hazreti musa efendimiz bir zaman mısır ordusunda general iken otoriteye rest çekip çöllere düşmüş ıssız yerlerden geçer olmuş bir zaman bir ıssız yerde konaklamış günlerdir insan evladı görmediğine üzülmüş sık sık tuttuğu sağlam oruçlardan birine başlamış bu mübarek zat bir oruç a başlar 3,5 gün ve gece boyu tutar (geceli gündüzlü akşam iftar filan yok!)
ve bir misafiri vs geldiğinde ona bişeyler ikram eder ve onla birlikte orucunu bitirirdi yine bu ttuğu oruçta ben gibi bir yaratıcı güce inanan kardeş ile karşılaşırsam onu buyur ederim soframa onla açarım orucu diye günlerini geçirir derken o ıssız yerden bir adam geçer 30 yaşında
hazreti musa efendimiz bu adamı buyur eder gel ya kardeş ekmeğim var yiyelim der ve sorur inanırmısın bilirmisin duydunmu o yüce gücü diye
adam ya kardeş bilirim duydum senin inandığın o varlığı fakat inanmam ona der

bunun üzerine musa efendimiz yıkıl karşımdan ben aht ettim bir inanan ile yiyeceğim akşam yemeğimi der adamın kalbini kırır adam yoluna gider
adamın halindende uzun bir yürüyüşten geldiği ve aç biçare olduğu bellidir zaten

ve derken hazreti musaya yüce güç bir meleğini yolar melek musa efendimize şöyle der ya musa yüce güç derki ben o adamı kafir olduğu bana inanmadığını bildiğim halde 30 yıl doyurdum ama sen 1 akşam karnını doyuramadın der

şeklinde bildirir görevli melek !
hazreti musa efendimiz burda yaratıcı kuvvetten sağlam bir ayar yediğini anlar

yine bir gün hazreti musa efendimiz yollardadır bir köye gelir köy yanmış alevleri hala tüter haldedir ve herkes ölmüştür kadın erkek çocuk çoluk etraf yanmış haldedir hazreti musa etraftaki ölüleri sayar en az 100 dür yüce güce seslenir neden oldu bu der sorar
yüce güç ona eyy musa onlar kafir idi bana kafa tuttular bende yakarak azap ettim onlara der

musa efendimiz ise içinden bu nasıl olur bunların içinde çocuklar kadınlar gençler var hepsimi kafir idi der yüce gücün haksızlık ettiğini kalbinden geçirir ve yola devam eder

yolda bir ağacın gölgesine oturur ve uyumaya başlar dinlenmek için
derken canı yanar o mübarek zatın bir karınca elini ısırmıştır elini silkeler devam eder uyumaya sonra bi daha canı yanar ve hışımla kalkar başka bir ağacın gölgesine gider ve uzanır uyumaya devam eder çünkü çok yorgundur ve az sonra tam uyumaya başlayınca yine canı yanar yine karıncalardır

kalkar yine başka bir ağacın altına gider uzanır ve yine aynı şekilde o kızıl iri karıncalar musallat olurlar hazreti musa efendimize

oda bunun üzerine sinirlenir bir dal parçasını alır kılıcını çeker hibesinden küçük bir taş çıkarır kılıcın kör tarafını ateş yakmaya kullandığı bu taşa sürür ve dal parçasını ateşe verir dalı alıp etraftaki bütün karınca yuvalarını ateşe verir o dal ile tüm karıncaları yakar

bunun üstüne yüce güç seslenir musa efendimize ya musa sen o yaktığım köye üzüldün halbuki o köydeki 100 kişi kadarda canlı kurtulan olmuştu oradan ben yarısını yakmıştım hemde bir ağır bir suçlarına karşılık fakat sen binlerce karınca ümmetini yaktın az önce hemde hiçbiri sağ kurtulmadı bir suçlarıda yoktu sen tamdıbını yaktın der

burdada hazreti musa çok sağlam bir ayar yemiştir