0
şimdi çok uzun yazıyorum okumayıp özet istersen ağzına sıçarım.
birincisi, o yalanı bilmem lazım, çünkü hatun kısmının güvenini bi kaybettin mi bi daha tak kazanırsın. sana güveniyo gibi gözükür ama, eve giderken markete uğrasan, "hani eve gidecektin yine bana yalan söyledin :(((" der adamın ağzına sıçar kendimden biliyorum. bi kere çok gibik bi durum yani. he bu ciddi bir yalansa konuşuyorum dediğim gibi anlatmak istersen pm at.
ikincisi, söylediğin yalanı güven sorununu geçiyorum ama kız eğer seni seviyorsa zaten kolay olacaktır gönlünü kazanman, çünkü hatun kısmının içinde cadı ve melek aynı anda barınır anında tehlikeli bir pandora ya da erosun dişi haline dönüşebilir bu da senin ona yaklaşımına bağlı.
bu kızı seviyosun belli ki. şimdi ihtimaller üzerinden gidelim. kendine ait bi evin varsa daha doğrusu yalnız yaşıyorsan hatun da ara ara sende kalan biriyse ona dışarıda pahalı hediyeler sunmaktansa evde kendin bir sürpriz hazırlayabilirsin. sadece bunun detayını vereyim sana. olayı bilmediğimden sadece bunu yazıyorum bin, iki saat tüm ihtimalleri değerlendiremem...
dediğim gibi hatun sana gelip ara ara kalan biriyse diye başlıyorum tavsiyeme...
öncelikle, hemen hayvan gibi sürprizler yapmaya hediye almaya başlama soğudu senden diye. çünkü daha çok kıllanır. senin onu aldattığını bile düşünebilir. vicdan yapıp onu hediyeleere boğduğunu zanneder. bi kere en baştan, kaçan kovalanır bin. hem de köpek gibi düşersin böyle peşine. belli ki seviyon kızı. ama bak, bi uzaklaşmış, hemen tutuşmuşsun. sen de ufaktan umursamaz görün ama eşşeğin dıbına şelale kaçırmadan. bir iki sor, cevap vermezse üsteleme üstüne düşme normal akışına devam et hayatında... bu arada sürprizimi beğenir de yapmaya karar verirsen, bir hafta kadar güzel davran kıza, tartışmamaya özen göster, beklemediği anlarda mesaj at seni çok seviyorum sen benim için çok özelsin vs vs özledim filan yaz durduk yere.. öyle ısıt kızı ufaktan. sonra kızı sana gelmeyee ikna et, gerekirse yardım al arkadaşlarının birinden. evi hazırla. kızı eve akşam getireceksen hayvan gibi romantizmin dibine vurma... basacağı yere gül yaprakları serme mesela ama, oturacağı koltuğa bir buket gül yaptırıp koy not olarak da şunu yaz: "aralarında en güzelini seçip almaya karar vermiştim ama hiçbiri sana benzemiyordu, ben de seni görüp ibret alsınlar diye getirdim bunları sana... " yaz. gülücük koyma mal mısın. normal yaz bişey de çizme öyle galp <3 filan da yapma. normal yaz kız alsın onu görsün utansn teşekkür etsin. nazik ol. rica ederim sevgilim umarım hoşuna gitmiştir filan de yeter. abartma yani "sana layık değil ama aldık işte idare et"laflarına gerek yok. not açıklıyo zaten herşeyi. tabi acıkmış olacaksınız ve eve gelmeden kızı şampiyona zütürüp kokoreç almayacaksın. bu işi evde kendi ellerinle yapman lazım. fikri beğenirsen yemeğin içeriğini ve gerekirse nasıl yapıldığını anlatırım şimdi hiç uğraşamam. 2 çeşit yemek, salata, içecek(tercihen italyan şarabı, ılık) olsun yeter. mezeler filan da hazırlarsın. önceden yine güzel bi masa örtüsü al eve. yani düzgün bişey yoksa halihazırda, git bimde filan var en dantellisi işlemelisi dışarda 10 lira. evin rengine göre ayarlarsın masanın rengini de. yine masa örtüsünün aynı ya da tam zıttı mumlar da al, öyle şamdanlı hayvani boyutta olmasın. dediğim gibi sana uzak olan bi kızı yavaş yavaş ısıtıcaz. mumlar dekor amaçlı olacak yani romantizm için değil. hafif mistik kokulu bi hava için. istanbuldaysan git balıkçılar çarşısına nevizadeye gir çok güzel mumcular süsçüler var, gözüne güzel geleni al masaya serpiştirrsin boncuk filan. neyse. tabakların çatalların bardakların kısacası herşey mutfakta hazır olsun ama sakın masayı hazırlama. sadece mumları süsleri koy yeter, yani hemen yemek yemeye hazır olduğunuzu, senin onun aceleye getirdiğini düşünmesin ki, sana olan güveni artsın ufaktan. işi ağırdan al, amacın onu yataga zütürmek bile olsa, sen ona aksini ispatla öncelikle. neyse. az hoşbeşten sonra, aşkım benim işim var, ben sana müzik açayım sen de şu albümü incele diyerek, bu zamana kadar çekindiğiniz tüm fotoğrafları eskiden yeniye dizip, içine koyduğun eskitilmiş şık albümü (kabalcıya git 25-50 arası var orda çok şık deri kaplı yapraklı filan) eline tutuştur. resimlerle oynama sakın, olduğu gibi kalsın... yani ona yalakalık yapmadığını, sadece güzel anları birleştirdiğini ve onunlayken ne kadar mutlu olduğunu hissettir ona. gereksiz yalakalıklara gerek yok... tabi umarım en az 200 tane fotoğrafınız vardır çünkü, sen bilgisayarda önceden hazırladığın playlist (ki bu playlistte sadece enstrümental müzikler olmalı, sözsüz. yann tiersen'in albümlerini indirsen sadece o bile yeter. onu da bulacaksan yardım ederim) "sen buna bi göz at sevgilim, sana hazırladım bu albümü.ben de bu arada yiyecek birşeyler hazırlayayım" deyip onu müzik ve albümle başbaşa bırak git mutfağa. yemeklerin zaten ısınık olacak, değilse de ısıt hemen. masayı hazırla hızı rahatsız etmeden. o büyülü anı bozma. ikide bir önünden geçip çatal bıçak taşıma mümkünse ayrı bi odaya kur sofrayı. bırak düşünceleriyle baş başa kalsın. o da hatırlasın o mutlu anıları. albüm bitince yemek de hazır olunca hazır sofraya davet et onu. bardaklı mumlar vs yanıyo olsun ışığı da kapatma, mümkünse az yanan ampüllerle değiştir o odadaki lambayı. loş olsun yani. karanlık değil. yemeğinizi yerken kızı sıkma. ordan burdan sohbet et onunla. zaten o albüme baktıktan sonra gelip de seninle yahşi cazibenin son bölümünden konuşuyorsa at kızı evden yemeği de kendin ye. o da salak değilse yemekte o resimlere konu olan anılarınızdan bahsedecektir. ona ne kadar mutluyduk o zamanlar di mi bebeyim minvalinde konuşmalar yap ara ara. gözlerne bakmayı ihmal etme. ara ara dalıp git onun yüzüne, ama dana çevirmeye bakan kurt gibi hayvanice değil, yeni doğmuş bebeğini seyreden baba gibi kıyamayarak bak onun yüzüne. ısıt onu dediğim gibi. daha sonra yemek bittiği zaman (ki bu arada ona şarap ikrdıbını ekgib etme ki, biraz daha cüretkar olabilsin, belki de seni hayvan gbi sevip güvenmek istiyor ama gururundan öyle davranıyor olabilir. birazcık açılmasını sağla) yeteri kadar çakırkeyif olursa, ki sarhoş demiyorum dikkat et, yanakları pembeleşmeye başlamışsa tamamdır. müzik olsun her daim odada. yemek bitince içeri geçin tekrar. önceden kurduğun dvd yi aç, amelie var ya hani kızlar bayılır. ne çok romantik ne de çok aksiyonlu. müzikleri yeter zaten. girin battaniyenin altına uzanın koltuğa çek onu kendine bi iki saat dayan o şekilde. önceden kaç kere izlemiş olduğunuz önemli değil, izlediyseniz bile "seninle izlmeyi çok seviyorm bu filmi, amelie kadar safsın temiz yüreklisin" filan de. hiç olmazsa "the notebook" açarsın. belki o albümün üzerine daha anlamlı bile olabilir. filmi sen seç artık. film esnasında romantik sahnelerde onun saçını okşa mesela, ufak öpücükler kondur saçlarına. hayvan gibi dudaklara abanma o daha sonra olacak. yediklerinizi hazmettiğinizde, filmin yarısında filan git sıcak çikolata yap için beraber. bir kız film sevgili battaniye sıcak çikolata 4lüsüne olumlu tepki vermiyorsa hayvanın tekidir zaten gibtirsin gitsin evden yine. film bitti, ağlaştık, sarıldık sevgiliye mis gibi kokuyorsun aşkum dedik kulağına... o da iyice coşmuş olmalı bu sırada. git, daha önceden onun için aldığın çok pahalı olmayan ama sahte de olmayan melekli filan kolyeyi getir, tak boynuna. "sen benim meleğimsin, bu da senin meleğin olsun, hep seni korusun" de verirken. o ağlayıp sana sarılırken sen de onu kucakla sımsıkı. teşekkür etmek için ufaktan dudaklardan öpecektir, o öpmezse bile sen cüret et buna. gece saatin geç olması, odanın karanlık olması (film izlerken ışık kapalıydı değil mi?) filmin hediyenin yemeğin albümün sıcak çikolata ve şarabın etkisi kızı kendinden geçirmiş olacaktır. sonra kendini tut kızla konuş. onun ne kadar önemli olduğunu, senin gibi bi hayvanın ona nasıl yalan söylebildiğini anlat ona. kendini acındır. onu çok sevdiğini haykır, kızı ağlat. hatta bi mektup bile yazabilirsin ona, sen ortalığı toplarken o da okur. mektupta yardımcı olurum yine. yazım iyidir. kızı tavına getirdiğinde zaten o senin dudaklara yumulmuş olacaktır. kızın kilosuna göre, büyüyü bozmadan onu odanıza taşıyabilirsin mesela. taşıyamasan bile tut elini çek odaya. gerisini halldersin. öptüm bye.
not: beğenmediysen başka plan buluruz. ama kızlar öyle arabaya eve kanıyo gibi gözükseler de, yukarıdaki 4lü için canını verebilecek kızlar bilirim. senin paranı bile umursamayıp senden uzaklaşmışsa bu kız, iki ihtimal var: ya seni artık sevmiyo, ya da gerçekten kırgın sana. kızlar fil hafızalıdır unutma. kendilerine yapılanı 9 sene sonra bile hatırlayıp hesap sorabilirler.
not 2: fikri beğenmedim dersen ağzına sıçar kabusun olurum. 40 dkdır yazıyorum bin.
Tümünü Göster