1. 876.
    0
    anlatamam içimdeki sevgiyi. bakmaya, dokunmaya kıyamama hissini... her duyduğum ezgide, her karanlık gecede, her düşen yaprakta, her kalp atışımda senin adını zikrediyorum sevgili. kendimden çok seviyorum seni, senden de çok... ibadet gibisin bu yüreğime.

    adın aşk...
    ···
  2. 877.
    0
    (bkz: #1655605)
    ···
  3. 878.
    0
    selam reyiz ,zirve isteriz
    ···
  4. 879.
    0
    @709 adamım nerdesin ya... ayarlanır bişeyler bi ara..
    ···
  5. 880.
    0
    dönüyoz abi ufaktan
    ···
  6. 881.
    0
    naber lan fil atmığı?
    ···
  7. 882.
    0
    Eger birgün gelir beni unutursan, bil ki silahim artik belimde degil elimde,ama ici bos, cünkü kursunu beynimde….!!!

    asi çocuk
    ···
  8. 883.
    0
    pm attı abi nickaltıma bişiler karalar mısın dedi

    kıramadım keratayı

    her yerinden öpüyorum
    ···
  9. 884.
    0
    didodan torpilli ballı bin, haberini aldım 4 ayak üstüne düşmüşsün
    ···
  10. 885.
    0
    gibikti silik olmuş
    ···
  11. 886.
    0
    yok daha neler silinir mi lan bu adam
    ···
  12. 887.
    0
    @lord of the dick naber kanka. yarrayeringe de yazık olmus amk
    ···
  13. 888.
    0
    yarrayering
    ikinci nesil inci sözlük yazarı

    (offline)
    Genel
    Bugün: 0
    Bu hafta: 7
    toplam entry: 17358
    toplam başlık: 0
    ···
  14. 889.
    0
    @zick saol iki gözüm sen nasılsın
    ···
  15. 890.
    0
    @lord ne olsun işte her zamanki binlikler amk. takılıyoruz
    ···
  16. 891.
    0
    müdür silinmiş mi vay amk
    ···
  17. 892.
    0
    pm attı abi nickaltıma bişiler karalar mısın dedi

    kıramadım keratayı

    her yerinden öpüyorum
    ···
  18. 893.
    0
    ... ve gerçekten olmuştu. hislerim çürümüştü. hani bir elma önce küçük bir
    çürükle gözünüze gayet lezzetli görünür ama aradan geçen zamandan
    sonra onun o mideyi (kötü bir biçimde) etkileyici görüntüsü ve kokusundan
    nefret edersiniz. bu da böyleydi. kalbimdeki yara git gide büyüyor ve
    kalbimi çürütüyordu. rengi gitmişti. elma kızarıklığı yoktu. çürümüş dal
    rengindeydi artık. i̇çi bomboştu. bir ceviz kabuğu gibi. ona ihtiyacım yoktu.
    aslına bakarsanız hiç olmamıştı. ben aşk olmadan da yaşayabilenlerdendim.
    birinden hoşlanmak aşık olmak benim için zorunlu bir şey değildi. bir
    zamanlar sadece eğlenceydi. sonra gerçekten ona kapıldığımı anladım.
    belkide unutamadığım ve hala onu gördüğümde kalbimde o çürümüş
    kalbimde kelebeklerin uçuştuğunu hissedebiliyordum. ama bu aşk değildi.
    özlemdi sadece diyelim... sonra gerçekten uzun sürebileceğini düşündüğüm
    insanlar. ve sonra o. ve sonra acı. beni sevmediğini bile bile onu sevmek acı
    vermesinin yanında kalbimi çürütmüştü. bunun neden olduğunu biliyordum.
    ben kendi kalbimi kendim yok etmiştim. bir çeşit robot gibiydim. yok et
    düğmesine basmak yeterlidir robotlarda ama; ben bunun içinde acı
    çekmiştim. nasıl bir yaranız dikilirken ve sonra dikişler açılırken acı
    çekerseniz öyleydi. ya da daha farklı olarak etinizi derinden kesmek gibiydi.
    eğer daha önce bileklerinizi kesmişseniz anlayabilirsiniz. aslına
    bakarsanız "ölüm" "intihar" ilk defa gereksiz görünmüştü. saçmalıktı.
    ruhumun kaybolmasını ya da bedenimin soğuk bir zemin altında
    çürümesini istemiyordum henüz. sadece kalbim yeterli olur dedim ve yok
    ettim. uzun sürdü ama başardım...

    artık hissettiğim hiçbir şey yok. kalbim benden ayrılırken onun adını
    fısıldadı ve onu sonsuza kadar seveceğimi söyledi. mantığımsa onu
    sevdiğimi biliyor ama hissetmiyor. vücudum eskisi gibi titremiyor, ya da
    uzun bir süre nefessiz kalmıyorum. sadece adı geçtiğinde ve benle
    konuştuğunda kısıtlandığımı hissediyorum. buda bir süreç tabi. hiçbir
    şey hissetmemekten korkmaya başladım. ya bir gün gerçekten
    hissiz olup çıkarsam. ya biri bana kalbimi geri vermesse (ki vermeyecektir
    ondan şöyle söyleyeyim) ya kalbim kendini iyileştiremez ve kendinden de
    vazgeçerse... o zaman yaşamanın anlamsız olduğunu anlayabilirdim
    belkide. ama şimdilik değerli. en azından o var. bunu hissederek
    söylemiyorum. sadece biliyorum. birde delik acıyor sanki ateş almış
    etrafını ve yakıyor. bunu hissettiğim kesin. bunu bile hissedemiyeceğimi
    düşünmek korkmama neden olabiliyor.

    şimdilik bildiğim bir şey var... o da artık çocuk değilim ve çoğu şeyi olgunca
    yapabiliyorum. onlar zeki olduğumu anlayamıyor ama yakınlarım olgun
    olduğumu söylüyor. bu acı veriyor. bunu bildiğim için mantıklı düşündüğümü
    bildiğim için özellikle bunun geçmemesinden korkuyorum...
    Tümünü Göster
    ···
  19. 894.
    0
    özledim ki...
    ···
  20. 895.
    0
    http://inciswf.com/1287260136.swf
    ···