1. 76.
    +1
    delidelidelideli
    sıkıntılısın panpa. problemlerin var hayatla. ciddi bir iç sıkıntısı yaşıyorsun. yaşamla ilgili enerjin düşük epeyce. pek çok şeyden zevk almaz olmuşsun nedense. üstelik işin en kötüsü umudun da yok. kararsızlıkların içinde kıvranıyorsun sanki. oysa empatisi yüksek, duyarlılığı olan birisin. Niye böyle yalnızlığa kapıldın, üzüldüm panpa. neyse ki yolun sonunda biraz umut yakaladım. var var, umudun var.

    aşkın biliyorsun aslında çok güzel olduğunu. üstelik gerçekten ihtiyacın var. bu taktan hayatı sağlam bir aşk çekilir hale getirir. onun insanı nasıl şaşırttığını, nasıl dirilttiğini biliyorsun... lakin hiç inancın kalmamış. sanki güzel bir şey yaşasan yine pişman olacaksın o suyu içtiğine. sıkıntı verecek aşk hep. sanki daima sonunda ebenin dıbını görecekmişsin gibi bir his var içinde. yaşadığın hayal kırıklığı seni buna inandırmış. üstelik sonra bir kez daha... böylece inanmaz olmuşsun aşka. şimdi o’na o değeri verdiğin için (her kimse) çok pişmansın. hiç değmezmiş diyorsun.
    sevgiliye bakışın güzel aslında. ama bu konuda birinin danışmanlığına ihtiyaç duyuyor olabilirsin. belki çok etkilendiğin yaşlı biri var, bilmiyorum. ve yabancı birine asla güvenemezsin. o kişi rüştünü ispatlamış olmalı, birilerinin tanıdığı ve sana önerdiği bir sevgili olmalı sanki. ve aslında sen tek başına doğru kişiyi bulabileceğini düşünmüyorsun. daha önce yanıldığın için olabilir bu. ama çok da merhametlisin. kolay terk edemezsin de. sorumluluk sahibisin.
    bilgiye verdiğin değer güzel. bence önemli işler yapabilecek birisin.

    düşmanca değil, dostça bir tavrın var. o yüzden düşmanlarına karşı büyük öfkeler biriktirmiyor, sadece uzaklaşıyorsun. kibar biri olduğunu düşünüyorum.
    inançlı birisin sanırım. ölümden korkun son derece insani ve dozunda. bu seni huzurlu ve daha güzel bir insan yapıyor.
    ···
  2. 77.
    0
    panpa yarın yazıcam buraya he bakar ol başlığa uyandırıyım
    ···
  3. 78.
    0
    uzun yazarsanız ve soruları birbirinden ayırırsanız bakarım panpalar.
    başlığa boşuna 'üşenmeyene' diye ibare koymadım.
    ···
  4. 79.
    0
    reserved
    ···
  5. 80.
    0
    1- çok uzun kaymak gibi asfalt bir yol hani konya yolu öyle ya dümdüz aynı onun gibi amk yolun asfaltı yeni yapılmış hiçbir pürüz falan yok ama bu yol tek şerit sadece gidiş karşıdan gelen kimse yok.

    2- asfaltın bir kısmı çökmüş orada su birikmiş hava çok sıcak biriken suya işaret parmağımı sokuyorum su da sıcak ondan sonra suyun içine basa basa geçiyorum devam ediyorum

    3- fincanın alt ve üst tarafı desenli panpa fincanı alıyorum asfalt yolun hemen dibindeki topraktan fincana dolduruyorum içinde biraz taş var toprağın sonra onu hani şu yolun kenarlarında olur ya 40 50 cm yüksekliğinde gece farın ışığı yansır ya işte onların tepesine koyuyorum fincanı sonra yola devam

    4- anahtar altın sarısı panpa güneş ışığı vurdukça ışıldıyo sonra onla asfaltı çiziyorum ve bakıyorum ki asfalt yumuşakmış aslında ondan sonra baya çizdikten sonra anahtar asfalta düşüyo orda kalıyo ben yine devam ediyom

    5- ayı iki ayağının üstünde yani insanlar gibi üstüme geliyor bakıyorum ki yanıma gelince pantolonuma kafasını falan sürüyo aynı köpekler gibi aynı zamanda da üstüme geldikçe küçülüyo o vahşiliği kalmıyo gözlerinin içi gülüyo -bu arada pantolon kot- sonra birden elime nerden geldiğini bilmediğim bi tasma geliyo onu ayıya takıyom yola beraber devam ediyoz

    6- eski ev yapılan taşlarla örülmüş bi duvar sadece yolun genişliği kadarmış panpa o yüzden sağından veya solundan geçebiliyosun ama biz ayımla sağdan geçiyoz birden ormana giriyoz ve ayımın ailesi geliyo ve ailesine kavuşuyo yani orda ki tehlikeli ve yasak tabelası benim için hiçbir anlam ifade etmiyo benim için. ha bu arada duvara varınca güneş kayboluyo birden gökyüzü kararıyo ama çok değil sadece hafif rüzgar esiyo

    not : işte bu kadar panpa
    not2 : lan nası bi hikaye yazmışım amk
    ···
  6. 81.
    0
    okumadım
    ···
  7. 82.
    0
    cikibombastik

    büyük bir hüzün, yalnızlık ve ait olamama var panpa senin hayata bakışında. Sanki bu gezegene ait değilsin. Çok duyarlısın, hayatı, durumu, herşeyi sorguladığın için de insanları, bağnazlıklarını ve at gözlüğü ile körü körüne bir fikre sabitlenmelerini anlamıyorsun. Baş kaldıran birisin ve bunu laf olsun diye ergen tripleriyle yapmıyorsun. Gerçekten sürünün dışında birisin. Hayal kurman doğal çünkü düş dünyan da, dağarcığın da zengin. iletişimde olduğun çok kişi olabilir ama bu yalnız olduğun gerçeğini değiştirmiyor. Hedefini, amacını, ne yapacağını, niçin yaptığını, sonra ne olacağını daima sorguluyorsun ve yaşam sana pek çok zaman anlamsız geliyor. Yolu gece görmen zaten bu karamsarlığını net olarak anlatıyor. Ağır bir travma var panpa senin geçmişinde. Affedemediğin bir ebeveyn ve çok kötü hatıralar olabilir. Ama gökyüzü yıldızlı panpa. Bu da aynı zamanda kendinle ve pek çok şeyle alay edebildiğini, dalga geçebildiğini, hayata matrak bir yerden bakabildiğini gösteriyor. Dirençlisin yani.

    Aşka bakışın mükemmel. Ne şahane bir şey olduğunu ve başına geldiğinde onu çok güzel yaşayabileceğini biliyorsun. lakin girmiyorsun suya. çünkü aşka değil, insanlara güvenmiyorsun. senin sevgini ve güvenini hak edecek biri olması lazım ki buna da çok inanmıyorsun. sence üzülmeye değmez kadınlar için. onlar duyarsızlar ve senin içindeki şiirleri okuyamazlar. ama için öfke dolu değil böyle düşünen pek çok kişi gibi. aşk huzur vermeli ve kıyısında uyuman da en azından bu konuda tamamen umutsuz olmadığını gösteriyor. insan güvendiği yerde rahat uyur.

    Fincanda sevgiliye bakışın daha net çıkmış. ‘kesici’ duruyor. yani sana zarar verir. o yüzden de silahlarını kuşanmış olarak gezdiğini düşünüyorum. kolay kolay o yalnızlığının kapısını açıp da birini almazsın içeri. ama sen de kapının öbür tarafında tek başınasın aslında. bunu mutlu olman için engel olarak görüyorum. aşmak için hayata daha pozitif bakman lazım. inanmadığımızda her şey inanmadığımız gibi oluyor çünkü.

    Anahtarda büyük tüyo çıktı. Anahtar bilgidir aslında. Babanla ilişkilendirip tekmeyi koymuşsun. Bu, onunla ilişkilendirebileceğin her şey için büyük tehlike oluşturuyor panpa. Zor durumdur, bilirim. Çünkü ben de babamı hiç sevmedim. Ama bunu bize zarar vermeden atlatabilmemiz lazım. Kolay bir şey değil. Ama insanın gücü de orada ortaya çıkıyor.

    o kadar düşmanlıktan uzaksın ki, düşmana karşı geliştireceğin bütün entrikalar seni komik duruma düşürüyor. dostluk adamısın sen sadece yaralısın panpa. Çok yaralısın. Seni üzmüşler ve hak etmediğin bir sürü şey yaşamışsın. Ama kumaşına sahipsin. Böyle güzel bir kumaşa sahipsin. Herkesin türlü yaraları olduğunu ve aslında hepimizin yalnız olduğunu unutma derim. Hiçbir şey göründüğü gibi değil çünkü. iyiliğinle onaracaksın kendini. Ve hayat iyi insanların karşısına er geç mükemmel aşklar çıkartır.

    duvar bölümünde zaten sır bırakmamışsın. Ortaya çıkmış her şey. Bu tehlikeli panpa. ve bu tehlikenin ciddiyetini şu anda ilk kez fark ediyorum. Bulunduğun durumu sana örnekle anlatmaya çalışıcam.

    Şöyle düşün. Birine bir ilaç verirler, güçlü bir ölme isteği duyar. O bir saati atlatabilse, her şey geçecektir aslında. Şimdi o bir saat senin uzun bir zaman dilimine denk geliyor olabilir. Her şey değişir zamanla panpa. Bu söylediğime inan. Hayat, ona yüklediğimiz anlamlarla güzelleşir. Biraz çaba göster, zaten bu konuda hiç de fena değilsin. Uçurumun içinden bile eğlenmeye devam edebilirsin sen. Dünyada pislikler olduğu kadar, senin gibi güzel yürekler de var. Dostluklar hala direnebiliyorlar bu hayata. Betonun arasından çıkan yeşil filizler gibi meydan okuyorlar düşmanlığa.
    Özetle; giberim belanı hayat güzel. Senin gibi iyi adamlar da giderse dünya seraya döner bir sürü beyinsizle. Kendine iyi bakacaksın panpa. Daha çalacağın bir sürü güzel şarkı var.
    Tümünü Göster
    ···
  8. 83.
    0
    REZERVED
    ···
  9. 84.
    0
    naptin haci
    Hayata bakışın pozitif panpa. dünyadan haberin var, ne yapacağın konusunda düşüncelerin var, hedeflerin var, geçmişten ağır travmaların yok. Gerçi gelecekle ilgili durumu şu anda netleştiremiyorsun, kaygıların var elbette ama karakterinde ciddi bir sorun görünmüyor. ayrıca yalnızlık hissi güçlü biri de değilsin, sosyalsin. hayatında aile’nin ciddi önemi var. ama her türlü. sen büyük ihtimalle vatana da aile gibi bakarsın, mahallene de, dostlarına da. Düzenli biri olma yolundasın, çok incin biri çıkmaz senden. hayvanları seversin. Ayrıca eğlenceli ve komiksin.
    Aşka bakışın enteresan. romantik olduğunu söyleyemeyeceğim. şimdilik sadece ‘ilişki’ olarak bakıyorsun sanki aşka. her zaman aynı yerde duruyor, ne zaman gitsen bulurmuşsun gibi. iyi geliyor ve ihtiyaçlarını gideriyor. hayata alaycı bakıyorsun ve şimdilik bence aşkı da önemsemiyorsun. parayı bastırır alırsın gerektiği zaman.

    sevgiliye bakışın da doğal olarak romantik değil. sanki sana ait değil ve olmayacak. ya da sadece bir süre sana ait olacak. suyla fincanı buluşturman enteresan. bu da aşkı çok yüceltiyor bir yandan. sanırım yaşarsan gerçekten çok güçlü ve yüksek bir şekilde yaşayacaksın ya da yaşarsın bütün bu umursamazlığına rağmen.

    bilgiye verdiğin değerde sorun var. ya tembellik ediyorsun, ya da kolaycısın. aslında çok hızlı öğrenebilecek ve çok iyi şeyler yapabilecekken kanaat ediyor olabilirsin.
    düşmanla işin olmaz. entrika ya da savaşmak sana göre değil. kaçarsın, canın tatlı. uzun vadeli planlar ve yorucu stratejilerle rakiplerini bezdirmek gibi bir çaban olmaz.

    buna mukabil ölümden çok güçlü bir korku göremedim. huzurlu bir kumaşın var ve mizaha yatkınlığın seni fobilerden koruyacaktır.
    ···
  10. 85.
    0
    lan bakacaksan uzun uzun yazacam
    ···
  11. 86.
    0
    haylimde böle yeşil istiyorum ama düşününce amk konya ovası gibi yer geliyor karşıma gibtiğimin düm düz sapsarı ova sarılığından iğrendim amk böle bi ağaç var sonra beyaz at var lan evet at olsun bemneyaz benim amk bu kimsenin değil sarılıklardan kurtulup yeşilliğe gidiyorum lan böle bi dere akıyor at oradan su içiyor panpa benim elimi daldırıyoru o suyu başka bi tak yapmıyom ama at kana kana içiyor sudan amk.cam kulplu bi fincan ingilizlerin 5 çayındaki fincanların fakir cam versiyonu gene amk sarılığı var fincanın içi boş amk bende doldurmak için kuma batırıyorum sonra o kumları rüzgarla savrulşunu izliyorum.bu eski glinlik sandıkları gibi anaanne evinde vardır o sandıklardan onun anahtarı gibi cebime koyuyorum anahtarı bi tak yaptıgım yok anahtarla. ayı kovalıyor bende kaçıyorum amk karsıda deve var lan deveye dogru gidiyorum biniyorum devenin ustune ama hareket etmiyor ayıda geliyor deveye vuruyorum üstünde debeleniyorum ama kıpırdamıyor ayı gitgide yaklaşıyor deveye dağru hamle yapıyor panpa gözlerim kararkı öldümmü ben. duvar var tırmanacak yer yok bide duvarın üstünde cam kırıntıları var ellerim kesile kesile tırmanıyorum amk oha lan böle merdivenler var mşllet sırayla merdivenlerden çıkıyor ama beyaz bi karı var panpa bide merdiven basamakları uzayda böle yeryüzünde değil yıldızlar var çünkü içimden kadını takip diyor ama ben duvarın tepesinde kararsızım böle malak gibi bekliyorum karı arkaya bakmıyor hiç sadece beyaz bi tak giymiş saçları arkadan at kuyruğuylla bağlı

    al amk hayal dünyamı gibeyim söle sorunum n e
    ···
  12. 87.
    0
    @255 panpa yazdıkların birebir doğru şukular feda olsun sana özellikle aşk ve bilgiye verdiğim değer konusunda tamamen doğru bir tespit yapmışsın
    ···
  13. 88.
    0
    Çöl Yolunda ilerliyorum işte standart amerikan highway gece olmuş klagib arabayla gidiyorum
    Suyun Kenarında duruyorum köprünün üzerinde iki bira içiyorum seyrediyorum nehiri
    Fincanla mekgibalı bi adam kahve içip bitirdikten sonra fincanı hintli bi karının zütüne sokuyor (Neden Böyle anlamadım)
    Anahtar masanın üstünde benim değil alığ mekgibalı adama veriyorum bana mal mal bakıyor
    Ayı arabayı parkettigim yere giderken çalılıklardan çıkıyor üstüme koşuyor torpidodan ruleti çıkarıp 3 elde wuruyorum tam önümde ölüyor
    Şehir karantinaya alınmış blok duvar var mayınlı arazinin o taraftan şehre bakıyorum harap olmuş yıkık dökük orada bir kadın çocuguna molozlardan yemek arıyor sigara yakıyorum telin üstündeki levhada warning :radiation area yazıyor sonra bi hammer geliyor 2 3 asker inip kontrol yapıyorlar beni giblemiyorlar ve gidin burdan diyorlar...
    ···
  14. 89.
    0
    rezerved yazıcam.
    ···
  15. 90.
    0
    1-) asfalttan bir yol, sırtımda bi çanta yürüyorum... etrafta hiçbişey yok kızgın kumlardan başka bazı yerlerde de ağaçlar ve kısa kısa kuru otlar falan... yürümeye devam ediyorum,
    2-) karşıma çıkan yolun kenarında küçük bataklık gibi bişey su çok pis içilecek gibi değil. ayakkabımın tabanını suya değdirip oluşan çamurlu görüntüye bakıyorum, suya girmeden yoluma devam ediyorum
    3-) daha sonra karşıma çıkan ağzının bi kenarı kırık fincana rastlıyorum elime alıp kumla dolduruyorum fincanı sonra da o kumu havadan aşağıya suyu döker gibi döküyorum fe fincanı uzağa fırlatıyorum.
    4-) karşıma çıkan anahtar ise gümüşten bişey ama kirlendiği için biraz kötü görünüyor ben de kıyafetimin köşesiyle siliyorum. anahtar baya bi güzel işlemeli falan hoşuma gidiyor cebime atıyorum ve yola devam ediyorum.
    5-) yol boyunca ilerlerken akşam olduğunda havada serinliyor ve ben bunun mutluluğuyla ilerlerken karşıma çıkan ayıyı görünce gerisin geriye kaçmaya başlıyorum bi süre sonra ayı kayboluyor
    ve
    6-) karşıma duvar çıkıyor 'geçmek tehlikeli ve yasaktır' yazısını giblemeden dah başıma ne gelebilir ki diyerek tırmanmaya başlıyorum duvara duvarın tepesine ulaştığımda tepeden çevreye bakıyorum gördüğüm alan duvarın diğer tarfındaki kısmının tersine tam da istediğim gibi soğuk hafif karanlık ama huzur verici bi şekilde sakin bi yer, çam ormanları ve baykuşlar var son olarak da olmadan yaşayamayacağım muhteşem güzellikte bir çeşme ve göl...

    yazdım panpa
    edit: soruları madde madde ayırdım
    ···
  16. 91.
    0
    yorumla panpa, hayal ettiklerime benzer kepsler bulmaya çalıştım

    1..gökyüzü açık, hava güzel, bir bahar sabah erken saatleri. biraz sonra güneş hafiften ortalığı yakmaya başlayacak. bir bozkırdayım arkama baktığımda dümdüz bir ova görüyorum, ufka kadar sadece çimen. bahar mevsimi olduğu için bozkır yemyeşil bir çim denizi gibi görünüyor. sağ tarafımdan önüme doğru epey uzak olduğu halde sıra dağlar uzanıyor. yürüdüğüm yol o sıra dağlara doğru. çok eski bir yolda yürüyorum. çayırın ortasında çiğnene çiğnene ot kalmamış, toprak bir yol. yüzyıllardır insanların uzun mesafeleri katettiği bir yol. ortalık sessiz, ara sıra bir iki böcek sesi.. arada bir gökyüzünde uçan büyük bir kuş görüyorum. kartal mı, şahin mi nedir bilmiyorum. neden bu yolda yürüdüğüm hakkında hiçbir fikrim olmadan yalnız başıma yürürken birden kendimi bir kervanın içinde buluyorum. bir anda 20-30 tane yüklü deve, onların yanında yürüyen 50 kadar insan; kadınlı erkekli, kılık kıyafet 500 sene öncesi gibi. az ilerden giden 6-7 tane silahlı, kılıçlı atlı. bu kalabalığı koruyolar heralde. birden nerden çıktı lan bunlar diye düşünmüyorum ama, böyle şoka girmiş gibi mal mal devam ediyorum. bu halde yürümeye devam ediyoruz işte panpa

    2..epey bir gittikten sonra önümüzde uzanan dağların eteklerine yaklaşıyoruz, ara ara ağaçlar başlamış, küçük bir akarsu var ağaçların olduğu yerden akan. böyle kamp yeri gibi bi ufak, sulak bir alan işte. kervan, o alana doğru ilerliyor bende peşlerine takılıp gidiyorum. herkes bi dinlenme havasına giriyor. bende millet ne yaparsa aynısını yapıyorum. suya yanaşıp elimi yüzümü yıkıyorum, yanımdakiler sudan içiyor. dememk ki içiliyo bu su deyip bende içiyorum. tadı güzel soğuk bir su işte.

    3..yola devam ediyoruz, ekipten kimse konuşmuyor. böyle zombi gibi yürüyor herkes sessiz sakin. bende o şekilde yürürken yerde bir fincan görüyorum. normal bir kahve fincanı işte, gerçekten hiçbir anlamı yok. heralde develerden birinden falan düştü diyip -hatta demeyip- yola devam ediyorum. fincan sadece bir anlık yerde duran bir görüntü yani. yola devam

    4..artık iyice sıra dağların içlerinden ilerliyor yol. dümdüz ova yerine ormanlık vadi tabanlarından devam ediyoruz.bir müddet sonra toprak, doğal yolun sağında şöyle 40 santimlik falan taş duvar devam ediyor. yer yer yıkılmış. sanki eskiden bir duvar varmışta şimdi bi gibim kalmamış gibi. taşların aralarında çürümüş odun parçaları, pet şişeler, poşetler, karpuz kabukları falan var ara ara. ama genel manzara çok pis değil. onların aralarında bir anahtar görüyorum. böyle ev içindeki kapı anahtarları gibi, elime alıp şöyle bir bakıyorum. sonra sallayıp atıyorum. dağın başında bi tane anahtar, yanıma almam yani.

    5..artık iyice ormanlığın içinden devam ediyor yol. bizim sessiz sedasız kervanla yürürken üstüme koşan ayıyı görünce çok tırsıyorum birden. birden o insanlar, kervan yok oluyor. ortada yalnızım birde ayı koşuyo üstüme ağaçların kayaların sık olduğu yerlere doğru kaçıyorum. düz bir kayaya tırmanarak ayıdan uzaklaşıyorum. kan ter içinde ayıyı atlatıyorum. oturup dinleniyorum. nooldu lan bu kervana diye düşünüyorum;birden yok oldu. allah allah..

    6..ormanlık yoldan devam ederken karşıma duvar çıktı ve üstünde tehlikeli ve yasaktır yazıyor. duvara tırmanıp dümdüz baktığımda değişik hiçbir şey görmüyorum panpa. arkama baktığımda gördüğüm manzaranın aynısı. lan burası askeri arazi falan mı ki diyorum ama yok. farklı bir şey yok yolun devamında araya bir duvar sadece. belki ilerde bi takluk vardır korkusu olsada pek giblemeden duvardan atlayıp devam ediyorum
    Tümünü Göster
    ···
  17. 92.
    0
    bunları okuyan var mıdır la
    ···
  18. 93.
    0
    reserve
    ···
  19. 94.
    0
    1-) hayalimde ki Hava oldukça yağmurlu ve soğuk -ki üzerimde ince bir yağmurluk kendimi bir yandan koruyor bir yandan ise etrafı kolacan ediyorum, ve korkuyorum da çünkü birileri beni takip ediyor algısı hep beynimin diplerinde dolaşıyor. hafif te bir yokuş var yürüdüğüm yolda etrafımı çeviren ufak ve toy ağaçların bana gösterdiği insansı ruh halleri ve havanın aşırı soğuk olması beni oldukça korkutuyor ve gitmem gereken yere ulaşamama korkusu salıyor. görüyorum tepelerin ardında o ışıkları her defasında yaklaşıyorsun oral diyorum fakat bir türlü ne yol bitiyor ne vakit geçiyor nede yağmur diniyor, bitecek diyorum, bitmesi gerek diyorum başka diyarlarda ki insanları onların sıcak yuvalarını dünüşüyorum biraz olsun tebessüm ediyorum.. nihayetinde geleceğim yere geliyor göreceğim insanı görüyor biraz olsun mutlu oluyorum. ve vardığım andan itibaren geri dönüş korkusu nasıl döneceğim korkusu beynimi meşgul etmeye başlıyor, gittiğim yerin benim için hiçbir anlamı kalmıyor çünkü o yolu bir daha geri gelmesi beni kahrediyor. ve geri yola çıkıyorum, işte herşey bundan sonra başlıyor ve şuan bunu yazarken bile tüylerimin diken diken olduğunu söylemek istiyorum çünkü hep ağlayan hep sızlayan ben oluyorum otekileştirilmek simgesi hep beni gösteriyor ve istediğimi bir türlü alamıyorum.. başladığım yere geldiğimde ise herşeyin bana hak olduğunu düşünüp ufak şeylerle mutlu olabiliyorum.

    2-)nehri görüyorum ucsuz bucaksız nehir bir yanda dağlar bir yanda ağaçsız çimensiz otsuz yerler, balıkları görüyorum su doldurmak için nehre doğru yol alıyorum, nehrın yakınları ve dipleri bana kumburgaz sahilini andırıyor çünkü ordaki kumsalın aynısı nehirde bulunuyordu. -belkide daha iyisiydi bu evet parıl parıl parlıyordu girmek hevesi uyandırsada bana giremiyordum bekleyenlerin bir yere gitcek olmamın acelesiydi belkide bu.. 2 şişe suyumu doldurup yolumu tutmuştum, fakat biteceğini biliyordum ve daha fazla almam gerektiğinide. o yüzden suya girip uvuzlarıma su tutman gerekiyordu biraz serinleyip biraz ferahlayıp yola böyle devam etmem gerekiyordu, biliyordum gözde bir kulu değildim ne yazık ki giremedim 2 şişe suyumla nehri bir daha görmemek üzere uzaklaşmıştım.

    3-)yol boyu engebeler ve dağlık bölgeler, fincan annemin o evimizde pek fazla eşya olmayan o pırlanta evimizde göz bebeği gibi baktığı fıncanların aynısıydı kulp tarafı sarıydı, bir süre yanımda taşıyıp daha sonra bir kenara bırakıp kendi kaderine terk etmiştim.

    4-)anahtarı pek anımsayamıyorum tabi biraz da hafiylanıyorum burada ve hayalimde ki bölgede ne işinin olduğunu merak ediyor inceliyorum buralarda bu bölgelerde bu aletin işlevsiz olacağını düşünüp, onu param parça ediyorum ve kimsenin göremeyeceği şekilde gömüyor yoluma devam ediyorum..

    5-)O malum şey karşıma çıkıyor biliyorum her korkumun %48'ini kaplıyor insan olmayan hayvanlardan korkmak, ve görür görmez kaçıyorum yüküm mü? var ve ağır biliyorum ama hiç aldırış etmiyorum hiç durmadan kaçmaya çalışıyorum ve atlatıyorum ne o bana zarar veriyor ne ben ona, tabi bir ikincisi olmayana dek, çünkü gardımı ne yapmam gerektiğini artık biliyorum.

    6-)yine bir ürperti ve tüylerimin diken diken olduğunu fark ediyorum istemsiz mi bilmiyorum, fakat önüme çıkan duvarı ilerden görmüş planımı yapmıştım çıkıp geçmem gerekiyordu, geriye baktığımda kaçtığım yerler yolunu aldığım ağaçlar yollar ve ayılar vardı ne olursa olsun gitmem gerekiyordu.. duvarı tırmanıp bir diğer tarafa baktığımda şehirler insanlar görüyorum.. herşeyden habersiz herşeyden duyumsuz birşeylerin peşine düşmüş insanlar ? benim çektiğimi biliyolarmıydı -ki yukarıda belirtmiştim allahın gözde bir kulu değildim, o yüzden kaybetmiştim duvarı geçip kaldırım kenarları boyu yolumu alıp gitmiştim.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 95.
    0
    hayal olarak diyorsan panpa kuralım [üslubum çok iyi değil kusura bakmayasın]:

    çöl gibi bir yerin ortasında dümdüz yol asfalt. inişli çıkışlı ama düz arabamın içindeyim dışarısı yanıyor aslfalttan dumanlar çıkıyor ama arabamla rahatım, klima açık oh gidiyorum bayağı. ulan yoldada hiç taş çakıl yok düz asfalt sarı veya beyaz çizgide yok nerede bu devlet. yapay değilde doğal gibi neyse devam edelim. küçük bir kasaba gibi bir yer ama yol yok bildiğin toz toprak kovboy filmlerindeki gibi ıssız ve sessiz sakin bir yer. kurak ama. fazla sayabileceğim bir şey yok sağa bak çöl sola bak çöl yani. kaktüs var diken var tel var kayalık yok kum var gibsen gelmezsin buraya yani.
    eaammını gibeyim ikinci soruya bak su buldun napcan neyse dur.
    bir ağacın altında su var pis su. çöl gibi bir yer olduğu için altın gibi bir şey. eğilip içiyorum su soğuk ama oh ne soğuk ne soğuk. böyle su içmemiştim hiç. matarama su ko'dum ve içine girdim suyun cebelleştim biraz keyif banyosu ve sudan yılan fırladı dışarı ödüm koptu amk. çıktım hemen sudan kaçtım gittim amk yürüdüm uzaklaştım ordan.
    az biraz gittim yolda fincan gördüm yerde içi ıslak değil ki kumlar içine yapışmamış. aldım kaldırdım altında kütahya porselen yazısını aradım yok düz beyaz fincan. mataramdan su alıp koydum birde öyle içtim. yudum yudum içtim oh dedim fincanı attım cebe yürüdüm acıkmışım amk. aklıma suda ki yılan geldi dedim bu hayvanlar koku moku alırlar şimdi dur fincana su koydum düzleştirdiğim kumun üstüne sabitledim iki üç sopadan üstümdeki bez parçasıyla üstüne çadır kurdum gölge yaptım buharlaşmasın amk su. neyse hayvan geldi tırsa tırsa yakaladım. geri ağaçlığın oraya döndüm ve gözlüğümü çıkartıp büyüteç hesabı yanımdaki küçük tahtaları yaktım hayvanı pişirdim yedim. mataralarımı yeniden doldurdum bu sefer başka yöne gitmeye karar verdim.
    giderken yolda anahtar görüyorum. bu ne amk sarı anahtar. büyük ama böyle elim kadar hemen etrafa bakıyorum sandık mandık bişey kazıyorum bazı yerleri ama yok yani samanlıkta iğne arıyoruz. ben yönümü buraya çevirdim anahtar çıktı anahtar lazım olacak işaret olabilir diye belimdeki mataraların bağlı olduğu ipe bağlıyıp yoluma devam ediyorum.
    {ayı gibsin mi ister misin amk oha yaa neyse}
    az biraz yürüdükten sonra tepe gibi bi yeri aşıyorum aşağıda ayı bahtsız bedeviyi yiyor amk
    bildiğin yokuş gibi bir yer ayılar yokuşu hızlı çıkar diye iyi ce tırsıyorum ama bunun inişide var. beni gördü kovalıyor muallaknin evladı tazı gibi çıktı tepeyi ama aşağı inerken salaklaştı ben koşuyorum ama mecal yok. mataralarımdan su damlıyor huur ya gitti suların yarısı. neyse yakaladı beni amk bir iki tane indirdi yuvarlandık biraz belimdeki ip çıktı mataralar gitti herşey gitti kolumu molumu ısırdı yüzüme pençe attı muallak sonra bi boşluk oldu çıktım kurtuldum sarı parlayan anahtar gözüme ilişti yerde. düşürmüşüm amk koştum ayıda koştu tam üstüme atlarken anahtarı gözüne soktum hayvanın üstüme düştü ölmedi ama gözüne odaklandı beni bıraktı. çıktım sütüne ağzına burnuna zütüne neresi yanmadıysa soktum anahtarı. öldü pislik anasını gibtiğim.
    artık yaralıyım ve suyum yok bayağıda boğuştum ve yorgunum.
    son çare önüme bakmadan ilerliyorum. mataralarımı almışım hepsi çeyrek dolu bazıları patlamış attım onları. neyse yürüyorum birden kum ayağıma batmaya başladı. şöyle kafamı kaldırdım amk kum tanecikleri büyümüş toprak gibi olmuş ama tam değil ve önüm dağ bayır. ulan arkam çöl lan dedim heralde serap görüyorum. koluma baktım o kadar kan kaybetmemişim ki amk gömlek temiz. neyse yürüdüm ilk tepeyi aştım artık iyiden iyiye toprak oldu her yer böyle serin serin esmeyede başladı. neyse engebeli olduğu için ikinci tepeyide aştım ve duvar gördüm amk. çin seddi gibi uçsuz bucaksız. benden biraz uzun ıkınsam çıkarım ama kolum yaralı. çıkma atlama zıplama gibi şeyler yazıyor. ulan öyle bişey olsa sen oraya dikenli tel koyarsın. bu arada duvar beyaz düz. ama boya beyazı değil. böyle metalik beyaz gibi. neyse atladım üstünden amk ne göreyim yem yeşil alan oh amk ağaçlar seyrek çimler kısa ve tatlı yumuşak. ulan cennete kaçak mı girdik acaba yakalayıp gibmeseler bari. hem duvarın üstündeki yazıyı es geçip buraya atlamanın yanlış olduğunu düşünüyorum. hemde geri çıkamıyorum. duvar bayağı uzun gözüküyor zemin çok alçak. neyse yaralıyım yardım eden olur diye devam ediyorum amk ne güzel. hava sıcaklığı 26 derece rüzgar güzel ağaçlar güzel gökyüzü parçalı bulutlu az ilerde şelale var amk attım mataraları birde üstüne bastım patlattım. amk o ne çıkan su çimenleri kurutu çöl yaptı amk. ay dedim naptım noluyo amk. koştum uzaklaştım neyseki yayılmadı. hala bi insan yok ama ben iyiden iyiye kan kaybetmeye başladım. tepe var çıktım tepeyi oturdum ağacın gölgesine. yürüdüğüm çöl möl gözüküyor oturdum onları seyrettim çok güzel bir ortamda. seyrede seyrede bayıldım. yada öldüm kan kaybından. bilmiyorum.
    Tümünü Göster
    ···