/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 93.
    +1
    reserved
    ···
  2. 92.
    +1
    rezerved 4
    ···
  3. 91.
    +1
    https://m.youtube.com/watch?v=Sgpvh5CWtz4 şimdiden koyalım şöyle kenara,iyi gidebileceğini düşündüm, akşam okurken dinlersiniz.
    ···
  4. 90.
    +7
    akşamı iple çekiyorum. daha ilk günlerden heyecan arttı amk. akşama mevzular karışık ben size diyim.
    ···
  5. 89.
    +8
    Bir roman gibi düşünün ulan, gerçek yada gerçekte olabilecek olaylar bütünü gibi düşünün, sürekli yok gerçekti değildi diyip adamın hevesini kaçırmayın, güzel güzel okuyoruz işte.
    ···
  6. 88.
    0
    rez syf 4
    ···
  7. 87.
    +2
    Bende boncuğun hikayesindeki sinsi zütverenlerdenim inşallah onun gibi olmaz kurguysada kurguydu dersin
    Rez
    ···
  8. 86.
    +11
    Bak yarim ali. Anlaşalım seninle. Aylarca burada hikaye dinleyeceğiz. Belki Ömer çıkacaksın belkide bambaşka bir insan. Belki seninde gizli binlerin olacak. Belki ilk şuku için yarışacak birsürü adam olacak. Gün gelecek Skype yapacağız belki. Belki aramızdan jupiter, kavun, nicknaymes gibileri çıkacak.

    Ama gel anlaşalım seninle, bu sefer bitecek olan hikaye yalan olmasın. Üzme bizi. Boncuk abi dedim Boncuk Ömer'e, sana da yarım abi dersem sende yüzüstü bırakıp gitme. Tamam mı?
    ···
  9. 85.
    +1
    Rezerved
    ···
  10. 84.
    +6 -3
    Bu adam kelebek değil qmk o belli çünkü kelebek yazdığı hikayenin sallama olduğunu söyleyecek cesaret ve yuzsuzluge sahipti bunu bilirim qmk bu gavat da sadece yüzsüzlük var bir de diyor ömer kelebek dediniz bana ömer diyosunuz qmk kelebeği yanında ömer kim kısaca bunu diyeyim kelebek bir hikayeye baslamadan önce aylarca konu hakkinda araştırma yapan adam böyle gavat lar ise kendiyle çelisır şekilli soj yapayım herkesi züt edip gideyim diye sicip sivar ama yinede okuyaçağım ve Ömer olduğunu göreceğim
    ···
    1. 1.
      +2
      kelebeğin anlatsam mı anlatmasam mı hikayesi kurgu muydu?

      edit: valla öyleyse dıbına korum ortalığın
      ···
    2. 2.
      0
      Facebook da yaprak seven kelebek sayfasında 2. Kez final yazdı
      ···
      1. 1.
        0
        aq hiç haberim yook. bir link falan var mıdır?
        ···
      2. 2.
        0
        Faceye yaz direkt cikiyor
        ···
  11. 83.
    +10 -1
    Hayatim sözlükte hikaye okuyarak geciyo Amk. Her bos animda okuyorum
    ···
  12. 82.
    +6
    Eleman ta kendisi, acımasız toroman seni,ama kalemi güçlü kuvvetli toromanın, yiğidi öldür hakkını yeme demiş atalarımız,, yanlız bişe dikkatimi çekti, geçmişi unutmuş fakat konserde aldığı kafa darbesinden sonra ülkü ocaklarında ki kavga döğüşlerden elde ettiği tecrübeleri anlatmış arkadaş, burda ufak bi çelişki mi var, yoksa uyku başıma mı vurdu?
    ···
    1. 1.
      +1
      reflexler unutulmaz.. gerçi hafıza kaybında da her şeyi unutmazsın ama evet bir gariplir var orada... neyse kurcalama fazla..
      ···
    2. 2.
      +1
      Bende onu anlatmaya çalıştım zaten, refleksi değilde ocağı kavgaları ve refleksinin oralardan kazanılma oluşunu söylemesi garip geldi, hikaye güzel severek izliyoruz.
      ···
    3. 3.
      +1
      yok beyler kurcalama diye bi şey yok, sorun istediğinizi ama bu soruya cevap verirsem spoiler vermiş olurum, cevap elbet vericem ama şimdilik müsadenizle erteliyorum.
      ···
    4. 4.
      0
      Sen bana pm at,birine dersem en adiyim:)
      ···
    5. diğerleri 2
  13. 81.
    +6 -1
    boncuk ömer oldugunu bile bile okuyorum tutamıyorum kendimi amk
    ···
  14. 80.
    +1
    Virgo doneri ha bin kurusu gurbetteyim canım çekti
    ···
  15. 79.
    +5 -1
    yarın devam edicem, iyi geceler beyler.
    ···
    1. 1.
      0
      iyi geceler
      ···
    2. 2.
      +1
      inşallah bizi yarım birakmazsin boncuk gibi yarım ali...
      ···
    3. 3.
      +1
      bu akşam viskimi açıcam, üç kadeh uzunluğunda yazarsan süper olur : )
      ···
    4. diğerleri 1
  16. 78.
    +9 -1
    #
    -günaydın mı kaldı, saat 1. dedim tebessüm ederek.
    -ne biliyim, yeni kalkmış gibisin. dedi
    -yok oturuyordum öyle. dedim
    -iyi bakalım. dedi
    ayakkabılarını çıkartıp elindeki poşetlerle içeri geçti.
    yiyecek bi şeyler almıştı.
    biraz sonra yanıma gelerek cebinden çıkarttığı volvo'nun anahtarlarını masanın üzerine koydu.
    -azcık kullandım da. dedi pis pis gülerek.
    "herifteki yüzsüzlüğe bak amk, insan bi sorar" dedim içimden ama sonra herifin evine çöreklendiğim geldi aklıma, sustum, bi şey demedim.
    -ne demek kardeşim, kullan tabi. dedim yalandan.
    -acıktın mı. dedi
    -biraz. dedim
    -döner aldım yersin di mi? dedi
    -severim bile. dedim yalandan
    "alt tarafı döner işte amk, ne sevicem" dedim içimden.
    maksat karnımı doyurmaktı.
    poşetten çıkarttık dönerleri.
    kağıdını soyup başladım yemeye.
    mest olmuştum amk.
    başta aç olduğum için çok güzel geldiğini zannetsem de dönerin yarısına gelmiş açlık hissim komple gitmiş ama hala doyamıyordum tadına.
    resmen az önce düşündüklerimden dolayı kendi kendimi züt etmiştim.
    -beğendin mi. dedi çağdaş
    -vallahi süper. dedim açık açık
    -virgo candır. dedi
    -öyleymiş vallahi. dedim
    dönerleri bitirmiştik.
    çağdaş cebinden çıkarttığı marlboro light paketinden 1 tane sigara alıp masanın üzerine bıraktı paketi.
    -alıyorum bi tane. diyerek pakete attım elimi.
    -ben arabanı alırken soruyor muyum amk. dedi gülerek.
    herif iyi mi kötü mü çözememiştim ama ne olursa olsun bana evini açmıştı
    ve vermiş olduğu sözü tutarsa sırrımı saklayacaktı.
    -eyvallah. diyerek sigarayı yaktım ve yemek üstü sigarasının keyfine vardım.
    liseli çocuklar gibi başımı döndermişti sigara.
    ama çok da tatlı gelmişti.
    öyle böyle akşamı ettik o gün.
    dilim varmadı çağdaş'a aslı'yı ya da caner'i sormaya.
    biraz daha üstüne gidersem herif kıllanabilirdi haklı olarak.
    sessizce gelmesini bekledim aslı'nın, ama gelmedi.
    bi kaç defa ezgi ve murat aradı ama meşgule attım.
    sonra aramalara daha fazla dayanamayarak telefonu komple kapattım.
    gece 2 gibi daldım uykuya.
    ertesi sabah uyandığımda çağdaş yine yoktu evde.
    bu sefer saat öğlen 3 gibi geldi eve.
    -vallahi bu gün yalnız bırakmayacaktım seni ama bizim çocukların eşyalarını zütürdüm. dedi
    aklıma bi şey geliyordu ama "allahım ne olur düşündüğüm şey olmuş olmasın" diyerek
    -anlamadım, ne eşyası? dedim
    -caner'le aslı, gidiyorlarmış da, eşyaları vardı burda, onları istediler. dedi
    -nereye. dedim
    -vallahi sormadım, sorsam da söylemezdi zaten caner, kaçıyordur yine bi şeylerden. dedi
    yıkıldım ulan beyler.. kalakaldım öylece..
    -ama bana söz vermişti.. diyebildim sadece...
    Tümünü Göster
    ···
  17. 77.
    0
    birsey sorcam ilk partları 30 dakikada 1 atarken neden şimdi 12 dakikada attın 12 dakikada atabiliyosan neden az önce30 dakikada bir attın
    ···
    1. 1.
      +1
      keşke entry girmeden önce sana attığım mesaja baksaydın kardeşim.
      ···
    2. 2.
      +1
      affedersin :(
      ···
  18. 76.
    +10 -1
    #
    -nerdesin sen? dedi
    -yatıyordum ezgi, duymamışım. dedim
    -napıyorsun demedim, nerdesin dedim. dedi
    -bahçedeyim, yarın bir gün dönerim. dedim
    -ali, kemal amca'yı aradım, nerde olduğunu bilmiyor, bana yalan söyleme. dedi
    -ödeşmiş oluruz. dedim
    -ne diyorsun ali sen, iyi misin, korkutma beni. dedi
    -iyiyim merak etme, müsait değilim şu an, arıcam ben seni. diyerek cevap bile beklemeden kapattım telefonu.
    ezgi bana arkadaşı olarak değil sevgilisi olarak hesap soruyordu o an.
    henüz ortada ezgi'yle bana dair, bize dair konuşulmuş bi şey yoktu,
    evet ona karşı bir ilgim vardı ama adını koymamıştık henüz hiç bi şeyin.
    ne düşüneceğimi, ne hissedebileceğimi bile bilemedim o an.
    daha düne kadar beni deli gibi mutlu edebilecek olan bu sorgu sual o an beni fazlasıyla rahatsız etmişti.
    evet, ezgi benim için değerliydi, çok değerliydi
    ama bi şekilde bazı şeylere inandırılarak sevdim ben onu,
    murat'ın, o kazadan önce ezgi'yi çok sevdiğimi, ona aşık olduğumu söylemesiyle,
    eski yaşantıma dönmek istememle sevdim ben ezgi'yi.
    ama 1 gecede her şey değişmişti.
    içimdeki boşluğun sahibi ezgi değil aslı'ydı.
    ve ben dün gece yeniden bulmuştum onu.
    çok garip duygular hissediyordum.
    ezgi'nin murat'a da haber vereceğini bildiğim için aramadım murat'ı.
    babamı aradım.
    o da hemen açtı telefonu.
    -baba. dedim
    -nerdesin oğlum. dedi babam da merakla.
    -istanbul'a geldim baba, bi arkadaşın yanına, apar topar çıktım evden, sana da haber veremedim kusura bakma. dedim
    babam nedenini anlayamadığım bi şekilde heyecanlanmıştı.
    -ne, istanbul mu? kimlesin, nerdesin, kimin yanındasın, iyi misin? dedi panik bir şekilde.
    -baba noluyor, sakin ol. dedim şaşırarak.
    -iyi misin oğlum? dedi babam.
    -iyiyim baba, neden iyi olmiyim, arkadaşımı ziyarete geldim. dedim
    -geliyim mi seni almaya? diye çok saçma bi teklifte bulundu babam.
    -baba asıl sen iyi misin? dedim
    -ne zaman döneceksin. dedi
    -yarın bir gün dönerim her halde baba, azcık kafa dinliyim, keyfim yerinde, merak etme. dedim
    -iyisin di mi? dedi tekrar.
    -baba iyiyim merak etme. dedim biraz da olsa sinirlenerek.
    babamı bana karşı ilk defa bu kadar üstüme titrerken görüyordum.
    anlam verememiş, çok şaşırmıştım.
    -tamam oğlum, çok kalma olur mu? dedi
    -olur baba, görüşürüz. dedim
    -dikkat et kendine. dedi ve telefonu kapattık.
    babamın bu konuşmalarına anlam verememiştim,
    25 yaşındaydım ve daha önce bir çok kez il dışına çıkmıştım.
    ama babam hiç birinde bu kadar tedirgin olmamıştı.
    başımın ağrımaya başladığını hissettim.
    ya açlık ya sinir ya da ikisi birden threesome yapıyordu beynimle.
    aslı'nın ne zaman geleceğini bilmeden öylece bekliyordum vermiş olduğu söze güvenerek.
    saati 1 etmiştim ki çok şükür çağdaş geldi.
    hem çok acıktığım hem de sigaram olmadığı için gelmesine çok sevinmiştim.
    -ooo günaydın bilader. dedi çağdaş.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 75.
    +3 -1
    Yarım ali anladim gibini bir kaza sonucu kaybetmis bir adamin cinsel hayatdaki karşılastigi zorlukları anlatan bi hikaye zennetim amk
    ···
    1. 1.
      +4
      Oyle zaten panpa iktidarsiz bu pekekent gibemiyo hikayelerde hep sag el forever
      ···
      1. 1.
        +1
        Bide delikanlı ayaklarına yatıyo
        ···
  20. 74.
    +9 -1
    #
    bi 10 dk kadar sonra çağdaş geldi.
    arabaya bindim.
    -konuşabildiniz mi. dedi çağdaş
    -evet. dedim
    -eee neymiş mevzu. dedi
    -yanılmışım, dediğin gibi kafaları güzelmiş, tribe girmişler, bana sarmışlar o akşam. dedim
    -ben sana dedim be kardeşim. dedi
    -olsun, en azından soru işareti kalmadı kafamda. dedim
    -o da doğru. dedi ve çalıştırdı arabayı.
    eve dönüyorduk geri.
    çok büyük kumar oynuyordum,
    farkındaydım ama başka çarem yoktu.
    az önce beni bıçaklamaya kalkan adamın ayda yılda bir de olsa geldiği eve gidiyordum.
    ama yapacak bir şey yoktu.
    onun bana verdiği sözü tutabilmesi için benim onun gelmesini beklemem gerekiyordu.
    beni başka türlü bulabilmesinin imkanı yoktu.
    çağdaş'a olan biten hiç bi şeyden bahsetmedim.
    "konuştuk ve konu kapandı" dedim. bi kaç gün kalabilmek için müsade istedim ondan.
    çağdaş genelde zaten yalnız yaşadığından sağolsun sorun etmedi.
    eve gider gitmez hem yaşadıklarımın etkisiyle hem de yolun yorgunluğuyla uzandığım yerde uyuyakaldım.
    salonun penceresinden içeri giren öğlen güneşi uyandırdı beni.
    gözümü açar açmaz telefona gitti elim.
    ne olursa olsun aklım geldiğim yerde çanakkale'deydi.
    ezgi ordaydı,
    murat ordaydı,
    babam ordaydı,
    hepsi en az 5'şer kez aramıştı.
    ezgi yığınla mesaj atmıştı.
    artık nasıl derin uyuduysam hiç birini duymamıştım.
    önce lavaboya girip elimi yüzümü yıkadım.
    evde ses seda yoktu.
    -çağdaş. diye seslendim cevap bekleyerek,
    ama cevap gelmedi.
    açık olan yatak odasının kapısını da ufaktan aralayarak içeri baktım,
    ama kimse yoktu.
    evde yalnızdım.
    karnım çok açtı.
    evin anahtarı olmadığı için dışarı çıkamadım ve mecburen dolabı açtım.
    ama dolap neredeyse bomboştu.
    "hay amk" diyerek geri kapattım dolabı.
    içeri geçtim.
    koltuğa oturdum.
    içim çok huzursuzdu.
    ezgi'nin ve murat'ın attığı mesajları okudum.
    başta ezgi olmak üzere ikisi de çok merak etmişlerdi beni.
    içimde tam tarif edemediğim bi kızgınlık vardı.
    aslı'yla aramızda geçen yarım yamalak konuşma ezgi'nin ve murat'ın bana yalan söylediklerini gösteriyordu.
    ama ona rağmen onları merakta bırakmaya gönlüm razı olmadı o an.
    aradım ezgi'yi.
    anında açıldı telefon.
    -canımm. dedi ezgi
    beni çok merak ettiği ses tonundan bile belliydi.
    -efendim. dedim
    ···