/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 101.
    +6
    Beyler hikayeyi okuyamıyom lan ben boncuk senin dıbınakoyim ulan okurken partın yarılarında bi farkediyorum hala boncuğun hikayeyi düşünüyorum.
    Bende sinsi zütverenlerdendim ama zaten hikayeye 3 gün önce başlayıp dün bitirdim hala etkisi geçmedi yarım ali kardeşte aynı onun gibi anlatıyo sanki boncuk yazıyomuş gibi hissettim garip oldum lan
    ···
  2. 102.
    +6
    #
    -bi yanlışlık olmasın. dedim zarfı çocuğa göstererek.
    -yok abi, ahmet abi aradı az önce, o ne dediyse onu yaptım. dedi sırıtarak.
    -eyvallah. kardeşim diyerek arabaya doğru döndüm geri.
    mutlu olmuştum amk.
    "adamsın ahmet abi" dedim içimden.
    arabaya bindim.
    son bir engelim daha vardı.
    araba için haluk abi'yi aramam lazımdı.
    cebimden telefonu çıkarttım ve aradım haluk abi'yi.
    -söyle genç. diyerek açtı telefonu.
    -napıyorsun abi. dedim
    -iyidir, çok güzel bir hanımefendiyle yemek yiyorum. dedi yavşak yavşak.
    -iyi abi, çok tutmiyim o zaman seni, ben istanbul'a gidiyorum da arabayı napiyim diye soracaktım sana. dedim
    -hatun işi mi. dedi
    -yok abi. dedim
    -hadi hadi, bırak bu işleri, anlarız genç adamın halinden, zütür arabayı, bak keyfine, boş da dönme çok kızarım. dedi aynı yavşak gülümsemeyle.
    -eyvallah. abi diyerek mevzuyu daha fazla uzatmadım
    arabaya bindim ve bastım gaza.
    belki de bir daha göremeyeceğim çanakkale'ye, kordon'a son kez baktım uzun uzun.
    çıktım bursa yoluna.
    ağzımda sigara,
    radyo'da irem derici sürüyordum istanbul'a.
    garip bir şekilde sevdiğim insanları arkamda bırakıyor olmama rağmen mutluydum lan beyler,
    garip bi mutluluk vardı içimde anlam veremediğim.
    yalova'ya gelmiştim.
    feribot iskelesine girdim.
    sıra yoktu, gelen ilk feribota bindim.
    biraz sonra hareket etti feribot.
    yukarı çıktım.
    1 tane sosisli aldım kendime, kesmedi 2. yi de aldım.
    karınımı da doyurmuştum.
    dışarı çıktım.
    rüzgar sert sert vuruyordu yüzüme.
    sigaranın yarısını ben, yarısını da rüzgar içiyordu.
    derken geçtik karşıya.
    gebze'de indik feribottan.
    tabelalara baka baka gidiyordum istanbul'a doğru.
    telefonun navigasyonunu hiç kapatmadım yol boyunca.
    akşam 9 olmuştu ki geldim kadıköy'e.
    her yerde insanlar vardı.
    elimdeki kağıt parçasında "suadiye" yazıyordu.
    sora sora orayı da buldum.
    cadde diye bi yeri tarif ediyorlardı.
    sonunda çıktım o meşhur caddeye.
    bir ucundan bir ucuna kadar gittim yoğun trafikte ağır ağır.
    bağdat caddesi dedikleri bu cadde resmen çanakkale kadardı.
    tıklım tıklım insan kaynıyordu.
    aradığım sokağın tabelasını görünce zınk diye durdum yolun en sağında.
    arkamdaki taksi kornaya basıyordu.
    2 dk durdurmadı beni orda pekekent.
    sokağa giriş ters yöndü,
    ilerden dolanıp arka taraftan girmek lazımdı.
    öyle da yaptım.
    ···
  3. 103.
    +5 -1
    AmK poco bunu sevgi sözü olarak değil direkt küfür kabul et eski hikayeni adam gibi bitirip gibtirip gitsel din veya yeni hikayeye baslasaydin sama küfür etmezdi ama sen kisiliksiz bir picin bunu unutma başka bir entry daha girmeyecegim iyiki boncuk ömer de de senin tabirinle sinsi zütverenlerden olmuşum burda insanları kandirmayi birak
    ···
    1. 1.
      0
      nasıl bi kandırmaca mesela? ne vaad ettim ben size okumanız için?
      ···
      1. 1.
        0
        40 kere gerçek hikaye diye bağıran babam miydi amk
        ···
    2. 2.
      +3 -1
      Final de sıçman gibi bi kandirmaca amk zütü
      ···
  4. 104.
    +5 -1
    geldim beyler. başlıyorum.
    ···
    1. 1.
      +1 -3
      Geldim binler olacak galiba ?
      ···
  5. 105.
    +5 -1
    Değerlenmezse oruspu çocuğuyum
    Rez
    ···
  6. 106.
    +6
    farkettiyseniz başlık hareketlenmeye başladı beyler. sağolun var olun. resim 66 gösterim almış bu da demek oluyor ki f5'i giben bi bin yoksa bu hikayeye ortak olan 66 kişi var demektir. mutlu oldum amk.
    neyse yarın görüşürüz.
    saygılar.
    iyi geceler.
    ···
    1. 1.
      +2
      partları 5 6 ya çıkartsan daha dolarda neyse amk yazar sensin
      ···
      1. 1.
        +2
        Panpa biraz fazla yazsan daha fazla kişi gelir
        ···
    2. 2.
      +1
      Partları 5 6 yapmalisın b
      ···
  7. 107.
    +6
    #
    -kalsın oğlum sende, merso'yu boşuna mı aldık. dedi yan gözle hatuna bakarak.
    -abi olmaz öyle şey, arabaya ihtiyacım yok hem, eyvallah. dedim
    -senin olmaz hatunların olur oğlum. dedi pis pis gülerek.
    normalde belki yapmayacağı bir hareketti ama hatunun yanında gaza gelerek ciddi ciddi almadı haluk abi arabayı.
    hatuna gösteriş yapıyordu aklınca.
    işin garibi salak muhasebecinin de hoşuna gidiyordu haluk abinin yaptığı şekiller.
    -iyi abi, madem öyle diyorsun, satılana kadar kalsın bende. dedim
    -hah şöyle, hem bak iyi dedin, ilgilenirsin de arabayla, ilan koy internete bi tane, soran eden olursa gösterirsin arabayı, benim uğraşacak vaktim yok, hem işime de gelir. dedi
    -eyvallah. abi diyerek geldiğim gibi çıktım dükkandan.
    bindim arabaya, sürdüm geri eve.
    ezgi'yle kavga gürültü de olsa orta yolu bulmuştuk ama murat'la hala konuşmamıştık.
    aklım onda kalmıştı.
    tamam kızmakta haklıydı ama konuşmamak da neyin nesiydi amk.
    ezgi "arama" dese de dayanamayarak aradım murat'ı.
    uzun uzun çaldırdım ama açan olmadı.
    telefon kapanır kapanmaz yine aradım ama sonuç değişmedi.
    "hay amk" diyerek vazgeçtim aramaktan.
    illa ki dönecekti geri.
    uzandım çekyata,
    düşüncelere daldım.
    kulaklarımdan hiç gitmeyen o çığlık beynimin boş odalarında yankılanıyordu resmen.
    ezgi'yle konuştuklarımız geldi aklıma sonra.
    "ya aradığın cevaplar seni mutlu etmezse, ya kalan yarını da alır zütürürse..?" demişti ezgi.
    ne yapmış, ne yaşamış olabilirdim ki?
    öyle böyle derken saati gece 3 ettim.
    canlı müziğe akşam 10 gibi başladığımız, sahneden indikten sonra iş icabı da olsa mekanda takıldığımız için gece 2-3 benim normal uyku saatimdi.
    alışkındım yani.
    gündüz uyumama rağmen düşünceler arasında daldım uykuya.
    çalan kapı ziliyle uyandım sabah.
    babam geldi herhalde diyerek fırladım yerimden.
    kapıyı açtım.
    kapıda elindeki poşetle ezgi duruyordu.
    -sana simit getirdim. diyerek neşeyle havaya kaldırıp salladı elindeki poşeti.
    tebessüm ederek içeri davet ettim ezgi'yi.
    ezgi girdi içeri.
    günlerden cumaydı ve bu saatte ezgi'nin ofiste olması gerekiyordu.
    -ne işin var senin bu saatte burda, ofise niye gitmedin? dedim kibarca
    -yeni aldığım mimar çocuk var ya, canavar çıktı. daha ilk haftadan ilk projesini aldı, bana iş bırakmıyor sağolsun, ben de bugünümü size ayırmaya karar verdim küçük bey. dedi ezgi
    ezgi'nin bu yaptığı çok güzel bi şeydi ama o an kendimi baskı altında hissettim lan beyler.
    sanki dünkü konuşmalar bir gecede unutulmuş bir anda sevgili olmuş gibiydik.
    aklım hala aslı'daydı.
    ama bu da çok garipti,
    eğer ben onu o kazadan önce o kadar çok sevdiysem neden şimdi onu gördüğümde o duygular uyanmamıştı tekrar bende?
    neden tekrar aşık olmamıştım onu görünce.
    eğer çağdaş'lara gittiğimizde aslı gelip bana dokunmasaydı, parmaklarını yüzümde gezdirmeseydi hiç bir şey hissetmemiştim o an ona karşı.
    sadece bu hareketiyle şüphelenmiştim bir şeylerden ve haklı çıkmıştım.
    aslı gerçekten çok güzel bir kızdı ama beni çeken tek şey gözleri olmuştu.
    o kapkara gözler çok farklı duygular uyandırmıştı bende.
    acaba önceden de mi sadece gözlerine vurulmuştum, henüz bilmiyordum...
    Tümünü Göster
    ···
  8. 108.
    +3 -3
    bu arada hikaye'de tutunacak dal arayanlar, mevzular harbiden çok karışık be beyler, hepsinin çözüleceğine emin olabilirsiniz ama bi süre sıkın dişinizi. bir de hikayeyi uzun yaz diyen de var, uzun etme diyen de, hikayeyi tabi ki de gün gün anlatmayacağım bi süre sonra hızlanacak zaman akışı ama hikaye genel olarak ne zaman biter bilmiyorum. saygılar.
    ···
    1. 1.
      +3
      bekleriz aq.. işimiz mi var sanki.. ama biraz daha çok part atsan makbule geçecek. iyi gidiyor, hadi bakalım...

      şimdi bir tahmin üretelim.

      Aslı, Alinin eski sevgilisi çıkabilir. ama büyük ihtimalle çıkmayacak. Öyle olsa çok klagib olurdu ki hikaye klagib değil.

      bu hikaye sonunda büyük ihtimalle Ezgi ye olan olacak. iyi yada kötü hayatı değişecek. demedi demeyin.

      Murat evlenecek.

      Caner yakalancak, büyük ihtimalle hapse gidecek.

      Ali hastanelere düşecek, büyük ihtimalle caner bunun dıbına koyacak.

      Ali, Aslıyı bulacak bulmasına ama büyük ihtimalle ya canlı bulamayacak ya da Aslı nin gidişini izleyecek.

      Bu arada, Ali, şu her part başındaki # işretinin bir anlamı var mı? alışkanlık mı?
      ···
    2. 2.
      0
      tutanlar var panpa tahminlerden.
      1. işaretin bir anlamı yok, arada normal entry de girdiğim için hikaye partlarını entrylerden ayırmak için koyuyorum.
      ···
      1. 1.
        +1
        iyice meraklandım şimdi, bakalım neler tutacak.

        sinsice pusudayım...
        ···
  9. 109.
    +3 -3
    beyler boğazım çok kötü, bu havada hasta oldum amk, evdeyim ama yazamıcam, kusuruma bakmayın.
    ···
    1. 1.
      +3
      Ne kusru geçmiş olsun kardeşim çabuk iyileş gel kimseyede sataşma(!)
      ···
    2. 2.
      +1
      Geçmiş olsun panpa
      ···
    3. 3.
      +1
      Geçmiş olsun panpa
      ···
    4. 4.
      +1
      Geçmiş olsun panpa
      ···
    5. 5.
      +1
      ne zaman gelirsin panpa
      ···
    6. 6.
      +2
      Yine taksiyemi boncuk ;)
      ···
    7. 7.
      +1
      Geçmiş olsun panpa ;)
      ···
    8. diğerleri 5
  10. 110.
    +6
    #
    -olur abi olur. dedi
    -yok kardeşim, ben bakarım başımın çaresine. dedim
    -tamam abi, bakana kadar misafir edeyim işte. dedi
    -rahatsızlık vermek istemem kardeşim. dedim
    -yalnız yaşıyorum zaten abi. dedi
    çaresizlikten dolayı sessiz kaldım.
    sessiz kalışımı "evet" olarak algılayan eleman.
    -adın ne abi. dedi
    -ali. dedim
    -hah şimdi oldu, prensip olarak tanımadığım insanları evime almıyorum da. dedi çocuk gülerek.
    neşeli bir binti.
    bu durumda bile güldürmüştü beni.
    -senin adın ne. dedim
    -yusuf. dedi
    -tanışmış mı olduk şimdi biz yusuf. dedim gülerek.
    -abi günde o kadar çok insanla uğraşıyorum ki artık insanların yüzünden bile anlayabiliyorum nasıl biri olduklarını. dedi çocuk
    -ben nasıl biriyim yusuf. dedim
    -yaralı birisin be abi, belli ve bir insan kendi yarası kapanmadan başkasını yaralayamaz, o yüzden içim rahat, gönül rahatlığıyla misafir ederim seni. dedi
    şiir gibi konuşmuştu bin.
    güldüm.
    arabayı az ileriye park ederek indik arabadan.
    binadan içeri girdik.
    giriş kattaki evin kapısının önünde durduk.
    yusuf önce cebinden anahtarları çıkarttı,
    ama sonra zile bastı.
    -yalnız yaşıyorum. demiştin dedim ufaktan da olsa sinirlenerek
    -yalnız yaşıyor sayılırım abi. dedi yusuf sırıtarak ve anahtarla kapıyı açtı.
    -sen mi geldin yusuf. diye yaşlı bir ses geldi içerden.
    -ben geldim babanne. dedi yusuf
    cevap gelmedi içerden.
    -yarın tanıştırırım sizi. dedi yusuf bana dönerek.
    geldiğim için bir anda pişman olmuştum, ama dönmek de olmazdı.
    ev eski ve küçüktü.
    görebildiğim kadarıyla 2 oda 1 salondu.
    odalardan birinde babanne kalıyordu.
    öbür odanın kapısı kapalıydı ve gördüğüm kadarıyla yusuf salondaki çekyatta yatıyordu.
    yusuf çekyatın altından çarşaf çıkartarak diğer çekyatı açtı ve yatağımı hazırladı.
    içerdeki dolaptan kendisine ait 2'şer tane şort ve tshirt getirdi.
    birer tanesini bana uzattı.
    -yok kardeşim var benim. dedim
    -hani nerde. dedi
    -çantandaydı ama çanta arabada, dur alıp geliyim ben. dedim
    -uğraşma şimdi gece gece, bugünlük bunları giy, merak etme temizler. dedi gülerek
    -yok onun için değil. dedim utanarak
    -al hadi al. diyerek bana uzattı elindekileri.
    -eyvallah. diyerek aldım ve banyoya geçerek değiştim üzerimi.
    ben çıktığımda yusuf da üzerini değişmişti.
    yusuf'un benim için hazırladığı yatağa girdim.
    biraz sonra yusuf
    -allah rahatlık versin abi. diyerek kapattı ışıkları.
    kendimi çok garip ve mahçup hissediyordum bu çocuğa karşı.
    aradan bi kaç dakika geçmişti ki
    -yusuf. dedim
    Tümünü Göster
    ···
  11. 111.
    +6
    Rezene çayı. Bi üç ayda bu bin gibsin uykularımı hadi bakalım
    ···
  12. 112.
    +5 -1
    beyler kimse yok diye ağır ağır yazıyordum, ne biliyim amk burda olduğunuzu, bi ses etsenize. neyse hızlandım.
    ···
    1. 1.
      0
      Lan bin zaten dun telafi edicem diyip 3 part attin basligi giblemiyosan bizi yorma
      ···
    2. 2.
      0
      devam lan
      ···
  13. 113.
    +4 -2
    amk aynı boncuk ömer gibi yazıyosunuz özgün olun biraz aynı şeyleri yapmayın amk. rezimi alıyorum ama yarında böyle giderse her entry çugulanır eyvallah
    ···
  14. 114.
    +6
    Eleman ta kendisi, acımasız toroman seni,ama kalemi güçlü kuvvetli toromanın, yiğidi öldür hakkını yeme demiş atalarımız,, yanlız bişe dikkatimi çekti, geçmişi unutmuş fakat konserde aldığı kafa darbesinden sonra ülkü ocaklarında ki kavga döğüşlerden elde ettiği tecrübeleri anlatmış arkadaş, burda ufak bi çelişki mi var, yoksa uyku başıma mı vurdu?
    ···
    1. 1.
      +1
      reflexler unutulmaz.. gerçi hafıza kaybında da her şeyi unutmazsın ama evet bir gariplir var orada... neyse kurcalama fazla..
      ···
    2. 2.
      +1
      Bende onu anlatmaya çalıştım zaten, refleksi değilde ocağı kavgaları ve refleksinin oralardan kazanılma oluşunu söylemesi garip geldi, hikaye güzel severek izliyoruz.
      ···
    3. 3.
      +1
      yok beyler kurcalama diye bi şey yok, sorun istediğinizi ama bu soruya cevap verirsem spoiler vermiş olurum, cevap elbet vericem ama şimdilik müsadenizle erteliyorum.
      ···
    4. 4.
      0
      Sen bana pm at,birine dersem en adiyim:)
      ···
    5. diğerleri 2
  15. 115.
    +6
    #
    -ama benim var, çünkü ben çok sevdim zamanında seni. dedi
    -peki noldu aslı bize. dedim
    -ayrıldık. dedi
    -neden ayrıldık peki. dedim
    -ben iyi şeyler yapmadım ali. dedi
    -ne yaptın peki aslı. dedim
    -seni çok sevdim. dedi
    -ne yapmadın peki aslı. dedim
    -yanında kalamadım. dedi
    aslı'nın omzumdaki kafasını kaldırıp gözlerine baktım.
    bu kadın,
    bu kadın benim geçmişimdi lan beyler,
    bu kadın bir zaman önce en sevdiğimdi.
    bu kadın bir zaman önce uğruna canımı verebileceğimdi,,
    bu kadın şimdi gözlerinde kaybolduğum tek gerçeğimdi.
    -eskiden de bakar mıydım böyle gözlerine. dedim
    -hiç bıkmadan, bazen saatlerce. dedi
    -dokundum mu sana aslı. dedim yüzüne dokunarak.
    -hem de hiç zarar vermeden. dedi
    -ağlattım mı seni daha önce. dedim
    -sen hep mutluluk sebebimdin, ikimizi de ağlatan hep bendim. dedi
    -ben de sevdim mi seni aslı. dedim
    -çok sevdin hem de ali, canından bile çok sevdin. dedi
    -ben niye izin verdim o zaman gitmene. dedim
    -izin vermek zorundaydın be ali. dedi
    -neden. dedim
    -çünkü ben o illete saplanmıştım ali. dedi
    "anlamadım" demeye kalmadan zaten bu havada neden uzun kollu giydiğini anlamadığım aslı hırkasının kollarını sıyırdı.
    iki kolu da mosmordu.
    iğne izleri vardı.
    bunlar...
    bunlar uyuşturucu izleriydi.
    tam olarak tarif edemem ama
    acının saf halini içimde hissettim o an lan beyler.
    o bana sevdamızı anlatırken hissedemediğim kadar gerçekti bu seferki acı.
    ağlamadım ama,
    gözlerim doldu beyler.
    -işte bunlar da benim gerçeklerim be alim. dedi aslı
    bu acı cümle içinde bile olsa onun ağzından duyduğum "alim" kelimesi milyon kez yankılanmıştı beynimde.
    bana döndü aslı.
    sarıldı.
    güç almaya çalışıyordu resmen.
    bir kaç dakika sonra ağlamaya başladığını farkettim aslı'nın.
    ben de zaten meyilli olduğum için daha fazla tutmadım kendimi ve koyverdim gitti.
    kız gibi ağlıyorduk ikimiz de.
    o bana sarılırken güç alıyor,
    bense ona sarılırken geçmişimle yüzleşiyordum.
    -peki ne zamandır. dedim
    -uzun zamandır ali. dedi
    -caner, o yavşak mı alıştırdı seni yoksa. dedim
    -canerden çok önceydi ali. dedi
    -bırakmayı denemedin mi. dedim
    -denedik ali... dedi
    ···
  16. 116.
    +5 -1
    yarın devam edicem, iyi geceler beyler.
    ···
    1. 1.
      0
      iyi geceler
      ···
    2. 2.
      +1
      inşallah bizi yarım birakmazsin boncuk gibi yarım ali...
      ···
    3. 3.
      +1
      bu akşam viskimi açıcam, üç kadeh uzunluğunda yazarsan süper olur : )
      ···
    4. diğerleri 1
  17. 117.
    +5
    #
    elim ayağım titredi bir an.
    numara bende kayıtlı değildi ama aslı'dan başka biri olamazdı bu,
    olmamalıydı.
    mesajı okuyunca garipleştiğimi farkeden yusuf.
    -bi sorun mu var abi. dedi
    yüzümde bir gülümseme belirdi bir an.
    -güzel haber kardeşim. diyip ekranı yusuf'a çevirdim.
    yusuf mesajı okuyunca benim kadar sevinmedi.
    -abi. dedi
    -efendim. dedim
    -ben kıllandım abi. dedi
    -neden. dedim
    -mesajı aslı'nın attığını ne biliyorsun? dedi
    -bilmiyorum, öyle olduğunu umuyorum. dedim
    -ya caner denen o çocuk gelirse abi. dedi
    -gelsin kardeşim, ondan da alacak cevaplarım var. dedim
    -tamam yarın gideriz o zaman. dedi
    -orda dur bakalım, tamam eyvallah bana evini açtın, çok yardımcı oldun ama bu benim meselem kardeşim, seni bulaştırmam. dedim
    hiç açık kapı bırakmadan ve olabildiğince açık konuşmuştum.
    üsteleyemedi yusuf.
    -peki abi. dedi
    sigaram bittikten sonra içeri geçtik.
    salonda oturuyorduk.
    -müzisyensin ha. dedi
    -evet kardeşim. dedim
    -grubun var mı. dedi
    -yok solo takılıyorum ben. dedim
    -aslında bizim mekanda alt grup gibi bi şey arıyorlar neslihan'dan önce çıkacak. dedi
    -uzun süre kalmıcam kardeşim. dedim
    -ne biliyim öyle aklıma geldi işte. dedi
    -eyvallah kardeşim. dedim
    saat akşam 8 olmuştu.
    boş boş oturuyorduk evde.
    canım feci sıkılmış, aklım yarın caddebostan sahilde gerçekleştireceğimiz buluşmadaydı.
    -dışarı mı çıksak bi. dedi yusuf.
    -nereye. dedim
    -gideriz bi yerlere, 2 bira ısmarlarım sana. dedi
    -o zaman gelmem. dedim
    -neden. dedi
    -ben ısmarlıcam. dedim
    -o zaman da ben gelmem. dedi
    -iyi o zaman bana tarif et ben tek giderim. dedim pislik yaparak.
    -ya şimdi kaybolcan maybolcan al başına belayı. diye yalandan söylenerek ayağa kalktı yusuf.
    yusuf içerdeki babannesine seslendi ve çıktık evden.
    arabaya bindik.
    bağdat caddesine inmiştik.
    yine çok kalabalıktı.
    caddenin sonuna doğru sola girdik.
    -burası da caddebostan barlar sokağı. dedi yusuf
    -iyiymiş. dedim
    -arabayı aşağı yola park et, yürüyerek dönücez. dedi
    dediği gibi yaptım.
    zor da olsa sahil yolunda ara sokaklardan birinde yer buldum ve park ettim arabayı.
    yürüyerek geri döndük az önceki yere.
    ···
  18. 118.
    +1 -4
    http://www.incisozluk.com...i/&list_type=solframe

    bu züt Boncuk. Adam resmen kanıtla gibmiş başlıkta.

    Gerçek bu gerçek diye iddaa et sen yine amk lavuğu.
    ···
    1. 1.
      0
      aynen panpa bu züt boncuk ömeri kurgulayan şahıs
      ···
  19. 119.
    +5
    #
    yakalamıştım beyler,
    sonunda aslı'yı yakalamıştım.
    ama aynı zamanda caner de beni yakalamıştı.
    zaman durdu sanki.
    ben aslı'ya kilitlenmiştim,
    inmesini bekliyordum arabadan.
    ama arabadan ilk inen aslı değil caner oldu.
    ben hala "bitir bu işkenceyi" diyen gözlerle aslı'ya bakıyordum.
    caner yüzündeki "şimdi gibtim seni" diyen gülümsemeyle indi arabadan.
    yanıma geldi.
    kavgadan önce bi konuşma, bi gerginlik olur normalde di mi?
    işte o gerginlik bizde hiç olmadı.
    caner'in ilk tepkisi çok sağlam bi yumruk oldu.
    yere düştüm.
    eleman gerçekten güçlüydü,
    ben de tepki versem direnebilirdim elbet ama,
    o an kendimi savunacak modda değildim.
    yerden kalkmaya çalıştım ama çok pis afallamıştım.
    caner kaldırdı beni yerden.
    bir an "pişman oldu herhalde" diye düşündüysem de 2. yumruk geldi diğer taraftan.
    eleman hiç konuşmadan yerden beni kaldırıp kaldırıp tekrar yere yığıyordu.
    çok gibik bir döngüye girmiştik.
    bu sefer yerden kalkmaya çalışmadım hiç ama yine kaldırdı enik gibi ensemden tutup.
    yumruklamaktan sıkılmış olacak ki bu sefer kafa attı.
    burnumdan başlayan sıcaklık bi kaç saniye sonra tüm vücuduma yayılmıştı.
    lazları kıskandıracak burnum dirayetini korumuş yine kırılmamış ama bu sefer çok fazla acımıştı.
    yerden her kalktığımda hala arabada oturan aslı'yla göz göze geliyordum.
    resmen o dayağı yememe göz yumuyordu.
    biraz sonra az önce hesabı ödemeden fırladığım mekanın garsonu geldi yanımıza.
    elemanın amacı beni kurtarmak değil içtiğim biranın parasını almaktı belki de ama,
    beni öyle yerde görünce direk girdi araya.
    -beyler sakin olun. diyordu.
    ben gayet sakindim ama caner'in sakin olmaya hiç niyeti yoktu.
    adana'da açılan hesabı kapatmayı kafaya koymuştu.
    tek eliyle bi kenara fırlattı elemanı ben yerden kalkmaya çalışırken.
    caner bir yumruk daha sallayacaktı ki garson eleman delikanlı çıktı,
    tekrar girdi araya.
    o yumruk yanlışlıkla da olsa ona gelmişti.
    ama giblemedi çocuk,
    hala caner'i tutmaya çalışıyordu.
    çocuğun durduk yere dayak yemesine gönlüm razı olmamıştı.
    -bırak. dedim çocuğa.
    garson çocuk bana baktı.
    -geçmişimin bedeli buysa razıyım ben. dedim caner'in öfke dolu gözlerine bakarak.
    caner, elemanı tekrar kenara itti ve burun buruna geldik.
    muhtemel bir kafa darbesinin beni tekrar yere yığacağını bile bile hiç bir şey yapmadan bekliyordum olacakları.
    -ödemen gereken bedel bundan çok daha fazlası. dedi
    -ödet o zaman. dedim
    -yaşattığın acılardan sonra gibtirdin gittin, şimdi neden geri geldin, bu insanların canını biraz daha yakmak için mi? dedi caner
    -geçmişimle yüzleşmeye geldim. dedim
    -gidenleri geri getirebilecek misin. dedi
    -denerim. dedim
    caner güldü.
    Tümünü Göster
    ···
  20. 120.
    +5
    #
    -efendim abi. dedi
    -çok sağol. dedim
    -iyi geceler abi. dedi
    o görmese de gülerek karşılık verdim.
    ve o günden sonra yusuf istanbul'daki en kıyak arkadaşım, tek dostum olacaktı.
    yorgunluğa daha fazla dayanamayarak kapattım gözlerimi.
    gözlerimi açtığımda karşımdaki duvar saati öğlen 11'i gösteriyordu.
    fil gibi uyumuştum yine amk.
    kendime geldiğimde yusuf'un dün gece yattığı çekyatta oturmuş beni izleyen yaşlı teyzeyi gördüm.
    birden toparlanarak kalktım yattığım yerden.
    -çok şükür. dedi kadın
    utanmıştım, cevap veremedim.
    -bu saate kadar uyunur mu oğlum. dedi kadın
    -haklısınız teyzecim, yorgundum da biraz. dedim
    -ne iş yapıyorsun ki sen. dedi kadın.
    -müzisyenim. dedim
    -işsizsin yani. dedi kadın
    yusuf'un kime çektiği fazlasıyla belli oluyordu.
    ufaktan tebessüm ederek karşılık verdim.
    -kusura bakmayın sizi de rahatsız ettim. dedim
    kadın cevap vermedi.
    gittikçe artıyordu yaşadığım mahcubiyet.
    banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım, üzerimi değiştirdim.
    tekrar içeri geçtim.
    ben içeri geçtiğimde kadın televizyonu açmaya çalışıyor kendi kendine söyleniyordu.
    tam "bana müsade" diyip çıkacaktım ki evden.
    -bakma öyle aval aval da şu televizyonu açıver. dedi kadın.
    neye uğradığımı şaşırmıştım.
    kumandayı kadının elinden aldım ama ben de açamadım televizyonu.
    -ver şunu ver, beceriksiz seni. dedi
    kadın her cümlesinde biraz daha gömüyordu beni.
    biraz sonra kumandanın pillerini oynayarak açtı televizyonu.
    açtığı diziyi pür dikkat izliyordu kadın.
    biraz oturduktan sonra tekrar ayaklandım.
    -bana müsade. dedim
    -nereye. dedi
    -eve. dedim
    -evin vardı da niye burda kaldın. dedi kadın
    haklıydı.
    -öyle gerekti. dedim
    -otur oturduğun yere, bi de yusuf'la uğraştırma beni. dedi
    -anlamadım. dedim
    -pek saf bi şeye benziyorsun sen. dedi kadın.
    saygısızlık yapmamak için bu lafı da yutmuş, cevap vermemiştim.
    -ben gelene kadar gönderme hiç bi yere dedi yusuf. dedi
    -ama gitmem gerek. dedim
    -yusuf gelince gidersin. dedi
    -ama o gece gelir, o zaman da çok geç olur. dedim
    -yok, bugün sabah çalışıyor, 6 gibi gelir. dedi
    -peki. diyerek oturdum çaresizce.
    kadın hayatımda tanıdığım en aksi kadındı.
    -açsan mutfakta var bi şeyler. dedi
    -yok sağolun, aç değilim. dedim
    -gece kalkıp mutfağa mı dadandın yoksa. dedi
    -yok efendim. dedim
    ···