yazdan kalma bir sonbahar günüydü

kafamda dolaşan kurtlar,
içimde çırpınan spermler
beynimi kurcalayan sorular
ileriye dönük düşünceler
ne yapsam düşünceleri
Ne ararsanız var o dakikarda tuğbanın 2 yıllık sevgilisi oturdugumuz yerde konuşmuştuk limoniymiş araları 1 haftadır görüşmüyorlarmş--(( parantez beyler size öğüt sevgilinizi boş bırakmayın 1 gün bile ileride anlayacaksınız neler olabiliyor))-- bu olaydan sonra konuşmamız kesildi ben hala göğüslerdeyim garip düşüncelerde o nerde bilmiyorum arada dokunduruyorum buz gibisin falan ayakaları ile aklım gibime indiği dakikalar.
yağmur kesilirse eve gidicek gitmeden bişeyler olmalı ama nasıl planlar hızlı düşünmelerle geçiyor zamana ve sanki benim düşüncemi duymuş gibi pat kesiliyor yağmur.
inceden garip bir ses tonuyla çok az yağıyor artık gidelim çok üşüdüm.

öyle bir yağmur başladı ki anlatamam size. bardaktan boşalırcasına deseniz bu deyim uymaz bildiğiniz bulutlar haykıra haykıra boşalıyor üzerimize ve eve yaklaşık kalan 3-5 dk biz kendimizi bi yere atana kadar denize girmiş kadar olduk 10 dk kadar orada oyalandık herşey burada başladı.

Tuğbanın ıslamış tshirt i vucuna öyle yapışmıştı ki göbek deliğini bile net görebiliyordum. üşümüştükte ama ben sığındımız yerde tuğbayı öyle görünce vucut ısım artmaya başladı üzerimdeki kıyafetler hızla kuruyordu. tugba kollarını ovuşturuyor üşüdüm diyordu bende onu sıcak bedenime yaklaştırarak ısıtmaya başladım bu arada bizim ön dikme açılmış pozisyon almıştı ayaktayık ve tuğba kollarımın arasında kolları hernekadar soguk olsada aşağıda sanki güneşten bir parça var öyle sıcak. sardım kollarıma hasta olmasan ayakları falan bu arada aletide yanından yanından değdiriyorum kalcasına gözlerim göğüslerinde. sol tarafımızdan gelen ani gök gürlemesi tugbayı öyle irkitti ki bi anda tam tersine dönmesi gerekti hooop 1-1 alet sağ kalçasına surtere boşluga düştü ve sol kalcasına tırmandı, hemen ani bi hareketle tekrar dönerek bana baktı. hissetmenin alasını yaşamıştı o bakışları hiç unutmam beyler. şehvet dolu bakışlar o neydi bakışları ne ararsanız var öfke bile var naptın sen dercesine ama şehvet ağırlıklı.

oturmaktan zütümüz ağrımış oturma şeklimiz bile değişmişti.
merve
- kalkalım mı artık, havada kapandı yağmura yakalanmayalım dedi.
amk dükkana gitmem gerek zaten kalkalım dedim. tuğbanın evi bizim dükkan yolu üzerindeydi evde dükkanda 15 dk yürüme mesafesinde.
hoçakallar allah'a emanetlerden sonra tuğba ile yola koyulduk.
sohbet ede ede gidiyoruz.
bu arada tuğbayı betimleyeyim size önce
Tuğba 1.70 e yakın boyu kızıl saçları şirin gülüşü ve o bedeni ile orantısı biraz büyük ve dik duran ve sert oldugu hissedilen göğüsleri vardı. kalçası orantılı ama bildiğiniz top gibi bu züt sıcıyor mu amk dersiniz. o gün üstünde beyaz salaş bi tshirt dekoltesi arada açılan altında mavi jeans. el classico converse.

çatara çutara patır kütür gök gürlemesi. hooop 1-0 yağmur başladı beyler.

roman başlangıcı gibiydi başlık anlat amk

öğle vakti dükkanda sıkılmıştım, dışarda biraz avlanmak dolaşmak istemiştim. hoop çıktım dışarı dolaşırken bi çay bahçesinde oturmuş mezun oldugum okuldan arkadasları gordum 3 kız 2 erkek.

hemen atladım yanlarına naber napionuz faslından sonra. eskiden beri çekici gelen tuğbaya takıldı gözlerim. ama yine gibtir et amk dedim. 1-2 saat muhabbet ettik dağdan, taştan, sudan, ovadan.

öyle pek uzatmicam beyler.

http://inci.sozlukspot.co...%BCyd%C3%BC/@gib%20marley

edit. öz anlatımdır kesinlikle katkı yoktur. inanmadıgız yerler olursa bu böyleydi burda nasıl oldu derseniz ayrıntıya girerim %100 gerçek ve ilk gibiş hikayem