Dün gece 31 imi çektim çiçekli yorganımın altında derin bir uyku çekmek üzere çoraplarımı çıkarıp baş ucuma koydum kokunun da bayıltıcı etkisiyle erkenden uyumuşum, fazla zaman geçmeden camdan tak tuk sesleri gelmeye başladı hemen evimin dibinde duran ağacın dalları çarpıyordu galiba, gürültülü sağanak yağışa aldırış etmeden larkı yaktığım gibi aşşağı koştum ayaklarımda annemin terlikleri vardı tam bahçenin önüne oval şeklinde üzerinde gibkan yazan bi araç düşmüştü yavaş yavaş ilerlemeye başladım.

Ayaklarımdan biri yanlışlıkla hemen sağımda duran kollardan birine vurdu ve alarm çalmaya başladı ulan dedim beyler naptık acaba, ayağa kalktığım gibi fırladım arkamdan 2 tane uzaylı asker geliyordu elinde contra oyununda ki silaha benzeyen bir tabanca vardı kafasında da titanyum dan yapılmış Rus kalpağı, hemen koşmaya başladım fakat bu binlerin 4 ayağı vardı benden 2 kat hızlılardı bu yüzden izimi kaybettirmek için kırmızı kapılı bir odaya girdim.

maskeleri çıkarın beyler

mekanda ilerlerken büyük bir kapıyla karşılaştık elenora kapıyı açtı ve içeri girdik içerisi karanlıktı bir ışık düğmesi bulup bastım ama ortam aydınlanınca ne göreyim 5 tane zenci uzaylı etrafımızı sarmışlar zenci uzaylılarla grup yaparken uyandım uzaylı karıyı hayal ederek 3 posta daha attım o günden beri uzaylı fantezim var gelenek bozulmasın bu da böyle bir anımdır

edit: devam et sen devam hikâye olsun yeter ki

Ne var lan dedim fakat göğüsleri görünce ne var noldu dedim haaa anlıyordu sanki dıbına koyiyim, elinde su altında kullanılan şu nefes alma zamazingosundan vardı galiba onu ağzına tuttu ve "sana zarar vermeyeceğim" dedi.
Ben şok oldum artık dıbına koyim dedim Türkçe konuşuyor bu ama o alet çeviriyordu demek ki bana da attı aynısından "sen kimsin" dedim aynı şekilde.
"ben elenora beni kaçırdılar gezegenimin ismi V-45528Qwe ıronic Slimly Fast Fast double mega big bang busty shots mega mega ya senin ki"
" dünya"
Dedikten sonra şaşıracak yüzüme baktı
"beraber kaçabiliriz el ele verelim lütfen"
solungaçlı ellerine baktıltan sonra " boşver böyle iyi ama beraber çalışabiliriz"
Dedim
"tamam hadi gel benimle buranın bir çıkışını biliyorum"
Dedi ve koşmaya başladı.

Meğersem kafese girmişim dıbına koyayım, ipne geldi yanıma kapağı indirdi bin gülüşü attı gitti, bir sürü denek vardı etrafta beyler bulunduğum rafta en aşağıdaydım hareket edemiyordum fazla, bir uzaylı hatun geldi ten rengi mavi teni balon gibiydi ama dümdüz, tam önümde durdu kafamı bir kaldırdım çamaşır giymiş üstelik am olan kısmında dikenli teller vardı galiba tecavüz olayları sık oluyordu burda üzerimde ki deneği aldı ve iğne vurdu uzay kaplumbağasıydı galiba bizimkilerden tek farkı kabuğu yumuşak ve Pembeydi, bir süre bekledi ve kolları kısaldı sonra istediğine ulaşamayınca yerde bulunan delikten içeri attı ve bna doğru yürümeye başladı uzaylı hatun.

Bura nereyi lan böyle yerde kapan koyar gibi kırmızı balçıkla bulanmış uzaylı yarraa arkamda da 2 tane asker askerlerden uzaylı yarranı tercih ettim ve atladım aşşağı ayaklarım nasıl kayıyor ama attığım her adım beni çıkışa zütürüyor sanki, kaydığım an zütüme girebilirdi bunun tehlikesi ile çok dikkatli yürüdüm, daha çok taşaklara basarak kapının sonuna geldiğim gibi koridora indim, orada dolap raf vardı rafın altına girdim hemen soluklanmaya başladım.

Polisi aradım gülüp yüzüme kapattılar panpa

Biraz ilerledikten sonra ne kadar tozlu olduğunu fark ettim çok da gizemliydi aracın aşağıda kalan kısmına baktım üstü tozla kaplı olan yeri yavaşça elimle sildim LPG yazısını gördükten sonra anladım ki bu araç tüple çalışıyordu ve tüp bitmişti, hemen yardım etmeye odama doğru koştuğumda kör edici bir ışıkla karşı karşıya geldim bayılmışım beyler.

Aşşağı indiğimizde direk bir motora atladım ve ilerlemeye başladık neler gördüm yolda uzunca bir masa vardı üzerinde otlar felan vardı masa örtüsüydü galiba bu bitki örtüsü.
Eşeklerin olduğu bir bölge vardı kürt uzaylıların alanıydı galiba beyler uzaylıların üstünde tepiniyorlardı dıbına koyiyim spa merkezide olabilirdi..
Fazla zaman geçmeden bi tabela çıktı.
Z73- - - >
YoUrAnüs - - - - > dıbına kodumun saykoları ya.
Dünya yoktu tabelada z73 tarafına doğru bastı gaza elenora, arkadan beline sarılmıştım beyler antenlerim rüzgarın etkisiyle bir sağa bir sola çarpıyor bunu gören elenora gülmekten kendini alamıyordu.
En sonunda benzinin bittiğini fark edince elenora "sexonya" isimli gezegende durmak zorunda kalmıştı.

Kumanda kapıdaydı fakat pil yoktu içinde elenor düşünmeye başlamıştı Türk zekasıyla çözümü bulmuştum ve atik bir hesaplamayla durumu çözdüm kumandanın iç bobinlerini çıkardım ve düğmeye karpuzlama fırlattım.
Kapı açılmıştı hahhahah!
Fakat uzaylı gardiyan oradaydı ve uyuyordu, aldırış etmeden parmak uçlarımızla koridora doğru ilerledik denek olduğumuz anlaşılmıyordu zaten antenlerimde vardı 2 tane.
Elenor temkinli görünüyordu içerisi o kadar büyüktü ki varlığımızın belli olacağı söz konusu bile değildi bana kalırsa elenora bunu anlattım fakat bu gezegende ki insanların hafızalarının bizim dünyada ki filler kadar güçlü olduğunu öğrendim.

Elenor yanlış odaya girdiğimizi fark edince soğukkanlı davrandı içeride biraz durmamız lazımdı ama paramız yoktu amk, gerçi sonrasına öğrendim ki insan tırnağı burda paha biçilmez bi maddeymiş hemen kestim tırnakları elenor oynamaya başladı bende garsondan bi koltuk rica ettim attım ağzıma tadı mükemmeldi o ara elenor omzumdan tuttu beni içeri kalıplı 4 zenci uzaylı girmişti yani siyah tenliydi bunlar ben zenci diyorum dıbına koyiyim "neydi bu bitane daha alalım"
"sadece salyangoz penisi"
Bu yaştan sonra yannan da yemiştik ya hıaadıbına koyayım dedim kapıdan apar topar çıktık koridorun sonuna doğru koşturduk bu zenci uzaylılarda ten pack vardı, asansör bulduk Birtane ve zemin kata bastık asansörün içinde ki ayna lunapark aynasıydı, düğmeler yerine minik taşaklara vardı bu yüzden ben basmadım zemin kata gelmiştik ben etrafı incelerken.

Uyandığımda bi odanın içindeydim etrafımda solungaç dekolteli uzay hatunları, ten pack sporcu uzaylılar ve daha nicesi galiba bi kutlamanın içindeydim hâlâ şokun etkisiyle etrafıma bakınıyordum ve yüzüme doğru bi surat eğildi, serkanın zütünden daha kıllı ve daha parlaktı bilmediğim dilde birşeyler söyledikten sonra parmaklarını karnıma değdirmeye başladı bu erkekti galiba beyler tüylü ve sümük kaplı elleri karnımda gezdikçe kendimi tutamayıp ayaklarımı sağa sola sallamaya başladım.

Burda Herşey cinsellikten ibaretti beyler arabanın benzin deposu vajina benzin pompası penis şeklinde tasarlanmış, yolda ki beyaz şeritler yerine sex reklamları, hatta çocuklara balon yerine kondom satılıyordu.
Saat geç olmuştu iyice elenora bir otel tutmamızı bugunü burada geçirmemizi söylemişti.
Tek açık olan otele girdik ve 2 ayak tırnağımı vermiştim 8 tane kalmıştı bende de.
Görevliyle elenora konuşurken bi personelin kapıyı yağlamak için kayganlaştırıcı jel kullandığını fark ettim.
Elenora ile görevlinin konuşması biraz uzun sürmüştü farklı dille konuşuyorlardı hiç anlamamıştım zaten.
Benim yanıma geldi ve " buraya almıyor bizi"
"nee neden peki hem burası son otel"
" bakire olduğum için"
"ulan ona ne senin bekaretinden amın oğluna bak yaa"
" yasalar böyleymiş bu gezegende bakire kimse barınamazmış"
"ee sokakta kalıcaz o zaman"
"hayatta kalmamız imkansız ben bekaretimi sana yukarıda vereceğimi söyledim"
"buda bir çözüm hadi gidelim"
Beyler işime gelmişti felaket heyecan yapmıştım uzaylı şeftalisi görecektim lan oooooooooooooo hemen yukarı çıktık ve kapıyı kapattım tam yatağı gören bir kamera vardı lan bunlar ne tür bir sapık dıbına koyiyim yapamam ben böyle ipnelere bak kendine malzeme çıkarıyor.

Sınıra geldiğimiz zaman elenora mikrofon benzeri aleti kalın dudaklarına tuttu "dura dura burada durduk, benzin bulmamız lazım 4 litre gangilu yağından bulmamız gerekiyor".
Kapıda uzun boylu ve yapılı elleri göğüslerin den çıkan rengarenk tüysüz bir varlık çevirdi bizi, gezegenler arası aranma listelerine baktı, elenoraya işaret yaptı ve geçmesini söyledi ben beklemeye başladım arkadan arkadaşlarına işaret yaptı ve hepsi geldiler yarra yemiştik beyler..
Gözlerimi kısıp bana baktı ve üstümü aramasını istedi yanında ki uzaylı görevliye, arka cebimden sadece lazer anahtarlık buldu tehdit olarak algıladı huur evladı ya ulan bayramda babaannem vermişti onu bana, bu ne şeklinde salladı ve bana uzattı silahlarını doğrulttular zütüm korkmuştu ki sadece ışık olduğunu gösterdim, hoşuna gitmişti ipnenin bunun karşılığında geçebilirsin dedi.
Anahtarı çıkarttım hemen verdin lazeri elenoranın yanına koşturdum merkeze doğru yürümeye başladık.

Elenora gözlerimin içine bakarken üzerinde ki uzay zebra derisi tişörtü çıkarttı ve askılı göğüslerini olduğu gibi gösteriyordu inanın bana onları emmeyi ne kadar istiyordum, bakışlarımla fazla belli etmiş olmalıyım ki "sadece bakacak mısın" demesiyle askılıyı yukarı sıyırdığım gibi büyük ve mavi göğüsleri lap diye düşüverdi aşağıya, onları emmeye başladım ben emdikçe antenleri birbirine vuruyordu ve göğüsleri büyüyordu lan bildiğiniz emdikçe büyüyordu, birden ne fark edeyim penisim pantolonuma sığmıyor ulan zenci penisi gibi büyümüş!
Bana iğneyi vuran kadını hatırladım hani şu birşeye yaramayan iğne..
Penisimi ağzına aldığı gibi çatallı diliyle oynamaya başladı sanki yapıştırıcı dolu bir tabak gibiyor gibiydim tükürüğü yapış yapıştı, antenlerinden tutup pullu kalçalarını avuçladığım gibi giriverdim içine kızlık zarı yırtılmamıştı, ne kadar sağlam bu dıbına koyiyim uzun uğraşlar sonucu deldim ve bacaklarına doğru rengarenk sıvı akmaya başladı aldığı zevk gözlerinden okunuyordu,.
Yaklaşık 1 saab farklı pozisyonlarda birlikte olduk defalarca boialmıştı artık kaslı bacakları titriyordu.
Buna bi son verdikten sonra elenora ile sarılarak uyumaya başladık.

Sabah uyandığım da yanımda kahvaltı tabağı vardı ama pek iç açıcı bir menü değildi aslında iç açıcıydı hepsi iç organdan ibaretti şöyle özetliyim.
Zeytin yerine uzay kedisi gözü, at bağırsağı cecil peyniri yerine geçiyordu galiba yada bu uzay balinası yoğrulmuş spermi, peynir miydi öğğğkkk.
Elenoraya teşekkür edip benim dünyamda böyle şeylerin pek yenilmediğini söyledim.
Elenora çok güzel bir kızdı lan onu çok merak ediyordum.
" nasıl bir hayatın var?"
"sıradan, ama bir o kadar beklentili 243 yaşındayım benim dünyamda gencim yani siz insanlar için 25 yaşlarında sayılırım, annem jupiter gezegeninden bi krater mühendisi babam ise t472Ah 'den gezegenler arası geçiş direktörü. Ben sürekli eziliyorum evde bilgisayar başında geçiriyorum her gün bu hayatın ne kadar sıkıcı olduğunu anlatıyorum kendime yalnız hissediyorum biliyor musun? Ve ikiside öz değiller ben küçükken Galaksi yetimler evine vermişler hiçbir zaman öğrenemeyeceğim, ailem evde olmadığımı fark etmemiştir bile ikiside işkolik ve benimle hiç ilgilenmiyor sevgiye ihtiyacım var biraz da ilgiye benim yaratılışım gereği, hatta tüm canlıların temelinde. "
" elenora bende aynıyım biliyor musun? 21 yaşında şu hayattan hiçbir beklentisi olmayan kendi gezegenimde eziğin tekiyim.. "..

Uzun uzun Gözlerime baktı ve boynuma sarıldı antenleri omuzlarıma düşmüştü, omuzlarımdan rengarenk sıvı aktığını görmüştüm beline sımsıkı sarıldım ve sevgiyi iliklerinde hissetmesini sağladım.
\" fazla geç kalmayalım hadi galaksi hava limanına\"
\"tamam hadi gidelim o zaman\"
kalan son 8 tırnağımı da benzin yağına harcadık ve hava limanına doğru ilerledik.
Gittik.. Gittik ve gittik...
Ve tekrar gittik..
Vardıktan sonra elenora gözlerime baktı.
\"Bana verdiğin sevgiyi asla unutmayacağım\"
\"geldik, şimdi git.. Git me - me vakti de de değilmi?
\" sanırım \"
\" o zaman ben yavaşça gi - gi diyorum \"
Elenora kendi gezegeninin portalına doğru ilerledi bende arkasından bakmaya başladım.
\" elenora! \"
Bekliyormuşçasına arkasını döndü ve boynuma sarıldı koşturup tekrar ağlıyordu o , o sevgiye ihtiyacı olan minik yürekli bir kızdı sadece..
ilk defa, en acısı son defa görüşmekti..
\"bir daha seni göremeyecek miyim elenora??\"
\"ki - kim bilir\" dudakları titriyordu tişörtünden kopardığı bir parçayı ellerime sıkıştırdı, bende boynuma 1 milyoncu Nihat abiden aldığım fil dişi kolyeyi onun mavi avuçlarına.
ikimizin de portalı arkamızda açılmıştı...
Geri adım atarak birbirimize baktık ve el salladık...
Dudaklarımdan dökülen son cümle şu oldu..
görüşürüz elenora!!

-

Arkasından koşmaya başladım fakat yerler uzaylı salyongozlarıyla doluydu.
"üzerine yerdekilerden bir anten al insan olduğun çok belli"
" kafamda delik yok nereye takacam bu dıbına kodumu şeyini"
"kötü konuşma ben yapışkan sıvı salgılayan tükürük üretiyorum"
"bir bu ekgibti şey dicem sevişirken ne yapıyorsun peki?"
"bilmiyorum hiç olmadı"
Dedikten sonra kafamın 2 yerine tükürdü ve ucunda göz olan 2 anten taktı, yerde duran bir uzaylının cam göbeğinden kendime baktım tipini gibeyim dedikten sonra çıkışa vardığımızı fark ettim fakat düğme dışarıdaydı.

Aşşağı doğru müthiş bir hızla düşmeye başladım ve en sonunda yumuşak bir zemine düştüm venüs telefonumun flaşını açıp etrafa baktım ulan burası mezarlıktı ölecek miydim yoksa dıbına kodumun karısı ne iğnesiydi bu derken sol kolumda uyuşma hissettim ama iğnenin etkisi değil lan panik ataktı bu dıbına koyiyim neyse dedim birşey olacağı yok derken ayağımı bir el tuttu o anki korkuyla bağırdım uzun saçlı bir uzaylı hatunuydu 2 göğüslüydü kalın dudaklı 3 gözlü pembe ve tüysüz teni vardı üstelik bacakları oldukça kaslıydı elinde birşey vardı silah olmalıydı hemen kaçar pozisyon aldım ama eliyle ayağa kalkıp dur işareti yaptı.