az çok bira kokar . okey taşlarının rahatsız edici sesiyle karışık, ona doğru, onun için boyundan büyük laflar edersin denize yakın bi yerde. algıların o kadar ona döner ki, duş almadan geldiyse sabahtan kalma klor kokusunu bile farkedersin. ay ışığı , bronz tenine vurduğu zaman beliren sarı ışık, gözlerinde bir yerlere yerleşir kalır. saklarsın ayakkabının içine girmiş kumlar ve sahilde duyduğun bir kaç notayla birlikte. kışa saklarsın. bilirsin çünkü, mevsimi belli, sonu belli, önceden biçilmiş değeri. istesen de yayılmaz bir ömre, o istemez çünkü. her kar yağışında, her fırtınada o gelir aklına, mevsimlik bir şarkıyla birlikte birden içini yakar yaz güneşi.

Anlat bakalım panpam

Yıl 2015. Ben lisenin 2. Senesini devirmiş, yeni taşındığı şehre hızlı alışmış bir fırlamanın tekiydim. ilk iki senem fazla eğlenceli, tecrübesizliğin verdiği cesaretle her şeye atılarak geçti. Çoğu şeyi tadıp öğrenme fırsatını bu şekilde yakaladım. Lise 2 nin yazına girerken kendimi her duyguyu tatmış olgun biriymiş gibi hissediyordum.
Yaz yeni başlamıştı ve geçen seneden tanıştığım, yaşadığım sitenin yazlıkçıları siteye gelmişti.(Yazım boyunca isimlerini değiştireceğim.) Tuncay sitedeki tek yaşıtım olan erkek. Yaza onu görüp beraber masa tenisi oynayarak başladığımızı hatırlıyorum. Neyse buraları biraz hızlı geçeceğim. Sonrasında yine benimle aynı yaşta olan özge ve pınarda geldi. Onlarla da daha iyi tanışıp bir şeyler paylaşma fırsatı buldum. 2 hafta boyunca her yazlıkçı ne yaparsa onu yapıyorduk gırgırşamata. Bu 2 veya 3 haftanın sonunda bana Tuncay sitede başka bir yaşıtımız olduğunu, 8 senedir bir tanışıklıklarının olduğunu söyledi. Bende nerde diye sorduğumda Amerika dedi. Ben baya bi şaşırmıştım nedense ve merak etmiştim. Akşam özgeye sorduğumda resmini gösterdi ve 1 2 saniye bakıp aa ne tatlıymış gibi bir cevap verdim. Yalan olmasın hiç dikkatli bakmamıştım. Neyse gel zaman git zaman 1 hafta sonra siteye geldi ve ben onu ilk gördüğümde ayaklarım yerden kesilir gibi oldu. Eski arkadaşlarıyla sarılıp onlara amerikadan getirdiği hediyeleri verip benimle tokalaşıp tanıştıktan sonra evine gitmişti. Bu ilk görüşümde hatırladığım en net şey aşırı samimi gülüşüydü.

Yıllar önce ekşide yazdığım yaz aşkı ile ilgili entrymdir. Yaz aşkını o zamanlarda böyle tanımlamışım ama tanımladığım gibi yaşamadım ben. Benimkisi bende çok etki bıraktı. Okuyan birilerinin olup olmaması önemli değil. Yıllar önce onunla olan anılarımı yazdığım inciye tekrardan dönüp içimi dökmek istiyorum.

Tanıştığım günden sonraki 1 2 hafta klagib bir biçimde havuz kenarında toplanıp grubumuzla geç saatlere kadar sohbetler edip birbirimizi tanıyorduk. Bir gün o erken bir saatte kalkması gerektiğini söyledi. Ve benim o anda keyfim kaçmıştı. Bende kalktım ve gidip film izleyeceğimi söyledim. 1 2 saat sonra havuzun kenarında bir arkadaşıyla oturup limonata içerek sohbet ettiklerini gördüm. O anda öyle bir kıskandım ki anlatamam. Sanki o benim yıllarımı paylaştığım biricik sevgilimdi. Çok saçma olduğunu şuan anlıyorum ama o an öylr yapmışım. Neyse gördükten bi 30 dk sonra falan yakın arkadaşımı arayıp içimi döktüm. içimi dökerken de yanındaki arkadaşı için baya bir küfür etmişim. Ben hiç hatırlamıyorum. içimi dökmemin üstünden 4 5 saat geçmiş, gece saat 3 gibi o bana mesaj attı. Attığı mesaj değil sadece ismi gözüküyordu ve aşırı heyecanlanmıştım. Heyecanla mesajını açtım ve hiç brklemediğim bir şeyle karşılaştım. Bana o kadar ağır şeyler yazmıştı ki şuan ona hak veriyorum aslında. işte sen benim arkadaşıma bunları söylersin falan filandı. Nasıl bilebilir diye düşünüyordum ve soluma baktığımda cam tamamen açıktı. (Site yuvarlak şekilde düşünün. Yuvarlağın etrafı evlerle çevrili, ortasında havuz, yuvarlağın dış kısmı ise yürüyüş alanı) ben yakın arkadaşıma olayları küfürlü şekilde anlatırken kız arkadaşıyla yürüyüş yapıyormuş.
Ben ilk günden aşırı utanmıştım ve şansımı tamamen kaybetmiş gibi hissediyordum. Ne de olsa onun 2 haftadır tanıdığı yeni bir site sakiniydim.