1. 313.
    0
    1".çok düzgün asfalt bir yol. ben kaldırımdan gidiyorum. çok büyük bir şehrin büyük bir caddesi. arabalar geçiyor ama yayalar fazla yok, o yüzden yavaş yürüyorum. vitrinlere baka baka. dükkanlar genelde sahaflar, eski eşya satan yerler, otantik cafeler, çikolatacılar falan var. Biraz ilerileyip dönünce liman görüyorum. limanın ordan yürümeye başlıyorum. arabalatr yok burda, simitçiler, çaycılar tostçular falan var.

    2.oha amk su demişsin ben zaten dedim onu. tırstım lan ney bu? neyse devam edeiym o zaman. mevsim kış olduğu için suya girmiyorum. simit ve çay alıp oturuyıorum, aaylarımı sallandırıyorum ama suya değmiyor. Kış ama bahardan kalma bi güneş var. kitap okuyorum arada denizi izliyorum, yaz olsa da yüzsek diye düşünüyorum. deniz dalgalı değil, çarşaf gibi. arada bi martılar balık kapıyor.

    3. sonra bir cafey giriyorum. vitrinlerinde bir sürü değişik kupa, fincan var. kahve içmem için birini seçmem gerekiyor. ben de altın rengi, el yapımı süslü ortaçağ havası taşıyan bir fincan alıyorum. ağzı kocaman açık, yavyan büyükçe bir fincan. kahcveyi hızlı soğutanlardan. sonra kaldırıyorum fincanı kahveyi içmek için, fincan çok ağır, neredeyse yarım kilo.

    4. cafeden çıkıyorum , tam çıkarken bir anahtar görüyorum. ev anahtarı. normal, çelik kapı açan cinsten. sonra anahtarlığa bakıyorum, pembe bir anahtarlık, üzerinde numara yazıyor. numarayı arayıp anahterı teslim etmeyi düşünüyorum

    5. şehrin içinde ayı ne geziyo lan. neyse, bana doğru koşan ayı boz bi ayı. aramızda çok mesafe var. ben etrafıma bakıyorum girecek bir yer yok. sadece ağaç var. ona da tırmanamadığımdan yüz üstü yatıp kımıldamıyorum(ölü taklidi) patisiyle kafama vuruyor kokluyor ve gidiyor.

    6. duvar uzun olduğundan arkasını göremiyorum ama bi tarafı delinmiş. ordan bakıyorum muhteşem bir sahil var ama görünüşü ürkütücü. duvarı dolanıp büyük bi delik bulup geçiyorum. kayalık, sahil süper ama deni çok korkutucu girilecek gibi değil. rüzgar da vr ama manzara şahane. biraz orda oturuyorum ve artık her sıkıldığımda oraya gelmeye karar veriyorum
    ···
  2. 312.
    0
    panpa elinize sağlık, çıktığı kadarıyla yapıcam, bittiğinde pm atarım zaten.
    sıcaktan küçük çaplı bir cinnet geçiriyorum, akşam yapıp pm atarım. ;)
    ···
  3. 311.
    0
    1- çok şirin ve temiz bi yer bakımlı. ağaçlar budanmış, yollar temizlenmiş, çevreyi deniz esintisi sarmış güzel bi yer. akşam üzeri alacakaranlık. hava kapalı ve yağmur atıştırıyo fırtına da yakın. en sevdiğim şekilde. ilerde bi yerde ise ufuk var kutup ışıkları gibi. güneşli orası küçük bi bölme. hayranlıkla izleyerek devam ediyorum iyi ki girmişim bu yola.

    2- su şelale gibi aynı ama sonu var. belli bi kaynak yok. yorgunum ve su içiyorum sonra da biraz tadını çıkarmak için altında durup sırılsıklam ıslanıyorum nasıl olsa biticek. yosun mu tutmuş bu. ama akan su nasıl yosun tutar ? susuzluktan fark edemedim de ilk başta. iğrenç. bilsem ölürdüm de içmezdim.

    3- fincan büyük ve mavi bi fincan. kahvesi içilip fal kapatılmış olduğunu farkediyorum. yorumluyorum kendimce tamam mı bildiğimi farzet, kendimle alakalı çıkarımlar yapıyorum. benim falımmış ama haberim yok, ilginç.

    4- anahtar çok büyük, cetvel gibi. ama farklı biraz sarı renkli üzeri biraz paslanmış sanki. eski püskü bişey ama parlıyo da bi yandan. başıma iş almıyım şimdi düşünürken belki bi yerde işime yarar deyip cebime atıp devam ediyorum.

    5- ayı çevik, hızlı,güçlü. çok eğlenceli. o kavaladıkça kaçıyorum ben de ama dalga geçerek, oyun oynuyorum resmen onunla o da sinirden köpürüyo. sigara içmeme rağmen yorulmuyorum zaten pek şansım da yok dirençliyim. bi yandan da düşünüyorum nasıl alt edicem diye. aklıma o bulduğum büyük anahtar geliyo ve ağaca yaslanıp üzerime gelmesini iyice yakınlaşmasını bekliyorum. yaklaşınca anahtarın sivri tarafını kalbine saplayıp pençesinden sıyrılıyorum ve arkasına geçip ağacın dalına tutunup olanca gücümle arkasından bastırıyorum. işe yaradı, geberdi.

    6- tabi geçiyorum. yasak yazmasa geçmezdim belki. tedirginim. deniz var. çok güzel görünüyo. doğal kalsın diye o yasak yazısını bilerek astıklarını düşünürken büyük bi girdap olduğunu fark ediyorum. çok mu geç ? evet. hadi hakkını helal et panpa.

    liliii,bu yeterlidir umarım. yarı uykulu yarı hayal gücüyle zırvaladım bişeyler ikinci kez okumuyorum yoksa çok saçma gelebilir =) yorumluyamayacağın kadar kısaysa felan da canın sağolsun.
    ···
  4. 310.
    0
    1) uzun bir yol iki şeritli ortası kegibli beyaz çizgili sağ ve solra telgraf direkleri ileride dağlar belki bulutlar ama sağ ve sol taraf uçsuz bir çöl adeta. yollar asfalt.

    2)su bi kovanın içinde ama kova tahtadan. kovboy filmlerindeki gibi çit tahtaları demir çubukla tutturulmuş koca bir kova. içine giriyorum sadece donum kalıyor. hava sıcak malum çöldeyim. cısssss ediyor bütün sıcaklığı alıyor benden.

    3)fincanı görüp durdum. fincan fincan tabağının üstünde. içinde de kahve var kahveyi bi çırpıda içip fincanı yer atarak kırdım.

    4) anahtar normal klagib bir anahtar. bol keskili kale nin normal anahtarlarından. bunu arabamda deniyorum malum yolda arabamla gidiyorum. arabanın kapısını istediğim zaman açıyo olabilmeme rağmen deniyorum açmıyor ben de atıyorum.

    5) koşan bir boz ayı. hunharca bana ve arabama saldırmak için geliyor. üstüne sürüyorum. daha çok gaza basıyorum. ayı arabanın üstündne uçuyorç hiçbişey olmamış gibi devam ediyorum.

    6) yine hızlanıyorum. duvar tuğladan. bi seferde delip geçiyorum ve arbama bişey olmuyor. duvarın arkasında yol devam ediyor. değişik bişey yok hep sürmeye devam ettiğim yolun aynısı.

    -- kaç aylık ömrüm kaldı ---
    ···
  5. 309.
    0
    ░░░░░░░░░░░░░░░░░▓▓▓▓░░░▓▓▓▓░░▓▓░░░▓▓▓▓░░░▓▓▓▓░░░▓▓░░░░░░░░░░░░░░░
    ░░░░░░░░░░░░░░░▓▓░░░░▓▓░▓▓▓▓░░▓▓░▓▓░░░░▓▓░▓▓▓▓░░░▓▓░░░░░░░░░░░░░░░
    ░░░░░░░░░░░░░░░▓▓░░░░▓▓░▓▓░▓▓░▓▓░▓▓░░░░▓▓░▓▓░▓▓░░▓▓░░░░░░░░░░░░░░░
    ░░░░░░░░░░░░░░░▓▓░░░░▓▓░▓▓░░▓▓▓▓░▓▓░░░░▓▓░▓▓░░▓▓░▓▓░░░░░░░░░░░░░░░
    ░░░░░░░░░░░░░░░▓▓▓▓▓▓▓▓░▓▓░░░▓▓▓░▓▓▓▓▓▓▓▓░▓▓░░░▓▓▓▓░░░░░░░░░░░░░░░
    ░░░░░░░░░░░░░░░▓▓░░░░▓▓░▓▓░░░░▓▓░▓▓░░░░▓▓░▓▓░░░░░▓▓░░░░░░░░░░░░░░░
    ░░░░░░░░░░░░░░░▓▓░░░░▓▓░▓▓░░░░▓▓░▓▓░░░░▓▓░▓▓░░░░░▓▓░░░░░░░░░░░░░░░
    ░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░░
    ···
  6. 308.
    0
    reserved. yarın yazacam amk
    ···
  7. 307.
    0
    1.Upuzun sonu görünmeyen bi asfalt yol tek araba sığacak genişlikte etrafta sadece yeşil çimenler var arada tek tük yapraksız ağaçlar var yolda ilerliyorum önümde beyaz bi araba var çok yavaş gidiyor ve geçmeme izin vermiyor zaten geçemem yol tek arabalık amk içim sıkılıyor çünkü araba çok yavaş sonra direksiyonu çimenliklere doğru kırıp sağından geçiyorum artık özgürüm hıphızlıyım panpa gökyüzünde güneş var sanki güneşi takip ediyorum yolda hala hiç bişey yok bomboş amk rüzgar saçlarıma vurdukça gözümün önüne geliyo beni rahatsız ediyor tek bir insan tek bir araba ağaç hiç bişey yok amk sadece yemyeşil çimen ve ortada benim gittiğim gri ince asfalt yol var.
    2. Yolda suya rastlıyorum su berrak parlıyor ama içim huzursuz ve korkuyorum çünkü etrefta hiç kimse yok hep yalnızlıktan korkmuşumdur zaten amk. Suyun hafif bi sesi var beni dinlendiriyor azda olsa ama dediğim gibi yanımda kimse olmadığı için içimde bir tedirginlik var ve ordan gitmek istiyorum.
    3.Yola düşmüş bi fincan var arabadan inip alıyorum içinde kahve falı görüyom amk tırsıyorum ama yinede bakıyorum böyle sanki faldan anlıyomuş gibi elimde çevirip anlamaya çalışıyorum sadece böyle şeytan gibi kötü şeyler görüyorum sonra fincanı çimenliklere fırlatıp yoluma devam ediyorum.
    4.Yolda bi anahtar görüyorum deminde fincan görmüştüm bunlar bana bi işaret mi acaba büyülü filandır diye düşünüp tırsıp almıyorum arabama binip giderken aynadan bakıyorum yoldaki anahtara parlıyor canlanacak gibi daha çok korkup gazlıyorum amk.
    5. Yolda önüme bi ayı çıkıyo zaten tırsıyodum bu sefer kalbim çıkacak gibi oluyo zaten yol dar iyice korkuyorum korkudan ölcem nerdeyse sonra yine direksiyonu sağa kırıp kaçıyorum aynadan bakıyorum yine arkamdan koştuğunu görünce donuma sıçacak gibi oluyorum ama neyseki araba var altımda bundanda o şekilde kurtuluyorum panpa
    6. Duvarı görünce artık korku, hüzün, hayal kırıklığı. bu duyguların hepsini aynı anda yaşıyorum. Duvarın dibinde duruyorum bir süre yine içimde korku had safhada bir taraftanda merak ediyorum duvarın arkasında ne olduğunu. Sonra duvara tırmanıp arkasına bakıyorum duvarın tam dibi uçurum hava pırıl pırıl ve heryer ağaç dolu. Buyur panpa
    ···
  8. 306.
    0
    başka müşteri yok mu la?
    ···
  9. 305.
    +1
    @ DedimDedimInanmadiniz

    Sıkıntıların var panpa. Bu yüzden de hayata bakışın da sıkıntılı. Altına araba koyduğuna göre bu sıkıntıların parayla çok ilgisi yok bence. zevk alamıyorsun hayattan yeterince. Bence panpa, yeterince iyi bakamıyorsun sen hayata. Güzelliklerini, mucizelerini, değerli taşlarını göremiyorsun henüz. Hayat dediğin bi gezegen aslına bakarsan. Ona değerini biz koyarız. Biz nasıl bakarsak öyle olur. Sana önerim, hayata yeniden bak sen bi. Gözlerini kapat, sadece siyah beyaz hayal kur, sonra gözlerini açıp renkleri gör... insanlar yitirmeden anlamaz çok şeyin değerini. Sana önerim bu panpa.

    Suyu anlatmadan şezlongu anlattın mesela. ‘Ne işime yarar’ diye düşünüyorsun her şeyi. Su lan su! Kur şezlongu, güzel o da. Ama suyla yaşayabileceğin her hayalin üzerine basıp geçtin sen. Aşk ulan o! Sen ‘bana nasıl keyif verir’ diye düşünüyorsun aşkı. Evet serinletir, iyi gelir ama bundan çok daha fazlası aslında. Sana duygu lazım panpa. Yani içindeki kaynağı çıkartmadan yaşamdan büyük zevkler alamazsın benden söylemesi... Sana cimrisin falan demiyorum, sakın yanlış anlama. Ama paylaştıklarından daha büyük keyifler alabilmen lazım.

    Keza fincan. Sevgiliye bakışın da vasat. Canın bişiy çekiyo. Yani nefsini karşılar evet. Ama o da bundan çok daha fazlası... Yanıtlarının kısa olmasının nedeni var. Şimdilik fazla lafın yok. Ya üşeniyorsun, ya sıkılıyorsun ya da coşkulu bir aşkın seni bulacağına inanmıyorsun, bilmiyorum. Ama bu kafa yapısıyla, bu kolaycılıkla (kolaycılık derken düşünme ve hissetme kolaycılığından söz ediyorum) karnın doyar ama uçamazsın panpa.

    Bilgiye verdiğin değer de yetersiz. Anahtarı hemen araba anahtarı yaptın. bilgi bizi konfora ulaştırmak için bir ara taşı değildir. Bilgi her şeydir. Üstün körü geçiyor, işine yarayacak olanı alıyor, daha fazla irdelemiyorsun. Kendine yapacağın yatırım için çok önemli bir çeşmenin ağzını kapatmış gördüm seni.

    Ayıyı anlatırken içtenlikle konuşmuşsun. Samimi bir adam olduğunu düşünüyorum. Senin eğlenceli yönlerin, matrak bir kumaşın var. Ama düşmanla savaşın da çok kolaycı. öldürürüm gider. Gitmez panpa. Öncesinde biraz düşünmen lazım. Gururlandığın şey iyi bir şey değil. Ayı öldü. Sen ayıyı anlatmadın bile. Korktun mu, nerden geliyordu, hiç önemli değil. Vurdun öldü. Empati kuracaksın arkadaşım. Başka insanların penceresinden bakacaksın biraz. düşmanın bile olsa... Bunların kişilik problemi olduğunu düşünmüyorum, senin henüz genç olduğunu ve doğru yönlendirilmemiş olduğunu düşünüyorum. Çünkü hepimiz hayatta doğruları birilerinin kılavuzluğunda buluruz. Belki de rol model olarak yanlış kişiyi seçtin, kimbilir.

    Ölümden korkman güzel. intihar eğilimi sıfır. Ama klagib öğretiler yüzünden ‘korku’ ele geçirmiş seni panpa. ‘Sevgi’ olmalı hayatının merkezinde, ‘korku’ değil. Biraz kendini aç, oku, her şeyi sorgula derim sana. En başta da kendini. Kolay bir hayatın olmadığını düşünüyorum, iç sıkıntılarının da mutlaka nedenleri var. Yüzleştikçe kaybolur hepsi. iyi şanslar.
    Tümünü Göster
    ···
  10. 304.
    0
    @ Hepinizi giberim lan ben

    Panpa pek çok şey olabilirsin sen. Ama odun asla! yolu kısa anlatmışsın, bu yüzden hayata bakışınla ilgili elime çok az tüyo bırakmışsın. Artık olduğu kadar ilerleyeceğiz...
    Bir kere, kolaycı bir bakışın yok hayata. iki dağın arasındaki yol demek, yolun belli demektir. Ne anlamda? Hayat görüşü olarak netleşmişsin. Bu, geçmişi bilmek ve geleceğe illa ki oradan gitmek demektir. iki dağ arasındaki yol, kafan karışmaz demektir, geçmişe vefa demektir her şeyden önce. Bir kere pozitif ve güzel enerjin var. Dağın son bulması da umut demektir. Yoğun değil , her konuda değil ama umudun var. Doğa senin için çok önemli bir kere. Kişisel çıkarlarına ve küçücük dünyasına kilitli biri olamazsın sen. Senin için yapılanları unutmazsın mesela. Kimin emeği varsa sende, isterse yüz yıl geçsin aradan, unutmazsın.

    Yolda hiç insan görmemeni, toplumun yerleşik değer yargılarıyla uzlaşamaman olarak yorumluyorum. sürüden biri olmadığın kesin. sorgular, düşünür, kafanda tartar, sonra karar verirsin.

    ve nasıl görünürsen görün... nasıl bir imaj bırakmış olursan ol... şu kesin ki, hiç şüphem yok ki azılı bir romantiksin. bu yüzden işin kolay olmaz senin. ‘Hakiki’ bir şeyin peşinde olacaksın daima. Nehrin dağdan inmesi, aşkı yücelttiğin anldıbına gelir. Kolay değil, çok da yüksekte ama senin yolunun üzerinden illa ki geçecek. Bu çok güzel bir bakış açısı. Korkusuzca yaşarsın aşkı bulduğunda. Travmaların varsa bile geçmişe dair, seni bozamamışlar bu konuda. Değer bilir olman burda da geçerli. (Susamadığın halde kana kana içmek) Sen güzel seversin panpa... Harbi seversin yani, öyle böyle değil. kıyafetlerinle atladığın, kendini akıntısına kaptırdığın o şey aşk çünkü. Varını yoğunu verirsin, hayatını koyarsın, onunla yol alırsın, zorlukları aşar, o şelaleden düşmek pahasına yürürsün yani. Aşkın heyecanından da korkmuyorsun. Sonunda göle düşmen ve dibine kadar gitmen de muhteşemmiş. Yaşın kaç bilmiyorum ama, şunu söyleyebilirim ki, hakiki bir ‘adam’ sevgisi bu... Valla takdir ettim, çok güzel, çok yürekli bir ruhla hazırsın aşka. Gözlerini kapatman da ayrı bir olay. Güvenir, herkesi karşına alırsın aşkın için... Ve bırakmıyorsun da. Yolunun bir parçası hissine kapılman buradan geliyor. Valla her kim olacaksa senin eşin, umarım kıymetini bilir çünkü sende huzurlu ve mutlu ve neşeli bir yuva için her şey var.

    Keza, kahve fincanını da dolu buldun. Kahveni içerek ilerliyorsun. Tamamen tutarlısın. Sevgilinle her şeyi paylaşır, onu korur, kollarsın. Eğer insanlar sana ‘odun’ diyorlarsa panpa, bu belki de kendini koruduğun içindir. Bir binten vitrin yaptıysan kendine ki haklısın... Haklısın diyorum, çünkü suistimale çok açık olabilirsin ve zeki biri olduğun için de hak eden birini bulana kadar belki de saklayacaksın kendini... Ama dikkat et, saklarsan, hak eden de göremeyebilir seni.

    Çok duygularıyla yaşayan bir adam çıktın ama anahtarda. Bu da kendini çok saklamadığın anldıbına geliyor. Anahtarı yuttun lan. Bilgiye verdiğin değer de çok güzel.


    Ayıyı gördüğünde bile fincanı elinden bırakmamışsın. Düşmana, zorluklara karşı da onunla yan yana olacaksın. Canın yansa bile... Düşmanlık yok içinde. Sana zarar verecek olanları zekice adımlarla uzaklaştırırsın, o kadar. Uzun entrikalar sana gelmez.

    Kolay kolay hiçbir şeyi unutmazsın. Anılar, detaylar, küçük hareketler hep tüyolar verir sana. Duyarlı birisin sen.

    Ölüme karşı duyguların da sağlıklı... Vicdanını dinden değil, içinden alıyorsun. Sevap ya da günah diye yaşamazsın sen. Doğru ve yanlışların var zaten ve bunlar yeterli.
    Kumaşın çok güzel panpa, Allah yolunu açık etsin.
    Tümünü Göster
    ···
  11. 303.
    0
    geldim panpa. şimdi sırayla analizleri yapmaya başlıyorum. iki saat buradayım panpikler.
    ···
  12. 302.
    0
    @313 merakla günlerdir bekliyorm ama
    ···
  13. 301.
    0
    merak etmeyin panpalar, ben sırayla bütün testleri yapıcam. yaptığımda da pm atıcam.
    bu gece işim çok, sizi bu karışık bıngıldağa sıkıştırmıcam.
    ···
  14. 300.
    0
    1-Lan yol asfalt dümdüz bu amerikan filmlerindeki gibi altımda arabada var yol akıyo sağım ve solum kurak araziler sanki şehirden kasabaya geçen yol gibi bi kaç tane kaktüs ağacı var yeşil renkte, yerde rüzgardan bişeyler uçuşuyo falan hafif kum fırtınaları fırtına dediysem hafif hafif işte yolun ortasında beyaz beyaz cizgiler var

    2-suyun kenarına gelince bi sezlong cıkartıyorum bide ufak masa yanıma kuruluyorum oraya ickim mezem günesleniyorum tıkınıyorum sonra yüzmeye hazırlanıyorum su dedigim deniz birazda yüzüyorum kafam çakırkeyf kendimde suda keyf ediyorum herneyse çıkıp kurulanyorum ve toparlanıyorum

    3-fincan türk kahvesi fincanı kenarı sağı solu işlemeli kendisi krem üstü mavi işlemeli ufak bi fincan canımı kahve çektirtiyo

    4-anahtar araba anahtarı acaba noldu kim nasıl düşürdü diye düşünüyorum bi yandn korkuyorum bi yandan yanlışlkla olmştr falan diyorm

    5-arabamda av tüfeği görüyorum ve ona ateş etmeye başlıyorum ayı öldüğü için üzülmüyo değilim fakat gururum okşanıyo
    6-duvarın arkasına geçmek gerçekten istemiyorum fakat onca yolu boşuna gelmedim ne var diye bakmak istiyorum , baktıgımda yeşil sis bulutu görüyorum yerlerde kan lekeleri yine yerlere çakılı kazıklar ufak ufak barakalar gri renkte kerbinten çok korkuyorum ve arabaya binip farkedilmeden kaçıyorum
    ···
  15. 299.
    0
    @ Bildiğin odun

    Asla sıradan olmayan, ayrıntıları gören hakiki bir duygusalsın.(ama gizli) Kolay bir hayatın olmamış. Bu, koşullarından çok, algılama biçimin yüzünden sanıyorum. içinde yaşadığın toplum ve klagib öğretilerinden oldukça uzaksın. Basıp da gidesin, kaçıp da arazi olasın var. Yoğun ve ciddi bir yalnızlık durumun var. Sözünü ettiğim bir iç yalnızlığı… Üstüne üstüne basıyor hayat sanki. Hedeflerini, ne yapacağını, nereye varacağını göremez olmuşsun. Eskiden sana anlamlı gelen pek çok şey artık anldıbını yitirmiş, kelimelerinin içi boşalmış sanki. Hem bir çöl yolunda olman, hem de şehrin içinde bulunman bence çok manidar. insanlara olan güvenin de kırılmış. Bunun için nedenlerin var. Çünkü sen onlar için gerçekten ‘en iyi olanı’ isterken ve emek verirken çok hoyrat kullanılmışsın.

    Aşka bakışın bugünlerde mi bilmem ama tam bir felaket. Ya böyle bir şeye rastlayacağına inanmıyorsun ya da aşka… Sana bulaşacak, seni kirletecek, bozacak bir şey sanki. Ayakkabılarına bile değdirmek istemiyorsun. Sıradan ilişkiler yaşıyor olabilirsin ama derin bir ilişki yaşaman bu ruh haliyle çok zor. Yaşarsan da büyük çatışmalar olur, en iyi haliyle kendinle kavga eder hale gelirsin.

    Keza, sevgiliye bakışın da aynı umursamazlıkta. Ayağınla düzeltiyor, sonra bir kenara fırlatıyorsun. Sen kolay kolay hiçbir kıza emek falan vermezsin panpa. ‘Bundan bir cacık çıkmaz’ ezberin var çünkü.

    Bunun iki nedeni olabilir. Ya gerçekten nickin gibi ‘bildiğin bir odunsundur’… Ki bunu neden bilmem ama zannetmiyorum yola bakışından dolayı… ikinci şık da ağır yaralı olduğundur. Birisi ağzına sıçmış, sana güvenmemeyi ve sevmemeyi öğretmiştir. Ki bi insanın bize yapabileceği en büyük kötülük budur zaten. O öfkeye yenilmek, bizim en büyük hezimetimizdir.

    Bilgiye verdiğin değer daha hallice. Ama sen çok tembelsin panpa yaa… Acelen var… Nereye acaba? Hedefe kitlenmiş gördüm seni burada… Pek çok insan yaşlanınca öğrenir varılacak bir yer olmadığını… Tek gerçek ve yaşanması gereken şeyin yol olduğunu öğrendiğimizde ne yazık ki o yolun sonuna gelmiş oluruz. Bu hatayı yapanlardansın işte. Oysa dönüp de anılarına baktığında ‘o anahtarı alsaydım, o fincana daha çok baksaydım’ diyeceğin bir gün gelecek. Ve her gün yerde bir anahtara rastlamayacaksın, buna inan.

    Düşmana karşı yaklaşımın da tembelce doğal olarak. Herşey ayıya bağlı o arabanın çevresinde. Ve sonsuza kadar dönüp durabilirsiniz. Kafan çalışıyor ama iki adım sonrası için çalışıyor. Düşünce tembelliği de var. Bu kadar farkında olan ve ayrıntıcı bir adam için büyük bir duvar bu enerjisizlik.

    Hayata karşı çok işkillisin panpa. Herşey yalan sana göre. Bu durumda aşka inanmaman da normal oluyor tabi. Ölmeye niyetin yok ama yaşama bakışın da coşkulu değil.

    Sonuç olarak; sen kötü bir adam değilsin. Sana inanç, coşku, moral lazım. Hiçbir şey çok değerli değil ve hayat anlamsız mı? Biz anlamsız dersek, evet anlamsız. Herşeyi biz yapıyoruz. Ne kaybedersin, hayatı ‘anlamlı’ yaparsan? Hiçbir şey. Sadece ‘anlamlı’ bir hayat kazanırsın. Bir film gibi düşün hayatını. Sen başroldesin. Bu filmin yıldızı sensin. Filmini küçümseme panpa. Sana tek önerim bu.
    Tümünü Göster
    ···
  16. 298.
    0
    testi yapacak olanlar özellikle ilk üç soruyu adam gibi uzun yazsın lütfen.
    yoksa bi gibe benzemez analiz.
    ···
  17. 297.
    0
    tanrioldugunufarkedenateist

    iki şeritli yol, araba yoludur ama sen yürüyorsun. Hayatın kolay olmamış panpa, zorluklar görmüşsün. Ciddi sıkıntıların olduğunu öğrenmişsin hayatta. Muhtemelen de erken yaşta. Testinde, aile birliğinin tüyosunu verecek hiçbir simge yok. Sanırım problemli bir ailenin içinde büyüdün ve taraf olmak zorunda kaldın. Hava sıcak ama susamıyorsun, bu da geçmişi geri getirememek anldıbına gelir ki geçmişle ilgili değiştiremeyeceğin kötü koşullara tanıklık etmişsin. Duygusalsın ve kendini kolay ifade edemiyorsun. Sosyallikle asosyallik arasında bir yerdesin sen.
    Şelale hayal etmen, aşkı yaşadığın zaman harbiden yaşadığın anldıbına gelir. Sırılsıklam aşık oluyorsun ve başka birini düşünemiyorsun. Araya zamanlar ve mekanlar girse bile. Lakin şelale adamı fena vurur yere. Birisi de senin ağzına çok fena sıçmış panpa. Kökleşmiş yani sende, kemikleşmiş. Şüpheli bir şelale bu, yarısı kanal. Yarısı karanlık, güvenilmez, problemli… Ama sanırım emek vermişsin. Uzaktan bakınca belli olmayan bir kanal olması, senin ona emek verdiğin, gördüğün, başkalarının savaşmadığı kadar onun için savaştığın anldıbına gelir.
    Sevgiliye bakışın enteresan. Fincan ayağına takılınca fark ediyorsun. Yani ordaydı, sana yakındı. Bu, eskiden beri tanıdığın birini sonradan fark ettiğin anldıbına gelir. Belki de önceden arkadaştınız. Ama çarpman da sana çarpması anldıbına gelir. Afallatması ve üzmesi… bembeyaz ve parlak. Üstelik yerde durmasına rağmen… bu pek mümkün değil. O zaman bu da senin fazla töleranslı olduğunu gösterir. Sana değer vermeyeni fazla düşünme panpa, yoksa üzülürsün, çünkü kumaşın insani…
    Fincanı eline alıp yürüyorsun (etrafta başka fincan görmeyince). Bak bu tabirin şunu gösteriyor bence. Bu senin ilk ciddi aşkın olabilir. Ve bu tehlikelidir. Onu, ne yaparsa yapsın aklamaya müsaitsin demektir. Kendini koru.
    Bilgiye verdiğin değer güzel. Ama disiplinsiz ve hedeflerinden uzaksın. Bu konuda kendine zaman ayırmanı ve ciddi düşünmeni öneririm. Hedeflerini aşağıya çekmek çözüm değildir. Gerçekten ne yapmak istediğini düşün.
    Düşmanlıklara karşı da amatörsün haliyle. Ayıyı köpek sanmışsın. Bu, düşmanlığıa
    Ölümden korkun ciddi boyutta. Bu, yakın zamanda bir yakın ölümü yaşamış olduğunu hissettiriyor bana. Düşündüğünde seni kötü yapan, aslında varmış lan ölüm dedirten bir şey sanki. Ağırlık yapmış. Yaşama bakışını değiştirmiş. Eskiye nazaran daha gerçek bir şey ölüm sende.
    Karakter sorunun yok panpa, iyi bir adamsın ama iyi niyetinin ve duygusallığının istismar edilmesine izin verme. Yaşadıkların seni erken pişirmiş, bunun faydasını göreceğini düşünüyorum. *
    Tümünü Göster
    ···
  18. 296.
    0
    ama olmazki

    objektif bir karakter olduğunu söyleyebilirim öncelikle… Farkında olan, öğrenmeyi seven, vicdanlı birisin. insanlara siyah ve beyaz diye bakmıyorsun, onları anlamaya çalışmana neden olan bir empati kaynağın var. Doğayı, hayatı seviyorsun ama insanların gezegeni gibmesinden de bıkmışsın. Biraz karamsarsın haliyle… Ama umutsuz değilsin. Yürümeyi seçmen, aşırı konformist olmadığını gösteriyor. Ama insan görmemen de, kendini yalnız hissettiğin anldıbına geliyor. Tek başına kaldığında gelecekle ilgili kaygılar biraz boğuyor seni. işkillisin yaşama karşı. Lakin önemli şansların da var ve bu yüzden insanları düşündüğünde ‘yine iyiyim lan ben’ diyorsun muhtemelen. Ayrıca eğlenceli bir yanın var. Kendinle de, her şeyle de taşak geçmeyi biliyorsun. Senden fanatik bişiy çıkmaz. Akılcı bakar, ortalarda bir yerde durursun.

    Aşka bakışın sıçanzi. Hiç romantik değilsin. Basıp geçiyorsun. Ya inanmıyorsun aşka falan ya da önemsemiyorsun. Hımmm… Göl ve ırmak gibi bir şeye rastlamıyorum deyince iş değişti panpa… Sen çok özel bir şey arıyorsun. Aşka inanmıyor değilsin ama çok sağlam bir şey olması lazım seni kesmesi için. Rastlamadığın için de ne yaparsın bilemiyoruz tabi. Ustalıkla burada gizlemişsin ama sanırım bunu kendinden de gizliyor olabilirsin. Bu aşk olayı sende bir enteresan çıktı. Yine de rastlamadığın halde rastlamadığın bir şeyi hatırlaman, istediğini gösterir bana göre. Yani şöyle adam gibi, akıllı, kafası basan, kafa gibmeyen, beni alıp uçuracak, değer verdiğime değecek bir efsane çıksa da yürüyüp gitsek diyor olabilirsin.

    Sevgiliye bakışta da aynı enteresanlık var. Fincanı parçalanmış olarak buluyorsun. Son sevgilin kafası çok karışık, dengesiz ve çok hasarlı olabilir. Ya da kadınların böyle olduğunu düşünüyorsun. Onun bir kafileden kaldığını düşünmen, belki de kadınların kullanıldığını düşünmenle özdeşleşiyor. Gözünden düşmüş bir şekilde kadın türü. Buna rağmen fincanın parçalarını toparlayıp bir ağacın dibine bırakman, ondan istemeden uzaklaştığın anldıbına da gelir. Kadın türüyle bir problemin var panpa. Bunu aşman lazım. Niye? Sana mutluluk getirmez bu türlüsü. Önyargılarını yıkıp, şans vereceksin başka yolu yok. Mesela fincan beyaz aslında. Masum yani… Ama parçalamışlar ve senin buna tepkin var. Bir dakika, burayı es geçemicem. Aslında kadına karşı ciddi bir empati hissetmeye başladım sende. Feminist bir yanın bile olabilir. Kesinlikle kadına karşı saldırgan ve tacizci durumlara karşı ciddi bir tepkin olduğunu düşünüyorum. Ama aşk konusunda çekinceli olmanı değiştirmiyor bu.

    Bilgiye değer veriyorsun. Muhtemelen yaptığın işe özenecek ve kendini verecek birisin.

    Düşmancıl değilsin, düşmanlıklar karşısında kendini savunursun. Öfke çok barınmaz sende. Mesela ayıdan kaçarken yolunu kaybetmekten korkman bence şu anlama geliyor. Bir insanın sana yapabileceği en büyük kötülük, seni hedeflerinden ve doğru bildiğin yoldan çıkarmasıdır. Sen koordinatlarını kaybetmek istemezsin. Bu, vicdanlı ve iyi bir adam olduğunu gösterir. Ve burda düşmandan kaçarken bile eğlenmen de, muzur bir mizacın olduğunu ortaya çıkarıyor. Çok ciddiye almıyorsun düşmanlıkları. Muhtemelen genel hayat görüşün de böyle, sadece kendinle alakalı değil.

    Ölüme bakışın da enteresan. Bir insan hem bu kadar dirençli, umutlu, hem de bazen nasıl ölüme bu kadar yakın olur bilemiyorum. Tehlikeli ve yasaktır yazıyor ama öbür tarafa geçmek için çırpınıyorsun. Belki de çok meraklısın panpa. *
    Tümünü Göster
    ···
  19. 295.
    0
    Samsunikiyuzonalti

    Panpa bu nasıl bir hüzün yahu… Gerçekten çok hüzünlüsün. Yolda sevdiklerini ve ölüleri görmen, çok sevdiğin birini kaybettiğin anldıbına gelir. Muhtemelen gençsin ve genç yaşta çok yakın ölümü nadiren yaşanır. Ölümle böyle erken tanışmak hem çok acı verir, hem de çok şey öğretir. (gömülmesi unutulan ölüler)
    Sevdiği insanları kaybetmeyecekmiş gibi yaşar insanlar çünkü. Başına geldiğinde her an herkesi kaybedeceğini sanırsın. Sende böyle bir hüzün, ağırlık hatta biraz da pişmanlık var. Yitirdiğin kişiyle keşke daha çok zaman geçiremediğin için belki de…

    Kendini tren gibi hissetmek, bağımsız olamama duygusudur. Eteklerine yapışmış bu hüzün ve hareket etmeni engelliyor sanki. Hayattan her zevki ekgib ve yarım alacağını düşünüyorsun.

    Empati gücün çok yüksek ve çok iyi bir kumaşın var. Muhtemelen çok iyi yetiştirilmişsin. Bir büyüğün sana çok güzel şeyler öğretmiş. Çocuklar anlatılanı öğrenmez, gördüğünü öğrenir. Büyük ihtimalle o kişi duruşu ve hayattaki davranışlarıyla seni ‘adam’ etmiş. insani özelliklerin çok yüksek.

    Aşka bakışın hem şahane, hem çok fena. Yani o nasıl bir muhteşemlik, iyi biliyosun. Ya hero ya mero yaşarsın sen aşkı. Öyle ikiyüzlü, hafızasız ve duygusuz yavşaklardan değilsin. Mesela suya işemen bence kendini çok açık ortaya koyacağın anldıbına geliyor. Herşeyini ortaya koyarsın yani. Bu çağda kolay rastlanmayacak bir Romeo çıkar senden. Sudan çıktıktan sonra su kenarında oturman bu demek. Bırakıp gitmezsin, basıp kaçmazsın. Ya da bunu iç kolay yapamazsın, suçluluk hissedersin. Ama çok acı çekmişsin panpa. Çok… Bu yüzden korkuyor ve aşka güvenmiyorsun da artık. Güvenin kırılmış insanlara. Bu anlamda kalabalığın ortasında yalnız hissedebilirsin sen. En yakın arkadaşın bile kolay anlayamaz seni. Derinsin.

    Töleransın çok yüksek. Bazı durumlarda çok sevdiklerine peygamber sabrıyla davranabilirsin. Ama bu doz fazla panpa. Kırılırsın. Evet, fincanda kırgınlığın iyice ortaya çıktı. Ağaçta bir sürü küçük fincan. Kadınların hepsi birbirine benziyor diye düşünüyorsun artık. Hatta eline alıp kırıyorsun, bu öfke demektir. Sanki her yaşayacağın güzellik aynı hüsranla bitecek, her seferinde senin kadar güçlü ve derin çıkmayacak sevgileri…
    Fincanı yere atıp kıramaman, içinde ciddi bir hıncı anlatıyor. Zamanında keşke ağzına sıçsaydım dediğin biri var. Ya da sonuncusu, bilmiyorum.

    Aydınlık bir bakış açın olduğunu görüyorum. Onurlu, dik bir adam olmak istersin sen. Ve anahtara yani bilgiye verdiğin değeri çok takdir ettim. Sen çok çalışkan ve zeki olmalısın panpa. Umarım hayatta yapacağın işi doğru seçersin çünkü bu konuda çok araştırmacı ve başarılısın.
    Anahtarı anlatırken ‘baba’ demişsin. Bu belki bir hatırayı canlandırmış olsa da, boşuna olmaz bunu hatırlaman bu testte. Baban sana en önemli bilgileri vermiş panpa. Onu rol model almışsın. Senin üzerindeki önemi büyük olmalı. Anahtarı atıyor sana. Babasız bir çocuk olarak bu beni çok duygulandırdı. Ama boşuna da atmamış. Sen kesin, yapabileceğinin en iyisini yapmak istersin her zaman.

    Çok vefalısın panpa sen. Baban da, annen de var testin içinde. Sevdiklerine böyle hakiki vefalı olan, memleketine de olur. Memleketini de ailesi gibi görür.

    Ölüme uzaksın çünkü yaşam enerjin ve gücün çok büyük. Dini konularda bir bağnazlığın olduğunu sanmıyorum. Netliğin de olmayabilir. Ama sağlıklısın, sağlam bir karakterin var. Sana tek bir önerim olacak; hayat bize bazı tüyolar verir insanlar hakkında. Küçük diye hiçbirini önemsememezlik yapma. Onları unutma ve hak etmeyenlere değer verme. Çok sevdiğin insanlara karşı kendine ayıp etme potansiyelin var çünkü. Kendine ayıp etme panpa ;) 
    Tümünü Göster
    ···
  20. 294.
    0
    1. iki şeritli asfalt bi yol. Etrafında sararmış uzun otlar ve yine yaprakları sararmış ağaçlar var. Dağ, tepe yok ama engebeli bir arazi. Otlar ve ağaçlardan başka hiç bir şey görünmüyor. Etraf çok ıssız olmasına rağmen yol gayet düzgün yeni yapılmış belli. Kaldırım yok ama sağ şeridin kenarında yürüyorum. Gökyüzü masmavi ve bunaltıcı bir sıcak var. Nadiren bulutlar görüyorum onlar da neredeyse saydam, parçalı bir görüntü. Asfalt sıcaktan erimiş zaman zaman adım atmakta zorlanıyorum. Havanın çok sıcak olmasına ve sürekli sigara içmeme rağmen susuzluk hissetmiyorum.
    2. Yolun iki tarafından gelen uzaktan bakınca belli olmayan bir kanal fark ediyorum. Yolun o kısmına gelince eski görüntüden eser kalmıyor ve kanalın bölünmüş bir kısmı bir şelalenin döküldüğü yerin kenarı gibi duruyor. Orta büyüklükte ama hareket etmeyen hafif yosun tutmuş taşlar, son derece berrak bir su. Susadığımı fark ediyorum. Normalde iç beni diye bağıran bir su ama kanalın neden yapıldığını düşünüp tereddüt ediyorum. Sonunda dayanamayıp içiyorum. Buz gibi ferahlatan bir su
    3. Devam edince yolda bir fincan görüyorum yürüdüğüm kenarda birden ayağım çarpıyor öyle fark ediyorum. Bembeyaz parlak bir fincan, yerde durmasına rağmen hiç kirli görünmüyor. Küçük türk kahvesi fincanlarından. Elime alıyorum etrafta başka bişey göremeyince de elimde fincanı çevirerek yürümeye devam ediyorum
    4. Yine fincanı gördüğüm gibi daha ilerde bi anahtar görüyorum. Siyah kalın bir ipe bağlanmış. Hiçbir gösteriş yok. Evlerin içindeki eski kapıların anahtarları olur ya öyle bir anahtar. Parlamıyor ve hafif oksitlenmiş. Anlam veremiyorum ama anahtar varsa kapı da vardır mantığıyla fincanı yere bırakıp anahtarı alıyorum.
    5. Tam anahtarı aldıktan sonra hareket eden bir şey fark ediyorum ama uzakta. Birden bana doğru koşmaya başlıyor. Önce büyükçe bir köpek sanıyorum ama yaklaştıkça ayı olduğunu fark ediyorum. Bu arada hangi hayvana karşı ne yapılması gerekiyordu diye düşünüyordum, köpeğin önünde çömel veya burnuna yumruk at derler. Ama bir köpeğe göğsümü ve boynumu yaklaştırmak saçma diye düşünüyorum, elimi ağzına o kadar yaklaştırmak da çok daha saçma, yırtıcı kedigiller için kendinizi olduğundan büyük göstermeye çalışın derler. Bu da sebepsizce saçma geliyor. Bu kadar çok şeyi çok kısa zamanda düşünüyorum ama ayı gittikçe yaklaşıyor. Ölü taklidi yapmam gerektiğini hatırlıyorum. Ama bir ayının önüne yemek tabağı gibi uzanmaya cesaret edemiyorum. Hiç bir şey yapmadan öylece kalıyorum. Ayı yavaşlıyor, beni inceliyor, kokluyor ve yoluna devam ediyor.
    6. Biraz yürüyünce birden cadde bitiyor. Karşımda bir duvar 4 metre kadar yüksekliğinde ve tırmanmanın yolu yok. Geçmek tehlikeli ve yasaktır yazan paslı bir levha görüyorum. Sanki geçmem mümkün diyorum. Sağa dönüp duvarın yanında yürüyorum elimde anahtar bir kapı arıyorum. Birden anahtar deliği fark ediyorum duvarda. Ama kapı kolu veya kapı yok. Başka seçeneğim yok deyip anahtarı deliğe sokup çeviriyorum. Yukardan bir merdiven sarkıyor. Ama o da biraz yüksek. Zar zor merdivene tırmanıyorum. Duvarın diğer tarafında gayet düzgün binalar var. Askeri bir görüntü. Uçak pistine benzeyen düzgün bir zemin. Geldiğim taraftan daha kısa duvarın bu tarafı kolayca atlıyorum. iki adım atmadan üniformalı bir adam çıkıyor karşıma. Düz haki bir üniforma kamuflaj falan değil. Anlamadığım bir dilde sakin sakin konuşup silahını bana doğrultuyor. Bir anlık telaş yaşıyorum ve düşme hissi başlıyor. Görüntü sabit ama bulanıklaşıyor. Bir yere düşmüyorum sadece düşme hissi. Boşluğa düşüyormuşum gibi bir his. Görüntü bulanıklaşırken kararmaya başlıyor. Zifiri karanlık olduğunda düşme hissi de sona eriyor. Hiçbir şey göremiyorum. Hareket edebiliyorum ama bir yere varamıyorum karanlıktan başka bir şey yok. Çıkamayacağımdan eminim, kendimi çok sağlıklı ve dinç hissediyorum ama karanlıktan hiçbir şekilde kurtulamıyorum.
    Tümünü Göster
    ···