Yıllardır ar damarım çatlamışçasına yaşadığım ibret verici olayları sindiriyordum. En başta gençlik umursamazlığıyla kapıldığım bu girdap, 30lu yaşlarla birlikte artık beni içine almıyor, fırlatıp yükseğe uçuruyordu. Onlarca insanın dahil olduğu, on yıla yakındır yaşadığım ibretlik olaylar, ne yazık ki normatif bir ahlak anlayışına asla uygun değil. Bu sebeple yargılarınızı lütfen ahlak gözlükleriyle değil, erdem ve mantık çerçevesinde yapmanız ricamdır.

Başlıyorum.

Lise yıllarında silik bir öğrenciydim. Bir kaç kız arkadaşım olmuştu, ama asla okulun kalbur üstü kızları değillerdi. Yine de diğerlerinin durumuna baktıkça halime şükrediyordum. Ufak tefek bir kaç cinsel teması saymazsak bakir olarak liseyi bitirmiştim.

Üniversite ise benim için daha uygun bir alan olmuştu. Güzel bir grubumuz vardı. Serhan en iyi dostumdu. Çok güzel yıllar geçirdik. Çok güzel kızlarla birlikte olduk.

Üniversiteden sonra şansım yaver gitti, çok iyi bir işim vardı. iyi para kazanıyordum. Giyim kuşama, aksesuara çok para harcıyordum. Kadınların bana olan ilgisi aralıksız devam ediyordu. Benim için ağlayan sızlayan, intihara teşebbüs eden kızların yarattığı drama tiyatrosu tadındaydı hayatım.

Sosyal çevrem dönüşmüyordu, lakin gelişiyordu. Derken patronumun kardeşi kendilerinin üye oldukları erkekler kulubü gibi bir derneğe gidip gelmemi tavsiye etti. Buraya sadece referansla kayıt olunuyordu. Sadece seçkin ve başarılı insanları kabul ediyorlardı . ilk zamanlarınızda sizi tartıyorlar, zamanla daha fazla şeyden yararlanmanıza fırsat veriyorlardı. Örneğin kulübün butik bir oteli, istanbulda sadece üyelere açık spor salonu, sadece üyelerin hizmet alabildiği vip bir barı mevcuttu.

Beni cezb eden ise bu ayrıcalıklı görünen ortamın pek çok kişiye yeni kapılar açmasıydı. Burada kurulan dostluklar ömür boyu devam ediyor, üyeler iş hayatında asla kaybetmiyordu. işte beni baştan ayağa değiştiren yer burasıydı.

Neredeyse her gün gidip geliyordum. Daha ilk haftadan da Taner abimiz uyardı beni, çok istekli görünme, yanlış anlaşılırsın dedi. Burada insanlar biraz şüpheciydi. Yeni gelenleri sıcak karşılıyorlardı ama mesafeyi hissedebiliyordunuz. Taner abi benim patronun kardeşi olur. O da kulubün en önemli elemanlarından. iş hayatındaki başarıları da kulübe borçlu zaten.

ikinci hafta cumartesi için vip bara davet ettiler. Giriş ücreti tam 750 tl. Fiyatlar acayip fahiş. Ama meraktan geberdiğim için bastım parayı. Levent'te dışarıdan tekstil atölyesini andıran bir zemin kat. Araçlarla gelinmiyor. Kulübün belli yerlerden kalkan mercedes vitoları var. Bunlarla geliyorsunuz. Ben de taner abiyle beşiktaştan bindim. Dönüşü de bu araçlar sağlıyor dedi.

Mekana gidince içeride yüzden fazla insan vardı. Çok kalabalık ancak çok gürültüsüz bir yerdi. Yanınızdakini duyabiliyordunuz. Kulüpten tanıdığımız bir kaç abiyle beraber oturduk. Etrafta hiç kadın yoktu.

Ulan diyorum bu nasıl sap ortam. Herkes zengin, super giyinen insanlar. Etrafta kadın yok, dedim herhalde bunlar muallak, muallaklerin arasına düştüm. Düşünüyorum tanıdıklarımın hepsi de evli. ihtimal vermiyorum muallak olacaklarına ama içime kurt düştü bir kere. Çok fazla soru sormak da istemiyorum ama 750 lira verip kahveye gidilir mi kardeşlerim?

Saatlar 12 gibi olunca mekan hareketlendi 7-8 kızdan oluşan bir grup sahnede süper bir dans gösterisi yaptı. Tamamı slavdı bunların. Sonra sahneye yüzünde maske olan eleman çıktı. Sesi bir ünlüye benziyordu ama çıkaramadım kim olduğunu. Müziğin sesi yükseldi. Derken birer ikişer kadınlar türedi etrafta. Masalarda samimi sohbetler oluyordu. Kadınların hepsi model ayarındaydı. En kısa olanı 1,80 boyundadır.

Mekandaki bütün masalarda kadınlar da oturuyordu artık. Bizim masaya 3 kişi geldiler. 5 erkektik. Asla bir kenar mahalle dilberi, ya da yosma değillerdi. Çok düzgün diksiyonlu, kültürlü insanlardı. Konsomatris değillerdi. Masadaki kızlardan birinin adı ludmilla idi. Ben kadar türkçe konuşuyordu. Bir ilaç firmasında çalışıyordu, kariyerli biriydi. Kız dediğime bakmayın benden büyüktür.

Ortam acayip loş bir yerdi. Yerler parlaki masalar klagib bar masaları. Duvarlarda güzel kadın ve erkek resimleri vardı.

Ludmilla bir süredir buralara geliyordu. Kadınların çok azının türk olduğunu, iyi türkçe konuşan yabancıların kabul edildiğini söyledi. Erkekler gibi bir kulüpleri yok ama referansla bara gelebiliyorlar. Genç kızları asla kabul etmiyorlardı. Kadınlarla iletişim bilgileri paylaşılmıyordu. Zaten böyle bir talepleri yoktu.

Taner abi bizim muhabbetin uzamasından hoşlanmadı. Hanımlar sigaradan rahatsız oluyorlar gel bara geçelim dedi. Tabi hemen uyarıları aldım. Burada kimseye aşık olma dedi. Bugün yanında oturan kız bir sonraki gelişinde seni hatırlamayacak. ilk zamanlar çok problem olduğu için güvenemediğimiz üyeleri davet etmiyoruz dedi taner abi. Yani ludmilla bu gece vardı, ve sabaha kadar unutmam gerekiyordu.

insan kendini pek çok konuda kontrol edebilir. Ancak doyurulmamış her açlık kontrol için gereken nefsi gücü arttırır. Ludmilla o kadar da güzel bir kadın değildi. Ama ilk konuştuğum oydu.

Geri döndüğümde masada kimse kalmamıştı. Taner abi omzuma vurdu. Ne demiştim dedi, haklısın taner abi çok haklısın. Hayatımı o masalarda gibtiniz ama her zaman haklıydın.