yaz tatilinde kapıcılık yaptım

Ece yanıma geldi ve “Yıldıray naber ?” dedi. Bende “iyidir, senden ?” dedim. Yanında ki bebeye hiç selam falan vermedim bu bir tribe girdi elini uzattı bana bunun avcuna tam vuracaktım Ece “Tanıştırayım, erkek kardeşim. “ dedi. Hani düğün yaparsınız da en sevdiğiniz akrabanız düğüne gelir, onun gibi sevindim ayağa kalktım çocuğu kucakladım resmen etrafımda döndürüyorum.

@206 panpa daha isim kararlaştırmadım, eğer güzel bir isim önerin olursa özelden atabilirsin.

Hikayenin konusu hapishane üzerine geçiyor panpa,bu hikayenin ana kahramanı bu sefer hapishane'de.

evet panpalar okuyan varsa yorumlarını aktarırsa çok sevinirim.Bu arada yeni hikaye için başlık düşünen varsa bana mesajdan atabilir.

Fakat o sinirle bu bebeye nasıl bir bakış attıysam adımları hızlanmaya başladı uçarak çıktılar bahçeden.O gün resmen ruh gibi gezdim apartmanın içinde,ne yapacağım bilmiyorum fakat birşeyler yapacağım intikam için. Akşam saat 9 gibi bunlar içeriye girdiler bahçeden bende kapının önünde oturmuştum iyi denk geldi.Bu sefer kafamı toparladım hiç takmıyormuş gibi davranmaya başladım.

Ece’nin sesi duyulmaya başladı, birşeyler konuşuyordu büyük ihtimal telefonla konuşuyordur dedim ve kafamı ona çevirir çevirmez şok oldum. Benim dün gece konuştuğum, kucağında yattığım Ece’nin yanında bir tane bebe var. Koluna girmiş yürüyorlar.Ben bunları görünce iyice tepem attı, yani elimde olsa belimden silahımı çekip vuracağım çocuğu o kadar sinirlendim fakat kız “Sana ne oluyor la ?” dese ne diyeceğim ?

panpalar yeni hikaye (bkz: horoz dövüşünden içeri girdim) bu başlıktan takip edebilirsiniz.

Beyler bu arada Cumartesi,en geç Pazar final yapmayı düşünüyorum.Çok uzatmayacağım.

@140 sağol panpa.

Beyler bugünlük bu kadar, yarın görüşmek üzere.

panpalar hikayeyi takip eden, yorum atıp atmayan herkese teşekkür ederim. Yeni bir hikaye daha var elimde ve yakın zamanda onu da yazacağım.Şimdilik Allaha emanet olun.

Hırsız bile olsak yumruk kadar taş atılır mı la adama ? insanda biraz merhamet olur. Bunun attığı taşlardan biri benim tam kafama geldi ve dengem bozulup yere yığıldım. Gözümü açtığımda hastanenin acilinde kafama pansuman yapmaya başladılar. Yönetici yanıma gelip “Oğlum senin normal bir hareketin olmayacak mı la hiç ?” dedi. Ardından “Senin bu hastane masrafını maaşından keseceğim. “ dedi ve gitti.

Herife bak hala parayı düşünüyor ya,bende sana yapacağımı bilirim. Pansuman bittikten sonra taksiyle siteye döndük,Ece kardeşini eve gönderdi ve baş başa kaldık.Ece ellerimi tuttu ve “Seninle gezmek çok harika, çok eğlenceli bir insansın fakat kendine hiç dikkat etmiyorsun. Lütfen dikkatli ol ben arkadaşımı kaybetmek istemiyorum. “ dedi. Bugün bu lafı ikinci kez kullandı acaba bir şey mi ima etmeye çalışıyor ? Yani tamam seninle konuşmak güzel, eğlencelisin ama yerini bil haddini fazla aşma demeye mi çalışıyor ? diye düşündüm.

Sandalyeleri falan kurdum her yere, masalar falan hazır sadece misafirleri bekliyoruz. Beni de bahçe girişine dikti gelen misafirleri karşılayacakmışım, parti mi yapıyoruz ? düğün mü yapıyoruz ? Neyin karşılaması bu ? Ama ortalıklarda dolaşsam daha fazla iş vereceğinden geçtim kapının önüne her geleni karşılıyorum.Bir ara gözlerim Ece’yi arar gibi oldu fakat sonra gittiğini hatırladım, üzerinden ne kadar süre geçti yine de unutamadım kızı.

Sanki o son yazımız bir daha yaz göremeyeceğiz, saçma saçma işler ama amaç birşeyler yapıyormuş gibi gözükmek. Yönetici cebinden 2 tane yüzlük çıkartıp bana verdi ve almam gereken malzemeleri söyledi. Gittim aldım bunun istediklerini,et,çiğ köfte falan yapacakmış işte. Benimde işime geliyor zaten yoksa o kadar kilo eti bana pişittirirdi bu cimri herif. Akşama doğru yavaştan hazırlamaya başladık mekanı, ızgarayı kurdu bu etleri pişiriyor tüm ağır işleri ben yapıyorum. Sandalyeleri taşırken duvarda ki kartona gözüm ilişti, canlı müzik var yazıyor. Merak ettim ha,bu cimri adam cebinden çıkacak 5 lirayı bile hesap ederken nasıl paraya kıymışta canlı müzik yapacak kişiler ayarlamış pes.

Bana “Dün gece söylediklerim için üzgünüm,bir anlık sinirle söyledim. “ dediğinde “Maaşımdan kesinti yapmıyacaksınız yani ?” dediğimde “Eee şey onu sonra şey yaparız hadi görevinin başına. “ dedi ve kapattı kapıyı.2-3 gün geçti,her akşam Ece ile buluşuyoruz ve konuşuyoruz.Ece bana “Yarın akşam lunaparka gidelim mi ?” dedi.

Süpürgemi aldım ve “Kız zaten sana umut vermedi oğlum,ne diye ağlıyorsun şimdi ?” diyordum kendi kendime. Hani romantik ve hüzünlü anların sonunda bir tane dostunuz çıkar ve omzunuza dokunur sizi teselli eder ya,işte o filmlerde oluyormuş bizim yönetici kafama bir vurdu ve “Napıyon la sen burada yarım saattir, işine devam. “ dedi ve siteden çıkıp gitti.Bir gün süpürgeyi şu herifin kafasında kıracam ama dur bakalım. Akşama doğru ancak toparlayabildim kendimi, fakat o gün sanki acılı halimi anlamıştı herkes ki bana neredeyse iş yaptırmadılar bile. Ağustosun son haftasına gelmişiz, yaza elveda partisi düzenleyecekmiş bugün yönetici.

Bende “iyi olur gidelim. “ dedim.Ben kardeşi de gelir sanıyordum fakat sonra ki akşam sadece kendisi geldi ve başbaşa gittik. Dönme Dolap, Korku Tüneli, Radar falan derken benim kafam biraz döndü fakat kıza fark ettirmemeye çalışıyorum niyeyse, sanki erkekler her konuda dayanıklı olacak diye bir şey var. Fakat benim esas şaşırdığım Ece baya sağlam çıktı, küçüklükten beri sürekli geldiğinden mi ne alışmış her halde buralara.

En sonunda “Uçan halıya da binelim ve gidelim. “ dedi.Ee kız teklif etmiş, binmesen olmaz. Bindik uçan halıya fakat ben içimden bütün bildiğim duaları okudum, uçan halı çalışmaya başladı isminde de sanki biraz çocuklara yönelik gibi geldi.ilk birkaç çalıştı falan yavaş yavaş gidip geliyor dedim bu iyimiş derken bu bir anda bir hızlanıp geriye doğru gitmeye başladı.

Utanmasam “Kaptaan, durdur la inecek var !” diye bağıracağım, kız benim koluma tutunmuş gülüyor ben ise sanki cenaze evinde gibi duruyorum.En sonunda durduk ve indik fakat ben yalpalayarak gidiyorum yani polis yolda görse alkol testi yapar o kadar bozuk yürüyüşüm.Ece’de fark etmiş olacak ki “Ne oldu sana ? Niye böyle gidiyorsun ?” dedi.

Bende “Başım döndü gibi oldu da. “ diyip kapattım mevzuyu. Siteye geldikten sonra iyi akşamlar dileyip odama çekildim bende ve kafamı vurduğum gibi uyumuşum, sabahın 6’sında kalktım yine bahçeyi düzenliyorum, merdivenleri siliyorum bu arada benim odamın bulunduğu eve birileri vurarak “Yıldıray. “ diye bağırmaya başladı.

Ece’nin sesi olduğunu anladım ve hemen süpürgeyi bırakıp evin önüne gittim, beni görünce gülümsedi ve “Nasılsın ?” dedi. Bende “iyiyimde,sen bu saatte ayaktasın kötü bir şey yok değil mi ?” dedim.Bir anda ağlayarak boynuma sarıldı ve birkaç dakika kaldık öyle, bende noluyoruz ? diye düşünüyorum bir yandan,bir yandan da ona karşılık veriyorum. Biraz sonra tekrardan yüzüme baktı ve “Ben Almanya’ya geri dönüyorum. “ dedi. Benim o anda aklıma gelmişti, harbi bugün gidiyordu o.Her güzel şeyin olduğu gibi bunun da bir sonu vardı ve sonu gelmişti artık.Ece’yi arabasına kadar zütürdüm ve bindirdim. Babası camdan kafasını çıkartarak “Herşey için teşekkürler Yıldıray, kolay gelsin. “ diyip gazladı.Ece ağlar gözlerle bana bakıyordu arabanın arka camından ve bende ona sadece el sallayabildim.O gittikten sonra bende hafiften ağlar gibi oldum ve kendimi toparladım.