O mesaj benim haşr'ım, benim reenkarnem, benim yeniden doğuşumdu. O gün o yağmurlu mart gününden sonraki 2. Dönüm noktasıydı. ilk defa bi sevgilim olmuştu. Peki şimdi napıcaktım. Nasıl davranıcaktım. Nasıl hitap edicektim ? Aşkım mı demeliydim. Yok yok ne o öyle hemen yavşak yavşak aşkımlar bebeğimler. Olmazdı öyle bi kız değildi sevmezdi. Elini tutcak mıydım artık gezerken, höst ulan daha dur destur, ne el tutması aq. Ne o öyle, kolay kız değildi merve'm, öyle hemen el ele tutuşmalar sarılmalar olmazdı. Haketmem lazımdı. Cevap veremedim. Mutluluktan önüme geleni öpesim vardı sarılasım oldu lan oldu diyesim. Mutluydum lan. Seviyodu beni var mı ötesi. gibmişim dünyayı.
Peki şimdi napıcaktım ? En büyük problemdi bu. Ne yapcağımı bilmiyordum cahil ve toydum.
+tenefüste dışarı çıkalım mı ?
Diye mesaj attım. Attım ama nasıl çıkıcaktık lan. Sevgilimdi o benim nasıl bakcaktım yüzüne nasıl konuşucaktım lan.
-tabii oluurrr
Diye cevaplayınca iyice afalladım. Çok cahildim lan. Ama aşıktım. Hissediyodum. Aşk böyle bişeymiş diyodum. Tenefüs geldi, birlikte dışarı doğru yürüyoruz. Sadece 2miz.

Hoşgeldin eteq6zoom kardeşim. Takibin için teşekkürler. ilerde tavsiyelerinize ihtiyacım olucak. Elimden geldiğince sıkmamaya çalışıcam. Umarım sona kadar berabee gideriz.

Sadece ikimizdik. Ayça yoktu bu sefer. ikimizdw sadece önümüze bakabiliyorduk, tek bir kelime eedemiyorduk. Kelimeleri zar zor toparlayıp,
+şu banka oturalım mı ?
-o.o.oluurr
Oda kekeliyodu. Oda heycanlıydı. Bakmak istiyodum yüzüne. Kendi içimde savaş veriyodum adeta. Bakmakıydım, bqkmalıydım, evet, başarmıştım. Bakmıştım yüzüne. Yanakları kıpkırmızı olmuştu. Utangaç bir melek gibiydi adeta. Melekler görse kıskanırdı. Bi insan bu kadar tatlı olamazdı. imkansızdı. Daha önce hiç rastlamamıştım. Gözlerimi ovuşturup tekrar baktım. ilk baktığımdan daha tatlıydı. Baktıkça güzelleşiyo muydu ne. Oturduk banka, 40 dk boyunca tek bir kelime edemedik. Sadece nefes alışverişini dinlemek beni huzurla dolduruyodu. Ürkek bi kuştu o benim için, elimle sıkıp öldürmek istemşyodum ama servest bırakıp kaçırmakta istemiyodum. Napmalıydım nasıl davranmalıydım. Allahım çok zordu bu sevgililik işi. Napıcağım hakkında hiç bi fikrim yoktu. Sevdiğim, meleğim yanımdaydı, ama tek bir kelime edemiyordum. Dilim mühürlenmişti adeta, bedenim tutuklanmıştı hareket edemiyordum. Oda bi tepki veremiyodu. Çok komik görünüyoduk biliyorum ama bi o kadarda saf ve masumduk. O yanımdaydo ya artık hiç bişey umrumda değildi. Dayanamadım
+yürüyelim mi biraz?
-oluuur
Diyebildi sadece. Aramızda 10 cm mesafe utangaç birbirine yaklaşamayan 2 saf tertemiz bedenlerdik. Nerden bilebilirdik hep öyle kalamıcağımızı ki.

Bu hikayelerde ki riyakar yan karakter kadar ezik biri yok mk :D

Günler böyle geçerken sadece okulda görüşüyorduk. Cesaret edemiyodum dışarı çıkalım demeye. Yanlış biley yapmaktan o kadar korkuyodum ki hep temkinli davranıyodum. insanlar nasıl sevişebiliyo nasıl birlikte olabiliyo diyodum hep. Ben sevdiğimin elini tutamamıştım daha. 1 hafta olmuştu hemde.
Mayıs ayında doğum günü vardı. Öğrenmiştim. Napıcaktım peki. (Tarih vermiyorum çünkü hikayede gerçek ismini verdiğim bi o bide ben varım. ifşa olsun istemiyorum.) Mesaj atmaya karar verdim.
+salı günü dışarı çıkalım mı ? (Evet o gün doğum günüydü)
-bilmem izin alabilir miyim ki?
+almalısın, lütfen.
-tamam bi çaresine bakıcam. Günlerden cumatesi, direk caddeye indim. Ne alabilirim diye bakmaya başladım. Gümüşcünün önünde güzel isimli kolyeler vardı. Klagibtir. Bi liselinin hayal gücü ve maddiyatı sınırlı, hoşuma gitti bu fikir. içeri girdim fiyatını sordum. Param yetmemişti.
+teşekkür ederim abi kolay gelsin.
-senin için önemli biri sanırım.
+sevgilimin doğum günü abi.
-ne kadarın var peki.
Yaklaşık 3 4 tl kadar eksiğim vardı.
+aslan kardeşimizi boş döndürcek değiliz deyip senin için o fiyata olur demişti. Aşırı mutlu olmuştum beyler. ilk sevgilime ilk hediyemi almıştım. Bide yüzük kutularının içine o kadar güzel kıydu ki bozulmasın diye sarsmadan sakladım adeta ona verene kadar.
Çok heycanlıydım beyler. Aşıktım lan. Seviyodum lan işte. Var mıydı ötesi?
Salı günü gelip çatmıştı. Artık eskisi kadar utangaç değildik. En azından zar zor konuşabiliyoduk. Ayça bizi görünce gülüyodu hep nedense. Çok tatlıydık lan.
+beraberiz dimi çıkışta.
-evet, ayçaylayım diye izin alabildim.
+tamammm çok sevindimmm
ilk buluşmamızdı. Okula gelmeden önce öyle bi hazırlandım ki, sınıftaki herkes ne o hayırdır bu ne şıklık diye takıldı hepsi bana. Sevdiğim içindi, azdı bile.
Okul bitmiyordu. Çıldırıcaktım adeta. ilk buluşma için heycandan ölücektim. Zil çaldı sınıfının kapısının önünde beklerken kalp atışlarım koridordaki gürültüyü bastırıyodu.

Çıkmıştı sınıftan. Sabah fark edemedim sanırım. Oda benim gibi hazırlanmıştı. Belliydi, daha farklıydı bugün. Apayrı güzeldi. Yada birlikte dışarı çıkıcağımız için ayça onu biraz süslemişti. Kendisi sade birisiydi, çok fazla makyaj yapmazdı, hatta nerdeyse hiç yapmazdı, doğal bi güzelliği vardı. Minyon tipli oluşunun verdiği tatlılık apayrıydı zaten. Gözleri ela rengini kıskandırıcak kadar güzeldi. Saçları orta uzunlukta hafif dalgalı.
Okuldan dışarı çıktık, beraber otobüs bekliyoruz ama ayaklarım taşımıyodu beni, zangır zangır titriyodum. Fark etmiş olucak ki gülümsedi. O gülümsedi ben eridim, o gülümsedi ben uçtum, o gülümsedi ben melekleri gördüm. Otobüs gelmişti beraber oturduk muhabbet ediyoduk. Güzel bi cafe vardı bildiğim, oraya gidiyoduk. Çok fazla param yoktu o yüzden bişeyler içip hediye verebilcektim sadece. Çok büyük bi süpriz hazırlayamamıştım. Biraz sonra indik otobüsten. Birlikte yavaş yavaş yürüyoduk. O sıcak günde birde heycan bastırınca denize girip çıkmış kadar olmuştum bile. O kadar hazırlandım ter kokmayım tiksinmesin benden diye bin bir çaba sarfediyorum ama nafile. Saçımdan damla damla düşüyodu adeta ter. Fark etmiş olucak ki çantasından peçete çıkarıp alnımı yüzümü sildi gülümsedi. Bi insan bu kadar mı saf doğal olabilir. Her geçen an dahada aşık oluyordum.

Ulan vay aq, 2 saate biter heralde diyodum. Daha 1. Haftayı bitiremedim. Zor işmiş gerçekten hikaye yazma işi. Elimden geldiği kadar seri atmaya çalışıyorum. Bekletiyorsam özür dilerim

Cafeye girdik. Hoşgeldiniz hoşbulduk faslından sonra 2 kişilik güzel bi yer rica ettim. Sağolsun bize güzel bi yer ayarladı. Soğuk bişeyler söyledik onları içerken.
+Bugün doğum günün, biliyorum, daha güzel bi süpriz hazırlamak isterdim ama şimdilik elimden bu geldi. Doğum günün kutlu olsun. deyip kolyeyi çıkardım.
Görünce şaşkınlığını gizleyemedi, çok mutlu olmuştu, çok beğenmişti, eline aldı ve incelerken
-bu.bu.bu çok güzel. Çok teşekkür ederim. Bundan sonra her doğum günümüzün birlikte olması dileğiyle dedi.
Benim için en güzel dilekti o. Dünyadaki en güzel dilek. Herşeye değişirdim sadece bu sözü duymayı bile.
-takar mısın benim için ?
+ta.ta.tabi.
Elime aldım ama takmak ne mümkün. Ellerim boynuna yakın olucaktı, saçlarının kokusunj ilk defa bu kadar yakından doldurucaktım ciğerlerime. Ya akciğerlerim oksijene küsüp yaşam için onun kokusuna ihtiyaç duysaydı. O zaman napardım ?
Beceremedim. Ellerimin titremesinden dolayı takamamıştım. Güldü.
-tamam tamam ben takarım. Beni bu kadar sevdiğini bilmiyodum. Ön yargım vardı biraz ama şuan hepsi uçup gitti diyip tekrar gülümsedi.
Öyle bi kızardım ki zütümden alevler çıkarıp uzaya kadar gitmekten korktum. Ateş gibi olmuştum. Beni öyle gördükçe gülümsüyodu oda. Gülme be kadın, gülme. Bu kadar güzel yapma bu eylemi, bu kadar güzel anlamlar yüklettirme bana.

Olsun olsun devam kardesim cok iyi gidiyosun

Reezerved

Muhabbet ederek geçti o gün. Bitmesin diye dualar etsemde durmamıştı zaman. Durmuyordu. istemeye istemeye ayrıldık. Artık muhabbet edebiliyoduk. O konuda utancımızı aşmıştık. Mesajlaşırken seni seviyorumda demeye başlamıştık. Ama konuşurken o 2 kelime dökülmüyordu dilimden. Çıkmaya başladıktan yaklaşık 1 ay sonra haftasonu dışarı çıkmaya karar verdik. Sabah 9 gibi buluşucaktık. Beraber kahvaltı edicektik. Elini tutucaktım, gözlerine bakıp seni seviyorum dicektim. Kararlıydım.
O gün geldi çattı. Durakta buluştuk, birer gevrek ve peynir alıp sahile doğru yürümeye başladık. insanlar denizi izleyerek içer dimi. Ben onu izleyerek içmek istiyordum. En güzel, en paha biçilmez tablomdu o benim.
Kahvaltılarımızı yaptık sahil boyu yürürken elini tutmak için uğraştım uğraştım olmuyor. Cesaret edemiyorum. Saat oldu 3 hala tutcam. Çıldırcaktım artık. Saat 4 civarı dayanamadım ve
+elini tutabilir miyim ?

Haninerdebizimayanlar ve efsaneler efsanesi. Hoşgeldiniz panpalarım.

Evet bu soruyu gerekten sormuştum. Ne kadar beceriksizdim sevgililik konusunda. Afallıyordum onun yanındayken. Aklımda ne varsa uçup gidiyordu adeta. Güldü bana, alaycı bi şekilde değil ama. Sevecendi.
-sorman hata. Diyip elini uzattı.
Ben domates olmuştum bile. Elini tuttuğumda ateşimin 45 dereceye fırladığını hissedebiliyordum. Elini tuttum. O kadar sıkı tuttum ki adeta haykırdım dünyaya. Bu kız benim, kılına zarar gelirse dünyanın anasını giberim diye haykırdım adeta.
+sni svyrm.
-efendim ?
+sni svyrm diyrm.
-burak mırıldanmayı kessen ?
+seni seviyorum diyorum işte ya alallalala
-ahahahha 2 saattir bunu mu mırıldanıyodun sen. Bende seni seviyorum diyip bir sarılışı vardı ki, ruhumu teslim ettim sandım. Böyle huzur dolu, böyle rahatlatıcı bi an daha yoktu. Olamazdı. Fakat haziran ayı kötü bi olayın habercisiydi. Yaz tatili.

Cok iyi yaziyorsun kardes

Teomancelike32 öncelikle hoşgeldin kardeşim. Sadece o an ki duygularımı aktarmaya çalışıyorum. Dediğim gibi lise hayatım boyunca edebiyatım zayıftı. Fazla kitapta okumam. gibtiri boltan bi mühendislik bölümündeki öğrenciyim sadece. Ama yinede beğenen yorumlarını esirgemeyen her panpama teşekkürler. Bi sigara molası

Sabaha kadar anlatırsan dinlerim

Uykum gelene kadar anlatırım panpa. 4 5 e kadar uyumam heralde

Panpa inan sırf senin icin üyelik aldım. Cok iyisin devam et bekliyorum. Yarın ki finale çalışmayı bıraktım hikayeni okuyorum

Kardeşim aynı şeyleri bende yaşadım ama sen şanslısın ki karşılıklı yaşanmış bu ilişkiniz. Şuan cok iyi anlayabiliyorum seni. Çok iyi gidiyorsun bu arada helal olsun.

Yarında burdayım panpam. S.et okursun yine. Benim yüzümden kalmanı istemem. Çok teşekkür ederim