1. 1.
    -4
    tavladığımı anlatacağım birazdan. şimdi açım, on dakika sonra karnımı doyurup dönüyorum. anımı ayrıntılarıyla anlatacağım. ama bu başlığın altını azıcık doldurun.

    edit: 04:40 itibarıyla ara verdim. bu akşam devam edeceğim.

    benim yazdıklarımın tamdıbını sayfalar arasında kaybolmadan şuradan okuyabilirsiniz: http://inci.sozlukspot.co...s%C4%B1l/@super%20dede/1/
    ···
  2. 2.
    0
    sandığımdan çabuk yedim, başlıyorum anlatmaya.
    ···
  3. 3.
    -1
    burada tanıştıklarımız biliyordur, kışın okuyorum, yazınsa güzide bir turizm merkezinde çalışıyorum. 4 yazdır çalıştığım bir tesis var. tıfıl bir üni öğrencisi olarak işe başladığımda bellboy bile benden daha karizmatikti. daha sonra kendimi gösterdim ve joker eleman gibi oldum. şimdi ise diğer elemanları koordine ediyorum. kazandığım para da harçlar vb de dahil, kışı geçirmeme yetiyor.
    ···
  4. 4.
    -1
    böyle yerlerde çalışanlar hep abarta abarta anlatırlar "olum fıstık gibi kızlar vardı", "her gece en az 3 farklı kişiyle" falan diye. bunların tamamı doğru olmasa da çoğu hayal ürünü değil. çünkü resmen karı kaynıyor ortalık. azıcık da işinizi biliyorsanız olay tamamdır.
    ···
  5. 5.
    -1
    ben de zamanında çok imrenirdim ve içine düşerdim resmen. sonradan biz de dahil olduk olaya. ama o abazanlık dönemini atlatınca sıradan gelmeye başlıyor.
    ···
  6. 6.
    -1
    o yıl hayatımı düzene sokmuştum. bir kız arkadaşım vardı ve onu çok seviyordum. etrafımda fıstık gibi kızlar olmasına rağmen, kız arkadaşımı bir kez olsun aldatmayı içimden geçirmedim. arada kızlarla karşılıklı flörtöz tavırlarımız oluyordu ama bu da işin esprisiydi.
    ···
  7. 7.
    -1
    otelde "elime battı diken yok mu beni öpen" diye gezen kızlar vardı, onları garsonlardan bellboylara nerdeyse herkes hallediyordu. benim daha önceki ilişkilerimde de böyle turist kızlar olmuştu ama sevgili olarak değil, gelip geçici.
    ···
  8. 8.
    -1
    kız arkadaşımı seviyorum dedim ya, onun da beni aynı şekilde sevdiğini düşünüyordum. meğerse çok başka şeyler varmış, tesadüfen öğrendim. ben yokken neler olmuş... bu beni çok yaraladı doğal olarak.
    ···
  9. 9.
    +1 -1
    oysa ben ona buradan kazandığım paranın bir bölümüyle söz yüzüğü alacaktım. birlikte sözleşmiştik, ellerimizi birbirimizden hiç ayırmayacağımıza.
    ···
  10. 10.
    -1
    çok sinirlendim ve üzüldüm. müdürden izin aldım, gittim sahile içmeye. aldım yanıma 9 şişe kırmızı tuborglarımı... içtim içtim içtim. insan duygulanınca daha çabuk kafayı bulur ya, kaçıncı şişede kendimi kaybetmişim hatırlamıyorum.
    ···
  11. 11.
    -1
    @19 babasına benden bahsetmiş. meğerse babası onu başkasına vermek istiyormuş. o da karşı çıkmamış, razı gelmiş bir nevi.
    ···
  12. 12.
    -1
    sahilde sabahlamışım. tabi belim kazık gibi olmuş, nasıl ağrıyor. ertesi gün gittim otelin revirine. doktor ağrı kesicili yakı yapıştırdı. orada otelde kalan bir kızla tanıştım. 3 gündür kalıyorlardı, daha önceden görmüştüm elbette ama muhabbet etmemiştik.
    ···
  13. 13.
    0
    o da havuzun kenarında düşmüş, dizi kanamış pansumana gelmişti. bende litvanyaca sıfır, onda türkçe merhaba'dan öte yok. ingilizce anlaştık doğal olarak.
    ···
  14. 14.
    0
    adı kornelija'ymış. en başta o benim adımı düzgün söyleyemiyor, ben de onunkini. sonradan alıştık. baya sohbet ettik. 1 hafta daha kalacaklarmış, sonra döneceklermiş. çok sevmiş burayı falan filan.
    ···
  15. 15.
    0
    sempatik ve düzgün bir kıza benziyordu. anne ve babasıyla gelmiş. orada pgiboloji bölümünde okuyormuş. üniversitesinden bahsetti, yaşadığı yerden falan. ben de aynılarından bahsettim. ilk başta havadan sudan gibi sohbet ettik. çok da uzun konuşamadık çünkü zaten dün izin almıştım, bugün çalışmam gerekiyordu.
    ···
  16. 16.
    0
    kanımız ısınmış gibiydi. akşam bir programı olup olmadığını söyledi. ailesiyle geldiği için tek başına eğlenceye falan gitmiyordu. canı sıkılıyormuş biraz. akşam buluşalım diye sözleştik. bu arada aklımda fesat bir düşünce yok kesinlikle.
    ···
  17. 17.
    0
    saat 20 gibi buluştuk. güneş batmak üzereydi. meğer kornelija gün batımına bayılırmış. bu arada kornelija litvanyacada melek çemberi demekmiş. hani o meleklerin başının üstündekinden.

    neyse biz oturduk konuşmaya başladık. güneş batacağı sırada ben "hadi biraz susalım ve gün batımını seyredelim" dedim. şansıma o gün de dünyanın en güzel gün batımı oldu sanki.
    ···
  18. 18.
    0
    gün battıktan sonra kumsalda dolaşmaya başladık. özel hayatından ilk defa o zaman bahsetmeye başladı. geçmişte babası bir süre rahatsızlanmış, zamanında çok ekonomik sıkıntı çekmişler. o dönemde okulunu aksatmış ve harçlığını çıkarmak için çalışmak zorunda kalmış.
    ···
  19. 19.
    0
    dikkat: konu dağılmaya başladı, toparlıyorum.
    ···
  20. 20.
    0
    kızla sohbetimizde konu bana gelince gündüz neden revire geldiğimi sordu. önce bahsetmek istemedim, çünkü o durumla yüzleşmek istemiyordum bir kez daha. üsteleyince anlattım. o da üzüldüğünü söyledi. aşkın gözünün kör olduğundan falan bahsettik.
    ···