yaz tatilinde kapıcılık yaptım

Yaz tatili geldi, okuldan karnemi aldığımda karnemde yazan 1’leri toplamaya bile matematiğim yetmemişti,o kadar 1 mi olur demeyin, oluyormuş.Eve gittiğimde anahtarı yanında olsa bile her zaman zili çalan ben bu sefer kendi anahtarımla sessiz bir şekilde evden içeriye ilk adımımı attım.O kadar sessiz yürüyordum ki duyulması imkansızdı o adımlarımın, içeride de televizyon açıktı.Tam odamın önüne gelmişken babam içeriden “Karneni nereye kadar kaçırabileceksin genç adam ?” diye bağırdı ve yanına çağırdı. Gittiğimde “Oğlum versene karneni. “ dedi.

Bende “Boşver baba ya,karne falan boş iş bence bunlar. “ dedim. Babam “Kaç tane zayıf var ? Geçen dönem hiç zayıf getirmemiştin diye karneyi gözümüze sokuyordun bu dönem mi önemsiz oldu karne ?” dedi. Adam haklı bir şey diyemezsin. Mecburen çıkarttım karneyi arka cebimden ve babama doğru uzattım. Karne görülmesin diye 4-5 kez katladığımdan baya buruşuktu. Karneyi açtıktan sonra bakmaya başladı, uzun bir süre karneye baktı. Büyük ihtimal 1’leri topluyordu,en sonunda karneyi kapattı ve bana bakarak “Oğlum demek çalışsan 2-3 tane birle kurtaracakmışsın bu yılı. “ dedi.

Bende “Baba oldu bir şanssızlık uzatmayalım. “ dediğimde “Oğlum şanssızlık dediğin 1 dersten,2 dersten kalırsın. Bütün hocalar sana komplo kurup sınıfta mı bıraktı ?” dedi. Birşey diyemedim ve karnemi alıp odama geri döndüm.1 hafta sonra babam odamın kapısını tıklatmadan baya içeriye daldı ve “Oğlum gelsene iki dakika salona. “ diyip kapıyı tüm gücüyle çarpıp çıktı. Salona gittiğimde babam beni karşısına oturttu ve “Sana bu karnenin ne kadar kötü olduğunu gösterecek bir şey yapacağım. “ dediğinde aha kesin zincirle dövecek diye geçirdim içimden ve “Ne yapacaksın babacım ?” dedim.

ilk defa adama babacım kelimesini kullandım. Babam bana “Bizim yakınlarda bir apartmanın kapıcılığını yapacaksın bir süreliğine. “ dediğinde gözlerim yerinden fırladı.Bir an içimden dövseydi daha iyiydi diye geçirdim ve “Baba,ne diyorsun sen ya ?” dediğimde “Dediklerimi duydun, seni yazın zaten bir yerde çalıştıracaktım ve bu işte karar verdim. Pazartesi başlıyorsun. “ dedi. Pazartesi sabah erkenden kalktık,ben daha ayılamamışım bile apar topar giyindim ve babamla beraber apartmanın önüne gittik.

beyler hafiften göz gezdiren var mı ? Yine yazacağımda bakan falan varsa ona göre hızlı atacağım.

En azından ben apartman sanıyordum, baya bildiğin site çıktı 2 farklı bloklu ve 2 bloğa da ben bakacakmışım. Başlayalı 2 gün falan oldu, daha bir manyaklıklarını görmedim çok şükür fakat baya bir daire olduğundan siparişler için biraz hızlı olmak gerekiyor.2 günde profesyonel bir sporcu kondisyonu falan yakaladım, yani baya Fenerbahçede oynasam sırıtmam o kadar söylüyorum. Daha herkesi tanıyamamışım, çok kişi olduğundan ismi olarak bilmediğim çok kişi var.A bloğundan biri bana diafondan sesleniyor “Kapıcı, orda mısın ?” diye.Yok atom parçalamaya gittim 5 dakika bekle gelicem, kapıcıyım tabii nerede olacam başka.

Toparlandım ve “Buyrun ?” dedim. Karşıda ki ses bana baya yüklü bir liste verdikten sonra kapı numarasını da söyledi. Hemen markete gittim ve başladım bunun dediklerini almaya, baya 8-9 torba oldu elimde ve hemen A bloğundan içeriye girdim. Asansöre baktım koskoca apartmanda ki 2 asansörde dolu, sanki büyük bir mağazada çalışıyoruz. Neyse 9. Kata kadar merdivenlerden çıktım, kondisyonumda yerinde ya o yüzden sıkıntı olmuyor.

Sağolun okuyan herkese, bugün biraz daha yazıp bırakacağım. Tüm partları elimde hikaye tam yani o yüzden yarıda kalma vs. gibi bir olay yaşamayacaksınız inşallah.

Verdikleri kapı numarasının önüne geldim, zile burnumla basabildim ellerimi kaldıramıyorum bile. Bunlar kapıyı açtı ve “Buyrun ?” dedi. Karşımda 55-60 yaşlarında, beyaz saçlı, takkeli baya bir amca çıktı. Bende “Amca siparişlerinizi getirdim. “ dedim. Amca “Ben öyle bir sipariş vermedim, çocuklar siz mi bir şey söylediniz ?” diyerek arkasını döndü. Salonda oturan çocuklar “Hayır biz bir şey istemedik. “ dediklerinde “Evladım sen her halde kapıyı şaşırdın. “ dedi. Arkada ki çocukların gülümsemelerini duyabiliyordum buradan.Ben tabii bunun acısını çıkartırdım her türlü, elimde ki siparişleri tekrardan markete iade ettikten sonra geçtim yerime oturdum.

Birkaç dakika sonra bir part daha girip bugünlük bitireceğim.

Bu 2 çocuğu sürekli takibe aldım, çocuklar bir gece vakti siteden içeriye girmeye çalışıyorlar. Kapıda da ben varım tabii ki içeriye seslenerek “Hop abi, açsana kapıyı. “ dediğinde “Siz kimsiniz ?” dedim. Bunlar bana “Abi biz burada oturuyoruz. “ dediler, bende “Nereden inanayım sizin burada oturduğunuza ?” dedim.Yaz ayında olmamıza rağmen hava soğuktu. Bunları o soğuk havada yarım saat beklettikten sonra içeriye aldım ve “Bir daha bu kadar geç kalmayın, tanısam bile almam ha. “ dedim ve kapıyı kapattım.

bugünlük bu kadar beyler, okuyanlardan allah razı olsun.

bugünlük bu kadar demiştim ama uyku tutmayınca 1-2 part daha atmaya karar verdim,3-5 dakika içinde yazıyorum okuyan var mı ?

Fakat bu intikamımın bir parçası değildi, çünkü o kadar kilo yük ile o kadar kat çıkmanın cezası daha ağır olmalıydı.1. haftamı bitirdiğimde apartmanda ki insanları daha iyi tanıma fırsatı buldum.Bu bana şaka yapan bebelerin tam karşısında bir adam oturuyor, hapishaneden çıkmış böyle biraz güvenilmez ters bir tip. Yani her an her şeyi yapabilecek tipte.O an aklımda bir plan belirdi ve bende intikamımı çok kötü şekilde alacaktım.

2-3 part daha yazacağım okuyan falan varsa bir ses etsin.

Adam biraz güvenilmez dediysek te insan canlısı birisi yani, beni de çok sever. Akşam saatlerinde çıktım dairesine ve zili çaldım. Kapıyı açtı ve “Oo Yıldıraycım hoş geldin. “ dedi. Bende “Pek hoş gelmedim abi. “ dedim. Burhan abi “Hayırdır koçum bir mevzu mu var ?” dediğinde “Abi şu karşıda ki oturan 2 velet varya, senin arkadan laf yapıyorlar. Geçen apartmandan tam çıkarken bunlarda bana doğru geliyorlardı. Hafiften gizlendim konuşmalarını dinledim de sana karşı yok o adam değil, silahına güveniyor gibi laflar ediyorlardı. “ dememle “Alllaaaahh, onlar kim benim adamlığıma laf ediyorlar ?” dedi ve kenarda ki askılıkta duran pompalısını aldığı gibi beni ittirdi ve çıktı evden.

Karşı kapıya daha varmadan ateş etmeye başladı kapıya doğru, bizim dede açtı kapıyı ve “Burhan, evladım napıyorsun ?” dedi.Bu da “Abi seninle değil benim işim,o veletleri getir bana. “ dedi. Bizim yönetici de elinde meyve bıçağıyla bizim kata çıkmış, adamın elinde pompalı var bu meyve bıçağıyla adama saldırmaya çalışıyo. Bizim Burhan abi bir el de buna doğru ateş ediyordu ki bunlar hemen kaçmaya başladı. Burhan abinin şarjörü bitene kadar bekledik daha sonra sinirlenerek içeriye girdi adam. Burhan abi içeriye girdikten sonra bu iki velet kapıyı açıp tam dışarıya bakıyorlardı ki “Baam.” Diye bir bağırdım bunlardan biri yere düştü bayıldı.

Son partı da paylaştım, şimdilik son veriyorum hikayeye. okuyup okumayan herkese teşekkürler.

akşamüstü devam edeceğim, okuyan varsa kendini belli ederse çok sevinirim.

Saat 15:30 gibi başlayacağım tekrardan.Bu arada hikayenin benim kafamdan yarattığım bir karakterin başından geçtiğini söylemek istiyorum daha başlarda.Ona göre büyük bir beklentiye girmeyin.

Beyler 15:30 gibi dedim fakat biraz erken başlayacağım,6 part atacağım gibi bugün.10 dakikaya başlıyorum.

Ayık olana “Siz askerde ne yapacaksınız hiç bilmiyorum.” Dedim ve aşağıya indim. Ertesi gün sabah saat 5 gibi yönetici zile basarak uyandırdı beni. Kapıyı hemen açtım, yönetici pijamalarıyla karşımda dikiliyor ve “Bu saatte hala yatıyor musun miskin herif ?” dedi. Bende “Sabah ezanını burada kapıcılar mı okuyo yöneticim ?” dedim. Bana “Zevzekliği kes, hemen şu listeyi al git istediklerimi getir.” Dedi. Bende “Tamam.” Diyip listeyi aldıktan sonra kapıyı tekrardan kapatıp uykuma kaldığım yerden devam ettim.