-
293.
0Reserved 12
-
292.
0reserved
-
291.
0Ahbe boncuj niye yarida kesiyon
-
290.
0ya burda kesilmez hacı
-
289.
0Rezerved
-
288.
0panpa 2 part ne ya tam dorukta kesiyorsun amk, türk dizileri gibisin.
-
287.
0iyi gecelerde partları biraz arttır bence
-
286.
0iyi geceler panpa
-
285.
0la daha çok var yaz biraz daha
-
284.
0Iyi geceler de bir ay sonra geleyim ben amk belki biter o zaman
-
283.
+1 -1iyi geceler beyler.
-
-
1.
+1bazen içimden uykunu gibiyim bıraktığın yere bak diyorum ama neyse.. heyecanı bu olsun aq :D
-
1.
-
282.
+7 -1#Tümünü Göster
-her şeyi anlattı bana. dedim
-kim anlattı. dedi
-kendisi anlatı murat. dedim
murat anlam veremediğim çok derin bir nefes aldı.
-ali iyi misin. dedi sesini normalde dönderip.
-iyiyim, eyvallah. diyerek murat blöfümü önce yemiş olsa da sonra yalan söylediğimi anladığı için utanarak kapattım telefonu.
"hay amk" diyerek içeri girdim.
masadaki biraları bitirip 3. biraları söyledik.
-züt olmayalım abi. dedi yusuf.
-ben olmam da seni bilmiyorum, hafiften olmuş gibi duruyorsun. dedim
-geçicen sen o ayakları, biz bunu göz damlası diye gözümüze sıkıyoruz aslanım. dedi
-ya he amk he. dedim ve iki yeni dost gülmeye başladık birlikte.
içimde kalan yarımlardan biri de buymuş meğerse.
henüz çok iyi tanımasam da gerçek ve yalansız bir dosta da hasret kalmışım ben.
"acaba ne saklıyor benden" diye düşünmediğim,
geçmişi konuşmamak adına söz vermediğim bir dost bahsettiğim.
sohbet muhabbet yerini iyice şamataya bırakmıştı.
iyice takunu çıkartmıştık muhabbetin.
ben hiç içmemiş gibi olsam da yusuf hafiften çakır olmuştu.
ben masada hiç hesap kavgasına tutuşmamak için tuvalete gider ayağına kasaya gidip hesabı ödedim.
6 bira 2 çezere 140 lira para vermiştim.
içim yanmıştı,
içimdeki çocuk ölmüştü o an. yaşama sevincim kayboldu bir an.
"giberler" diyerek masaya döndüm geri. yusuf'u da alarak çıktım mekandan.
yolun aşağı tarafını gösterererek
-yarın geleceğin yer burası. dedi
-bulurum, sıkıntı yok. dedim ve arabaya bindik.
evin yolunu tutmuştuk.
radyoda güzel bir şarkı çalıyordu.
müziğe eşlik ettik biz de.
-oha sesin harbiden güzelmiş lan. dedi
-ne sandın lan yarrağam. dedim aramızda oluşan samimiyete de güvenerek.
bir gülme aldı bizi ki yine, sormayın beyler.
-şaka maka bi şarkı söylesene bana. dedi yusuf.
-bana yürümüyon di mi lan. dedim
-tipim değilsin bi kere amk. dedi
-tipini gibeyim. dedim
şaka maka derken tam haluk levent'den elfida'ya girecektim ki.
tam önümde ışıklarda duran beyaz bmw'nin plakasına takıldı gözüm. bu caner'in arabasıydı.
tam elimi kapıya atıp inecektim ki ışık yandı.
çok büyük ihtimalle benim varlığımdan bile haberi olmayan caner yapıştırdı gaza.
resmen 0-100 denemesi yapıyordu amkoduğum.
tamam volvo candır da bmw de heyecandır amk.
ama gibleyen kim, yapıştırdım ben de tam gaz, düştüm peşine.
caner önde ben arkada deli gibi gidiyoruz ikimiz de.
kör eden sellektörlerime ve sıkışan trafiğe daha fazla direnemeyen caner sağa geçti.
hemen geçtim sol şeride, yanına
o, bizim amele gibi açık olan camdan görmüştü bizi ama ben filmli ve kapalı camdan görememiştim onu. biraz sonra komple durdu ışık sırası bekleyen arabalar.
fırsat bu fırsat diyerekek indim direk arabadan. yanımızda duran beyaz bmw'ye yaklaştım.
hala duran trafiğin vermiş olduğu rahatlıkla sağ ön kapıyı açtım ve arabaya bindim.
ve biraz sonra bana gerçekleri anlatacak kişinin gözlerinin içine bakıyordum... -
281.
0Yaz lan
-
280.
0son partı atıyorum.
-
-
1.
+1Kaç part yazdinda sonu atiyon amk eğer olay kisaysa tamamda bilerek böyle yapiyorsan işin heycani kaçıyor amk
-
1.
-
279.
0Sen bekle yorulma diğer aya yaz, yazsana artık.
-
278.
+7#
-ne alakası var oğlum. dedim
-çok alakası var abi, neyse gibtir et. dedi
biralarımızı bitirmiş 2. biraları söylemiştik.
-burda evler ne kadar. dedim
yusuf neredeyse ağzındaki birayı püskürtecekti,
zor tuttu kendini.
-ne gülüyorsun oğlum. dedim
-baban ne iş yapıyor. dedi
-çiftçi. dedim
-tarlanız falan var mı. dedi
-bahçemiz var. dedim
-satsa kaça satar. dedi
-60-70 bin falan eder her halde. dedim
-oooo yine iyisin, çıktı 1 yıllık kiran. dedi yusuf
-kaç. dedim
-abi burası caddebostan, hemen üstümüz bağdat caddesi, senin benim gibi adamlar oturamaz abi burda. dedi yusuf birden ciddileşerek.
-vay amk. dedim
-ya amk. dedi
biralarımızdan bi kaç yudum aldıktan sonra
-sen hayırdır, neden sordun evleri. dedi
-hiiç, merak ettim. dedim
-bence sen bi daha dönmeyeceksin çanakkele'ye. dedi
-onu da nerden çıkarttın. dedim
-hissettim. dedi
derken telefonum çaldı.
ezgi arıyordu.
yusuf'tan müsade isteyerek çıktım dışarı.
mekandan çıkar çıkmaz açtım telefonu.
-efendim ezgi. dedi
-canımm. dedi
-efendim. dedim
-iyi misin. dedi
-iyiyim saol, sen? dedim
-nerde kalıyorsun. dedi soruma cevap vermeden.
-bi arkadaşın yanında. dedim
-hangi arkadaş o. dedi ezgi birden sivrilerek.
-tanımazsın. dedim
-adı ne. dedim
-yusuf. dedim
-iyi bari. dedi
-eee başka başka? dedi
ezgi sanki buraya neden geldiğimi bilmiyor gibi gayet rahay konuşuyordu,
hala aptal yerine konduğumu hissettim ve sinirlendim bir anda.
iyice ayar oluyordum artık.
-iyilik sağlık. dedim öyle dümdüz.
-iyi bakalım, ara arada, merakta bırakma bizi. dedi
-eyvallah. diyerek kapattım telefonu.
aklıma bir fikir gelmişti o an. murat'ı aradım direk.
hemen açıldı telefon.
-alo. dedi murat.
-her şey için sağol. dedim
-anlamadım. dedi
-onu buldum murat. dedim
-eee, evet? dedi murat birden kekeleyerek. -
277.
+4#Tümünü Göster
-hangisine girelim. dedi yusuf.
-ne biliyim olum ben. dedim
-o zaman bu olsun. dedi eliyle birtanesini gösterip.
yusuf'un da buraları bilmediği, barlara pek takılmadığı belliydi.
-iyi, olsun bakalım. dedim ve dediğimiz mekana girdik.
çok basık tavanı olan, içerde tekno tarzı müzik çalan tıklım tıklım bir yerdi burası.
herkes ayakta bistro masalardaydı.
kapıya en yakın olaa bistro boştu ve garson oraya aldı bizi.
-2 bira dedi. eliyle işaret ederek yusuf.
garson çocuk biraları getirmeye gitti.
ben bizzat kendim barda çalışmama rağmen burası çok garibime gitmişti.
insanlar iç içeydi,
ayaktaydı,
kim kiminle beraber belli bile değildi.
öyle çok alıcı gözle bakmasam da içerde ateş eden kızlar vardı.
-abi yanıyor burası. dedi yusuf çapraz masamızda oturan 3 hatunu göstererek.
-hani lan. dedim birden boş bulunarak.
gösterdiği masadaki kızlarla göz göze geldik bir anda.
kızlar birbirine bakarak gülüşmeye başladılar.
normalde kızlardan çekinmezdim ama yusuf'un göstermesiyle hanzo gibi baktığım için utanmıştım.
kafamı çevirdim hemen.
-olum mal mısın amk ya. dedim
-korkma be oğlum yemezler. dedi yusuf gülerek.
o bardaki saf garson çocuk gitmiş playpoy Yusuf gelmişti.
derken bizim biralar geldi.
2-3 yudum aldıktan sonra yusuf lafa girdi.
çalan müzikten konuştuklarımı duyamadığımız için iyice yaklaşmıştık birbirimize.
-özlediğin biri var mı abi hiç. dedi
-var. dedim
-kim. dedi
-bilmiyorum. dedim
-zor be abi. dedi
-çok zor be kardeşim. dedim
derken yanımızdan bi hatun geçti.
bizimkisi atladı hatunun arkasından.
kolundan yakaladı ve bizim masaya çevirdi.
"şimdi sıçtık" dedim içimden.
-nesli naber. dedi yusuf.
-iyidir. dedi kız "senden naber" bile demeden.
kızın bizim yusuf'u giblemediği çok belliydi.
önce çıkaramasam da sonradan hatırladım bu kızı.
bu, yusuf'ların mekanından şarkı söyleyen o harika sesli kızdı.
-oturmaz mısın. dedi yusuf.
-arkadaşlarım bekliyor, size iyi eğlenceler. dedi ve gitti kız.
sahnede göründüğünün aksine çok havalı bir kızdı.
yusuf'un morali bozulmuştu.
-kusura bakma abi, tanıştıramadım sizi de. dedi
ama canını sıkanın bu olmadığı çok belliydi.
"seni gidi seni" der gibi güldüm yusuf'a.
o da utangaç utangaç karşılık verdi.
yusuf'un nesli'ye yanladığını on anlamıştım.
-açıldın mı hiç. dedim
-aman abi, ne açılması, arkadaşım olsun o bile yeter. dedi
-o nasıl ezik bi laf amk. dedim birden sinirlenerek.
-garson çocukla solist kızın aşkı be işte abi. dedi yusuf. -
-
1.
+2Herkes ayakta diyosun, yusuf kıza "oturmaz mısın" diyo nereye oturucak bu kız amk
-
2.
+4Bistro Amın oğlu
-
3.
0@79.2 sebebsiz kahkaha attım dıbına koyum
diğerleri 1 -
1.
-
276.
+5#
elim ayağım titredi bir an.
numara bende kayıtlı değildi ama aslı'dan başka biri olamazdı bu,
olmamalıydı.
mesajı okuyunca garipleştiğimi farkeden yusuf.
-bi sorun mu var abi. dedi
yüzümde bir gülümseme belirdi bir an.
-güzel haber kardeşim. diyip ekranı yusuf'a çevirdim.
yusuf mesajı okuyunca benim kadar sevinmedi.
-abi. dedi
-efendim. dedim
-ben kıllandım abi. dedi
-neden. dedim
-mesajı aslı'nın attığını ne biliyorsun? dedi
-bilmiyorum, öyle olduğunu umuyorum. dedim
-ya caner denen o çocuk gelirse abi. dedi
-gelsin kardeşim, ondan da alacak cevaplarım var. dedim
-tamam yarın gideriz o zaman. dedi
-orda dur bakalım, tamam eyvallah bana evini açtın, çok yardımcı oldun ama bu benim meselem kardeşim, seni bulaştırmam. dedim
hiç açık kapı bırakmadan ve olabildiğince açık konuşmuştum.
üsteleyemedi yusuf.
-peki abi. dedi
sigaram bittikten sonra içeri geçtik.
salonda oturuyorduk.
-müzisyensin ha. dedi
-evet kardeşim. dedim
-grubun var mı. dedi
-yok solo takılıyorum ben. dedim
-aslında bizim mekanda alt grup gibi bi şey arıyorlar neslihan'dan önce çıkacak. dedi
-uzun süre kalmıcam kardeşim. dedim
-ne biliyim öyle aklıma geldi işte. dedi
-eyvallah kardeşim. dedim
saat akşam 8 olmuştu.
boş boş oturuyorduk evde.
canım feci sıkılmış, aklım yarın caddebostan sahilde gerçekleştireceğimiz buluşmadaydı.
-dışarı mı çıksak bi. dedi yusuf.
-nereye. dedim
-gideriz bi yerlere, 2 bira ısmarlarım sana. dedi
-o zaman gelmem. dedim
-neden. dedi
-ben ısmarlıcam. dedim
-o zaman da ben gelmem. dedi
-iyi o zaman bana tarif et ben tek giderim. dedim pislik yaparak.
-ya şimdi kaybolcan maybolcan al başına belayı. diye yalandan söylenerek ayağa kalktı yusuf.
yusuf içerdeki babannesine seslendi ve çıktık evden.
arabaya bindik.
bağdat caddesine inmiştik.
yine çok kalabalıktı.
caddenin sonuna doğru sola girdik.
-burası da caddebostan barlar sokağı. dedi yusuf
-iyiymiş. dedim
-arabayı aşağı yola park et, yürüyerek dönücez. dedi
dediği gibi yaptım.
zor da olsa sahil yolunda ara sokaklardan birinde yer buldum ve park ettim arabayı.
yürüyerek geri döndük az önceki yere. -
275.
0geldim beyler. başlıyorum.
-
274.
0reserved
başlık yok! burası bom boş!