-
1.
+28 -1evet panpalar, bugün yaradılış mizanseni hep birlikte irdeleyeceğiz. okuduğum bir kitapdan (bkz: levhi mahfuz) edindiğim bilgiler eşliğinde size konuyu detaylı şekilde anlatmaya çalışıcam.
şu an tüm anlatacaklarım word de hazır. copy paste gidicem. paragraf paaragraf gidicem ki konu hem biraz üstlerde kalsın, ilgi çeksin.
haydi bismillah.
edit: tamamen kendi anlatımımdır. alıntı, çalıntı değildir.
edit2: hiç şugu yok la.. bu kadar mı kötü gidiyoz... her neyse şugu mugu önemli değil.. aktar gitsin demiş atalarımız..
-
2.
0
-
-
1.
0Panpa agzindakini çıkar da öyle gel günaha girme
-
-
1.
0üzdün :(
-
1.
-
1.
-
3.
+1 -1belki 1-2 değişik bişey çıkar
reserved -
4.
+5 -1Yaradılış
Zaman ve mekanların ötesine geçip tanrı’nın olmasına karar verip ol dediği ve enter tuşuna bastığı anlara gidiyoruz. -
5.
+5 -2insandan öncesi:
Tanrı henüz insanı yaratmamış mutlak sonsunsuzluk ve boyutsuzluk aleminde yine hayat vardı ve bir düzen içinde akmaya devam ediyordu.
Tanrı bizim zaman mefhumuza göre milyarlarca yıl önce aldığı kararı henüz açıklamamıştı ve tüm varlıklar bir sebep üzerine orada olduklarından habersiz ‘yaşam’larını sürdürüyorlardı. -
6.
+5 -1Tanrı çok sabırlıydı. Belkide bu milyarlarca yıl onun için bir göz açıp kapama mesafesiydi. Bunu sadece kendisi bilebilirdi.
Son sürüm yaratımlar olan cinler diğer tüm varlıkları yönetiyor ve onları kullanıyorlardı. Kendilerinin en üstün yaratım olduklarının bilinci ile diğer tüm varlıklar üzerinde tahakküm kurup, bir itaat zinciri oluşturmuşlardı. -
7.
+7 -1Tüm varlıklar cinlerin üstün yeteneklerinden etkileniyor ve karşı konulamaz şekilde onlara itaat etmekten kendilerini alamıyorlardı.
Tanrı yaratımlarına özgür irade verirken nelerin olabileceğini sonsuzluk öncesinden hesaba kattığı için cinlerin diğer tüm varlıklar üzerindeki itaat zincirini kıracak yeni bir yaratım yapmaya karar verdiğinde yine nelerin yaşanacağını biliyor gerekli gördüğü düzenlemeleri yine kendi tasavvuruna göre geliştiriyordu -
8.
+7 -1Tanrı’nın dileği tüm yaratımlarının kendi özgür, hür iradeleri ile karar vermeleri ve asla herhangi bir diğer yaratımın itaat zincirine bağlı olmamalarıydı.
Tanrı istese özgür irade yaratmayabilirdi. Herşeyin her an istediği gibi olması ya da olmaması mümkündü. Tanrı kendisinden bağımsız bir yaratım inşaa ederek yaratımının sonsuzluğunda kendisine dahi itaat etmeyen bir yaratım olsun istedi. -
9.
+5 -1Tüm yaratımlara zeka yazılımları yüklüyor, bu yazılımları eksi sonsuz ve artı sonsuz yönde genişletiyor bu sonsuzluk deryasına özgür irade kabiliyeti veriyor ve bu yaratımdan kendi iradesi ile özgürlüğün bilinicine varmasını istiyordu.
Tanrı’nın yaratımlarının hepsi bu sonsuzluk deryasında kayboluyor ve bir şekilde kendinden üstün gördüğü yeni bir yaratımın itaati zincirine bağlanıyordu. Tanrı istese özgür iradeyi sadece ‘doğru’ olana yönlendirecek bir bilinçle donatabilirdi. Bunun yerine ‘yanlış’ olana da yönlenebilecek bir bilinçle donatarak doğru ve yanlışı birbirinden ayırabilen bir bilincin mükemmel bilinç olduğunu biliyordu. -
10.
+4 -1Tanrı doğru ve yanlış idi. Doğru, Tanrı’nın varlıklardan beklediği özgürlüğe doğru atılan adım, Yanlış, Tanrı’ya rağmen özgürlükten başka yana atılan adımdı.
-
11.
+4 -1Ve an gelmişti. Tanrı tüm varlıkları topladı. Milyarlarca yıl öncesinden Tanrı dehası ile hesaplanan o an gelmiş ve Tanrı yeni bir açılış dönemini müjdeliyordu. Tüm varlıklar Tanrı’dan gelen bu yeni mesajı dinliyor ve yeni bir dönemin açılışına tanıklık ediyorlardı.
Tanrı milyarlarca yıl sonra gönderdiği kitapta bu konuyu şöyle naklediyordu.
insanı kuru bir çamurdan;şekillenmiş bir balçıktan yarattık
Ve cinleride daha önce nüfuz eden kavurucu ateşten yaratmıştık -
12.
+4 -1Tanrı varlıkların önünde bir açılış sahnesi gerçekleştirdi. Tüm varlıklar dikkatle izliyor yeni yaratımı inceliyorlardı. Gözlerinin önünde çamurdan şekillendirilmiş bir balçıktan başka bir şey göremiyorlardı. Tüm varlıklar durumu garipsemiş, şaşılacak ve hayretlere düşürecek yeni bir yaratım görememenin yarattığı huzursuzlukla bekliyorlardı. Çünkü Tanrı’nın dediğine göre henüz daha açılış bitmemişti.
-
13.
+5 -1Tanrı Adem’den diğer tarafa doğru yöneldi ve Adem’i yaratırken eş zamanlı yarattığı Melek’lere dikkat çekti. Tüm varlıklar artık meleklere bakıyordu. işte bu büyüleyiciydi. Eşsiz güzellikte, estetik harikası, sayılarını sayamadıkları kadar olan melekler yaratımlarının ilk anlarını yaşıyorlardı.
Tanrı meleklerin özelliklerinden bahsetti. Hür iradeye anlam veremeyen dimağlar için hür iradeden yoksun, Tanrı’nın dediklerinin dışına çıkmayan ve çıkamayan. Kendi kararlarını veremeyen bir yaratımdı bu. Hür iradesiz bir yaratımın diğer yaratımların gözleri önünde ne kadar değersiz olduğunu gösterdi ve yine Adem’e yöneldi. -
14.
+4Tüm yaratımlar yeniden bu şekillendirilmiş balçığa bakıyor ve anlamsızlığına anlam vermeye çalışıyorlardı.
Tanrı Adem’in bir özgürlük projesi olduğundan bahsetti. Tanrı anlattığına göre Adem’i yüce bir akıl ile donatmıştı. Adem, itaatkarlığın zincirini kıracak, diğer tüm varlıkları diğer tüm varlıklara itaat etmeden kurtaracak bilgi ve donanıma sahipti. Adem özgürlüğün sembolüydü. Tanrı’nın tüm diğer varlıklara anlattığı özgürlük bilgisi bu yaratımda var olacak ve Adem tüm diğer yaratımlara özgürlüğün yolunu göstererek onlara örnek olacaktı. -
15.
+5Tüm yaratımlar şimdi biraz meraklanmaya başlamış ama bu olayın nasıl gerçekleşeceğini kavrayamadıklarından anlam veremez bir şekilde Adem’e bakmaya devam ediyorlardı.
Bu yeni yaratımdan en çok rahatsız olan grup elbette Cin’lerdi. Diğer tüm varlıklar üzerinde kurdukları tahakküm, tüm bu itaat zincirinin yıkılmasına Tanrı’nın dediğine göre ramak kalmıştı ve yeni bir dönem başlayacaktı. -
16.
+5iblis Cinlerin önderleriydi. Gördüklerine O’da inanamıyor şekillendirilmiş bir balçığın nasıl olupda tüm itaat zincirini yerle bir edip, onun tüm güç mevki ve makdıbını elinden alabileceğine akıl sır erdiremiyordu.
itaat zincirinin kırılması demek iblis’in tüm güç, mevkii ve kariyerinin sonu ayrıca onun hiçbir şeye dönüşmesi demekti. Tanrı’nın böyle bir şey yapması zihnini bulanıklaştırıyordu. Nasıl olurdu? O her ne kadar itaat zinciri oluşturup diğer tüm varlıkları kendine bağlasa da Tanrı için çalışıyordu. -
17.
+5Tanrı’yı çok seviyor ve hayatını O’nun yoluna adıyor diğer tüm varlıkları önce kendisine sonra Tanrı’ya biat etmeleri için çalışıyordu. O herşeyi Tanrı için yapıyor, bu yolda elinden geleni ardına koymuyordu. Daha da anlaymadığı ve kavrayamadığı şey bir şekillendirilmiş balçığın nasıl olurda kendisinden üstün olabileceği idi. Kendisi ateşten yaratılmıştı. Balçık ise bir çamur yığınından başka bir şey değildi.
-
18.
+6Tanrı iblis’in gözden kaçırdıklarını görebildiği için Tanrı’ydı. Evet iblis anlattığı gibi kendisi için çalışıyordu. Ama atladığı bir nokta vardı ki iblis sonsuzluğun içinde bu görevini yerini getirmeye çalışırken artık kendisi gücün kendisi haline gelmiş ve arada Tanrı’ya koşulsuz bağlanmanın yollarını kapatmıştı. Tanrı’ya giden yolun kendisinden geçtiğinden o kadar emin hale gelmişti ki Tanrı’nın ‘benimle aramda hiçbir aralıkçı olmaksızın iletişime geçebilirsiniz’ mesajını görmekten ve duymaktan o kadar uzaktı.
-
19.
+5iblis geçen süreçte kendisini bir güç haline getirmiş, ilah gibi saygı gören bir mercide (tağut) kendini konumlandırmıştır. iblis Tağut’luğunu ilan ettiğini açıkça söylemesede çevresindeki diğer tüm varlıklardan Tağut’muşcasına ilgi ve alaka görmeyi benimsemiş ve buna hiç itiraz etmemişdir. Sahne de Tağut olduğunu söylemeyen, bunları bu sahneyi izleyenlere söyletebilen bir oyunun başrolünü oynadığının farkındadır
-
20.
+4 -1Tanrı Adem tanıtımına devam etti. Tüm varlıklara seslendi. Biraz sonra bu şekillendirilmiş balçığın içine kendi ruhumdan üfleyeceğim. Herkes şoktaydı. Kimse böyle bir şey beklemiyordu. Şimdi işler biraz daha karışmıştı. Tanrı’nın bir parçasının bir varlıkta bulunacak olması düşüncesi, bu hayretler verici bir gelişmeydi.. tüm varlıklar gözlerini bir an bile kırpmadan Tanrı’yı dinliyor, yaşadıkları bu şoku yavaş yavaş atlatmaya çalışıyor ama şoku geride bırakamıyorlardı.