1. 101.
    0
    reserved
    ···
  2. 102.
    0
    hala kahkaha atıyorum lan. başlığa bak. kim okusun lan bunu? asdasdasda
    ···
  3. 103.
    0
    1.
    yolda yürüyorum patika: taşlık çakıllık deil toprak, çok az taşlık var onlarda büyük taşların yüzeyi gören küçük kısmı. yüksek bir tepe her yer yeşillik bazı bazı sarı kurumuş ot toplulugu var ama azar azar sade yeşilliğe güzellik katıyo öyle diyim ben. otlar bilekle diz arasında eşit mesafede büyümüşler. çok ilerde ağaçlar var ama orman desem orman deil seyrek desem seyrek deil. sık ama topasan 2 3 dönüm bi şey. etrafımda yok denecek kadar az gelincik görüyorum sadece kırmızılıkları görünce anlıyorum gelincik oldugunu. hava güneşli ama az bulut var. serin rüzgarlı deil tatlı bi hava.

    2.
    patikanın hemen kenarında ot ların içinin parladıgını görüyorum baktıgımda su birikintisi. otların içinde oldugu için bulanma felan yoktur su temizdir kucagımı açsam anca doldurur o kadar bişey. bi sebepden dolayı deil genel olarak nedenini merak ettiğim için nerden geldiğini düşünürüm maksat kafa boş kalmasın azcık çalıştırak işleyen demir ışıldar hesabına. lazım deil aslında. dünden kalan su desem belki bu ihtimal çabuk bitirir başka şey ararım etrafta bu suyu oluşturabilcek biyer yada bişey yoktur. nese derim burda bırakırım düşünmeyi

    3.
    ilerlerken fincan bulurum kahve fincanı. agzından bi dudak payı kadar aşağısında 1 cm kadar çevrelemiş. desen vardır 1 cm nin iki ucundan cevreleyen çizgi aralarında tek bir çizgi dalga şeklinde ve her dalganınına rasında nokta. altın renkte bir süs. bu kadar boş bi yerde bu fincanın neden aradıgını anlamam. belki biri geçerken düşürdü belki de işe yaramaz diye attılar.( tekme atarım yolun en uzagına düşürmeye çalışırım bu konuda ciddiyim huyumdur * ) işe yaramaz bişey olunca umursamam

    4.
    yerde bi anahtar var. eski kapı anahtarları filmlerde genelde gizemli bi kapı oldugunda hep o bizim eski kapı anahtarlarının tarzında bişey kullanırlar ondan yani. fazla süslü bişey deil anahtarın anahtar kısmı ve gövde sapıda özensiz bi şekilde yuvarlak maksat ip takmak için. atarım. (çelik kapı anahtarı olunca bi sorumluluk hissi doğar o ayrı )

    5. ayı demişsin ama ayılık bi yer anlatmadım ama nese. maksat ne yapacagımı görmek saten.
    yaklaşık 30 40 m uzakta bi ayı gördüm. yan tarafı dönük bana. acaip bi şekilde şok olurum. (ayı burda ne arar diye deyil korkudan)
    kalbim sesi kulagıma gelecek şekilde hızlanır. yavaş yavaş geri geri giderim. ama ayı birden beni görür ve koşmaya başlar. o anda ölü taklidinin işe yaradığı hemen aklıma gelir ama ayının önüne uzanmak gibi bir riske gelemem korkudan, bilirim işe yarayacagını ama yapamam. direk arkamı dönerim. ciğerin dalağın yettiği yere kadar artık.

    6.
    uzun uzadıya gitmişimdir artık. önümde yüksek bi duvar üstünde 'girmek tehlikeli ve yasaktır'. aslında tahlikeli veya yasak olmadıgını düşünürüm. be amk oğlu kimsenin girmesini istemediğin için niye tahlikeli yazıyon derim ve merakımı cezbetmediği için aynı zamandada merakım olmıyan bişeye enerji harcamak istemediğim için yola devam ederim.

    panpa 5 de ayı kovalarsa demişsin ama 6 ya bi bağlantı göremediğim için geçiş yaptım

    bekliyorum panpa emeğine sağlık şimdiden
    Tümünü Göster
    ···
  4. 104.
    0
    reserved
    ···
  5. 105.
    0
    üşenmedim yazıcam
    1-Şimdi bi yol görüyorum asfalt bi yol çift şeritli şeritler kegibli şeritler halinde.Bu yolun yan tarafı orman yemyeşil bir orman yeşilin her tonunu görebiliyorsun.Bu yol bi dağa doğru çıkıyo.Ama yolun sonu gözükmüyor. Düz bi yol uzaktan bakınca incelerek bitiyomuş gibi gözüküyo. Altımda kırmızı bi araba var yeni son model keskin hatları olan. Ferrari veya porche tarzında.Üstü açık bu arabayla gidiyorum. Güneş gözlüklerim var. Cool bir müzik açmışım o müzik eşliğinde düşünceli olarak yolda ilerliyorum.
    2-Yolda bir göle rastlıyorum. Mükemmel bir manzara var hani insanı kendinden alıp zütüren türden arabayı çekiyorum kenara. Suyun kenarında bir hamak var o hamakta dinleniyorum. Suda balıklar var net bir şekilde görülebiliyorlar. Balıkları elimle yakalamaya çalışıyorum ama olmuyor.
    3-Yola devam ediyorum bi fincan çıkıyor. Bildiğin kahve fincanı ama ters çevrilmiş. biri kahve içmiş belli yanında telveleri duruyor. Telveler fincanın tabağının yan tarafını kaplamış. Fincanın üzerinde osmanlı usulü motifler var.
    4-Yolda bi anahtar var. Anahtarın baş kısmı yuvarlak ama içi boşluklu bir yuvarlak ve motifli. uzun eski usul bir anahtar. Antik bir yerin kapısını açacak gibi duruyor.Şaşırtıyor beni farklı beklentilere sürüklüyor. Osmanlı saray anahtarlarına benziyo
    5-vahşi ayı arabadayken peşime takılıyor. Başta mesafe uzak ama sonradan yaklaşıyor.ilk defa bir ayıyı canlı olarak görüyorum. Aslında sevimli geliyor ama sesi ürkütücü. Mesafe yakınlaşınca arabayla hızlanmaya başlıyorum. Hızlanınca aradaki mesafe açılıyor. Ayı giderken sağ elini selam verir gibi kaldırıyor. Gülüp geçiyorum.
    6-Sen yüksek bir duvar deyince aklıma ilk çin seddi geldi. Onlarda zamanında bize geçmeyelim diye yapmışlardı ama tarihtede yaptığımız gibi durmuyorum ve duvarı bir şekilde geçiyorum.Ama duvarın diğer tarafıda geldiğim taraftan pek farklı değil. Yani duvarı geçsemde manzara aynı bir fark olmuyor. Sadece duvarın üstü yüksek olduğu için manzara güzel.Ve duvar geniş olduğu için arabayla gezilebiliyor.
    ···
  6. 106.
    0
    @87 yolu uzun yazarsan yaparım analizini.

    panpalar, yarın görüşürüz. bugün daha fazla beyin amçıklaması yaşamak istemiyorum. geyik yapıcam biraz.
    analizinizi yaptığımda pm den haber veriyorum merak etmeyin.
    ···
  7. 107.
    0
    1-yolda çakıl taşları var. daha az kırımızı renk ,siyah renk ağırlıklı olmak üzere. kenarından ufak su sızıntıları oluşmuş, temiz su, ama yürüdüğüm yerde yok su yolun kenarlarından akıp gidiyor. etrafta kavak ağaçları var, değirmen görüyorum bitane de. ama hiç insan hayal edemiyorum bu yolda. yolun sonun tahta bi köprü var, karşıda neler olduğunu bilmiyorum ama karşıya geçmek zorundayım.
    2-suyu yolumun etrafında gördüm madem öyle, çakıl taşlarının üstüne birikinti yapmış,ama bunun dibindeki taşlar siyah. suya ayaklarımın tabanını sokuyorum. bileklerime kadar ıslanmayacak derecede sığ bir su bu. içinde ufak balıklar var, ayaklarımı izleyen.en son suya tekme atıp uzaklaşıyorum mekandan
    3-fincan işlemeli, içinde kahve telvesi var ve elime alıp bakıyorum. okumaya çalıştığım fal,her şey çok net gözüküyor. sonra içini suyla doldurup çalkalayıp temizleyip, fincanı mekana bırakıp uzaklaşıyorum
    4-anahtar sarı,iri bişey.iki büyük dişi var, kulpundan tutup cebimdeki ipe geçirip yanıma alıyorum,
    5-ayının kürkü o kadar kalın ki,hiçbir şey yapamayacağımı biliyorum. bu yüzden önünde eğiliyorum, saygı gösteriyorum, zararsız olmadığımı belirtmeye çalışıyorum, ayı beni anlıyor, geçmeme izin veriyorum,ama bi taraftanda gözüm arkada çünkü onun da gözü bende ve her an fikrinden vazgeçecek gibi
    6-aşmam o duvarı, kalırım orada havası güzel, suyu güzel yol. sırtımı duvara yaslarım, geldiğim yolu seyrederim
    panpa meraklandım umarım çekersin bunada bi ayar
    ···
  8. 108.
    0
    özet geçermisin canım panpacığım ?
    ···
  9. 109.
    0
    @93 tamam panpa yarın açarım
    ···
  10. 110.
    0
    Hayalimdeki yol. Aslında böyle hani cennet yolu gibi derler ya. Renkli ışıklı, çayır çimen falan o tip bişey.

    Su billur, parlak, akıyor dere sanırım. Sudan içiyorum ben. Ama su önceki gördüklerimden değil, hani sıvı ama katı gibi. Yani değişik bişey. Suya girmiyorum , girecek kadar da büyük değil. Dere yani. Ama koşmadan üstünden atlayamayacağım kadar da geniş.

    Fincan bi çin porseleni. Tabağı da var. Çok büyük değil. Yeterli diyelim. Çok fazla mozaiği yok, ama olanları da üçgen şeklinde gibi ve kahverengi. Kahverengi kırmızı desenler, ama kendisi beyaz. Porselenin bir süsü yok, yani düz fincan, olan işte mozaiği var sadece. Tabağı da aynı şekilde, onda da aynı grafik var.

    Anahtar gördüm, bu anahtar büyükçe, eski zaman kapılarını açan cinsten. Sarı ama parlak değil çok. Hani eskiden kalmış belli. Onunla nereyi açacağımı bilmiyorum ama cebime koysam da iyi gibi. Hiç olmadı deseni falan var mı diye bakarım. Nereyi açtığı hakkında fikir edinebilirim diye yanıma alıyorum.

    Ayı bana koşunca ben de kaçtım. Bayaa kovalaştık, sonra gitti. Yani sanırım bölgesini işgal ettim gibi. Yani benle birebirde derdi yok. Ama tedirgin etti tabi başka ayılar da olabilir.

    Çıktım duvara. Sırf merak. Birinin evi varmış böyle büyük konak gibi. Terkedilmiş gibi değil ama bakımsız. ilginçtir bahçesi de bir o kadar bakımlı. Eski böyle heybetli konaklardan. Yazı da paslıydı zaten hani zamanında asmışlar, ama şimdi o kadar da bi ehemmiyeti kalmamış.
    ···
  11. 111.
    0
    @70 eyvallah valla iyi oldu bu..bana kendimi hatırlattın diyebilirim.
    ···
  12. 112.
    +1
    @77 çok teşekkürler, mükemmel bir analizdi ve gayet isabetliydi. inan ben de çok memnun oldum tanıştığımıza.

    edit: bir arkadaşım da analizini yapmanı istedi ve inci hesabı yok dolayısıyla ben yazıyorum buraya. umarım bunu da analiz edersin, şimdiden teşekkürler.

    1.iki yanı sapsarı yapraklı ağaçlarla çevrili çok düzgün bir yol. Üzerindeki beyaz çizgiler sanki üzerinden hiç araba geçmemiş gibi hiç yıpranmamış haldeler. Yaprakların rüzgarda çıkardığı hışırtılardan ve ayak seslerimden başka hiçbirşey duyamıyorum.Yol kenarına birikmiş sarı ve kurumuş yapraklar ben ilerledikçe önüme savruluyorlar. Bir süre yürüdükten sonra yol aşağıya doğru eğimli bir hal alıyor. Bigiblet sürmek için ne kadar mükemmel bir yol diye düşünüyorum içimden. Hafif dönüşlü yoldan yavaş yavaş yürüyerek ilerliyorum. Kafamı yukarı kaldırdığımda masmavi bulutsuz bir gökyüzüyle karşılaşıyorum. Bir süre gökyüzünde süzülen kuş kafilesini izliyorum. Sağa doğru bakınca yolun sahile çok yakın bir yol olduğu anlaşılıyor. Yolda ilerlerken yanıma çok tatlı tertemiz bir yavru kedi yaklaşıyor.Onu sevdikten sonra beni takip ettiğini görüyorum.

    2.Yol sola doğru kıvrılırken hemen dönüşte bi su birikintisi olduğunu farkediyorum. Suyun yanına yaklaştığımda kedi suyu içmek için hazırlanıyor fakat ben izin vermiyorum. Çünkü su çok bulanık ve kirli bir su. Suyun üzerinde kendi bozuk görüntümü zar zor seçiyorum. Suyun hemen kenarındaki ağaçtan suyun üzerine yapraklar düşmüş. Suyu görünce tuvaletimin geldiğini farkediyorum ve suya işeyip ordan ayrılıyorum.

    3.Yolda yürürken ağacın dibinde gördüğüm fincan dikkatimi çekiyo. Hiçbir çöpün bile olmadığı yerde bu fincan ne arıyo diye merak ediyorum. Fincanı elime alıp baktığımda porselen ve ortasından bir desenle çevrili olduğunu görüyorum. Fincanın kulpunun tam ortası kırılmış. içine baktığımda dibinde şekillenmiş kahve olduğunu ve ondan fal bakıldığını tahmin ediyorum. Fala bakan kişi acaba ne görmüştür diye merak edip ben de ondan bişeyler çıkarmaya çalışarak yoluma devam ediyorum. Bir süre sonra o kahve lekelerine yaptığım benzetmeler beni eğlendirmeye başlıyor.

    4.Elimde fincanla yürürken yolda gördüğüm anahtar beni şok ediyor. Çünkü az önce fincanda baktığım şekillerden birinin anahtar olduğunu farkediyorum.Bu kahve falına olan ilgimi iyice arttırıyor. Anahtara baktığımda biraz yıpranmış ve biraz lekeli bir demir anahtar olduğunu görüyorum. Tipik demir kapı kilidi gibi. Anahtarın böyle güzel bir yol üzerinde ve kahveden gördüğüm zaman bulunması onu saklamam gerektiğini düşündürüyor bana. Onu deri ceketimin soldaki fermuarlı cebine koyuyorum. Fincanı da yoldan aldığım bi yaprakla iyice temizledikten sonra iç cebime koyuyorum.
    5.Hafif eğimli yoldan ilerlerken bi ayı görüyorum. Kahverengi gayet büyük bi ayı. Beni gördüğünü ve üzerime koştuğunu farketmem saniseler sürüyo. Hemen bi refleksle yerde bişeyler var mı diye aramaya başlıyorum. Bişey bulamayıp hemen arkamı dönüp kaçmaya başlıyorum.Ama yol rampa olduğu için beni zorluyor. Ayının yarattığı adrenalinle çok hızlıca koşuyorum.Bir süre hiç arkama bile bakmadan koştuğumda düşüyorum ve kalktığımda ayının arkamdan gelmediğini farkediyorum.. Hemen arkamı dönüp baktığımda ayının neden durduğunu anlıyorum. Peşimden gelen kedi pençelerinin arasındaydı ve kan içindeydi. O an içim burkuluyor ve o görüntüye daha fazla bakmak istemiyorum. Ayı ilerleyip benden uzaklaştıktan sonra olayın sıcaklığı geçince göğsümde bir acı hissediyorum. Düştüğümde fincan cebimde parçalara ayrılmıştı ve göğsümü kesmişti.

    6.Tekrar dönüp yoluma eskisi gibi devam ediyorum. Yolun kenarındaki ağaçlardan saklana saklana gidip ayının orda olup olmadığını kontrol ediyorum. Daha sonra onun gittiğine iyice emin olduktan sonra tekrar asfalt yola geçip bugün olanlar hakkında düşünmeye başlıyorum. Daha sonra yolun sonuna geldiğimi farkedip duvarın önünde o yazıyı okuyorum. Duvarın arkasını göremediğim için merak edip hmen duvarın dibindeki ağaca tırmanıyorum.. Duvarın arkasını görünce bu güzel yol bittiği için hayal kırıklığına uğruyorum. Dümdüz tarlalardan ve kısa otlardan başka hiçbirşey yok.
    Tümünü Göster
    ···
  13. 113.
    0
    nobiby
    (analiziniz kısa yazdığınızda biraz naylon çıkar demiştim. yazdığın kadarıyla yapıyorum.)

    otoyol görmen enteresan. hedefin her neyse, yukarda bir yerde ve ona kitlenmişsin. hayattaki güzelliklerin farkında değilsin. yalnızlık var yaşamında. herşeyi paylaşacağın ve tamamıyla güvendiğin biri yok. arkadaşların var ama hakiki bir şey yaşaman zor, çünkü sen kendinde o kapıyı açmış değilsin sana. dünya gibime ahret zütüme takılıyosun. zekisin ama kafanı asgari çalıştırıyosun. böyle giderse, hani bazen önemli yerlere gelen adamlar olur ya, ama tatsızdırlar. öyle bir şey olursun. evet, hayatta bütün bunlar var, bakıyosun. lakin duygulanamıyosun lan sen. tuhaf yani. bir umursamazlık var toplamında. keyfine düşkünsün ama hakiki ‘keyif’leri kaçırıyosun diye düşünüyorum.

    aşka bakışında da var bu. paçasına su girer miymiş? bırak girsin ulan. su nasıl, insan bi anlatır rengini falan. derin değil deyip geçmişsin. aşkı senin derin yaşaman var ya, eğer ben anjelina jolie’den rol kaparsam, sen de derin bir aşk yaşarsın. o derece yani. aşkı buldun mu, üstünden atlarsın panpa sen. biraz takılırsan da ‘lan dert aldım başıma’ diye düşünürsün.

    Sevgilin olsa da gibinde olmaz. biraz takılır, anlıyor gibi yapar, sonra yüzüstü bırakırsın onu.

    bilgiye verdiğin değer farklı. aslında sen en çok bilgiye değer veriyosun. büyük ihtimalle okumuş, hatta yüksek yapmış bir adam olacaksın.

    düşmana karşı acımasızsın. empatin neredeyse sıfır. giber atarsın, insan diye bile bakmazsın. yok etmeyi düşünürsün hemen.

    enteresan ama bazen ölüm sana güzel mi geliyor tam anlayamadım. hem korkunç, hem de sanki bir kurtuluş. uçurum ve çiçekler. panpa biraz duyarsız ve duvar gibi buldum seni. I’m sorry.
    ···
  14. 114.
    +1
    bunu okuyan kör oldu !!!1111birbirbir
    ···
  15. 115.
    0
    fersahfersah

    hayata bakışında ciddi bir problem yok panpa. biraz fazla kalabalığa gelemiyosun sen. ve ayrıntıları, aksilikleri kafana fazla takıyosun. olmadık detayları gördüğünü söyleyebilirim. biraz tadın tuzun yok. ne çok karamsar ne de çok coşkulusun. ama her şeye rağmen keyif almayı biliyorsun yaşamdan. fiziğinde değiştirmek istediğin bir şey olabilir. kafana taktığın ama aslında kurtulabileceğin bir şey, bilmiyorum.

    aşka bakışını etkiliyor bu ayrıntı görme, düşünme manyaklığı. güzelliğini görüyorsun aslında. hayatını ışıldatabilecek bir şey aşk. ama sen onun nerden geldiğini, niye orda olduğunu, sana ne yapacağını düşünürken gibtir olur gider zaten. aşk maşk yaşayamazsın. yahu bırak ne olacağını, biraz akışına bırak hayatı.

    panpa seni sevgiliye karşı bildiğin ‘odun’ buldum. bu kadar detayları gören bi adama, empati kuramama beceriksizliğini yakıştıramıyorum. oysa ki farkındasın. bütün bunların bir nedeni var bence. senin bilinçaltında yaşadığın bir duruma kesin bir itirazın ve tepkin var. bununla yüzleşebilirsen, içinden çok tatlı ve duyarlı bir adam çıkabilir. şu an kadınlara bakışın hiç iyi değil. feci işkilli ve güvensizsin.

    bilgiye verdiğin değer güzel. belki biraz kolaycı ve tembelsin ve yapman gereken şeylerden kaçıyor olabilirsin.

    düşmana karşı entrika geliştirir ya da kaçarsın. içinde güçlü bir kötülük hissi yok aslında. zarar görmüşlüğün, bilinç altına süpürdüğün şey her neyse, sana kendini savunmasız hissettiriyor.

    ölüm ve sonrasıyla ilgili düşüncelerin enteresan. Dindar desem değilsin. Ateist desem, o da değil. ne gibim olacaksa olsun der gibi bir halin var. senin hayatında umursamazlık hakim panpa. ama bütün detayların farkında olmanı, işkilli olmana ve sanki her an arkandan bıçaklanacakmışsın gibi düşünmene bağlıyorum. insanlara güvenini acayip yitirmişsin. ama bunun insanlara değil, sana zararı olur.
    ···
  16. 116.
    0
    1.Asfalt düz bir yol .. bu devirde bulmak devlet meselesi. Amortisörleri gibmesin.
    2.Yok girmiyorum suya muya sonra arabayı yıkamak gerekiyor.
    3.Otoyolda ne fincanı mübarek.
    4.Anahrarı ortalıyorum üstünden geçiyorum teker meker patlar mazallah
    5.Ne ayısı la otoyo9lda neyin kafası bu ?
    6.Onu oraya yapanın anasının dıbınaa foq goyarım sonrada sonra bi güzel keyif sigarası ardından u çekip yoldaki adama birader şuraya nasıl giderim diye sorarım.
    im living in england u cant talk to me like that u bastard u twat face if u do it it again i ll bang you are !
    ···
  17. 117.
    0
    mayo giyen kurbağa

    biraz keskinliği olan bi tipsin. agresif olabilirsin. çok hızlı gaza geliyorsun yani. enteresan ama konformistsin de. içinde hem hesapta bir dava adamı var, hem de kendine Müslümanlık. yani iş sana gelince , hakkın yendi mi gibersin ortalığı. yaşamın güzelliklerinin farkındasın ve keyif alıyorsun. depresyon gibi bir problemin hiç yok. kafana bişiyi taktığın da yok. pek duyarlı bulmadım seni. yaşdıbının bu bölümünde sanırım biraz rol yapıyorsun.

    aşka rastladığında da tadını çıkartırsın. seni mutlu edecek ne varsa yaparsın. ama bu köylü kurnazlığıyla gerçekten seni sevecek ve değer verecek insanı kaçırırsın. ne koparsam kardır yerine, sevgiyi içselleştirip gerçekten değer vermeyi öğrenmen lazım. I’m sorry, böyle çıktı.

    karşılaştığın kadınlara ‘bununla daha önce acaba kim ne yaptı’ diye bakmak yerine, onun ruhunu görmeye çalış. ya da ferreyi azalt, bilmiyorum. herkes huur değil çünkü bu hayatta. sana çok gelenekçi biri lazım ya da. belki o zaman güvenebilirsin. köşelerin çok fazla panpa. klagib öğretilere bi meyilli olmak var, bi de onların içine hapsolmak var. senin içinde bi Osmanlı, bi Amerikalı, bi delikanlı, bi de ciks var. yani karar vermen lazım aslında “kim” olduğuna.

    rahat ve hızlı para kazanmak istiyorsun. ya da buna alışıksın bilmiyorum.

    aslında empati özelliğin var. düşmanda sevimlilik yakalamak çok insani ve güzel bir unsur. hayatı, düşmanları alaya alabilen hoş ve çok eğlenceli bir yanın var. geçmişten ağır travmaların yok. vefalısın ki bu çok güzel bir özellik.

    ölümle ilgili güçlü korkuların yok. belki dindar olabilirsin ya da huzurlu ve inançlarını oturtmuş biri olabilirsin.
    ···
  18. 118.
    0
    civcivlerin efendisi

    panpa bu nasıl bi ruh hali yahu... valla inşallah yanılıyorumdur ama yorumu yazıyorum;

    hayata bakışın negatif genel olarak. bir çok şeyden keyif alıyorsun ama asgari keyifler bunlar. yemek, içmek, vb. bir kasvet var senin hayata bakışında. sanki niye yaşıyoruz a.k dünyasında der gibisin. hayat senin için yapmak zorunda olduğun şeylerden ibaret olmuş sanırım. o köprüyü kullanmak, karşıya geçmek gibi. atlamak zorunda olduğun bir şeyler var. ve yalnızlık hissin de güçlü. arkadaşın yok demiyorum. bu başka. yoğun bir yalnızlık duygusu kaplamış seni. bu toplumla ve değer yargılarıyla asla barışık değilsin. rasyonelsin bir kere. akılcılığın çok ön planda. bu da senin bazı coşkular yaşamanı engeller. küçük mucizeleri görmeni engeller yani. herşeyi de bu mantık gözlüğünden izlediğinde hayatın bir tadı tuzu kalmaz. yaşamın sana yaptığı şakaları kaçırırsın. Ama aptallıklara karşı da sana kalkan oluşturuyor bu bakış. bağnazlıkla da hiç işin olmaz.

    aynı rasyonel bakış, aşkta da yolunu keser. çünkü biliyosun aşkın akılla falan bir ilgisi yoktur. bu yüzden ona da tekmeyi koyuyorsun. körü körüne kimseye bağlanmazsın sen, ayakların yerden kesilmez. sığ buluyorsun aşkı. ayağının tabanını sokuyosun yaa, yuh yani. tekmeyi de koyuyosun sonra. suyu tekmeleyeni ilk defa gördüm. bunun nedeni daha önce yaşadığın bir hayal kırıklığı muhtemelen. zaten akılcı bir bakışın da olunca, sen ‘ilişki’ diye bakarsın yaşadıklarına ve yaşayacaklarına. bu nedenle bir masalla karşılaşman da olanaksız olur.

    sevgiline kötü davranmazsın. yani ümit verirsin işin kötüsü. anlamaya çalışırsın, çözersin. sonra kafanda temizler ve gidersin. sen aşık olmazsın ama biri sana olmuştur, bunu da umursamazsın.
    düşmanına karşı saldırgan değilsin. yine akılcısın. hatta politik bile davranırsın. entrika, dalavere, bunlar var sende panpa.

    ölümle hiç işin olmaz. sonrasına inanmıyorsun sanırım. duvarın ardına hiç bakmadın bile. ama ‘suyu güzel yol’ demen ilgimi çekti. aşkla ilgili kararsızlıkların var. yani az önce söz ettiğim şeyleri aşabileceğini gösteriyor bu. hayatı aşkın güzelleştirebileceğinin de farkındasın aslında ama sana engel olan bir şeyler var.
    ···
  19. 119.
    0
    aa biliyorum ben bunu.. adı neydi bu şeyin ya:/
    ···
  20. 120.
    0
    tatava

    hayat sana güzel valla. çünkü bi gibi dert ettiğin, edeceğin yok. seni duygusuz buldum panpa. bilemem cevapların kısa aslında, bu iş böyle yapılmaz ama, yazdığın kadarıyla ben de yorumumu yazıyorum. vefalı da bulmadım seni. tutkulu da. işte güzel olsun, yiyelim içelim, karı varsa gibelim. hayata bakışın aynen böyle duruyor.

    aşka karşı feci işkillisin. o da gibinde diğil. üstünden atlar geçersin. takılmazsın öyle mecnun çıkmaz senden. sadece sana yazılmış bir sevgiliyle rüya gibi zamanlar geçiremezsin bu kafayla. ama mutsuz musun, hayır.

    güçlü öfkelerin yok. düşmana da kinlenmezsin öyle uzun boylu. hatta onun açısından düşünmeyi de bilirsin. bir sürü düşman da çıkabilir karşına, noolucak. ilginç bir soğukkanlılığın var. bu objektif bakışın nedeniyle pek dava adamı çıkmaz senden. yani kendi bahçeni sulamayı unutabilirsin, yani senin hortumunu komşu önce kullanır, sonra zimmetine geçirir.

    ölümden sonrasına çok da kafayı takmıyorsun. ama sonrası var, biliyorsun. sadece çok güvenemiyorsun. biraz dünya gibime ahret zütüme birisin panpa, şimdilik görünen bu.
    ···