-
1801.
+9 -1Hala düşündükçe şaşırırım. Nasıl olur da o muhteşem gözlerden gözlerimi ayırabilip elbisesine bakabildiğime. insan hayatında bazı anları bi daha hiç yaşayamama ihtimalini gözönüne almadan yaşadığından duyar bütün pişmanlıklarını. Bir çift göze birkaç dakika fazladan bakamadan yitip gitmek bile büyük pişmanlıktır. Bunu sadece ayrılık manasında dile getirmiyorum. insan son nefesini bir gün vereceğinin bilincindeyken hep daha yaşayacak şeyleri, biriktirecek, mezara zütürecek anıları varmış gibi yarım kalır her zaman. Yarım kalanların anıları da çoğu zaman acısıyla reyting toplar.
-
1802.
+3 -1+ Baya güzelmiş burası
- Senden daha güzel değil
+ utandıracak mısın beni
- burası senin güzelliğinin yanında güzel olarak nitelenemez. Daha çok huzur dolu diyebiliriz.
+ ben huzur vermiyorum yani sana, dedi nalan hafiften tripli bi tavır takınarak.
- yalan söylemek istemiyorum sana, gerçekten huzursuz ediyosun beni
+ ciddisin
- Ciddiyim.
+ seni huzursuz edecek ne yaptım bilmiyorum ama hiç istemedim bunu inan.
Bunları söylerken denizlerin taşması gibi o güzel gözlerinden yaşlar inmeye başlamıştı bile. Bi süre onu öyle izledim. Ağlarken neden öyle baktığımın şaşkınlığını da içinde yaşıyodu nalan eminim. -
-
1.
+2niye ağlatıyosun kızı amk
-
1.
-
1803.
+3 -1Biraz daha izledikten sonra onun o güzel yüzünü avuçlarımın arasına aldım. Yumuşacık yanaklarını avcumda hissederken başparmaklarımla gözlerinin altından süzülen yaşları sildim. O ıslaklık parmaklarıma değdikçe sanki içimde ateşler yanıyodu. Bir gözyaşı insana ne derece etki edebilecekse, senelerce yazılmış kitaplarda kuruyan gözyaşlarının etkisi ne kadar büyükse belki çok daha fazlasıyla eritiyodu içimi nalan’ın gözyaşları. Yanardağın lavlarını önce en yukarıya püskürtüp sonra eridikçe kenarlarından akması gibiydi kalbim. Önce hızlıca vuruyodu. Her vuruşun göğsümde yarattığı sarsıntı hissinden hemen sonra kalbimden tüm organlarıma hücuma kalmışçasına yürüyen kan yakıyordu içimi.
-
1804.
+5 -1- benim kadar rahat yaşayan birinin hayatına bir lütuf gibi giren ama kaybetmekten her an korktuğu, incitmemek için sürekli çaba sarfettiği, güzelliğinin en ufak bi anını görememekten kahrolduğu üstelik bana aşık bi varlığın girmesi nasıl huzursuz ediyo tahmin edebiliyor musun?
+ tahmin etmiyorum biliyorum. Peki bu senin söylediğin hislerin aynısına, geceler boyu
düşünmeyi, hep hayaller kurup o hayallerin gerçekleşmesi için dualar etmeyi, tüm benliğinle sahip olmayı değil sahip olunmayı beklemek ve daha bi sürü şeyi beklemek istemek ama sevgi ve karşılık bulamadan yaşamanın ne hissettirdiğini biliyor musun?
- Bilmiyorum, haklısın. Napıcaz biz seninle Nalan.
+ bunu bana sorup cevap mı bekliyosun? Ben herşeyi bi kenara bırakıp sana açtım kalbimi. Ama ben istiyorum diye senin olmama izin vermen de gerekmez.
- Ben aşkımı kalbimde yaşarım diyosun?
+ yaşarım veya yaşamam. Mesele kendini zorunda hissetmeden yaşayabilmek.
- Napıcaz be Nalan biz seninle?.. -
1805.
+2 -1
-
1806.
+4 -2çok sövdünüz haklısınız da belki. ama bu hikaye kısa bi hikaye değil. anlatırken fiziken ve ruhen yorulduğum zamanlar oluyor. siz de hak verirsiniz. lafı uzatmayayım kusuruma bakmayın bu hikaye okunsa da okunmasa da bitecek ama sizi beklettim bu benim hatam.
haydi kalın sağlıcakla. her zaman devam edecek. -
1807.
0Hoşgeldin pekekent
- 1808.
-
1809.
+1Oha dönmüş lan. Konu komşuya haber vereyim amk
-
1810.
0Başlığı hortlatalım
-
1811.
+2Yeni partı hafta içi giricem sövmeyin
-
1812.
+1Böyle hikaye beklenir ama takunu çıkarma yeter ki ( insan hayatında bazı anları bi daha hiç yaşayamama ihtimalini göz önüne almadan yaşadığından duyar bütün pişmanlıklarını) bu cümlede öldüm
-
-
1.
+2Eyvallah kardeş
-
1.
-
1813.
0nalan kimdi amk onu bile unuttum.. baştan mı okucam şimdi.. gibeyim seni ya
-
1814.
0Rezerved
-
1815.
0Lan bu başlık da altinci vs gibi bişey var mı ki?
-
-
1.
0Anlat panpa sen biz ayarlarız
-
1.
-
1816.
0Hoş geldiniz beyefendi gözlerimiz yollarda kaldı
-
1817.
+2Ankara’da Mülkiyedeyim. 2. Sınıf. Konferans salonunda tipik öğrenci triplerinde ama içimde fırtınalar koparken derste vaktin geçmesini bekliyorum. Geçen vaktin neler getirip neler zütüreceğini hesap etmeden hem de. Bilseydim ki o geçen vakit onu benden almak için geçiyor pişmanlıkların en derininde boğulurdum geçen her saniyenin ardından.
-
1818.
+218-19 yaşlarında bırakın elimin bir kızın eline değmesini, herhangi bir kızla yanlışlıkla bile gözgöze gelmemişim o zamana kadar. Hatta tipik taşradan üniversite için gelen bi çok Anadolu çocuğu gibi herhangi bir kızla herhangi bir konuda iki çift laf etmişliğim bile sayılıdır. Nedendir halen çözemem. Durum böyle olunca özgüven denen şeyin o hayallerimizden bile büyük şehirde git gide yok oluşunu seyrederken hiç çırpınmadan ölüme razı olmamızı yadırgayamayız da.
-
1819.
+6Ama o sıralar durumlar garip. Dedim ya içimde o zamana kadar yaşamadığım, ne olduğunu dahi bilmediğim fırtınalarla boğuşuyorum. Sürekli bunalıyorum. Yerimde duramıyorum. Karşımda konuşanın ne konuştuğunu anlamayacak kadar mallaşmışım. Bırak ders dinlemeyi 8 sap takılarak bitirdiğimiz üniversite arkadaşlarımın ne dediklerini bile duymuyorum, duysam da umursamıyorum. Sonradan koydum adını AŞIĞIM. Aşığım da sevdiğim bana dünyada en kutsal gördüğüm anne babamı neredeyse unutturacak kadar beni benden alan bi güzele aşığım.
Anlamsız gelecek belki hikayanin burada böyle biyere gitmesi sizlere ama hikayenin sonunda ama uzak bi tarihte bunların hepsi anlamlanır belki zihinlerinizde. -
1820.
+2Sevdiğim kız şimdi Nalanla olduğumuz yerde istanbul’da. Dünyada gördüğüm belki de en güzel varlık. Lan ben öyle yakışıklı bi herif de değilim biliyorum. Bana böyle bi güzel neden bakar diye çok düşünmüşlüğüm de var. Ama sen birini seversen eğer o dünyanın en güzelidir kuralını bilmediğim zamanlardı. Cam parlaklığında mavi gözleri vardı. Bu da Anadolu’nun esmer erkeklerinin tipik takıntısıdır mavi göz. O yüzden şimdilerde bütün kızlar mavi lens takıp dolaşıyor herhâlde. Nalanla kıyaslamayı hiç düşünmedim. Düşünmeyeceğim de. Ama ilk sevdamdı. Babamın bana gönderdiği aylık parayı ertesi gün ne yiyeceğimi bile düşünmeden aldığım gibi yolumu istanbul’a çevirecek kadar seviyordum. 3-4 saat görüşmeye belki camdan görmeye razı olarak AŞTi’de sürünmüşlüğümün ilkidir.