yazın yaşadığım cinli olayı anlatıyorum

adam sonunda yaklaştı bilader çakmağınız var mı dedi.ama gözleri çok korkunçluydu. dedik var abi tam çakmağı yakarken ben cinimmmm diye üstümüze saşldırdı.ne olduğnu anlamadık. sonra çevirdi hepimizin zütünü sabaha kadar gibti. zatende cenabettik ya amk. farkeden bişey olmadı

yazın bitmesine 1 hafta kala yaşadığım bir gece oldu her şey. 4 arkadaştık. gerçekten korktum lan. dinleyecek varsa reserved alsın. 5 kişi çıksın başlayacağım anlatmaya.

birden bu mavi gözlü bin arabaya bakmaya gitti . Sonra arabanın içinden bi kol bunu tutup çekti . Sonra bunu inlete inlete sileceğe oturttular bizde gibtir olup gittik .

baktı oraya doğru evet o dedi. madel madel dedi bağırarak 3 tane aynı köpekten fırladı bir anda. bunun yanına geldiler. sonra dedi bize ne yapıyorsunuz siz burda. ben ilk defa görüyorum sizi. çok ses yapmayın rahatsız olanlar var dedi. ben diyorum ulan en yakın ev 150 metre yakında. ama öyle bir ses tonu var ki ses çıkaramadım. dayıoğlu ve arkadaşları adamlar konuşuyorlar işte. adam sonra köpekleri aldı gitti.

sonra etrafıma bakıyorum ben. ormanlığa daldım birkaç saniye. bir de ne göreyim lan köpek çakmak çakmak gözlerle sanki bizden nefret edercesine bakıyor. ama bildiğin ormandan bizi izliyor. dedim zeki köpek orda. yanımda o vardı. bu baktı direk. korktu bu da belli. ben titriyoırdum beyler yalan yok. dedim köpeğiniz orda mı abi şu mu dedim.

bunu anlattı bu ben korktum çok fena. neyse benim dayıoğlu başladı amk bunalr saçmalık falan. kendini şartlamışsın kendin görmek istiyorsun ondan falan demeye başladı. diğer çocuk da cenabetim olum ben yarra yicem susun falan diyor. hepimiz havaya girmiştik. neyse karşıda siyah bir köpek belirdi. zeki çocuk dedi onlardan dinleyenler var bizi beyler falan. neyse yine pek takmadık. hele dayıoğlu amk ya. diyor gelsinle beni korkutsunalr amk falan. dedim yapma olum yannanı yicez falan. karı kılıklı falan dedi. giberim seni falan dedim buna. böyle böyle konuşuyoruz.

adam artık okulun kapısından girmişti. ilginç olan ulan bu sıcakta ne gibime palto giyiyon. hadi onu geçtim yannan kafa bir ses et bari. sadece yürüyor . zaten bir de heybetli. baya yakınlaştı ve artık yüzünü görüyor gibiydim ama şapkadan belli değildi pek. zaten karanlık ortam. dedi dayıoğlu ne istemiştiniz. bu dedi burda benim köpeğim vardı ne yaptınız ona.

bir araba vardı. modelini bilmiyorum da tofaş tarzı bir şeydi. arabanın farları kapalıydı. demiştim ya gece lambası falan yok. bir de o yolda bırakın arabayı traktör bile zor ilerler. ben edim bu araba farlar kapalı nereye gidiyor amk. zeki çocuk dedi onlar. gözleri b değişik olmuştu amk. ben hep bunu onlardan sanıyordum. mavi gözlülerden korkarım. bu birden koşarak gitti. arabaya bakmaya.

neyse dedim sigara ister ya da çakmak. sonuçta sokakta bizden başka kimselerde yoktu. saatte 11 buçuk falandı. dedim dayıoğlu adam geliyor kim lan bu. herkes pürdikkat adamı izliyordu. ben korkudan sıçacağım artık. ama belli etmemeye alışıyorum. adam yakınlaşmaya devam ediyordu amk.

sonra işte muhabbet dönmeye devam ediyordu. bu zeki dedi olum ilerde bi insan mı var yoksa bana mı öyle geliyor. baktık hepimiz dedim var lan galiba. amk o bu değil gece hava sıcak yannan gibi siyah bir palto giymişti. 190 boylarında biriydi. yürüyordu okula doğru. neyse dedim amk hırsız serseri bir oçsa da olsun. yanımdaki çocuklar köy çocuğu giberler. kavgada sıkıntı yok. ama adamda farklı şeyler var gibiydi. bize odaklanmış yürüyordu.

dayıoğlu dedi köpeğiniz siyah mıydı ? bu dedi evet. ama aramızda 2 metre mesafe var daha gelmedi. dedi onu rahatsız mı ettiniz ? yok abi dedik. bu dedi ama yok hani lan falan. içimden diyorum lan falan diyor kim ulan bu sapık. dayıoğlu da sertleşti. yok köpek falan. ne yapak senin köpeği dedi. bu da dedi bu köpek burda olur her zaman ama siz varsınız ilk defa ve rahatsız olmuş. eğer o burada değilse sizinle görüşeceğiz dedi. aha yannanı yedik diyorum durmadan.

sonra bi anda bağırdı araba yok oldu lan diye. biz de yanına geliyorduk hızlı adımalrla. bu nefes alıp verirken göğüs kafesi çatlayacak gibiydi. gözleri yerinden çıkacak gibiydi. korkmuştu mu neydi bilmiyorum ama bizi korkutmuştu. ama gerçekten de araba yok olmuştu beyler. yani o dümdüz yoldan kaybolması için en az 3 4 dk lazım ki zaten gibik bir yol. çok ilginç bir olaydı. farları kapalı bir araba ..

sonra dayıoğlu da sessiz kalmıştı. ben dedim bu gece yarra yedim cenabetim bir de. bu zeki dedi ayetel kürsi yi okuyun çauk olun lan dedi. bağırıyordu bu. dedim ben bilmiyorum . dedi nas oku. ulan cenabetim de diyemedim. diğer çocuk zaten cenabetti . iyice korkmaya başlamıştım. bu okudu bir de dayıoğlu okumuştu. sanırım o da korktu. bu dedi gelin oturalım dalan. iyice korktuk ama kimse gidelim demedi nedense. ben de diyemedim karı gibi olamsın diye. oturduk merdivenlere yine. o siyah köpek yoktu ortalarda. çok kötü bir görüntüsü vardı. ya da ben gecenin verdiği heyecanla atmosferle onu öyle gördüm galiba.

beim dayıoğlu yine başladı olum araba yüzünden bu kadar züt korkusu olmaz . dedim sus am nasıl korktun ama bir anda müslüman oldun bin. gülüşmeler falan oldu dayıoğlunun o korku anı ile ilgili taşşak muhabbet döndü.

zaten bulunduğumuz yer samsunun bir ilçesi. ufak bir yerdir beyler. gece kimsecikler olmaz. ki zaten bulunduğumuz yer bir okulun bahçesi. tam çam ormanlığın dibinde. ne bir gece lambası var ne de herhangi bir ışık. bir okulun merdivenlerinde gece lambası var. o da anca dibini aydınlatıyor. ama bizim amacımız zaten sessiz bir yer. aldık ice tea iki paket sigara falan. oturduk yine muhabbet edeceğiz. çok sevdik olum muhabbetler sağlam. ayrıca ertesi gün herkes ayrılacaktı. neyse yine siyasetten girdik. ortam kızıştı. gerçi 4 ümüz de akp karşıtıyız. ama ben yine de bu adamında arada sırada olsa da iyi şeyler yaptığını anlatıyordum. tabii bu yaptıkları kötülüklerini örtmez ama yiğidi öldür hakkını yeme derler. neyse benim dayıoğlu u adamı sevmiyor bayağı tartıştık.

sonra tekrar yola geldik. zaten karanlık telefonu videoya alıp flaşı da açtım. gidiyoruz işte. etrafta kedi falan görüyoruz ama bizden öyle kaçıyor ki hayvanlar. ahani normal bir durum değil. hatta bunu şurda anladım. bir eşşek vardı bağlamışlar ahırın oaraya. eşşek bizi görünce birden aiii aiii demeye başladı amk. ulan hayvan kalktı ayağa bizdne kaçmaya çalıştı. ama bağlı olduğundan boğulacak gibiydi. dedim ne oluyor amk.

o gün bi arkadaşın doğum günüydü. onu kutlamak için toplanmış çarşıda her zaman yaptığımız şeyleri yapacaktık. ilk baş bir pastahane, sonra bir cafe, çay bahçesi ve playstation tabii. özlemişti herkes birbirini. aslında ben sadece akrabam için gelmiştim oraya. diğer iki kişi onun arkadaşı idi. üniyi de yeni kazanmışım. onun rahatlığı ile pervasızca gezip tozuyorum. bir de iyice dinden imandan uzaklaşmış biri olmuştum. bu durum hep canımı sıksa da artık iyice soğumuştum dinden.

neyse işte o gün 4 kişi sabahtan çıkmıştık. sigaralamırız paramız vardı. geze toza gidiyorduk. işte hediye muhabbetleri falan oluyor. neyse öyle böyle derken pastaneye geldik. pastalar kolalar söylendi. o arada fotolar çekildi. muhabbetler koyulaştı. diğer 3 kişi türkiyenin güzide ünilerinde okuyan sağlam adamlardı. gerçekten zeki insanlardı. ben de onlarla kafam uyuştuğu için bayağı mutluydum muhabbet ortdıbına. türkiye'nin durumu, geçmişteki savaşlar, daşşak muhabbet, dünyayı kurtarıyorduk işte ama gerçekten güzel ve etkili konular konuşuluyordu. seviye yüksekti tabii.

dinleyen yok mu lan.

birkaç kere uplar giderim . çok uzun değil zaten. bitiririm 1 saate.