0
Venedik’ten bir elçi gelmiştir. Herkesin cihanı titreten padişahı görmek isteyip de göremediği bir devirdir. Elçi, Koca Sultan’la görüşüp ülkesine geri döner. Ülkedeki üst düzey yöneticiler başta olmak üzere herkes bu heybetli sultanın nasıl birisi olduğunu öğrenmek istemektedir. Elçiye cihan sultanı Yavuz’un nasıl birisi olduğunu sorarlar.
- Göremedim, der elçi. Merak ederler:
- Huzuruna girdiğin, yanına kadar vardığın hâlde nasıl göremedin?
Bunun üzerine elçi şu müthiş itirafta bulunmak zorunda kalır:
- Kılıcı öyle parlıyordu ki, yüzüne bakamadım.
Kısa sürede Venedik elçisinin bu sözleri Osmanlı Sultanı’nın da kulağına gelir ve haşmetli Sultan şunları söyler:
- Paşalarım, der. Osmanlı Devleti’nin kılıcı parladığı müddetçe zalimlerin boynu daima eğik gezecektir. Ama Allah korusun, bu kılıç ne zaman ki kınına girer de paslanmaya başlarsa, işte o zaman kafalar yavaş yavaş dikilir ve bir gün bize yukarıdan bakmaya başlarlar.
adam tamda bugünleri anlatıyor