-
276.
0devam panpa
-
277.
+1Yazacagin hikayenin amk 1 yilda bi partmi atilir amk
-
278.
+9#
-o kadar güçlüsün madem... demişti ki aslı indi arabadan.
-caner sus. dedi
caner aslı'ya döndü.
-gidelim. dedi aslı
caner yakamdan tuttu beni.
-eğer bir daha karşıma çıkarsan seni yaşatmam. dedi
-bana uyar. dedim hiç korkmadan.
ve yakamı bırakarak indiği arabaya geri bindi.
ben hala arabanın önünde duruyordum.
gitmelerine izin veremezdim.
eğer giderlerse onları bir daha bulamayacağıma emindim.
caner arabayı çalıştırdı ve hareket etti.
arabanın tamponu dizlerine dayanmıştı.
bu şekilde biraz daha sürdü arabayı.
ufak ufak geri kaydım.
biraz daha uzatırsam gerekirse beni ezip geçeceğini biliyordum.
gözlerinde gram merhamet yoktu o an caner'in.
o, benim sebebini bilmediğim düşmanımdı.
garson çocuk koluma girdi ve bir hamlede çekti beni arabanın önünden.
caner hiç durmadan gaza bastı ve uzaklaştı.
arabanın ardından bakarken plakayı kazıdım beynime.
-iyi misin abi. dedi garson çocuk.
-iyiyim. dedim yediğim darbelerden suratımın her yeri zonklarken.
beynim kazan gibi olmuştu.
hiç bir şey düşünemiyordum.
garson çocuk kaldırıma oturttu beni.
-bi hasteneye falan mı gitsek abi. dedi çocuk
-gerek yok. dedim
-iyi gözükmüyorsun ama. dedi
-uzun süre de iyi gözükmeyeceğim. dedim
-bana düşmez ama mevzu ne abi, kız davası mı? dedi
-evet. dedim uzatmamak için.
-o kız da aslı herhalde. dedi çocuk
-evet. dedim yine
-anladım abi. dedi konuşmak istemediğimi anlayan çocuk.
çocuğu daha fazla işinden alıkoymamak için cebimden cüzdanı çıkarttım ve
-borcum ne kadar. dedim
-ne borcu abi. dedi çocuk şaşırarak.
onun da kafa gitmişti
-bira içtik ya oğlum. dedim
-haaa, 15 lira. dedi
"öh amk" dedim içimden ve 20 lira uzattım cüzdandan.
-eyvallah abi, para yok yanımda, üstünü barda veririm gelirsen. dedi
-gerek yok kardeşim, eyvallah, hadi işine bak sen. dedim
-seni bi taksiye bindireyim mi, evine git, kalma burda, o manyak yine gelir falan. dedi
-keşke. dedim
-anlamadım. dedi çocuk.
-gibtir et kardeşim. dedim
-nerde oturuyorsun abi. dedi
-çanakkale. dedim
-buralı değilsin yani. dedi
-değilim. dedim
-dönecek misin. dedi
-dönemem. dedim
-sende başka dalgalar var abi, anlatmak ister misin. dedi çocuk -
279.
+5 -1beyler kimse yok diye ağır ağır yazıyordum, ne biliyim amk burda olduğunuzu, bi ses etsenize. neyse hızlandım.
-
-
1.
0Lan bin zaten dun telafi edicem diyip 3 part attin basligi giblemiyosan bizi yorma
-
2.
0devam lan
-
1.
-
280.
+1Panpa sen yaz biz okuyoruz hikaye daha yeni
-
281.
+1burdayız amk
-
282.
+7#
cevap vermedim.
çocuk da daha fazla üstelemedi.
yoldan geçen bi taksiye el etti durdurmak için.
-arabam var. dedim
taksi de müşterisi olduğu için durmamıştı zaten.
-nerde abi. dedi
-şu ara sokakta. dedim
çocuk hiç bi şey demeden koluma girdi ve ayağa kaldırdı beni.
arabanın yanına gelmiştik.
arabanın kapısını açtım ve bindim arabaya.
-yolun açık olsun abi. dedi çocuk.
-eyvallah, sen de kusura bakma. dedim
-olur abi öyle, sıkıntı yok. dedi ve gitti çocuk.
adını bile bilmediğim bu eleman güzel elemandı,
delikanlıydı.
başka bir zamanda karşılaşsaydık iyi iki dost bile olabilirdik belki.
arabanın camlarını açtım ve bi sigara çıkarttım cebimden.
gidecek bir yerim yoktu,
bu şekilde çanakkaleye de dönemezdim.
çaresizdim.
sigara üstüne sigara yaktım.
aklımda hiç bir şey yoktu,
"aslı" diyordum,
"neden inmedi o arabadan, neden göz yumdu caner'in beni dövmesine?" diyordum sadece.
ara ara o kazadan kalma tek hatıra olan çığlık sesi yankılanıyordu beynimde.
kafayı yemek üzereydim.
"yarın ola hayrola" diyerek gözlerimi yumdum.
arabada uyumaya karar vermiştim.
uyuyamadım tabi ki de.
ama kapalıydı gözlerim.
ne kadar zaman geçti bilmiyorum ama biraz sonra arabanın yarım açık olan cdıbını tıklattı biri.
gözlerimi açtığımda garson çocuk duruyordu dışarda.
-gitmemişsin abi. dedi
gülerek karşılık verdim.
çocuk neden gitmediğimi anlamış olacak ki
-gidecek yerin yok di mi abi. dedi
-senin varsa atla da bırakayım. dedim
-benim yolum uzun abi. dedi
-iyi sen bilirsin. dedim
çocuk bir süre düşündükten sonra
-aslında olur ya. diyerek arabanın etrafından dolaştı ve yanıma oturdu.
-gidelim abi. dedi
-nereye. dedim
-ümraniye abi. dedi
-ben yolları bilmem, tarif et bakalım. dedim
arabayı çalıştırdım ve çocuk yolu tarif etmeye başladı.
bi 20 dk sonra gelmiştik çocuğun kaldığı eve.
tarif ettiği binanın önünde durmuştuk.
-haydi eyvallah. kardeşim dedim inmesini bekleyerek.
-park etsene arabayı. dedi
-o niye. dedim
-abi çanakkale'de nasıldır bilmem ama burda yolun ortasında araba bırakmayız biz. dedi eleman gülerek.
geç de olsa çocuğun ne demek istediğini anlamıştım.
-olmaz öyle şey kardeşim. dedim -
283.
0hadi amk
-
284.
+6#Tümünü Göster
-olur abi olur. dedi
-yok kardeşim, ben bakarım başımın çaresine. dedim
-tamam abi, bakana kadar misafir edeyim işte. dedi
-rahatsızlık vermek istemem kardeşim. dedim
-yalnız yaşıyorum zaten abi. dedi
çaresizlikten dolayı sessiz kaldım.
sessiz kalışımı "evet" olarak algılayan eleman.
-adın ne abi. dedi
-ali. dedim
-hah şimdi oldu, prensip olarak tanımadığım insanları evime almıyorum da. dedi çocuk gülerek.
neşeli bir binti.
bu durumda bile güldürmüştü beni.
-senin adın ne. dedim
-yusuf. dedi
-tanışmış mı olduk şimdi biz yusuf. dedim gülerek.
-abi günde o kadar çok insanla uğraşıyorum ki artık insanların yüzünden bile anlayabiliyorum nasıl biri olduklarını. dedi çocuk
-ben nasıl biriyim yusuf. dedim
-yaralı birisin be abi, belli ve bir insan kendi yarası kapanmadan başkasını yaralayamaz, o yüzden içim rahat, gönül rahatlığıyla misafir ederim seni. dedi
şiir gibi konuşmuştu bin.
güldüm.
arabayı az ileriye park ederek indik arabadan.
binadan içeri girdik.
giriş kattaki evin kapısının önünde durduk.
yusuf önce cebinden anahtarları çıkarttı,
ama sonra zile bastı.
-yalnız yaşıyorum. demiştin dedim ufaktan da olsa sinirlenerek
-yalnız yaşıyor sayılırım abi. dedi yusuf sırıtarak ve anahtarla kapıyı açtı.
-sen mi geldin yusuf. diye yaşlı bir ses geldi içerden.
-ben geldim babanne. dedi yusuf
cevap gelmedi içerden.
-yarın tanıştırırım sizi. dedi yusuf bana dönerek.
geldiğim için bir anda pişman olmuştum, ama dönmek de olmazdı.
ev eski ve küçüktü.
görebildiğim kadarıyla 2 oda 1 salondu.
odalardan birinde babanne kalıyordu.
öbür odanın kapısı kapalıydı ve gördüğüm kadarıyla yusuf salondaki çekyatta yatıyordu.
yusuf çekyatın altından çarşaf çıkartarak diğer çekyatı açtı ve yatağımı hazırladı.
içerdeki dolaptan kendisine ait 2'şer tane şort ve tshirt getirdi.
birer tanesini bana uzattı.
-yok kardeşim var benim. dedim
-hani nerde. dedi
-çantandaydı ama çanta arabada, dur alıp geliyim ben. dedim
-uğraşma şimdi gece gece, bugünlük bunları giy, merak etme temizler. dedi gülerek
-yok onun için değil. dedim utanarak
-al hadi al. diyerek bana uzattı elindekileri.
-eyvallah. diyerek aldım ve banyoya geçerek değiştim üzerimi.
ben çıktığımda yusuf da üzerini değişmişti.
yusuf'un benim için hazırladığı yatağa girdim.
biraz sonra yusuf
-allah rahatlık versin abi. diyerek kapattı ışıkları.
kendimi çok garip ve mahçup hissediyordum bu çocuğa karşı.
aradan bi kaç dakika geçmişti ki
-yusuf. dedim -
285.
0burda bitirme la
-
286.
+5#
-efendim abi. dedi
-çok sağol. dedim
-iyi geceler abi. dedi
o görmese de gülerek karşılık verdim.
ve o günden sonra yusuf istanbul'daki en kıyak arkadaşım, tek dostum olacaktı.
yorgunluğa daha fazla dayanamayarak kapattım gözlerimi.
gözlerimi açtığımda karşımdaki duvar saati öğlen 11'i gösteriyordu.
fil gibi uyumuştum yine amk.
kendime geldiğimde yusuf'un dün gece yattığı çekyatta oturmuş beni izleyen yaşlı teyzeyi gördüm.
birden toparlanarak kalktım yattığım yerden.
-çok şükür. dedi kadın
utanmıştım, cevap veremedim.
-bu saate kadar uyunur mu oğlum. dedi kadın
-haklısınız teyzecim, yorgundum da biraz. dedim
-ne iş yapıyorsun ki sen. dedi kadın.
-müzisyenim. dedim
-işsizsin yani. dedi kadın
yusuf'un kime çektiği fazlasıyla belli oluyordu.
ufaktan tebessüm ederek karşılık verdim.
-kusura bakmayın sizi de rahatsız ettim. dedim
kadın cevap vermedi.
gittikçe artıyordu yaşadığım mahcubiyet.
banyoya geçip elimi yüzümü yıkadım, üzerimi değiştirdim.
tekrar içeri geçtim.
ben içeri geçtiğimde kadın televizyonu açmaya çalışıyor kendi kendine söyleniyordu.
tam "bana müsade" diyip çıkacaktım ki evden.
-bakma öyle aval aval da şu televizyonu açıver. dedi kadın.
neye uğradığımı şaşırmıştım.
kumandayı kadının elinden aldım ama ben de açamadım televizyonu.
-ver şunu ver, beceriksiz seni. dedi
kadın her cümlesinde biraz daha gömüyordu beni.
biraz sonra kumandanın pillerini oynayarak açtı televizyonu.
açtığı diziyi pür dikkat izliyordu kadın.
biraz oturduktan sonra tekrar ayaklandım.
-bana müsade. dedim
-nereye. dedi
-eve. dedim
-evin vardı da niye burda kaldın. dedi kadın
haklıydı.
-öyle gerekti. dedim
-otur oturduğun yere, bi de yusuf'la uğraştırma beni. dedi
-anlamadım. dedim
-pek saf bi şeye benziyorsun sen. dedi kadın.
saygısızlık yapmamak için bu lafı da yutmuş, cevap vermemiştim.
-ben gelene kadar gönderme hiç bi yere dedi yusuf. dedi
-ama gitmem gerek. dedim
-yusuf gelince gidersin. dedi
-ama o gece gelir, o zaman da çok geç olur. dedim
-yok, bugün sabah çalışıyor, 6 gibi gelir. dedi
-peki. diyerek oturdum çaresizce.
kadın hayatımda tanıdığım en aksi kadındı.
-açsan mutfakta var bi şeyler. dedi
-yok sağolun, aç değilim. dedim
-gece kalkıp mutfağa mı dadandın yoksa. dedi
-yok efendim. dedim -
287.
+7#Tümünü Göster
-eee nasıl aç değilsin o zaman. dedi
cevap veremedim yine.
yaklaşık 80 yaşındaki kadın tarafından ardı arkası kesilmeden züt ediliyordum.
bi kaç dakika sonra
-desene sana da biz hizmet edicez. dedi dizisine reklam giren kadın.
-aman efendim estağfurullah. dedim
-o zaman geç içeri de bi şeyler ye. dedi kadın
mecburen geçtim mutfağa o kalkmasın diye.
aptal gibi sağıma soluma bakınıyordum.
biraz sonra içerden direktifler yağdırmaya başladı kadın.
-dolapta fasulye ve pilav var, çıkart onları. dedi
dediği gibi yaptım.
fasulye ve pilavı çıkarttım.
-ocağa koy. dedi
yine dediğini yaptım.
-ekmek fırının içinde. dedi
fırından ekmeği de çıkarttım.
-tabaklar 3. dolapta. dedi
tabakları da çıkarttım.
bi kaç dakika geçmişti ki
-ısınmıştır yemek, ocağı kapat. dedi
ocağı kapatarak yemekleri tabağa koydum ve yemeye başladım.
yemek bittikten sonra masayı toplayarak tabakları yıkadım ve bir laf daha yememek için her şeyi aldığım yere geri koydum.
içeri geçtim tekrar.
kadın dizisine kilitlenmiş karakterlere sataşıyordu.
koltuğa oturup kadını izlemeye başladım.
aksi ve huysuz bir kadın olmasına rağmen kanım ısınmıştı kadına.
gıcık almamıştım yani,
en azından çoğu insanın olamadığı kadar dobra bi insandı.
biraz sonra müsade alarak sigara içmek için balkona çıktım.
bakmayın balkon dediğime,
ev zemin katta olduğu için balkon görünümlü minicik bir bahçeydi çıktığım.
sigaramı içip içeri geçtim.
çok sıkılmıştım ama öyle böyle derken ettik saat 6'yı.
biraz sonra kapı çaldı.
yusuf'u göreceğim için bu kadar sevineceğim hiç aklıma gelmezdi.
yerimden fırladım ve kapıyı açtım kadına zahmet olmasın diye.
-oooo uyanmışsın. dedi yusuf
-o kadar da değil. dedim tebessüm ederek.
-ne biliyim, sabah çıkarken bi dürttüm de hiç uyanacak gibi durmuyordun. dedi
-yorulmuşum dün. dedim
-yumruk yoruyor adamı. dedi gülerek.
yusuf bininin bu hareketleri içten içe hoşuma gitmeye başlamıştı.
herif güzel espri yapıyor ama adamı itin zütüne sokuyordu.
ama kötü bi niyeti yoktu, herifin tarzı buydu.
çabucak alıştım yusuf'un bu hallerine.
-nasıl valide hanımla anlaşabildiniz mi. dedi yusuf babannesinin de duyabileceği bi şekilde.
-çok. dedim imalı imalı
-tahmin edebiliyorum. dedi ve babannesinin yanına gitti.
kadının suratı kırk karıştı,
yusuf'un yüzüne bakmıyor, pencereden dışarıyı seyrediyordu.
-hanimiş benim tontişim. diyerek babannesinin yanına gitti yusuf.
kadın "gibtir git başımdan" dercesine omzunu silkti.
-ne o, küs müyüz yoksa? dedi yusuf. -
288.
0Rezz panpa
-
289.
+6 -1#Tümünü Göster
kadın cevap vermemişti.
ama yusuf cevabını almıştı.
babanne, yusuf'a küsmüştü.
"ulan benim yüzümden olmasın sakın" dedim bir an içimden.
ama yusuf bu küslüğün sebebini çok iyi biliyordu.
kotunun arka cebinden çıkarttığı bonibon'u havada sallayarak
-eee kim yicek şimdi bunları. dedi yusuf.
kadın "sıpa seni" diyerek gülen yüzüyle arkasını döndü ve istediğini aldı.
bütün mevzu bu 1 liralık bonibondu.
kadın çocuk gibi heyecanla bonibonun kapağını açtı ve avcuna döktüğü renkli bonibonlardan bi kaç tanesini ağzına attı.
yusuf yanıma geldi tekrar.
-babannemin bütün hilelerini öğreticem sana, merak etme. dedi
"o kadar kalmıcam, gerek yok" dediysem de içimden
tebessüm ederek karşılık verdim yusuf'a.
yusuf masayı hazırlamak için mutfağa geçti, yardım etmek için ben de peşinden gittim.
dışardan getirdiği yoğurt ve ekmeği masaya koydu,
dolaptaki yemekleri ısıttı.
-babanne hadi, masa hazır. dedi biraz sonra yusuf.
babanne geldi biraz sonra.
masaya oturduk.
-babanne dün geç geldik, tanıştıramadım, kusura bakma, bu ali, yakın bir arkadaşım. dedi göz ucuyla bana bakıp yalan söyleyerek.
sonra bana döndü
-ali, bu da babannem, adı ayşe, benim canyoldaşım, biraz aksidir ama pamuk gibi bi kalbi vardır. dedi gülerek.
-sensin aksi. diyerek elindeki temiz kaşıkla yusuf'un kafasına vurdu ayşe teyze.
hepberaber gülüştük.
başta bana gayet soğuk gelen bu ev içine girdikçe daha da ısınıyordu.
varlıklı bir ev değildi burası.
bir garson maaşıyla dönüyordu ama mutluluk vardı,
neşe vardı..
bunlar bana uzak olan duygulardı,
bunlar özlemini çektiğim duygulardı..
yemek üstü sigarasını içmek için arkadaki balkona çıktım masayı yusufla beraber kaldırdıktan sonra.
biraz sonra yusuf geldi yanıma.
-babannem üzmedi di mi seni. dedi
-o nasıl laf kardeşim. dedim
-bazen beni kızdırıyor ama yine de bi şey diyemiyorum, o benim can yoldaşım. dedi
-annen, baban? diye sordum ufaktan tırsarak.
-yoklar. dedi
-öldüler mi. dedim
-belki de, bilmiyorum. dedi
-anlamadım. dedim
-çek'liyim ben kardeşim. dedi
-çek derken? dedim
-çocuk esirgeme kurumu. dedi
-hadi ya. dedim üzülerek.
ortam birden buz gibi olmuştu.
-sıkma be canını, ben alışalı yıllar oldu, bi de buna mı üzülelim şimdi. dedi gayet neşeli bir şekilde.
önce güldüm ben de onla.
sonra dayanamadım ve sordum?
-peki babannen? dedim
-öz değil, beni evlatlık alan, baba denilen adamın annesi. dedi -
290.
0Devam panpa
-
291.
+2bu garsonun olaylarla bir bağı çıkıcakmış gibime geliyor
-
292.
+3 -1son partı atıyorum beyler.
-
293.
+6#Tümünü Göster
sonra sustu. derin bir iç çekti.
her ne kadar "alıştım ben" dese de onun da için de çok derin bir kuyu vardı.
-çocukları olmayınca almışlar beni kurumdan, bi kaç yıl heveslerini gidermişler, sonra tüp bebek falan bi şekil çocukları olunca bay bay demişler bana, ama babannem razı olmamış öyle ortada kalmama, o almış beni yanına, o gün bugündür beraberiz işte. dedi yusuf.
-vay amk. dedim
-öyle yani kardeşim, hadi uzun etme de sen de anlat. dedi. sigaradan derin bir nefes çektim önce.
-bundan tam 3 sene önce ciddi bir trafik kazası geçirmişim, 2 yıl hastanede komada kaldım. kendimi hatırladığım sadece geçtiğimiz 1 yıllık süre. yani vücudu 25, aklı 1 yaşında bi adamım ben. geçmişimi bilmiyorum. anlattıklarına göre doğduğum günden beri çanakkale'deymişim, 2 tane insan var hayatımda, murat ve ezgi. biri kardeşim diğeri sevdiğimmiş. yani öyle dediler bana ben kendime geldikten sonra. ben de onları, o dedikleri yerlere koymaya çalıştım. bi süre kendimi bu yalana inandırsam da sonra kaderimin 2. perdesi başladı be kardeşim. adanaya düştü yolumuz. orda aslı'yla karşılaştım tesadüf eseri. her hangi bir şey hissetmemiştim ona karşı. ama dokundu yüzüme, gözlerime baktı. işte o an bi yıldırım çaktı bende. ben o gözleri tanıyordum kardeşim, ben o gözlere deydim daha önce. o an kaçırdılar resmen beni ordan, sonra onu bulmak için tekrar döndüm adana'ya, buldum da ama bu sefer de caner kaçırdı onu benden, ama bu işin peşini bırakmayacaktım, çünkü yarımdım be kardeşim. geçmişte ne taklar yediğimi bilmek istiyordum, kendimi tanımak istiyordum, hissiz bir şekilde ölmek istemiyordum. içimde çok büyük bir sevda var hala, sahibini tanımıyorum, tek bildiğim şey bu sevdanın sahibi ezgi değil. o yüzden buraya geldim, aslı'yı bulmaya geldim, sonrasını da biliyorsun işte, sen de ordaydın. dedim
-vay arkadaş, ben de ekşın bizde sanardım. dedi
güldüm yine.
-öyle işte kardeşim, ali kardeşinin de hikayesi böyle. dedim
-bu hikaye de bana da yer var mı abi. dedi
-o ne demek. dedim
-sen bu kızı bulmaya çalışmıyor musun abi? dedi
-evet. dedim
-şu an çevrende bu kızı benden daha iyi tanıyan biri var mı abi. dedi
-yok. dedim
-o zaman beraberiz ortak. dedi "çak" yaparak.
-hay amk. dedim istemeden de olsa gülerek.
-bu adana muhabbeti ne zaman oldu abi. dedi
-yaklaşık 1 ay önce. dedim
-ama aslı buraya tekrar bi kaç gün önce döndü abi, eski müşterimiz olduğu için tanıdım ben hemen, yoksa bayadır ortalıkta yoktu. dedi
-doğrudur. dedim
-var mı kafanda bi plan. dedi
-planım yok ama plaka var elimde, o binip gittikleri arabanın plakası, belki ordan bi şeyler yapabiliriz. dedim
-yarın emniyetten bi sorgulatalım bakalım, belki bi adres, bi isim, bi bişey çıkar belki. dedi
caner'in bulunmak istemediği zaman bulunmadığını daha önce öğrendiğim için
-sanmıyorum ama deneyelim. dedim
-aslı bu kafeye kimlerle geliyordu peki. dedim
-vallahi abi çok eskiden, yani ilk zamanlarda 1 kızla gelirdi hep, nadir de olsa yanında farklı farklı erkekler olurdu sonra. aslı garip bi kızdı, tarzı falan da garipti yani o yüzden takıldığı erkekler de bi değişik olurdu. dedi
ip ucu olabilecek hiç bir şey söylememişti yusuf.
-peki bugün beni döven eleman, caner, onu hiç gördün mü mekandayken aslı'nın yanında. dedim
-yanlış hatırlamıyorsam 1-2 sene önce gördüm sanki abi, ama emin değilim. dedi
-anladım kardeşim. dedim
derken telefonuma bir mesaj geldi.
ben ezgi'den ya da murat'tan bir mesaj beklerken mesaj hiç tanımadığım bir numaradan geliyor,
"yarın akşam 10'da caddebostan sahilde ol" yazıyordu... -
-
1.
0bi part daha ataydın iyiydi
-
1.
-
294.
+7 -1bu gecelik bu kadar. yarın devam edicem. iyi geceler.
selametle. -
-
1.
+2sataşalımmı kimseye
-
2.
+2şaka lan şaka sanada iyi geceler
-
-
1.
+1Ulan olum ya :D
-
1.
-
3.
+1Satasmayin kimseye sjdjdj
-
4.
0sahibi 3sayfa 73. entry
diğerleri 2 -
1.
-
295.
0Vay amk . iyi geceler
başlık yok! burası bom boş!