yazlıktaki kızla yaşadığım aşk hikayesi

şunu sakın unutma pekekent beşiktaşın rahat edemediği yerde kşmse istırahat edemez bunu sakın unutma

@1 sakın unutma @2 giber

edit: gibindirik hikayen umrumda değil yavşak. ayrıca eksini verdim

bi gün bi kalktım benim böbreğin teki yok

alanyanın mahmutlar beldesinde sitemize gamze adında bir amlı kız geldi. ben o sıralar 17 yaşındayım.. maddi durumum kötü, yazlık dediğime bakmayın yaz-kış kalıyoruz biz o sitede.. ama bu gamzenin ailesi ankarada oturuyor normalde. anlıycağınız onlar yazlıkçı.. bizse...

arkadaşlar kızı ilk gördüğümde havuzdaydım arkadaşlarla.. bizim site havuzunun yanında çam ağaçları var
onların altında yaprak olmadığından, ufak da olsa sitenin içinden geçen yolu görebiliyorsunuz. oradan valizleriyle geçen,
5 kişilik bir aile gördüm, ama benim için teki önemliydi...

kız beyaz tenli, siyah saçlı, yüzü sivri hatlara sahip ama pek güzel ve hanım hanımcık bir kız görüntüsü içindeydi.. siteye yeni geldikleri çok belliydi.. daha önce olsa kesin görürdüm.. ne de olsa milletin yazlığına kış bekçiliği yapan bizdik...

bir abisi ve küçük bir kızkardeşi vardı. abisi uzun boyluydu, yuvarlak lenin gözlüklerinin büyüklerinden takıyordu ve görseniz aynı gamze.. çocuğun adı da gökhan..o sıra üniversiteliydi tabi.. direk sırtındaki gitara çarptı gözüm.. ben de çalmayı biliyordum. ve yeni arkadaşlar edineceğim gün gibi açıktı

havuzda içimi bir burukluk aldı gerçekten.. ilk görüşte aşk asla değildi, çünkü aşk meselelerinde oldum olası şanssız olmuşumdur... artık kendime uzak görüyordum aşk meşk işlerini.. varsa yoksa alman-irlandalı kovalamaktı işimiz gücümüz..

neyse beyler, o gün nasıl geçti size anlatamam her saniye her saniye akşam olsun da, havuz başına inelim gençlik yine içki, şişe çevirmece filan döndürelim. hem belki onlar da iner değil mi? yahu bir saniye çıkmadı kız aklımdan, ve saat 6 olduğunda herkesten önce ben inmiştim site meydanına, sandalyemi çektim, telefonumu cebimden çıkardım (3310) ve başladım snake oynamaya.. hey gidi günler

bak güzel kardeşim,
ben amerika birleşik devletleri deniz kuvvetlerinden albay george blackstone. şu an kuzey buz denizinin tam 247 metre altında bir denizaltıdayım. burada ne halt yiyorsun diye sorarsan tanrının belası rusları izliyoruz. senin de anlayacağın üzere burada çok sıkılıyordum. neyse ki yüksek teknolojimiz sayesinde buradan internete girmeye başladım. tabi hemen türkçe öğrenip inci yi keşfetmem uzun sürmedi. o sıkıcı ve bitmek bilmeyen günler artık benim için geride kalmıştı. ta ki senin o gibindirik entrylerini görene kadar. bak ahbap, zaten sinirli bir adamım bir de senin açtığın başlıkları görünce iyice dellendim. ve birgün sinirden kafamı duvarlara, aletlere vururken yanlışlıkla lanet olası torpidoyu ateşledim. sen o torpido git bir balina sürüsüne çarp... şu an ağlıyorum feriştahını gibtiğimin şerefisizi. bak dıbına koduğum, bu balina türünün nesli zaten tehlikedeymiş senin yüzünden bir de ben toplu katliam yaptım. bunun sorumlusu tamamen sensin. buradaki görevimiz biter bitmez, ne pahasına olursa olsun seni bulacağım ve zütünde 40 tane torpil patlacağım huur çocuğu.

biraz mola.

bitir gidicem

okudum o kadar bin hızlı hızlı yaz hadi amk ne molası

ne yazdın da mola verdin aq bini

@2 Bana sadece hayalarım emir verebilir.

geldim beyler devam ediyorum. kusura bakmayın

cabuk anlat yaticam amk

betimleme yapmadan anlat bin

nerdesin amk uykum geldi

masada biraz oturduktan sonra, heycanımı bastıramayıp, onların bulunduğu D bloğa doğru yürüdüm. önünde biraz dolandım, belki karşılarız diye. ondan sonra yukarda perdesiz, ışık yanan ve taşınma belirtileri gösterilen 3. katı fark ettim. "aha" dedim işte burada oturuyorlar. o esnada, aynı blokta oturan doğu adlı arkadaş aşağı indi.

-nabıyosun olm ne bekliyosun burda?
+hiç ya sıkıldım havuz başında kimse yok
-gel masa tenisi atak
(bozmuycam ya şekli şemali saçları)
+ya yok gel havuz başında oturalım bizimkiler damlar birazdan.

neyse beyler biz biraz daha bekledik sonra ebru, elif, ilksen adlı siteden tanıdığımız kızkankalarımız hanımlar ve diğer saplı arkadaşlar teşrif ettiler ve yine bir şişe çevirme organizasyonu gerçekleştirme kararı aldık

mola dediği de babasından öğreniyodur kesin bin