım saolun devam edeceğim bu gece.

    http://fizy.com/#s/1aid2a
    ···