-
51.
+11)dümdüz ve parlak yeni gibi bi asfalt yol. yalnızca 2 şeritlik. kenarlarındaki çizgiler sarıya boyanmış ortadaki beyazlardan farklı. allahın gibtir ettiği biyerdeki bu yola kim bu kadar özenmiş diye düşündürüyor beni. etrafta yalnızca dip dibe sık sazlıklar var, hiçbir tepe yok dümdüz ve karşıya baktığımda sanki gökyüzüne çıkıyormuşcasına ufukla birleşiyor yol. etrafta çok nadir toplasan 5'i geçmeyecek ağaçlar görüyorum. etraftaki yeşillik ndıbına olan tek şey bunlar. sağ tarafımda düz araziden dolayı muhtemelen gerçekte olduğundan daha yakında gibi gözüken minik bi değirmen ve yanında tek katlı küçük bi ev görüyorum tahtadan inşaa edilmiş. fakat terkedilmiş gibi duruyor bulunduğum yerden herhangi bi hareket sezemiyorum. gidip bakasım geliyor fakat vazgeçiyorum enerjimi gereksiz harcamış olabileceğimden. sazlıkların hışırtısını duyuyorum sapsarılar. gün yakıcı güneşli gökyüzü birkaç parça beyaz bulut dışında apaçık. sazlıkların sarı tonları yansıyor her yerden havada hafif rüzgardan uçuşan kopmuş parçaları savruluyor. yol sazlıklarla aynı seviyede yani yer seviyesinden biraz yükseğe inşa edilmiş, sazlıkların boyu yarı boydan biraz daha az geçiyor yalnızca yolu ve etrafta normalden biraz uzun ve sarı çimenlerle çevrili gibi bir görüntüye sebebiyet veriyor bu. yolda bi süre ilerlediğimde sazlıklar yerini hafiften çorak toprağa bırakıyor. sol ileride biraz açıkta uçurumun başladığını görüyorum. dik ve baya yüksek bi uçurum yine çorak dağları gören bi manzarası var. muazzam bi hissiyat uyandırıyor. çok küçük hissettiriyor insana kendini. burası yeşillikten nasibini almış biryer değil pek veya sıcaktan dolayı böyle olmuş olabilir. uçurumun tam kenarına iskele gibi bir inşaanın üzerine kurulmuş dinlenme yeri-çaycı gibi çok yalın, basit bi mekan görüyorum. gidiyorum oraya. burası da terkedilmiş ve içi boş. yalnıca cam kırıkları ve tellerinin bikaçı ekgib bir gitar var. gitarı elime alıp biraz takılıyorum. iskeleden aşağı uçuruma doğru yüksekten korksam da şöyle bi sarkıp bakıyorum sonra yola devam ediyorum.Tümünü Göster
2)tekrar sazlıkların arasına dalıp ordan yola çıkıp ilerlemeye devam ettiğimde yolun biraz uzağında hafif bir yamaçtan sonra başlayan gölü fark edip oraya yöneliyorum. temiz görünüyor etrafı küçük taşlık bir araziye dönüşüyor burda topraktan. diğer tarafında gölün tepeler ve üzerlerinde dönmekte olan rüzgar pervaneleri var birsürü. taşların arasından yeşillikler uzanıyor. suya giresim geliyor fakat ne kıyafetlerimi çıkarıp bırakasım var ne de suyun temizliğinden emin olamıyorum yakından baktığımda oldukça temiz gözükse de. diğer yandan hiç insan görmemiş olsam da şu ana kadar, biri gelir de kıyafet ve çantamı çalarsa diye de tırsıyorum. gölün kenarına oturup sigaramı yakmakla yetiniyorum. bir yandan gölü izlerken bir yandan sigaramı bitiriyorum. dramatizasyona bağlayan düşünceler geçiriyorum aklımdan anın güzelliği ve sigaram sebebiyle.
3)kalkıp ilerlediğimde gözüme beyaz, ağız kısmına yakın yeri mavi ve yaldızlı işlemeli bir fincan takılıyor. fincan eski tarz. şu annane evlerinde olan büyük boy fincanlardan. bir-iki parçası kopmuş ağız ve kulp kısmından. normalde beyaz olan rengiyse baya sünmüş beje dönmüş. sanki çok uzun yıllardır duruyormuş gibi. altına bakınca yazıların da silindiğini görüyorum. belli belirsiz bi iz kalmış sadece. burda bi fincan bulmak saçma geliyor en başta. sanırım bu terkedilmiş yerlerde vaktinde takılanlar arada buralara gelip keyif yapıyorlarmış diye düşündürüyor. bu fincanı burda unutan insan şuan çoktan ölmüş bile olabilir. fincanı alıp göle dönüyorum suya sokuyorum ve mümkün olduğunca temizliyorum. sonra da buraya benden başka biri gelip de görürse diye oldukça muntazam bi şekilde bulabildiğim en büyük düzgün taşın üstüne koyuyorum.
4)ilerlediğimde güneşin de yansımasıyla parlak birşey gözümü alıyor. nerden geldiğini anlamaya çalışıyorum yansımanın ve ilerlediğimde bir anahtar buluyorum. anahtar da fincan gibi eski tarz bir şey. büyük bir kulbu var. anahtarı bulduğum yerin yanında toprak eşelenmiş gibi. sanki biri ayağıyla toprağı ittirmiş veya toprağa tekme atmış-savurmuş gibi. biri sinirle birşeyler yapmış olabilir, veya bi kavga yaşanmış olabilir ya da belki de hayvanın tekinin toprağı kazmasıdır ve anahtarla alakası yoktur diyorum. ya da belki de eşelenmiş yerde bir şey gizliydi fakat kazmaya başlayanın başına birşey geldi, biri saldırdı ve anahtarını düşürdü. önceden bulduğum fincanla bu anahtar aynı kişi-kişilerin olabilir de. anahtarla fincanın olduğu yere gidiyorum, fincanı alıyorum. eşelenmiş toprağı fincanın yardımıyla biraz kazıyorum. fakat bir şeye rastlamıyorum. fincanı gölün kenarına geri zütürüyorum bıraktığım haline tekrar getiriyorum. anahtarı da temizledikten sonra hatıra gibin boynuma falan asarım la ben bunu diyip yanıma alıyorum.
5)yola doğru tekrar çıkıp devam etmek üzereyken ayıyla karşılaşıyorum. bear gryls abimiz geliyor aklıma kollarımı açıp olabildiğince heybetli durup boğazımdan çıkabilecek en yüksek seste kükremeye çalışıyorum ama uzaktan onun da bana doğru anırmasıyla altıma sıçarak topuklarımı zütüme vuruyorum. yolu aşıp sazlıkların olduğu alana kaçıyorum, yönümü değiştirip olabildiğince sessiz çömeliyorum. ayının kükreme sesleri bittikten sonra bi süre daha bekliyorum. daha sonra dikkatlice etrafa bakarak geri çıkıyorum.
6)duvar çok koyu bir yeşil. üzerinde hafif dökülmüş ve yıpranmış beyaz boyayla geçmek tehlikeli ve yasaktır yazıyor. üzerindeki girintilere ayağı elimi sıkıştıra sıkıştıra tırmanıyorum ve tepesinden ileriye bakıyorum. çıkarken merak tavan yapıyo bende. kafamı uzattığımda uzun bir boş arazi var bu bölgede hava biraz buğulu ve boğucu kokuyu hemen alıyorum, arazinin ilerisinde yaklaşık 200 metre sonra bacaları kara dumanlar tüten yapılar ve bu yapılara birşeyler taşıyan insanları görüyorum. hepsi robot gibiler tüm yaptıkları birinin kazıp çıkarttığı şeyleri diğernin alıp fabrikadan bozma bu yerlere zütürmesi. içim kararıyor aşağı iniyorum duvarı takip ederek yürüyorum, demir parmaklıklı büyük bir kapıya varıyor duvar. kapıyı ittirmeye çalıştığımda kilitli olduğunu fark ediyorum. kapının üzerinde anahtar deliği var. bi şans diyip anahtarımı çıkartıp açmayı denediğimde gerçekten de açılıyor kapı ama büyük gıcırdama sesiyle. ileriden birinin şşşş aloo napıyosun ulan sen dediğini duyuyorum, adama baktığımda güvenlik görevlisinden bozma bi tip görüyorum, bana doğru bakıyor ve elinde yolun orda bulduğum fincandan var. fincana bi süre gözlerim takılıyor sonra topuklayarak oradan uzağa yola doğru koşuyorum.
hacı uzun dedin uzun yazdım umarım kafanı gibmemişimdir. -
52.
+1sukuverpic
Hayatında her şey yolunda değilse de, sen yolun başında olduğunu düşünüyorsun. Umudun var. Yalnızlık hissediyorsun. Amaçsız bir durumun da var sanki. Sen tutkuyla ne yapmak istediğin konusunda henüz emin değilsin. Enerjin var aslında. Kendini bir şeye adamak istiyorsun ama bunun ne olduğunu bilmiyorsun. Hayatla ilgili fikirlerin karışık biraz.
Aşkla ilgili de aynı karışıklık devam ediyor. Ben suyun geldiği yeri bu kadar karışık anlatanı ilk defa görüyorum. Kafanda ulan hayat nedir, aşk nedir, neyi ne kadar yapmalı soruları var cevapsız. Ama aşkı seviyorsun. Seni kendine getiriyor, tanımışsın aşkı. Lakin ne kadar bırakmak istemesen de bir şeyler seni ondan uzaklaştırıyor. Yola devam etmem gerek diyosun. Sorumluluk bilincin gelişmiş olabilir.
Sevgiliye güvenin sıfır. Doğru ve çekici bir şey gördüğün zaman işkillenip geri çekiliyorsun. Bu korkularını yenmen lazım panpa. Herkes seni sırtından bıçaklamak için an kollamıyor. Sevgili diye düşündüğün o insanların da acıları, zaafları ve korkuları var. Bunu unutmamanı dilerim.
Bilgiye değer veriyorsun. Seni başka bir yere taşıyacağını biliyorsun.
düşmanlık ve entrika sevmiyorsun, kaçmayı yeğlersin. Akıllıca hamlelerle kendini uzaklaştırırsın. Kötü bir yüreğin yok.
Ölümle ilgili düşüncelerin de karışık. Korktuğun kesin. Bir yandan yaşamın devam edeceğine de inanıyorsun. Şu dönem senin için kritik. Zaman ayırıp yapman gereken şeyler var, onlardan kaçıyorsun. Biliyorsun ama kaçıyorsun oysa bu dönem senin geleceğin için önemli bir dönem. -
53.
+1@259 tüylerim diken dinledim panpa. acayipsin.
-
54.
+1@50 yedek gol avcısı
şaka mısın lan sen?
uzun yazın dedik, @28 e bak öle yaz bu ne amk.
münnecim diğilim ben. -
55.
+1giberimboyleisiaq
çok sıkılmışsın panpa, çok. hiçbir şeye odaklanacak halin yok, bu testi nasıl yaptın ben ona şaşırdım. hayat boş geliyor sana, her şeye üşeniyorsun sanki. ne bu işin nereye varacağını biliyorsun, ne de hedefini... hatırladığın hüzünlü şeylerle yürüyorsun yolda. ve hatırlamak istemiyorsun her ne yaşadıysan... bence senin önemli bir sırrın var panpa. ve düşünmen, yapman gerekenlerden sürekli kaçıyor, kafanı dağıtmaya çalışıyorsun.
neyse ki umutların var hala. yavaşça yeşillenmeye başlıyor yok, suya rastlıyorsun. su aşktır. sanki seni kurtaracak şey de bu aşk. ruh halin çok iyi değil panpa.
evet aşkın öneminin farkındasın ama korkuyorsun da ondan. seni alıp zütürebilir, dağıtabilir, parçalayabilir. küçük bir akıntı gibiyken şelaleye dönüyor çünkü. hayalindeki muhteşem, güven dolu, o inanır gibi olduğun masala dönüyor sonra. çok azılı bir romantiksin aslında. aşk olacaksa, öylesi olmalı, gerisi hikaye diye düşünüyorsun.
sevgilin çok şanslı olur aslında. onu anlarsın, yaralarını sararsın ama acı vereceğini düşünüyorsun eninde sonunda. fincanı kırmıyor ama kahveyi döküyorsun. sanki birinin anılarına kızgınsın sen, yaşadıklarına... bu nedenle belki de birini kırdın ve büyü bir pişmanlık yaşadın. duygusal hayatında karışık ve derin fırtınalar var.
sanki bildiklerin de yardımcı olamıyor sana. artık onları da umursamıyorsun.
ve sanki herkes düşmanın, her şey sana karşı ve bütün aksilikler üst üste geliyor. savunmasız hissediyorsun kendini. korkuların ve kaygıların çok panpa. umarım üstesinden gelirsin. kumaşın güzel ama yormuşlar seni. -
56.
+1@180 teşekkür ederim panpa çoğu şeyde haklısın . paraya zaafım yok diyemem vardır çünkü çocukluğumdan beri arkadaş ortamında hep en az para bende olurdu o yüzden hep çok param olmasını istedim . dava adamı da değilim çünkü ne zaman öyle birşeye kalkışsam hep en çok etkilenen hep en çok zararı alan ben oldum körü körüne bağlandığım için birşeye . sevdiklerimden kastım ailem onlardan uzağım şu an özlüyorum ama böylesi de daha iyi onların yanında değerlerini anlayamıyorum .
aşk konusunda güvensizim haklısın ben bağlanınca çocuk gibi oluyorum mantıklı bir adam gibi düşünemiyorum böyle olunca da ilişki bittiğindeki yıkıklık hissi çok ağır oluyor bende . o yüzden sevgili ayaklarına hiç bakmıyorum nerdeyse 2 senedir çevremde kız yok tabii ki olmasını istemediğimden . kadını küçümsemek demişsin küçümsemekten ziyade bağlanıp canımın yanmamasını istemediğimden .
senin bilinçaltında öyle bir mecnun potansiyeli var ki aşkın kitabını yazabilirsin demişsin o kısma pek güvenemedim ben beceremiyorum bu aşk meşk işlerini elbet bir yerden sonra tak ederim ben . işe yaramaz hatunların faturasını sağlamlara çıkarmam tabii ki ama önce o sağlamı görmem lazım sağlam olduğuna inanmam lazım sonra ona içten davranabilirim .
kolaycı ve tembelsin lafı cuk oturur bana . şu son 1 senedir çok tembelim gerçekten üstümden atmaya çalışıyorum bu tembelliği .
son kısımda genelde haklısın sadece senin kumaşın çok güzel panpa lafını biraz iyimser buldum o kadar . -
57.
+1@161 eyvallah dostum saolasın baya tutturmuşsun.
-
58.
+1@ DedimDedimInanmadinizTümünü Göster
Sıkıntıların var panpa. Bu yüzden de hayata bakışın da sıkıntılı. Altına araba koyduğuna göre bu sıkıntıların parayla çok ilgisi yok bence. zevk alamıyorsun hayattan yeterince. Bence panpa, yeterince iyi bakamıyorsun sen hayata. Güzelliklerini, mucizelerini, değerli taşlarını göremiyorsun henüz. Hayat dediğin bi gezegen aslına bakarsan. Ona değerini biz koyarız. Biz nasıl bakarsak öyle olur. Sana önerim, hayata yeniden bak sen bi. Gözlerini kapat, sadece siyah beyaz hayal kur, sonra gözlerini açıp renkleri gör... insanlar yitirmeden anlamaz çok şeyin değerini. Sana önerim bu panpa.
Suyu anlatmadan şezlongu anlattın mesela. ‘Ne işime yarar’ diye düşünüyorsun her şeyi. Su lan su! Kur şezlongu, güzel o da. Ama suyla yaşayabileceğin her hayalin üzerine basıp geçtin sen. Aşk ulan o! Sen ‘bana nasıl keyif verir’ diye düşünüyorsun aşkı. Evet serinletir, iyi gelir ama bundan çok daha fazlası aslında. Sana duygu lazım panpa. Yani içindeki kaynağı çıkartmadan yaşamdan büyük zevkler alamazsın benden söylemesi... Sana cimrisin falan demiyorum, sakın yanlış anlama. Ama paylaştıklarından daha büyük keyifler alabilmen lazım.
Keza fincan. Sevgiliye bakışın da vasat. Canın bişiy çekiyo. Yani nefsini karşılar evet. Ama o da bundan çok daha fazlası... Yanıtlarının kısa olmasının nedeni var. Şimdilik fazla lafın yok. Ya üşeniyorsun, ya sıkılıyorsun ya da coşkulu bir aşkın seni bulacağına inanmıyorsun, bilmiyorum. Ama bu kafa yapısıyla, bu kolaycılıkla (kolaycılık derken düşünme ve hissetme kolaycılığından söz ediyorum) karnın doyar ama uçamazsın panpa.
Bilgiye verdiğin değer de yetersiz. Anahtarı hemen araba anahtarı yaptın. bilgi bizi konfora ulaştırmak için bir ara taşı değildir. Bilgi her şeydir. Üstün körü geçiyor, işine yarayacak olanı alıyor, daha fazla irdelemiyorsun. Kendine yapacağın yatırım için çok önemli bir çeşmenin ağzını kapatmış gördüm seni.
Ayıyı anlatırken içtenlikle konuşmuşsun. Samimi bir adam olduğunu düşünüyorum. Senin eğlenceli yönlerin, matrak bir kumaşın var. Ama düşmanla savaşın da çok kolaycı. öldürürüm gider. Gitmez panpa. Öncesinde biraz düşünmen lazım. Gururlandığın şey iyi bir şey değil. Ayı öldü. Sen ayıyı anlatmadın bile. Korktun mu, nerden geliyordu, hiç önemli değil. Vurdun öldü. Empati kuracaksın arkadaşım. Başka insanların penceresinden bakacaksın biraz. düşmanın bile olsa... Bunların kişilik problemi olduğunu düşünmüyorum, senin henüz genç olduğunu ve doğru yönlendirilmemiş olduğunu düşünüyorum. Çünkü hepimiz hayatta doğruları birilerinin kılavuzluğunda buluruz. Belki de rol model olarak yanlış kişiyi seçtin, kimbilir.
Ölümden korkman güzel. intihar eğilimi sıfır. Ama klagib öğretiler yüzünden ‘korku’ ele geçirmiş seni panpa. ‘Sevgi’ olmalı hayatının merkezinde, ‘korku’ değil. Biraz kendini aç, oku, her şeyi sorgula derim sana. En başta da kendini. Kolay bir hayatın olmadığını düşünüyorum, iç sıkıntılarının da mutlaka nedenleri var. Yüzleştikçe kaybolur hepsi. iyi şanslar. -
59.
+1amcik31Tümünü Göster
hayata bakışının çok güzel olduğunu yazarak başlıyorum satırlarıma. ayrıntıların ve güzelliklerin farkında bir yaşamın var. hiçbir detayı atlamıyorsun sen. masalsı bir bakışın var ve küçük şeyler seni mutlu edebilir her zaman. çünkü sen mutluluğu birine zimmetlemiyorsun. vefalısın bir kere. geçmişin de, günün de değerini biliyorsun. Görkem seni kafalayamaz. Çünkü sen yaşamın içindeki hakiki hazinenin ne olduğunun da farkındasın. Su, lezzet, tat, doğa, bir tatlı dost köpek...
köpeğin başı eğik. pek çok canlının senin şartlarına ya da şanslarına sahip olmadığını bildiğin için, aslında zengin olduğunu da biliyorsun. detaylarla ilgili bir işin olabilir. ne iş yapıyor olursan ol, iyi yaptığına inanıyorum. ya da yapacağına.
Senin hayata bakışında kötümserlik yok. Biliyorsun ki herkes ya da her şey senin tavırlarına göre şekil alacaktır. Ve sen izin verirsen hayatına müdahale olacaktır. özgüvenlisin.
Aşkla kolay kolay karşılaşılmayacağını biliyorsun. Onu kaynak olarak görüyorsun. aşk seni şaşırtır, kendine getirir ve sen de korkmadan onunla serinlersin. lakin o kadar da kontrolsüz değilsin. temkinlisin yine de. sen aşkın çok da iki kişilik bir şey olmadığını biliyorsun. onu sevdiklerinle büyütebildiğinde ve hayatına yayabildiğinde anlamlı olduğunu düşünüyorsun. birdenbire dalmazsın aşka. yavaş yavaş takılırsın. bakarsın... birileri orda ayağı kaydı diye sen de uzaklaşmazsın. önyargılı değilsin.
sevgiliye bakışında enteresan bir şeyler var. biraz tadın kaçıyor işin burasında. ya hep birbirlerine benzediğini düşünüyorsun, ya da başka birine ait olduğunu. sanki sana ait olamazmış gibi o... her kimse... rekabetçi değilsin. birinin seni inandırması gerek. gerçekten ona ait olduğuna. gerçekten bir masalın içinde olduğunuza. güvensen, sen kurarsın o masalı da... senin gibi düşünebilen birini bulabileceğinden emin değilsin.
bilgiye verdiğin değer mükemmel. mutlaka işine yarayacak, biliyorsun. okuduğun, öğrendiğin her şey... yaşam coşkusu sende çok yoğun.
inanıyorsun ki, düşmanlarına karşı seni koruyacak olan şey değer verdiğin şeyler. hayatta her şeyin birbirine değdiğini biliyorsun. düşmanlığı sevmiyorsun ve fazlasıyla safsın. çünkü ayı aslında ağaca tırmanır.
ölümden korkmuyor değilsin. ama inandığın şeyler uğruna tehlikeleri göze alabilecek maceracı bir ruhun var panpa. -
60.
+1mississippi manTümünü Göster
konformistsin panpa. paraya zaafın var. herkesin vardır ama en azından şu anki ruh halinle senden pek dava adamı çıkmaz. paraya yenilirsin çünkü. yine bu ruh halinde güçlü bir yalnızlık görüyorum. sevdiklerin o dağın ardında sanki. onları hatırlıyor ve kendini sorguluyor olabilirsin. hüzünlü ve biraz da alıştığın şeylerden mahrummuşsun gibi geldin bana. kendini savunmasız hissediyorsun. sanki alıştığın birinin eli omzunda olmalıydı şimdi ya da ateşli alnında elleri... insan bazı şeyleri kaybettiği zaman mı anlıyor acaba? insanoğlunun doğasında var bu panpa, maalesef öyle oluyor. öfkeleniyor, kızıyoruz yok yere ama uzak düşünce ya da ölünce birileri pişman oluyoruz. (umarım kaybetmemişsindir sevdiklerini) sesleri hafiften duyabilmen, bana sadece uzak düştüğü tüyosunu veriyor.
aşka bakışında sonradan seni mutsuz edebilecek şeyler var panpa. güvensizsin aşka. kısmen koyarsın kendini (dizlerine kadar göle girmen). aşk yutabilir seni, çok üzülebilirsin. böyle düşünüyorsun. ama işte o durumda da hakkıyla yaşayamayız aşkı. sen güvenmezsen o da güvenmez ve sığ, çağın çok bildiğimiz yüzeysel ilişkilerinden biri daha peydahlanır. doğru, sonrasında üzülebiliriz. ama en sonunda en çok üzüleceğimiz şey ne biliyo musun? ‘lan ben o göle niye girmedim?’ demek var işte sonra. sana önerim, gir o göle. sen güven. biri hıyarlık ederse üzülürsün en fazla ama pişman olmazsın. senin şu anki ruh halin, hiçbir kadına değer vermeye elverişli değil. kadını küçümsemek seni mutlu etmez panpa. inan bana.
sevgiliye bakışında da aynı sorun var. ısrarla kahve fincanı yerine metal bir kap görüyorsun. bir kadın için şu an hiç ama hiç cazip bir sevgili değilsin. çok da gibimdeydi diyebilirsin ama hayat öyle değil işte. buna mukabil, bütün bunlar aslında kendini korumak ve güçlü tutmak için hissetmeye çalıştıkların. senin bilinçaltında öyle bir mecnun potansiyeli var ki, aşkın kitabını yazabilir. sevdiğin ve güvendiğin zaman onun bütün yaralarını onarır, hayat boyu da yanında olursun. bu konuda umudunu kaybetmemeni öneririm. işe yaramaz hatunların sana bıraktığı ön yargının faturasını, sağlam hatunlara çıkarma, şans tanı onlara, hayata ve kendine.
bilgiye verdiğin değer mükemmel. ama kolaycı ve tembel davranıyorsun. oysa bunun yanlış olduğunu çok iyi biliyorsun. seni hayata bağlayacak şey orda... hedefine asıl, çok kaytarmışsın.
düşmanca değil dostça bir duygun var. o yüzden adaletli birisin. durduk yere kimsenin canını yakmayı sevmezsin. akılcısın, rasyonelsin. ölüme yakın değilsin, yaşamı seviyorsun. senin kumaşın çok güzel panpa. sana önerim sadece kadınlarla ilgili ön yargını yık. kadınsız bir hayat kimseye mutluluk vermez. hele senin gibi birine sadece ‘ilişki’ asla mutluluk vermez. derinlemesine yaşamak için biraz daha pozitif bak onlara. tamam, dikkatli olmak lazım ama kusur gösterdiklerinde yap bunu. en baştan değil. -
61.
+11.yolun sonu görünmüyor panpa toprak engebeli bir yol ara ara asfalt yapılmış kalburüstü bir yol dolunay var ama havada ay ortalığı baya aydınlatıyor ileride dağları görüyorum. yolun kenarlarında çimenler otrlar fln var ama tarla fln değil yabani bir ortam.
2.yolda tertemiz bir su birikintisiyle karşılaşıyorum gölet tarzı durgun ve lezzetli suyu içiyorum hatta daha sonra yüzümü fln yıkamayı abartıp suya giriyorum yine gece oluyor bu dolunay var.
3.fincan klagib evlerde bunulanan babaanne fincanalrından panpa (vay amk nereden geliyor bunlar aklıma).fincanı belki işime yarar diye yanıma aldım.
4.eski bir anahtar panpa toprağa hafif gömülmüş üstünü toprak kaplamış çok eski bri anahtar onuda yanıma alıyorum nedenini bilmiyorum.
5.önce durup düşünüyorum duvarın yüksekliğine boyuna fln bakıyorum arka tarafı dinlemeye ve neden burada olabilceğini düşündüm panpa. sonra çıkabilecek bir yol buldum çıktım. gayet hoş güzel bir yer var karşımda kasaba gibi bir yer koyunlar kuzular ağaçlar ortasından bir nehir geçen kasaba şu ilkokulda resmini çizdiğimiz tarz yerlerden.
lan bunlar nerden aklıma geldi benim merakla bekliyorum panpa -
62.
+1kendime bakışım değişti lan sağol panpa diyorum bizimkilere bir numara adamım diye inandıramıyorum
-
63.
+1kısa yazan düdük makarnaları o cümleleri uzatsınlar ve soruları birbirinden ayırsınlar.
müneccimle cinsel münasebette bulunmadım daha. -
64.
+1rebirthing
ciddi ikilemlerin var panpa hayatla ilgili. pek çok konuda karar verme arifesinde gibi bir halin var. yağmur yağıyor ama yaz yağmuru. akşamüstü ama hava aydınlık. ve sen ortadan yürüyorsun. uzlaşmacı, keskinlikleri, fanatiklikleri olmayan biri olduğun kesin. senin empati gücün bu yüzden yüksek. herkesi anlarsın sen. dinine çok bağlı bir adamı da, hiç inanmayan bir adamı da... ‘yaz’la ‘kış’ ve ‘sonbahar’ birlikte geçiyor senin anlattığın yolda. içinde bir hayli fırtınalar kopuyor ve sen günlük hayatın koşturmacasında bunları örtmeyi başarıyorsun büyük oranda. anlatamadığın bir şeyler var sanki. paylaşamadığın bir yalnızlık ve acılar. hayata bakışın çok pozitif değil. ama aşkın hayatında büyük önemi var. hem sorunun var aşk’la, hem de ihtiyacın var.
aşk’tan hem uzak duruyorsun, hem de onu tokatlayasın var. hem hoşlanıyorsun, hem de sana bulaşırsa başına geleceklerden korkuyorsun.
kadına bakışında daha ciddi bir sorun var. onu hem kırmak istiyorsun, hem de kıyamıyorsun. valla nası iş anlamadım. dokusu hoşuna gidiyor, yani onu anlamaya çalışıyorsun. ama kırıyorsun. sanırım üzülmüşsün bu konuda ve unutamadığın bir şey var senin.
bilgiye verdiğin değer güzel. boş bir adam değilsin ya da olmayacaksın.
panpa... umarım yanılıyorumdur ama senin güçlü bir ölme eğilimin var gibi görünüyor. yaşamla bağının bu kadar kopuk olması üzücü. düşmanı bile iplemiyorsun, sanki ‘yeter artık, gibtir olup gideyim bu gezegenden’ der gibisin. Bir yanın inançlı, bir yanın değil. Koşullarından çok fazla sıkılmış olabilirsin ama beş dakkada değişir bütün işler. senin enerjiye ve morale ihtiyacın var. insanlar zaman zaman çok kötü dönemler geçirebilir. zamana izin ver, geçer. senin kumaşın güzel, umarım atlatırsın.
ya da umarım bu sefer yanılıyorumdur. -
65.
+1BeyinburdaTümünü Göster
Hayata bakışın pozitif. Huzurlu, mutlu, keyifli olma eğiliminde bir insansın. Bakımlılık ve düzenli olmak hayatının önemli parçaları. Disiplinsizliğe gelemezsin sen. Oturduğun kalktığın, yaşadığın yer temiz ve düzenli olmalı. Neyi, niçin, ne zaman yapacağını bileceksin. Aslında senin şu an yaşadığın hayatla değil derdin. Gelecekle ilgili kaygılar senin bugününe gölge düşürüyor. Fırtına yakın demen bunun en önemli göstergesi. Hiç güvenmiyorsun geleceğe. Umudun yok değil, var. ‘iyi ki’ hayattayım diyorsun çünkü enerjin yüksek ve yaşam dolusun. Ama gelecekle ilgili büyük sıkıntılar olacağından korkuyorsun. Bu kaygılar biraz yoğunlaşacak sende.
Aşka bakışın aslında çok güzel ama aynı zamanda da karamsar. Aşkı şelale gibi görmen onun ne kadar muhteşem olduğunu bildiğini gösteriyor. Yaşarsın aşkı, bir engelin yok gibi görünüyor. Ama engelin şu ki, kendini onun mutlaka biteceğine programlamışsın. Korkaklık etmez, girersin içine. Ama bu ‘bitecek’ inancı ister istemez senin tavırlarına yansır ve bitmeyecek olan da biter bu şekilde. Sana önerim kendini bu önyargıdan kurtar. Haklısın, çok kez bitiyor. Ama bu yaşayanlara bağlıdır. Bir sonu olduğunu ezberlersek sürdüremeyiz. Ayrıca sonradan yosunları fark ediyorsun. Bilseydim içmezdim diyorsun ki, bu yaşadığın bir olayla ilgili güçlü bir pişmanlığı gösterir. Ve sanki her seferinde sonrasında pişman olacağın bilgisi bilinç altına yerleşmiş. ‘Belli ki kaynak yok’ diyorsun… Belki de vardır. Sen sadece şelaleyi görüyorsun ama bundan nedense eminsin. Yani, sözünü ettiğim önyargıyı kendi kendine olmayan verilerle kendine kanıtlıyorsun hesapta. Herkes kendini korumak ister ve sen de yeniden üzülmemek için sınırlar koymaya çalışıyor, kendine bazı gerçekleri hatırlatmaya çalışıyorsun. Ama kendimizi korumak aynı zamanda coşkulardan sakınmak anldıbına da gelebilir. Dikkat et derim.
sevgiliye bakışında da aynı kuşkular var. Anlamaya çalışmak, çıkarımlar yapmak… mavi, kırmızı kadar ilgi çekici olmayan, beyaz kadar masum olmayan, çok iddialı olmayan ama hayati bir renktir. Maviyi seçmişsin. Sevgilin herkesin gözünü üstüne çevirmeyecek ama bakışlar ona döndüğünde de seni mahçup etmeyecek biri olmalı. Güven senin için önemli bir sorun. Travmatik bir durumun yok senin, fincana tekmeyi koymadın, onu fırlatmadın. Sadece çekimsersin. Senin bence biraz cesarete ihtiyacın var. Cesaret derken asosyal olduğunu söylemiyorum. Kendine vereceğin cesaretten söz ediyorum. Yani korkularına gem vurmalısın.
Bilgiye verdiğin değer güzel ama yetersiz. Hedeflerine göre yavaşsın. Daha disiplinli olmalı, yapman gerekenlerden kaçmamalısın. ‘yapman gereken’ derken senin kendi potansiyeline göre ağırdan aldığını söylüyorum.
Düşmana karşı aldığın tavırlar zeki ve eğlenceli. Sen içinde pek öfke barındıran tiplerden değilsin. Düşmanınla uğraşırken bile eğlenebilirsin. Ve düşmanı anahtarla, yani bilgiyle altetmen de çok iyi. Kafayı çalıştırarak sıyrılırsın olaylardan. Öyle fevri hareketlerle taka batman zor senin.
Öfke yok içinde ama umursamazlık ve biraz vicdansızlık sezdim. Ayı için ‘geberdi’ demişsin oysa doğasına aykırı bir şey yapmamıştı.
Her şeyden işkilli olduğunu düşünüyorum. insanlara güvenin sıfır noktasına gelmiş senin.
Ölüme bakışın da ilginç. Korkuların var ama bazen ‘iyi ki var’ diye düşünüyor olabilirsin. Enteresan bir soğukkanlılık gördüm sende. -
66.
+1@154 teşekkürler panpa. beynine sağlık. iyi geldi(=
-
67.
+11. palmiye ağaçları olan bir yolda yürüyorum, sağ tarafımda sahil var, hava oldukça sıcak sahil kalabalık , insanlardan biraz uzaklaşmak için ilerliyorum. sağ tarafımda küçük bir bakkal var onun hemen yanında bir kahvehanede okey oynayan yaşlı amcalara kayıyor gözüm. çaylar içiliyor kahkalara atılıyor burada herkes çok mutlu. bakkaldan bir gazete alıp ilerlemeye devam ediyorum. biraz ilerdeki tekelden bi extra kapıp kendimi sahile atıyorum. havlumu serip kuma oturduğumda yan tarafımda oyun oynayan küçük çocuklara kayıyor gözüm. onların mutluluğuna sevinip biramı yudumluyorum.Tümünü Göster
2. eve dönüş yolunda çevreyi tanıma amaçlı farklı bir yol seçiyorum kendime. bu yolda ilerlerken bir dereye rastlıyorum. derede kurbağalar var. kuş sesleri ile birlikte çıkardıkları sesler içimi huzurla dolduruyor. dere kenarına inip elimi suya sokuyorum. suda kendi siluetimi izledikten sonra ayağa kalkıp yoluma devam ediyorum.
3.yola devam ederken çöp kenarında bir fincan görüyorum. ortadan ikiye ayrılmış bir fincan bu. onu buraya kimin attığını düşünüyorum. fincanın yanında bir kedi beliriyor aniden çöpe zıplayıp kendine yiyecek bulmaya çalışıyor sonra. fincanı çöp kenarından alıp ait olduğu yere çöpün içine atıyorum ve yoluma devam ediyorum.
4.yürürken yol kenarında bir anahtar buluyorum. bu bir ev anahtarına benziyor. anahtarlığı olmayan tek bir anahtar. etrafımdaki evlere göz gezdiriyorum. sahibi bu evlerden birinde olabilir diye düşünüyorum. o anda karşıdaki evin bahçesinden genç ve güzel bir kız çıkıp bana doğru geliyor. anahtarın kendisinin olduğunu söyleyince anahtarı uzatıyorum. teşekkür edip uzaklaştıktan sonra bahçeye girerken son bir kez daha dönüp bana bakıyor.
5.yürümeye devam ediyorum. yol ormanlık bir alana doğru gidiyor. saat daha erken olduğu için ormanda bir gezinti yapmak fena olmaz diye düşünüyorum. sık ağaçların olduğu bir ormanda hafif hafif ıslık öttürerek ellerim cebimde ilerliyorum. ilerde taşlarla kaplı bir mağara görüyorum korkarak yanına yaklaştığımda içeriden bir ayı fırlayarak üzerime atlıyor. ayıyla boğuşmaya başlıyorum. ayıyı boğarak öldürdükten sonra yoluma devam ediyorum.
6. korkuyla eve doğru koşarken karşıma uzun bir duvar çıkıyor. duvarı geçmek tehlikeli ve yasaktır yazıyor üzerinde. ardında ne olduğunu merak ediyor fakat uyarıyı dinliyerek duvarı geçmiyorum. -
68.
+1merhaba panpa ben @36 bu defa her tak ayrıntıya girdim.Tümünü Göster
1.yolun sonu görünmüyor panpa toprak engebeli bir yol ara ara asfalt yapılmış kalburüstü bir yol. yolda araba tekerlek izleri var ama pek değin değil yol kullanılan bir yer yani ama aklımdan otostop çekmek vs geçmiyor yanımdan araba geçse dahi durdurmak gibi bir düşüncme yok gayet mutluyum halimden dolunay var havada ortalığı baya aydınlatıyor ileride dağları görüyorum büyük up uzun dağlar. yolun kenarlarında çimenler otlar var hava çok güzel ne üşüyorum ne terliyorum harika bir yürüyüş havası bol oksijenli ve ara ara esintili esintilerde deniz kokusu alıyorum ne hikmetse ama deniz görünmüyor. köpek ulumaları duyuyorum ama hiç ürpermiyorum ıslık çalarak yoluma devam ediyorum. yüzümdede anlamsız bir tebessüm var.
2.yolda tertemiz bir su birikintisiyle karşılaşıyorum gölet tarzı durgun berrak harika bir su öyle küçük bir gölet de değil baya büyük bir dolunayın yansımasını ve kendi yansımamı görüyorum önce ellerimi yıkayıp tadına bakıyorum tadı mükemmel daha sonra suya girip yüzüyorum tadını çıkartıyorum bol bol içiyorum bu arada kurbağa seslerini duyailiyorum sazlıklar arasından gelen gülüyorum. çok rahatlamış bir haldeyim. daha sonra çıkıp kurulanıyor üstümü giyiyorum.son bir kez sudan içiyorum yoluma devam ediyorum.
3.fincan klagib evlerde bunulanan babaanne fincanalrından panpa.pek kirlenmemiş üzerinde birazcık toz var beyaz sade bir rengi var ve ortasında küçük kırmızı bir çiçek işlemesi var gayet sade ve hoş bir fincan yanıma alıyorum fincanı. keşke biraz önce yanımda olsaydı suyu fincanla içerdim diye aptal bir espiri yapıyorum kendime.
4.eski bir anahtar panpa toprağa hafif gömülmüş üstünü toprak kaplamış çok eski bir anahtar eski asma kilitlerin vs. anahtarları gibi fantastik bir şey ben böyle anahtarları çok severim ve hemen yanıma alıyorum o anahtarın yaşanmışlıklarını düşünmeyi severim. hatta anahtarlığımda bu atrz bir anahtar. anahtarı cebime koyuyorum acaba kimindi hangi kıymetli şeylerini korumak için bu küçücük şeyi kullanıyordu ve o kıymetli şeyleri düşürdüğü yere bak diyorum bir tebessüm atıp ıslık çalarak yoluma devam ediyorum yıldızlara bakıyorum.
5.önce durup düşünüyorum duvarın yüksekliğine boyuna fln bakıyorum arka tarafı dinlemeye ve neden burada olabilceğini düşündüm panpa. sonra cebimdeki anahtara bakıyorum buralarda bir kapı varsa belki bu anahtarla acabilirim diyorum anahtar oranın anahtarı değil ama kilite giriyor deniyorum biraz zroluyorum kapı bir şekilde açılıyor. gayet hoş güzel bir yer var karşımda kasaba gibi bir yer koyunlar kuzular ağaçlar ortasından bir nehir geçen kasaba şu ilkokulda resmini çizdiğimiz tarz yerlerden. nehir geçiyor ama deniz kenarında bir yer burası aynı zamanda bu arada hava aydınalnıyor iyice güneş açıyor çiğ tanelerini görüyorum ve esintideki deniz kokusunun nedenini anlıyorum sallar tekneler var sanki bir balıkçı köyü gibi bir yer huzurun diğer adı eminim bu kasabanın adıdır. -
69.
+1@158
eyvallah panpa, ben de güzel yazdığın için sana teşekkür ederim. -
70.
+1gadamTümünü Göster
çok zorluk yaşamışsın sen panpa. yokuş yani, daha noolsun. hep yokuşa sürülmüş işin. büyük bir sıkıntı, üzüntü ve her şeyden önemlisi bir konuda derin ve güçlü bir pişmanlık hissediyorsun. Aslında hiç ama hiç hak ettiği yerde olan biri değilsin. Senin okul yerine iş hayatında olduğunu zannediyorum çünkü pişmişsin. Gururunu kırmışlar çok fena. Her şey bambaşka olabilirdi diye düşünüyorsun şimdi. Oysa ki akıllı, çok duyarlı, vefalı ve hakikatli bir insansın. Ama yaşamın bu tarafı yüzünden melenkoliye kapılmışsın, büyük ihtimalle arabeske feci kaptırmış bile olabilirsin.
Gelecek kaygıların çok büyük. Yine de kafanı dağıtmaya, mutlu olmaya ve çevrendekileri mutlu etmeye çalışıyorsun. Lakin yakın çevrende de çok hüzünlü durumlar olduğunu sanıyorum. Tek bir derdin yok senin. Sevdiklerinin yükünü ve hüznünü de taşıyorsun empatin çok güçlü olduğu için. bu vahşi hayata ve vahşi insanlara karşı savunmasızsın. bazen insanların nasıl bu kadar kötü olduklarına inanamıyorsun, aklın almıyor.
aşka bakışın güzel. biliyorsun önemini. onu nasıl yaşayacağını ve hakkını vereceğini. hep yanında olması gerektiğini. senin yaşam enerjin için çok önemli aşk. sen ‘ilişki’ diye bakamazsın birlikteliğe. adam gibisi olmalı. canını bile verebilmelisin. ve o buna değmeli. her zaman, herşeyi onunla yapabilmelisin. ama inanmıyorsun. karşına hiç çıkmayacak ya da ebediyen ayrılacaksınız sanki. kötümsersin ve bunu aşman lazım. çünkü böyle düşünürsen karşına çıktığında onu göremezsin.
belki birini üzmüş olabilirsin geçmişte ve bunun pişmanlığını yaşıyor olabilirsin. sanki unutamadığın biri var ve herkeste onu görüyor da olabilirsin. kendine bu konuda şans tanıman lazım.
anahtarı parçalaman ‘bilgiyle’ ilgili bir pişmanlığın olduğunu söylüyor bana. öğrenmen gereken bir şeyi öğrenmemişsin sanki. belki yanlış mesleği seçtin, bir konuda tembellik ettin, bilmiyorum. anahtarı gömüyorsun. bu yanlışı unutup geçmeyi yeğliyorsun. ama unutmuyorsun da.
savaşçı değil ruhun. kimseye zarar vermeyi istemezsin. ne düşmanına, ne huurlara, ne de başkalarına. gerçekten çok iyi bir insansın.
bazen ölüme yaklaşıyorsun. her karanlığın sonunda ışık vardır panpa. bir an önce bu negatif ruh halinden kurtulmanı ve toparlanmanı diliyorum.
-
bekle geliyorum gran torino
-
tyler dursun denen pkk lı orrr
-
souki sanayi de ne işin var
-
ccc rammstein ccc günaydın diler 21 01 2025
-
mikropcan vs guneslenengolge
-
burasi okadar sahipsizli ilegal bisey
-
6 ay askeriyede ne yabicam
-
yiğitler içeriye
-
beyler devlet hastanesine göz randevusu aldım
-
chpyi savunan dumbki
-
escnin mamcınigini viskiyle
-
eksi sozlukte uyelik bekliyen kardeslerim
-
tyler dursun bu tip ne la
-
daha önümde 8 bin küsür kişi var amg
-
özgür özelin gümbür gümbür gelmesi
-
plakayı ruhsata işletmemişim
-
cocukluk donemim mislam zehiriyle gecti
-
mentalcel pipini boş yere kesmişler
-
issizlik gibinti degil
-
66 can kaybı
-
yangında 66 kişi ölmüş
-
ayak ikinci parmagi bas parmagindan uzun olanlar
-
wow girl olarak göbek deligi kirim ssli
-
gsi sektir git yat la
-
kadinlari şimartin şimartin
-
1997erkek05 nickli reisin hesabındaki entryleri
-
akpli turbanli tabani yuksek araba kullanan
-
6 ay askerde ne yapacam
-
intihar öyle kolay mı abi
-
3 yilik seçim doneminde inciyede girilmez
- / 2