/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 951.
    0
    Aglayan kadini eve aldin alt tarafi amk ne ballandira ballandira anlatiyon.
    ···
  2. 952.
    0
    rezerve
    ···
  3. 953.
    +8 -1

    Merhaba Nalan;

    Bugün isminin tersten ve düzde okunuşunun aynı olduğunu farkedip, çok büyük bi icat yapmışçasına sevinen çocuk gibiyim. Lise dizilerinde aşkı tarif ederlerken “hani içinde kelebekler uçuşuyo gibi” derler ya sanki öyleyim. Ya da bilmiyorum gerçekten öyle mi?

    Ne düşündüğümü ne hissettiğimi de çok kestiremiyorum bu aralar. Zaten hiçbi zaman dengeli bi adam olamadım bunu da belki biliyosundur. Ama bu ara daha bi garip. Herşeyden kopuk ama bi o kadar da herşeyin içindeyim. Sen benimle bir olup biz olmak isterken ben sanki seninle “sen” olmak istiyorum. Seni yaşamak, seninle nefes almak, seninle olmak. Anla işte sen olmak sen de var olmak sende kaybolmak.

    Oooff nalaan şimdi de liseli mektupları yazıyorum bak. Google’a mavi yazsan ilk önce sen çıkacaksın gibi. O maviye can veren gözlerine bakmak bi ömür. Yok yok bi ömür demek benim için fazla tutarlı sanırım. Ben yarım yaşamayı severim bunu da bilir misin nalan?

    Yarım yaşarım ki herşey güzel kalsın anılarımda. Hafızamın bi köşesinde, gönlümün derinlerinde hep yarım yaşanmışlıklarla dolu güzel anılarım vardır. işte onlara ayrılığın kötümserliğini bulaştırmak zulüm gelir bana. istiyorum ki hiçbişey taka sarmadan önce öylece kalsın. Hani zamanı durdurmak gibi düşün. En güzel anda, zirvede kalsın. Bu yüzden sevmiyorum birşeyin tamamlanmasını. Tamamlandığında ya ayrılık hüznü vardır, veda vardır. Ya da ölümün dayanılmaz ağırlığı çöker insanın yüreğine.
    Nalaan, durmadan sonundaki a harfini uzatarak teleffuz etmek istiyorum ismini. Bana daha hoş sada geliyor nedense. Daha içten. Sana nalan diye seslenmek adını dilimden düşürmeden yaşamak, aldığım her nefeste nalanı hissetmek istiyorum sigara dumanından kararmış ciğerlerimin bronşlarında.

    Nalaan, ismin ağlaya feryad eden anldıbına geliyor onu da biliyorum. Ofise ilk gelip tanıştığımız gün var ya o gün ne demekmiş diye merak edip aratmıştım internette. Neyse onu boşver de nalan ağlattım mı seni bilmeden? Benim yüzümden isminle müsamma olduğunu hissettirdim mi? Ben yaparım biliyorum bazen ağlatırım her erkek gibi bi kadını. Yok yok kötü triplerine girmiyorum yine. Sana rol yapacak, cool takılacak dermanım da yok artık zaten. Ben kadın ağlamasına gerçekten dayanamıyorum be nalan. Kadınlar hep içten ağlıyo sanki. Kadınlar ağlarken yanaklarından süzülen gözyaşlarıyla birlikte yere sanki kendilerinden birşeyler de düşürüyolar. işte bu düşenlere ben kahroluyorum içten içe. Ama sistemin taşlaştırdığı, merhametsizleştiği ben artık umursamazken bunları sen geldin bana.

    Nalaan, küçük kız, masum kız. inan bana kadınlığınla değil o içten, o masum, o tertemiz gönlündeki sevdana kurdum tm hayallerimi. Evet hayal kuruyorum artık belki de tüm dalgınlıklarımın sebebi budur bilmiyorum. Hep kadınların önemli bi soru karşısında bilmiyorum cevabını yapıştırarak büyük gizemler yaratmalarından nefret etmişimdir ama artık bende bilmiyorum be nalaan…

    Nalaan, keşke ağlamasan be nalan. Keşke üzülmesen. Keşke mutlu olsan da ben mutluluğunu izleyerek, o içten gülüşünün her anını yavaş çekim hayatta izleyerek bu anlamsız koşuşturmacanın ortasında senin mutluluğunla tatsam mutluluğu artık. Ama nalan dedim ya sen ağlamasan.
    Ben artık kirlenmiş olduğumu hissediyorum sana her baktığımda. Hani kirliyle temizi yanyana koymazsınki kirli olan temize sirayet etmesin. Öyle bişey benim çekincem. Yok yok ben kötü değilim inan sen çok temizsin aksine. Olmaması kadar temizsin. Sen çabuk gösterirsin be nalan üzerindeki kiri. O güzelliğine gölge düşer nalaan. Gölgelerin içinde sana da sıçrar o masumluğunu kaybettirip seninle, o berrak mavi gözlerinle renklenen dünyayı daha fazla kirletiriz. Nalaan be çocuklar ölmesin. Ama seninle çocuğum olsa bu dünyada. Dur dur burayı okumadın varsay. Biliyorum senin mavi gözlerinde bı parıltı olmuştur şimdi. Sakin ol bunu okumadın.

    Nalaan biz oluruz belki de, ben “sen” olabilir miyim. Sen bana sirayet edip sana benzetebilir misin beni. Yoksa ben de seni herkes gibi mi yaparım sonunda bu hikayenin. Hiç okuyamayacağın mektuplara mı dökerim içimi en sonunda. Off nalan şimdi aklıma geldi mektup aslında bir nevi şizofreni. insana karşısında hitap ettiği varmış hissi yaratıyo. Yazdıkça yazası daha doğrusu konuştukça konuşası geliyo. Ama ben konuştukça senin o güzeller güzeli gözlerinde sürekli partıltılar yaratıp sonra o parıltıları umutsuzluğun pençesine bırakmaktan da nefret ediyorum. Ne çok nefret ediyorum di mi?

    Nalaan herkesin gönlünde bi güzel vardır bilir misin? Tabi bilirsin sendeki benim söylediğine göre.

    Nalaan benim güzelim sen misin?”
    Tümünü Göster
    ···
    1. 1.
      +1
      Güzelmiş burası
      ···
  4. 954.
    +4
    neşet baba hatırasına...

    http://www.youtube.com/watch?v=WDbNFOx21U0
    ···
  5. 955.
    0
    diyalog yaz panpa böle sıkıcı oluyo betimlemenin fazlası. bi de hızlı yaz lan. kaplumbağa gibisin.
    ···
  6. 956.
    +4
    o akşam bol muhabbet, bol batakla en çok da şu hayattaki belki de en doğru seçimlerim olan arkadaşlarımla geçiyodu artık mesajlaşmanın sonunda. artık oturma organlarımız ağrımaya başlamıştı ki oturmaktan fahri abi yavaştan toparlanmaya başladı.

    F: eee artık gençler bizi evde bekleyen çoluk çocuk en önemlisi bi de yengeniz var sizin gibi özgür değiliz ben kaçayım ufaktan. Sonra bidaha izin alamayız çok geç kalırsak.

    B: abi sen hep böyle denge politikasımı yapıyosun yengeye ya

    F: olum evlilik zaten denge politikası. Ne kadar idare edersen o kadar idare eder eşin.

    E: abi bu muhabbete girersen gidemezsin biliyosun dimi

    F: haklısın da benim gitmemden çok evlilik düşüncesini kovuyosun gibi

    E: olur mu be abi sen hep kal da yenge çok kızıyo sonra sana biliyoruz

    B.e: abi yenge keser seni sorumlusu biz olmayalım

    F: hadi bakalım geceniz güzel olsun. Çok dağıtmayın benden sonra

    Fahri abi hepimizle tek tek tokalaşıp yine öğütler eşliğinde ayrıldı. Biz masada dördümüz çayların dibine gelmiştik artık.

    E: e hadi amk vizyonsuzları sap eğlencesi yapalım

    M: ne yapıcaz be olum muhabbet iyi burda

    E: vizyonuna sokarım senin pis herif hadi kalk düzgün biyerde muhabbet ederiz kahve köşelerinde oturuyoz hala öğrenci gibi amk

    B.e: napıcaz olm var mı plan

    B: kalkın la yolda karar veririz. Arabalarda burda kalsın tek araba gidelim.

    E: e hadi amk hesabı ödeyin de çıkalım.
    ···
  7. 957.
    0
    bu burda dursun
    ···
  8. 958.
    +6
    Hesabı ödeyip yola çıkınca bi süre avare avare arabayla dolaşıp sonra tunalı’ya gidip içmeye karar verdik. Tunalı’da değnekçilere öpüldükten sonra güzel biyer bakıyoduk.

    M: şuraya gidek la iyiye benziyo

    b: 4 sapız amk orası alır mı bizi

    M: ateşleriz be olum bişeyler rahaat

    Kapıdaki eleman bizi ilk önce içeri almak istemesede avcuna sıkıştırılanı görünce fikri değişmiş olmalıki önümüzü tamamen boşaltıp bide güzel bi masa ayarlamıştı bile. Ulan bunlara haraç vermekte hep koymuştur bana. O kadar çalış uğraş gibindirik adamlara yedir. Neyse, masa hoş, canlı müzik hoş, mekan güzel, içindekiler de güzel. içkilerimizi söyleyene kadar boş boş konuşup aslında muhabbetin koyulaşmasına yol yapıyoduk artık. Ufak ufak yoklamalar çekiyoduk dördümüzde birbirimize. Sonunda konu nalaan’a geldi.

    M: lan olm bak biz herşeyi anlatıyoz sen anlatmıyosun. Ne ayak lan bu nalan

    B: abi dur az daha kafam olsun da düzgün anlatıyım

    M: senin keyfinimi beklicez

    B: bekleyelim be abi gece uzun…
    ···
  9. 959.
    +6
    Bi süredir görüşemememizin etkisiyle olsa gerek, herkesin anlatacakları birikmişti aslında. Detay sorular, detay anlatmalar kadın gibiydik nerdeyse. Diğerleri anlatıp bitirdiklerinde konu döndü yine nalaan’a.

    M: güzle oldu mu kafan amk.

    B: dur şunu da dikersem olmaya başlar.

    Yarısına kadar içtiğim bardağı kafama dikip,

    B: şimdi oldu.

    b.e: anlat amk ne bekliyon o zaman

    b: dur be olum kafamı toplayım bi

    b.e: kafanı gibiyim

    b: abi sevmeye başladım sanki lan

    e: malmısın amk çak geçsene

    b: öyle bişey diil olm bu işte. Hani üniversitedeyken bi ara olmuştum böyle. ilk sevgilim. Leyla gibiydim. Mal gibi aşıktım, köpektim ya. işte öyle bişey. Birisi tasmayı tutmuş bana gel buna kafanı sok diyo sanki. Daha garibi bende o tasmayı takmak için koşmaya çok hevesliyim ama inceden de tırsıyorum

    e: yaptığın betimlemeyi gibiyim de neyden tırsıyosun

    b: abi hatırla o köpeklik maceramı. Ulan o kadar aşıktık, o kadar yılı heba ettik. Mal gibi geçti nerdeyse üniversite hayatım. Güya çok seviyoduk, çok seviyodu. Ulan ayrıldıktan bi hafta sonra başkasıyla sevgili olmadı mı? Ben naptım. Hiç amk sadece hiç yine leyla oldum. Yine okul uzattım. Olum bu işler çok yalan ya.

    E: yalanına sokuyum

    M: yalanına sokuyumculara…

    Kadehlerimiz havalanıp yudumlarımızı alırken, müziği akışına bıraktık bi süre kendimizi.
    ···
  10. 960.
    +3
    o zamanlar baya bi popülerdi...

    https://www.youtube.com/watch?v=m9pSCIc-8Ss
    ···
  11. 961.
    0
    reserved
    ···
  12. 962.
    0
    reserved
    ···
  13. 963.
    +6
    ben onlara nalan'ı anlattım, onlar dinledi. ben onlara nalanın temizliğini, masumluğunu anlattım, onlar dikkat et lan tufaya gelme dedi. ben onlara nalanı anlattım sanki gece nalan oldu. ooof nalan sensiz gece çok karanlık gözlerinde hep gündüzü mü yaşasam...

    ben nalanı hala anlatmaya devam ediyodum ki telefonumun mesaj ışığını farkettim. mesaj nalandan, yarım saat kadar önce atmış ama görmemişim.

    "ya rahatsız ediyorum ama ben biraz kötü hissediyorum sanki, müsait misin?"

    bi anda elim ayağıma dolaştı. hafiftende güzeldi zaten kafam. kız yardım istemiş ben görmemişim amk.

    m: noldu lan, sapıttın bi anda

    b: abi kız mesaj atmıl görmemişim

    e: atmışsa atmış amk cevap yaz ne telaş yapıyon

    b: lan rahatsızdı bugün doktora gittiydik hatta şimdide kötü hissediyorum diye atmış işte

    e: kalk gibtirgit o zaman ne duruyon

    b: doğru dedin hadi beyler kaçtım o zaman

    ordan ayrılıp bi süre saçma sapan yürümeye devam ettim. sonra sonra aklıma geldi taksiye binmek. ordan bi taksiye binip doğruca nalanın evinin oraya gittim. apartmanın kapısına gidip zili çaldım. bi süre bekledim. ses seda yok. iyice telaşlandım bişey mi oldu diye tekrar bastım. uzun uzun zile basmaya devam ettim artık. çok sonra aklıma geldi telefonla aramak. aradım çalmaya başladı. ulan o dıııt sesi bu kadar mı uzundu her zaman.
    ···
  14. 964.
    +4
    bu şiirde iki göz var

    biri senin; biri onun

    Senin o karanlık, küf kokulu

    matem gözlerini terkediyorum

    biliyorum; saçlarının sarısı

    gözlerinin yeşiline karışmış

    biliyorum; sana benzemek için

    melikeler birbiriyle yarışmış

    fosforlu ve derin bakışlarına

    çağlar boyu nice destanlar yazılmış

    oysa ben görülmedik bir lale yaprağına

    gökleri kıskandıran bir destan yazıyorum

    gözlerin değişip kaplasın karanlığı

    bütün ufukları sarsın gözlerin

    gene de hep bende kalsın gözlerin... (nurullah genç)

    iyi geceler...
    ···
  15. 965.
    0
    yaz be huur yaz
    ···
  16. 966.
    +5
    dıbına koduğumun evladı şiir yazcağına yaz bi part daha ne şekil yapıyosun
    ···
  17. 967.
    0
    Lan amk yazsana surda mal gibi kaldık. Babanın düşmanlarını gibeyim ya
    ···
  18. 968.
    0
    rizorved
    ···
  19. 969.
    0
    iyidir hoştur da fazla uzadı ben sıkıldım amk ama ara sıra bakarım durum nolmuş diye hadi eyv
    ···
  20. 970.
    0
    reserved
    ···