Beyler öncelikle s.a diyerek size geçen sene 11. sınıfın sonunda yazın alacağım motor için girdiğim işi anlatacağım, hatta işi değil iş içindeki yaşadıklarımı.

Bu iş için birçok yere iş görüşmesine gittim fakat hep bir engel vardı.

Yine bir gün ortalıkta gezerken bir kafenin elemana ihtiyacı olduğunu öğrendim ve içeri girdim. içeride beni karşılayan 1 kız hoşgeldiniz dedi. Ben iş görüşmesine geldiğimi, patronu sordum. Patron az sonra gelir size çay koyayım oturun biraz dedi. Teşekkürler diyip bir masaya oturdum.

Sanırım istediğim kafeyi bulmuştum. içeride 10 çalışan vardı 6 kız 4 erkek. içerdeki elemanların hepsi çok güzellerdi. Elit bir mekanda yani anlayacağınız.

Patron geldi ve bir masada konuşmaya başladık zaten sadece 2 müşteri vardı.

Patronla konuştuktan sonra patron ile anlaşıp işe bu akşam başlayacaktım. Patron arkadaşlarınla tanış diyerek beni elemanların Yanına zütürdü.

Kızların isimleri sırayla; Begüm, Aslı, Hatice, Ece, Betül, Simgeydi.

Erkekleri gibtir ediyorum beyler çünkü burada benim işim kızlarlaydı ve gerçekten hepsi de taş gibi desem yeridir. Ben gözüme ilk olarak simgeyi kestirdim çünkü gerçekten kaşara benziyordu ve gün gelecek simgeyi bağırtarak gibecektim...

Evet arkadaşlar Rez'lerinizi alın ve peçetelerinizi hazırlayınçünkü uzun zamanların en sağlam hikayesini yazıyorum. Hikaye yarım kalmayacaktır.

Hikaye tamamen gerçektir, ilerleyen zamanlarla capslerle kanıtlayacağım.

Kendinizi belli edin beyler rez alın, şuku esirgemeyin, partlar hızlı şekilde gelecektir.

Sabah kalktığımda saat 11 idi. Üstümü başımı giyinip kafeye gittim. Simgeye güzel bir günaydın dan sonra kıyafetleri giydim, işe başladım.

Her fırsatta simgeyle konuşmak için can atıyordum. Ki daha fazla ısınalım birbirimize daha çabuk gibişelim.

Dünkü berkayın bize baktığını gidip can a anlattım, simge ile eskiden çıkıyorlarmış.

Bunu duyduğumda biraz engel oldu gibi ama yine yılmamak için devam edecektim. Çünkü simge gerçekten her erkeğin gerçekten istediği, arzuladığı, bir kadındı. Kısa saçları, tam ele gelecek, hatta biraz daha taşan göğüsleri, incecik beli ve dolgun zütü ile kafedeki neredeyse herkesin gözü onda olurdu. Tuvallette 1 kere gibişmek için neler vermezdim...

Bugünün bitiminde herkese iyi geceler dedikten sonra simgeye evinin yerini sordum. Benim yolumun üstüne olduğundan beraber gitmeyi teklif ettim, tabi canım neden olmasın dedi. Canım. Canım. C A N I M.

O an bir an afalladım fakat belli etmedim, eğer belli etseydim gibiş planlarım suya düşecekti. Yolda giderken baya muhabbet ettik, baya güldürdüm yine kızı. Bana iyice ısınmıştı sanıyordum. Öyle de olmuştu.

Evine girerken arkasından baktım da gerçekten bu kadar uğraşa derebilecek bi zütü vardı. Yürürken birbirine çarpan yanakları, kıvrımları... Ben bu kızı gibecektim. Eve geldim odaya geldim bu arada evde yalnız yaşıyorum annem babamlar o sıra Karabük'te ben ise Aydındayım beyler. Eve geldim, oturdum 3'lü koltuğa ve dedim ki, bu kızı tam da bu koltukta gibicem amk.

Öyle böyle hayal kura kura uyuyakalmışım.

Okuyup geçen arkadaşlar için sesleniyorum, lütfen beyler rez alın, trendden kalktık, eğer yeteri kadar entry girebilirsek tekrar çıkabiliriz. Şukularınızı esirgemeyin lütfen, Rez'lerinizi de alırsanız mutlu olurum. Eğer duvara anlatırsam hikayeyi devam ettirmem fakat istek olduğunu anlarsam hikaye yarım kalmayacaktır.

Teşekkürler.

Beyler kimse kalmadı sanırım. Akşama kadar (saat 8) 50 rez gelirse devam hikayeye.

Teşekkürler.

Ertesi gün yoğunduk, nerdeyse oturup hiç muhabbet edemedik. Ve ikimiz de çok yorulmuştuk. iş içinde hiçbir şey olmadı sadece gülümsedik birbirimize o kadar.

işden ayrılınca klagib evine gittik. Oturduk muhabbet sohbet derken ben bi lavaboya gideyim diyerek muhabbeti böldüm. Banyoya gittim, çişimi yaptım da gözüme birşey çarptı banyoda. Duşa kabinin içi hafif açıktı ve kirli sepeti gibi birşey vardı. Kapı kilitliydi fırsat bu fırsat içine baktım sepetin. En üstte siyah bir südyen vardı. Avuçladım, avcumun biraz daha büyük memeleri vardı. Kokladım, azdım, kilotunh kokladım mis gibi kokuyordu. Yoğun derecede östrojen kokuyordu. Yani kadınlık yani taze am. Katladım cebime koydum ve çıktım.

içeri geçtim, oturdum saat epey geç olmuştu. Ben gideyim artık dedim. Kalsana burda ya korkuyorum dedi. Yok daha neler dedim. Ne olacak canım beraber gideriz işe dedi.

Kafama yattı ama biraz yok mok dedim ama ısrar edince kalmayı kabul ettim.

B: Ee nerde yatıcam ben he ?
S: gel (bi odaya girdik odada çift kişilik yatak vardı herhalde annesinin yatağıydı) burada dedi.
B: annenlerin mi yatak ?
S: Yoo benim hahahahaha(üstüne zıpladı yattı yatağa)
B: ...
S: Ya salak şaka yaptım hahahahahahajajahaha diye kahkaha attı,
Öff yaa diyerek uzaklaştım, uzandım bi kanepeye, geldi dedi gel ya burda yatılır öı gel şuraya dedi ve elimden tutarak kaldırdı zütürüyor.(tek kişilik yatağın olduğu bir oda gösterdi oda güzeldi yattın uyudum, iyi geceler dedi o da yattı).

ilk gün akşamı kafeye geldiğimde herkes beni çok güzel bir şekilde karşıladı. Herkes güleryüzlüydü bana karşı. Tabi ben de mutluydum.

ilk gün haliyle patron yanıma geldi, kuralları anlattı, öğüt verdi, öyle böyle konuştu işte.

ilk gün için aklıma takılan tüm soruları patrona değil de gidip simgeye sordum. Aslında aklıma bile takılmamıştı ama ben samimiyeti ilerletmek için yavşaklık yapmıştım. Derken biz simgeyle konuşurken berkayın bize baktığını gördüm. Aslında fazla giblemedim ama yine de aklıma takılmadı desem yalan olur.

Akşam eve geldiğimde kafamı yastığa koydum, simgeyle konuşmalarımızı aklımdan geçirdim. Espri yeteneğim sağlam olduğu için benden kısa sürede hoşlandığını düşünüyorum simgenin. Bu kızı yatağa atmanın çok zor olmayacağını anlamıştım. Ki zaten öyle de olacaktı.

Hikaye gerçek mi diyenler olmuş. Beyler hikaye gerçektir geçen sene başıma geldi, ilerleyen zamanlarda kafe ismi ve capslerle kanıtlayacağım hikayenin gerçekliğini. Rez alıp şuku atarsanız partlar hızlı şekilde gelecektir.

Geldim beyler devam.

Sabah yine aynı saatte kalkıp, kafeye gittim. Bu sefer daha da heyecanlıydım çünkü yatağın yaylarını koparmaya az kalmıştı. Simgeye her gün biraz daha yaklaşıyordum. Bu kadar kısa günde bu kadar samimiyet bence çok fazlaydı ki nasıl oldu anlamadım bende.

Bugün öğlen 5 e kadar fazla müşterimiz yoktu, o yüzden rahattık. Kasanın orada arkadaşlarla muhabbet ettik ki oradayken Ece nin bana bakışını yakaladım. Ece de çok güzel bir kızdı ama bizden bir yaş büyüktü sanırım. Zaten 10 kişiden sadece 4 ü yaşıtımızı diğerleri büyüktü.

Bi anda Ece ile beni düşündüm... Ece sevilmelik kızdı, simgeyse yerden yere vura vura gibilecek kız. Benim yaşım henüz küçük olduğu için şimdilik simge ile devam etmeliydim.

Kafede yine herşey aynıydı. Evde son gecemizde bugün. Eve yürüyerek gittik. Annesigil yarın akşam gelecekti.

Eve geldik, oturduk kahve yaptı yine, içtik,
Geldi bir anda kucağıma oturdu ve öpüşmeye başladık.

O dolgun zütü yannanımın altında sürtüyordu. O sürttürdükçe zevk alıyorduk ikimiz de. 15 dakika daha öpüştükten sonra hala kucağımdaydı, tişörtünü çıkardım, südyenini çıkardım, emmeye başladım o güzel memelerini, inliyordu hafif hafif. Boynunu öpüyordum, aşşağı indim indim yatırdım koltuğa. Pantolonu indirdim, kilosunu ağzımla indirdikten sonra şeftali gibi yarık dıbını yalamaya başladım. Ben yaladıkça kafamı dıbına doğru bastırıyordu.

Sıra ondaydı, verdim ağzına, dişlerini değdirmeden öyle bir sakso çekiyordu ki buraya yazmamın imkanı yok. Eskorttan bile sağlam çekiyordu saksoyu.

Domaldı önüme, yavaştan girdim koltuğun üstünde.

Yavaş gidip geliyordum, saçını çekiyordum bir yandan, giderek hızlandım. Makine gibi vuruyordum kıza. Kız çığlık çığlığa boşalacaktı, bi an çık dedi ve o sıra amından suları aşşağı indirdi.

30 saniye am sularını indirdikten sonra kucağıma aldım, havada gibişmeye başladık.

10 dakika gibiştikten sonra tekrar am sularına boğuldu gibim. Ben bitmiştim, ağzına verdiğüm gibi boşalmam bir oldu zaten yattık çıplak uyuduk aynı yatakta.

Sabah tekrardan kafeye gitmiştim. Aslında kafe baya sağlam yerdi. Bulunduğumuz şehirdeki en iyi kafe denebilirdi. Yani genelde berkecanlar falan takılırdı. Herkes gösteriş için gelirdi buraya. O yüzden herkes şık ve güzel olmak zorundaydı çalışanlar için. Akşamları daha kalabalık oluyordu kafe. Ve soluk alamıyorduk neredeyse. Ne zaman soluk alsam zaten simgenin yanındaydım.

Simge ile harbiden baya muhabbeti ilerletmiş, berkay bana düşman olmuştu. Ben olsam ben de olurum çünkü eski sevgilim yeni bi gavatla gibişecekti eheheheh.

Bugün anlatacak fazla birşey olmadı. Çok yorucuydu çünkü bugün benim gördüğün en çok müşteri bugün vardı ve bugün can yoktu onun da yokluğu hissediliyordu.

Kafeden çıktık, eve doğru giderken aynı simgeyle muhabbetimize devam ederken simge bana benim bi an afalladığım bir soru sordu.
Ben birşey anlatıyorken birden sözümü kesti ve ;

S: sevgilin var mı ?
B: (şaşkınlık) yok ? Neden sordun *
S: hiiiççç soramaz mıyım ya şuna bak *
B: iyi bakalım hanımefendi öyle olsun *
S: gel biraz oturalım, canım tek çok sıkılıyor ya.
Darbe üstüne darbe vuruyordu simge. Cevap vermeliydim, ama aklım tam anlamıyla gibişteydi, beynim değil gibimle düşünüyordum.
B: Hmmmmm iyi ya geleyim madem.

içeri girdik, ev boştu. Annengil nerede diye sordum, 5 günlüğüne tatile gitmişler.
iyi ya ben de biraz kahve içeri yokluklarında dedim. inceyi anladı. Gülüştük.

Havadan Sudan konuştuk hep, zaten hemen olacak birşey değildi, birbirimize güvenmemiz lazımdı öncelikle ve ben güvenini kazanmak için her yoldan gidiyordum.

O gün akşam da aşırı kalabalık olmadığı için neredeyse full muhabbet şamata ettik. Herkesle aram çok daha iyi olmuştu artık. Nerdeyse berkay ile bile.

Gece oldu, evlerimize gitmek üzere yola koyulduk artık. Yine her zamanki gibi simge ile konuşa konuşa gittik, eve girdik.

Eve girdiğimiz an tüm muhabbetimiz bi anda sona erdi, adeta ikimiz de yanıyorduk. Ama birbirimizin dudaklarına yapışmaya ikimizin de ne cesareti vardı, ne de vakti.

Kahveleri içtikten sonra biraz açılmaya başladık ve ben artık inmeyen gibimin çağrılarına kulak verip cinsellik konularından yürümeye başladım. Zaten hemen hemen herşeyi konuşurduk fazla sıkıntı olmazdı yani kafa kızdı.

Sabah kalktığımda güzel bir ses benim ismimi söylüyordu. Alışık değilim böyle şeylere.

Hafif gözlerimi açtım, güzel bir kız başımda duruyordu. Kalk diyordu.

Kalkmıcam dedim, biraz oyalandım. Ben sabah öpücüğü almadan uyanmıyorum dedim yavşaklığına. Öptü, kalktım.

Kahvaltı hazırlamış, kahvaltı ettik, konuştuk ettik. Kahvaltı tamamlandı, saat 10.41 idi. Ben kalktım su içtim tam gidiyordum ki seslendi:

S: Hey !
B: He
S: Onun sende ne işi var bakim (gülerek)
B: O ne y..(derken dün gece cebime koyduğum kilotu düşürmüşüm yere aq)
Karşımda duruyordu, elindeki kilotu işaret ederek benden cevap bekliyordu.
Kaçmak istedim ama olmazdı derken bi anda dudağına yapıştım. ilk 2 saniye cevap vermedi, ardından o da öpmeye başladı beni. Belinden tuttum mutfak tezgahına yasladım, deli gibi öpüşüyorduk. Elimi kalçasına attım...

Öyle dolgun bir züt ki, sıkmaya doyamadım, 20 dakika yiyiştikten sonra hazırlandık. işe gidecektik yavaş yavaş

Yolda giderken saate baktık, işin başlamasına daha 18 dakika vardı, biz 5 dakikaya oradaydık.

Ayakkabımı bağlama bahanesiyle zütünü kestim bi tekrar, zütüne 10 sayfa şiir yazılacak kızdı aslında, dolgundu, ama kız zayıftı, memelerine 10 sayfa şiir yazılacak kızdı aslında ama kız değildi işte aga.

Gel benimle dedim, nereye dedi, gel dedim.

Arasokakların birine girdim, sote biryerde tekrar yapıştım dudaklarına, memelerini elliyordum bu sefer. 10 dakika daha yiyiştikten sonra südyeni indirip yalamaya başladım. Dik, büyük ve yumuşaktı memeleri. 5 dakika sonra çıktık, kafeye girmeden o girdi, ben bi sigara yaktım, 5 dakika sonra girdim.

Müşteri normaldi yine, masalar dolu değildi ama yine vardı müşteri. Akşdıbına bayağı yoğunduk, işimizi bitirince yürümeye koyulduk.

Yolda giderken eskileri konuştuk, o anlattı ben anlattım. Dertlendik, güldük. Tekel vardı orada, bi 50'lik alıp geldim. O gece karşılıklı rakı içtik.

Yattı kucağıma, saçlarını okşadım. Uyuyakaldı. Bende uyudum.

Sabah uyandığımda bi öpücük kaldırdı beni.

Alışmıştım bu kıza, o da bana alışmıştı.

B: Oğlan işleri nasıl hehehehehe ?
S: En son bi binten ayrıldım 1 2 ay oluyo
B: Neden öyle dedin ki ?
S: Çok utanan bi çocuktu, korkaktı salaktı, sadece biraz yakışıklıydı, takıldık biraz. Senin nasıl ?
B: Benimki 2 ay önce bitti ya.
S: Sen neden ayrıldın ?
B: Vermiyodu (ciddi şekilde söyledim)
S: (az durdu ciddi düşündü gibi)
B: Hahahahhaha şaka yaptım ya manyak mısın sen hahahahahaha bir de düşünüyo salak yaa
S: (vurdu) hayvansın ya bende ciddiye alıyom Hahhahahaha

Öyle böyle muhabbet derken saat iyice geç oldu, ben gidiyorum dedim. Bekle geçiriyim dedi, kapıya kadar geldi, yanaktan öpüşüp sarıldı, ayrıldım evden.

Aslında beklemiyordum öyle bir hareket ama hoşuma da gitmiyor değildi. Çok güzel ve ciksi bir kızdı simge. Zaten isminden de anlaşıldığı gibi ailesi zengin biraz. Sadece babasıyla küs gibi birşey babasıyla kavga edince parayı kesmiş, o da çalışmaya başlamış.

Ben artık iyice çıldırıyordum çünkü o kıza dokunabilmek bile beni çıldırtıyordu. O koca memeleri öpüp yalamak, zütünü şaplak atarak kıpkırmızı yapmadan biliyorum rahatlamayacaktım. O güzel kızı yerden yere çarpa çarpa gibmem gerekirdi çünkü öyle bi kızı ancak o şekilde terbiye edebilirdik.

Sabah uyandık, o kadar güzel bir pozisyonda uyuyordu ki ağzına verdim. Aslında uyandı da uyuyor rolü yapıyordu, ya da harbiden uyuyordu. Hani trendde bir fotoğraf vardı, bir kız böyle yatıyordu adam bu kız ostursa naparsınız falan diye. O şekil yatıyordu yavaştan girdim buna.

Hızlandım hızlandım. Bu inlemeye başladı noluyor falan diyor. Ben hızlanıyorum hızlanıyorum yine boşalmasına yakın çektim gibimi, parmaklamaya bi yandan da yalamaya başladım dıbını. Ben hayatımda öyle tahrik edici çığlık atan görmedim. Allahtan ev dubleks bir ev olduğu için kimse duymadı, yoksa kesin bir komşu polisi arardı yani.

okumadım hayal gücü ile çekilen otsbir sonrası. Kurduğu hayali anlatmıştır kesin

huur çocuğu liseli

Ya gibtimin liseslisi

okumayın kafe oldum

Kesin yaşanmıştır bu