yazlıktaki kızla yaşadığım aşk hikayesi

yüzünüzü gülümsetecek ve içinizi burkacak bir anımı paylaşıyorum..
yirmili yaşlarda olanların nostalji yaşayacağını düşünüyorum.

5. entryde başlıyorum

Edit: geç kalmadınız, daha yeni başlıyorum

alanyanın mahmutlar beldesinde sitemize gamze adında bir amlı kız geldi. ben o sıralar 17 yaşındayım.. maddi durumum kötü, yazlık dediğime bakmayın yaz-kış kalıyoruz biz o sitede.. ama bu gamzenin ailesi ankarada oturuyor normalde. anlıycağınız onlar yazlıkçı.. bizse...

arkadaşlar kızı ilk gördüğümde havuzdaydım arkadaşlarla.. bizim site havuzunun yanında çam ağaçları var
onların altında yaprak olmadığından, ufak da olsa sitenin içinden geçen yolu görebiliyorsunuz. oradan valizleriyle geçen,
5 kişilik bir aile gördüm, ama benim için teki önemliydi...

kız beyaz tenli, siyah saçlı, yüzü sivri hatlara sahip ama pek güzel ve hanım hanımcık bir kız görüntüsü içindeydi.. siteye yeni geldikleri çok belliydi.. daha önce olsa kesin görürdüm.. ne de olsa milletin yazlığına kış bekçiliği yapan bizdik...

bir abisi ve küçük bir kızkardeşi vardı. abisi uzun boyluydu, yuvarlak lenin gözlüklerinin büyüklerinden takıyordu ve görseniz aynı gamze.. çocuğun adı da gökhan..o sıra üniversiteliydi tabi.. direk sırtındaki gitara çarptı gözüm.. ben de çalmayı biliyordum. ve yeni arkadaşlar edineceğim gün gibi açıktı

havuzda içimi bir burukluk aldı gerçekten.. ilk görüşte aşk asla değildi, çünkü aşk meselelerinde oldum olası şanssız olmuşumdur... artık kendime uzak görüyordum aşk meşk işlerini.. varsa yoksa alman-irlandalı kovalamaktı işimiz gücümüz..

neyse beyler, o gün nasıl geçti size anlatamam her saniye her saniye akşam olsun da, havuz başına inelim gençlik yine içki, şişe çevirmece filan döndürelim. hem belki onlar da iner değil mi? yahu bir saniye çıkmadı kız aklımdan, ve saat 6 olduğunda herkesten önce ben inmiştim site meydanına, sandalyemi çektim, telefonumu cebimden çıkardım (3310) ve başladım snake oynamaya.. hey gidi günler

biraz mola.

geldim beyler devam ediyorum. kusura bakmayın

masada biraz oturduktan sonra, heycanımı bastıramayıp, onların bulunduğu D bloğa doğru yürüdüm. önünde biraz dolandım, belki karşılarız diye. ondan sonra yukarda perdesiz, ışık yanan ve taşınma belirtileri gösterilen 3. katı fark ettim. "aha" dedim işte burada oturuyorlar. o esnada, aynı blokta oturan doğu adlı arkadaş aşağı indi.

-nabıyosun olm ne bekliyosun burda?
+hiç ya sıkıldım havuz başında kimse yok
-gel masa tenisi atak
(bozmuycam ya şekli şemali saçları)
+ya yok gel havuz başında oturalım bizimkiler damlar birazdan.

neyse beyler biz biraz daha bekledik sonra ebru, elif, ilksen adlı siteden tanıdığımız kızkankalarımız hanımlar ve diğer saplı arkadaşlar teşrif ettiler ve yine bir şişe çevirme organizasyonu gerçekleştirme kararı aldık

arkadaşlar ilksen bembeyaz tenli, acayip çilli ama kendi tarzında gerçekten çok güzel gözlüklü bir kızdı ve siteye ilk geldiğinden bu yana bana ilgisi vardı. bunu ben değil, saplı arkadaşlar söyleyip duruyordu. saplı arkadaşlarla aramda çok iyi bir dostluk vardı arkadaşlar, insanın en iyi arkadaşı erkektir * ve bizim aramızda gerçekten kardeş bağları vardı.

Her neyse, engin adlı arkadaş ilksen'i buldu şişede ve cesaret demesiyle birlikte bizim arkadaşlardan bir "ooo" sesi geldi.. bir önceki gece oynaedığımız oyunda beni havuza kıyafetlerimle sokan ilksendi... ve arkadaşlar intikamla birlikte aramızı yapma amacıyla ne söylediler kıza tahmin edersiniz *

"zengy'i öp" *

arkadaşlar muhabbetin geçtiği günlerde açık konuşayım, ilksene ufaktan pas vermeye başlamıştım, sebebi ise yalnızlığım. hep yalnızdım hala yalnızım. yani öpme muhabbeti geçince hoşuma gitmedi değil. ilksen biraz mırmır yaptı fakat istediğini hepimiz biliyorduk,

tüm bunları konuşup millet harhur konuşurken, (kısa kesiyorum yoksa arada yaşananlar baya uzun) gökhanla gamze göründü bloğun başında..

tabi gamzeyi benden başka farkeden olmadığından, biranda ne yapacağımı şaşırdım.. durumu değiştirmeye, konuşanları çaktırmadan nasıl sustururum diye çeşitli saçmalıkların ardından

ki bilirsiniz bu durumlarda, hep şans ters gider susturmaya çalıştığın adam daha da bağırır

"hadi hadi ilksen öpüceksin sanki ilk kez mi şişe çevirmece oynuyoruz" ve adımı telafuz eder

murat arkadaşımız an itibariyle beni çok zor duruma düşürmüştü, çünkü daha kendimi bile tanıtamadığım kız adımı çok ilginç bir cümle içinde öğreniyordu.. durum çok kötüydü

her neyse.. arkadaşların teşrifiyle birlikte biraz duruldu ortalık, tanışma sahneleri geçti ve doğu adlı *** arkadaş çok ciddi bir yavşama hareketi ile, hem de abisinin yanında amk dumur olmuştum, gamze en sevdiğim isim hehe bu arada gamzelerin de çok güzel demiş *ve beni gerçekten mahvetmişti.

tanışma sahnesinin ardından etkileyici bir giriş yapamamış ve cidden hiç elektrik verememiş ben ilksenle öpüştüm. *

oyuna dahil etmek istediğimizde, gamze oyuna katılmak istemedi. yani ilkseni görünce tabi... hak vermedim de değil kıza, hatta çok hoşuma gitti bu davranışı.. ama ortama uymak için hiç güzel bir adım değildi oyunu geri çevirmek.. gökhan bunu fark etmiş olacak ki, ben varım deyip masaya yaklaştı. onun yaklaşmasıyla birlikte gamze de onun yanına, yani, ehem öhöm, aynı zamanda benim yanıma yanaşmıştı.

ebru doğunun halinden aşırı hoşnutsuzdu, hatta kuduruyordu ama çaktırmıyordu. şişeyi çeviren gökhan doğuyu bulmuştu ve doğu her zamanki atak ve yavşaklığıyla cesaret deyip, gamzeye bir adım daha yaklaşma çabası içine girdi. tabi gökhan ortama yabancı olduğundan klagib ne yapsam ne etsem muhabbetleri dönerken, ben kulağına eğildim (hiç unutamam gamzeye ilk kez bu eğilme esnasında dokunmuştum ve içim nasıl bir garip oldu size anlatamam * *) dedim ki ebruyu öptür panpa.. çok ilginçtir, gökhanla çok samimi olacağımız burda belli olduydu, adam hiç geri çevirmedi aynen söyledi.. dedim ya kafa dengi diye.. helal olsundu. aferindi. ve bu da doğunun ayağa paslarının yanında, benim an itibariyle doğuya attığım jeneriklik bir goldü.

biraz mola hemen geliyorum.

yahu geldim tamam biraz dedik, biraz işte, yazmak ne zormuş lan kıçım ağrıdı

gençler doğunun öpmek fiili ile kendi adının aynı cümlede geçtiğini duyması, bütün karizmasını alt üst edecek şekilde kendinden geçirip, oynadığı rolden çıkartıp özüne dönmesini sağlamıştı. çocuk güleyim derken bildiğiniz çığlık attı * ebru ise takunu çıkarmasaydık şeklinde, öpüşmeye mi geldik buraya moduna girdi. biraz hırgürün ardından, olay bağlanıp öpüşme seremoni ile gerçekleşti. bense;

muckk
noldu lan
saydın mı lan
hani 200dü
noldu lan gonan
nanik

yapıyordum içimden.

arkadaşlar şişe çevirmesi olayına çok daldım kusura bakmayın olaydan uzaklaşmaya başladık, hemen geri dönüş yapıyorum. şişe muhabbeti biraz daha sürüp bitti, kızlar cesaret demedi, erkekler de birbirimizi kolluyoduk absürd cesaret isteklerinde bulunmuyorduk. sonra gitar muhabbetine geldi olay, elif adlı abazan arkadaşımız sitede hiçbirimizi doğrultmayı beceremediğinden gökhanın ağzının içindeydi bildiğiniz, ve gitar lafını duyunca "ayyyyyy nolur çallllll vajişimmm" repliğini bir kez daha çınlattı kulaklarımızda.. gökhan mütevazi bir arkadaştı ve doğu gibi karizma yapmak uğruna rahatından olmak istemiyor ve ne gerek var şimdi havalarına giriyordu.. o anda ben de çalıyorum deyince, merak etmiş olacak ki nasıl çaldığımı tamm getiriyorum o zaman deyip eve uçtu. ve gamzeyle yanyana kaldık, aslında zaten yanyanaydık ama gökhan varken üzerimde bir baskı oluşuyordu, ne de olsa bizler doğu değiliz... ... ...

gökhan gitarla birlikte geliverdi.. çalmaya pek niyetli değildi; gitar çalmayı bilen arkadaşlar bilir, hep bir çekinme, mütevazi davranma durumları olur ortamda başka gitarcı varken.. bense biraz daha kaşar sayılırdım gitar konusunda, "let he who is without the sin, cast the first stone" edasıyla açılışı yaptım. beyler açık söyliyim fena gitar çalmam, o sıralar da idare ederdi ve gökhanın gözlerini açmasından bana karşı biraz daha sempati kazandığını fark etmiştim.. ve bu hoşuma gidiyordu... ... ... hemen kötüye yorun kafalarınızı muallakler :D kızın abisi ya o açıdan yani. yanlış anlamayın. derken elif abazası hadi ya seni biliyoruz zaten modunda beni çaldığım "austurias adlı eserin sonlarına yakın biryerlerde durduruverdi. gökhan ise çalmaya ufacık hevesi varsa bile kaçmış olacak hehehe, pek istemediyse de elifin ısrarlarına dayanamayarak aldı sazı eline...

gitar çalanlar kızları zütürür efsanesi yalandır beyler, gitar çalarken kız zütürülmez... en fazla etkilersin.. ama gitar çalarken zütüremezsin çünkü elinde dana gibi gitar vardır..ve sen kız zütüreceksen eğer, çalma işi bittikten sonra,,, eğer ortada kız kaldıysa zütürürsün..

bu açıdan gökhanın bastığı üç beş akorla çaldığı aşk şarkıları ile gamzenin yanımda olması ve muhabbete girişimiz muhteşem bir şeydi benim için.. gitar çalmaktan, virtüyoz bile olsam, am suyu akıtsam da onun çalması çok daha iyiydi anlıycağınız