/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
    başlık yok! burası bom boş!
  1. 226.
    +1
    Caner ve aslı bir kaç saniye ali ye baka kalır. Ama kim olduğunu anlamaları çok da uzun sürmez. Ama bu sefer caner, ali yi gibecektir. Bir hışımla arabadan iner caner. Aslı ise hala arabadadır. Caner ali ye bir yumruk çakar ama ikincisini atamadan aslı aralarına girer. Caner bir şey yapamaz. Aslı ali yi toparlamaya çalışırken caner aslıyıda alıp ordan gider. Ali yine yannan gibi kalmıştır ortada. Şimdi ise gideceği diğer adresi bulmak için uğraşacaktır...

    Aynısı çıkarsa şukularınızı alırım ;)
    ···
  2. 227.
    +1
    Okucam boncuk omeri yeni bitirdim aq
    ···
  3. 228.
    +1
    Ulan ne kadar zaman sonra sirf su hikayeyi okumak icin sozluge dondum yaptigina bak be bilader.
    ···
  4. 229.
    +1
    Yaz işte amk ne nazlanıon
    ···
  5. 230.
    +1
    bugün birazda uzun olursa efsane olur... rez
    ···
  6. 231.
    +1
    Kaç kişi denediniz lan neler çevirdiniz ali abimin arkasından
    ···
  7. 232.
    +1
    Rez pnpa
    ···
  8. 233.
    +1
    Vay amk sardı yine bu sözlüğün hikaye bölümünden ne yazarlar çıkabileceğine şahit oluyorum
    ···
  9. 234.
    -1
    hikaye bitti galiba binler muallak itiraf etti niye böyle yapmış merak ediyorum amk
    ···
    1. 1.
      +3 -5
      bitmedi, bitirdiniz..
      ···
      1. 1.
        0
        olum lan... çorba yapanın olmasa evine gönderirdim aq. gel özele gibecem artık bu işin ızdırabını.
        ···
    2. 2.
      0
      samimi olsaydın bitmezdi be berkin apiiiiiiiiiii
      ···
  10. 235.
    +1
    vay amk
    ···
  11. 236.
    -1
    Güzel hikaye gerçekte olsa kurguda olsa helal olsun ulan.
    ···
  12. 237.
    +1
    Rezervadyon
    ···
  13. 238.
    +1
    Kurgu olduguna ve boncuk omer olduguna emin olsamda okuyorum sardi çunku. Kavunpeynir jupiter filan gelmemis hayret :D
    ···
  14. 239.
    +1
    son parttan sonra polisi arıyorum bin uyuşturucu demek ip den adresini bulup öttürsünler de gör bakalım boncuk boncuk terlemek nasılmış
    edit: düzenli yazman karşılığında bu entry boşa çıkabilir sana bağlı her şey
    ···
  15. 240.
    -1
    Ya amk bende biliyorum kurgu olduğunu anlamayan aptaldır. gibim gibim ergen hikayesi okuyacağıma bunu okurum daha iyi yaz abicim yaz boncuk omerde çok sovmustum sana kusura bakma amk
    ···
  16. 241.
    +1
    Lan bu aliyi biliyor amk
    ···
  17. 242.
    +1
    #
    sevmeyen bir adamın yapacağı iş değildi.
    -haklısın. dedim
    -haklıysan kızma o zaman. dedi
    -denerim. dedim
    -deneme yap ali, aramızda artık mesafe de olsa bir telefonda murat da ben de ordayız biliyorsun. dedi
    -sadece geçici bir süre. dedim
    -hayır ali. dedi
    -nasıl bu kadar emin olabiliyorsun ezgi. dedim
    -seni tanıyorum. dedi
    -tanıdığın ali neden geri dönmüyor, tanıdığın ali'ninin size ne kadar kızsa da sizi çok sevdiğini bilmiyor musun yoksa? dedim
    -biliyorum ali, ama daha iyi bildiğim bi şey var. dedi
    -neymiş o. dedim.
    -aslı. dedi
    -ne olmuş aslıya. diye sordum.
    -sen uğruna hayatını heba ettiğin kadını bulmuşken bırakabileceğini mi sanıyorun ali? hadi sen onu bıraktın, onun seni bırakabileceğini mi sanıyorsun. dedi
    -adana'da nasıl bıraktıysa burda yine öyle bırakır. dedim
    -belki o zaman mecbur kalmıştır. dedi
    -o zaman şimdi sen de beni dönmeye mecbur bırak. dedim
    -yapamam ali. dedi
    sesi ağlamaklı geliyordu.
    onu anlamaya çalışıyordum.
    beni sevdiğini biliyordum.
    üzülmüştüm içten içe ama güçlü durmak zorundaydım.
    -anladım. diyebildim sadece.
    derken ayşe nine girdi odaya.
    sesimden rahatsız olduğu yüz halinden rahatlıkla anlaşılıyordu.
    suratı kırk karıştı ve o an orda kendimi fazlalık hissetmem için sadece surat ifadesi bile yeterliydi.
    -neyse kapatmam lazım. diyerek ezgi'den cevap bile beklemeden kapattım telefonu.
    -günaydın. dedim ayşe nineye.
    cevap vermeden mutfağa geçti.
    dolabı açtı.
    kahvaltı hazırlıyordu.
    ben elimi yüzümü yıkamak için lavaboya geçtim.
    sonra üzerimdeki tshirtü değiştirip ceketimi yanıma almış ve kapıya yönelmiştim ki
    -hayırdır, nereye? dedi ayşe nine
    -işlerim var, çıkmam lazım. dedim yalandan.
    -kahvaltını yap da öyle çık madem. dedi
    -yok çok sağolun. dedim
    -kafan çalışmaz bak sonra. dedi
    -zaten çalışmıyor. dedim onun beni gömeceğini öncede sezerek.
    ilk defa gülerek karşılık verdi ayşe nine.
    -gel otur hadi, çayını koydum. dedi
    bu seferki davet çok daha sıcak olduğu için geri çevirememiştim.
    mutfağa geçerek ayşe ninenin karşısına oturdum.
    peynir, ekmek, zeytinle kahvaltımızı yaptıktan sonra ayşe nineden önce davranıp masayı topladım.
    ayşe nine oturma odasına geçerek televizyonu açtı.
    saçma sapan sabah programlarından biri vardı.
    -ben çıkıyorum. dedim
    -geç kalmayın akşama. dedi
    bilmiyorum istemli mi söyledi ama bu aksi kadından böyle bir cümle duymak ister istemez hoşuma gitmişti.
    -olur. diyerek çıktım evden yüzümdeki tebessümle.
    Tümünü Göster
    ···
  18. 243.
    +1
    #
    1 dakika kadar sonra ben de içeri geçtiğimde yatağım çoktan hazırdı.
    -eyvallah. diyerek girdim yatağa
    yusuf da diğer çekyata uzandı.
    yaşadıklarım ve duyduklarımın ağırlığıyla uykuya dalmam uzun sürmemişti.
    telefonun sesine uyandığımda sabah saat 8'di.
    ezgi arıyordu.
    hala uykum olduğu için başta telefonu sessize alsam da kısa süre sonra bilincim yerine gelmişti.
    onları merak içinde bırakmaya gönlüm razı gelmedi ve uykulu ses tonumla açtım telefonu.
    -canım. dedi 2 günde özlediğim ses.
    -efendim. dedim içten içe mutlu olarak.
    -napıyorsun. dedi
    -yatıyordum yeni kalktım. dedim
    -nerde kalıyorsun. dedi
    -otel ayarladım. dedim fazla detaya girmemek için.
    -iyisin di mi? diye sordu
    -iyiyim merak etme, siz nasılsınız, murat napıyor. dedim
    -yokluğuna alışmaya çalışıyor. dedi
    -o ne demek şimdi? dedim şaşırarak.
    -öyle işte. dedi ezgi
    sesi düşmüştü.
    telefonu ilk açtığındaki kadar neşeli gelmiyordu sesi.
    -dönücem ben geri ezgi, burda yaşamaya gelmedim biliyorsun. dedim
    güldü ezgi.
    -istanbul güzel şehir, bence sen de oralara alışmaya çalışsan iyi olur. dedi
    -ezgi ne demek istiyorsun sen. diyerek hışımla doğruldum yataktan.
    ezgi'nin durduk yere laf sokmaları canımı fazlasıyla sıkmıştı.
    -seni özlüyorum ali, sadece seni özlüyorum. dedi
    çok samimi gelmişti söyledikleri.
    çok içten söylemişti.
    altında bir mana aramadım.
    hayatımı yalanlar üzerine kuran insana inandım hiç düşünmeden.
    kısa bir sessizliğin ardından
    -kızgın bize di mi ali. dedi
    -anlam veremiyorum sadece. dedim
    -aradığın cevapları buldun mu peki. dedi
    -buldum. dedim
    -peki mutlu musun şimdi. dedi.
    -ağır geldi ama kaldırdım ezgi, yıkılmadım ve biliyor musun üzerime garip bir huzur çöktü. dedim
    -sandığımdan güçlüymüşsün o zaman. dedi
    -sandığın ali yalanlarınızla hayatını kurduğunuz ali ise evet. dedim
    güldü ezgi.
    -peki biz yalancıyız, biz sana bir hayat kurduk peki hiç düşündün mü ali, baban, öz baban, o neden alet oldu bu yalana. dedi
    ezgi ve murat babamdan çok gördüğüm iki insandı ve yalan yok gerçekten bu olanlarda babamı hiç suçlamamıştım.
    hiç aklıma gelmemişti bile.
    ezgi ve murat gibi yalanlar söylememişti bana babam, ben ne zaman geçmişi sorsam hep kaçmıştı, hep susmuştu ama doğruları da anlatmamıştı neticede.
    hafifletici sebebi de olsa ezgi ve murat'ı koşulsuz suçlarken babam da elbet melek değildi.
    -hiç düşünmedim. dedim açık ve net.
    -düşün o zaman ali, hadi biz senin kötülüğünü istedik, yalan söyledik sana ya baban, baban yapar mı bunu sana? seni ne kadar sevdiğini bilmiyor musun? dedi
    haklıydı ezgi.
    babam kazadan önce nasıldı bilmem ama kazadan sonra üzerime titredi hep.
    izin versem bağı bahçeyi bırakıp sürekli başımda beklerdi.
    Tümünü Göster
    ···
  19. 244.
    -1
    #

    Arabaya bindiğimde şaşkın gözlerle beni süzdü
    -o dayaktan sonra ayağa kalkamazsın sandım dedi
    -evelallah bi kavgalara karıştık biz dedim
    Soracaklarım vardı ona 22yılını hatırlamadığım ömrümün kalanına erişmemdeki tek engel o'ydu
    -sakin biyere gidelim dedi
    -olur dedim
    Tarlabaşında indik ve bir ara sokağa girdik geçmişini öğrenmek istiyorsan önce beni emmen gerek dedi hemen çömeldim ve kemerini açtım kalkan yarağının ısısını pantolonunun üzerinden hissedebiliyordum ve çıkardığım gibi ağzıma aldım
    ···
  20. 245.
    +1
    #
    -bir ceylan ancak ne zaman bir aslana saldırır biliyor musun abi. dedi
    -bilmiyorum. dedim
    -ağır bir yara aldığı zaman, öleceğini anladığı zaman. dedi
    -can havliyle. dedim
    -aynen öyle abi. dedi
    ikimiz de sustuk bir süre.
    bu hikayede aslan caner, bense ceylandım.
    ve daha önce olduğu gibi canımı yine yakarsa hiç düşünmeden ona saldıracaktım.
    belki de öleceğimi bile bile...
    aslı'nın anlattıkları o an hissettiklerimle fazlasıyla örtüşüyordu.
    resmen benliğimi buluyordum.
    bir insanı öldürme fikri ilk defa bu kadar yakındı bana
    -sence ben adam öldürebilir miyim yusuf? dedim
    güldü yusuf önce.
    benim de eşlik etmemi bekleyerek güldü.
    ama yalnız kalmıştı.
    ben aynı ciddiyetle cevap bekliyordum.
    -korkutma beni. dedi yusuf da ciddileşerek.
    -merak ettim sadece. dedim
    -sanmam. dedi
    -nerden anladın. dedim
    -senle barda karşılaştığımız günü hatırlıyorsun di mi. dedi
    -geçmişi o kadar da silmedik be olum, daha kaç gün oldu. dedim
    -ne bileyim abi kafana çok darbe aldın ya. dedi yusuf yine gülerek
    -amk senle de ciddi bi şey konuşulmuyor. diyerek sinirle kalktım ayağa
    yusuf'un her şeyi dalgaya alabilen yapısı normalde benim de hoşuma gitse de o an için kestirememişti içinde bulunduğum durumu.
    ama o da haklıydı.
    ona hiç bir şey anlatmamıştım.
    ve emindim ki hala aslı'yla ne konuştuğumuzu çok merak ediyordu.
    giriş cümlesini seçmekle uğraşmadan girdim direk lafa.
    yusuf tüm ciddiyetiyle beni dinliyordu.
    yüz yılın pasını atsam yine de gole çevirmezdi.
    öylece kilitlenmişti anlattıklarıma.
    her şeyi anlattım beyler.
    hiç çekinmeden anlattım.
    murat ve ezgi'nin anlatamadığı gibi anlattım.
    gençliğimi anlattım.
    yaptıklarımı anlattım.
    aslı'yı anlattım.
    caner'i anlattım.
    çetin'i anlattım.
    o dinledi ben anlattım, o dinledi ben rahatladım.
    anlatırken aslında sindiriyordum da aynı zamanda yaşananları.
    belki yarım saat boyunca aralıksız anlattım aslı'nın anlattıklarını, üzerine hissettiklerimi de katarak.
    yusuf bir kez olsun bölmedi beni.
    anlattıklarım bitince önce derin bir nefes aldı yusuf.
    sonra bana kitlenmiş olan gözlerini yere eğdi.
    derin bir nefes daha aldı ve
    -vay amk. diyebildi sadece.
    işte yarım ali'nin yarısının özeti buydu beyler.
    kocaman ağız dolusu bir "vay amk"
    yusuf'tan o an için yorum dinlemek istemediğim için başka bir şey demedim ben de.
    biraz sonra balkona çıkıp iyi geceler sigaralarımızı yaktık.
    yusuf sigarasını hızlıca içip benden önce girdi içeri.
    Tümünü Göster
    ···