edit; hikaye bitmiştir.

bu yazılan şeyler yapılmış ve yapılmakta olan operasyonlardır. Ülke büyükleri her zaman insanları daha kolay yönetebilir hale getirmek için bu taktikleri uygularken bu taktikleri sürekli olarak geliştirmekte ve genişletmekte.

Bu sistem acımasız olduğu kadar sabırlıdır da. Her şeyi bir ayak mantarı gibi yavaş yavaş yapar. Acele etmesine gerek yoktur.

Bu işe daha doğumunuzdan önce başlarlar. Annelerinizin doğum esnasında kullandığı ilaçlar, yediği içtiği şeyler, elektronik aletler, müzik dahi her şey buna dahil. Bu maddeler sizin karında gelişiminizi farklı etkiler.

Zamanı gelince doğarsınız ve bu operasyon daha şiddetli nüfuz eder. Anneniz emzirirken bile bu operasyon devam etmekte. Emdiğiniz sütten tutun ek besin olarak aldığınız mamalara kadar kimyasal maddelerle dolu.

Büyüdükçe iş daha da ciddileşir. Sizi çikolata şekere alıştırırlar ki kimyasallar daha çok girsin vucüda. Televizyondaki eğitici dedikleri o çizgi filmlere yönlendirirler. Beyninizin gelişmesi gerekirken aynı yerde durmasına ve hatta gerilemesine yol açarlar.

Sizi okula başlayana kadar hazırlarlar evet ama sandığınız gibi eğitmek için değil köleleştirmek için. Okula başlarsın ve artık cebindeki harçlıkla anne kısıtlaması olmadan her gün daha fazla abur cubur tüketebilirsin.
ilk seneden okumayı öğretirler ki köle olmayı daha etkili bir şekilde empoze etsinler benliğine.
Sana basit sandığın ama son derece tehlikeli olan şeyleri öğretmeye başlarlar. Diş fırçalamayı öğrenirsin ve bunu evde uygularsın. Diş macunundan vucüda +1 fulorür güle güle kullan.
Sana devleti sevmeyi öğretirler ama aynı anda başka milletlerden nefret etmeyi de.
Öğretmene saygıyı, ayağa kalmayı, söz dinlemeyi öğretirler. Daha az soru sormaya başlarsın. bu ilkokul dönemi neredeyse hiçbirşey anlamadan geçer sadece beyne yerleşen önyargı dışında.

Çok basit birkaç soru; Süt deyince aklına hangi renk geliyor?
okul deyince hangi renk geliyor?
ilkokul dönemi deyince hangi renk geliyor? bu sorulara cevabı yazın devamı gelcek

1. Soru eğer beyaz ise, gördüğünü söyleyen ve gördüğüne inanan tarafın daha ağır basıyor. Farklı bir renk ise hislerin
2. Rengin okulunun badana rengi sıra örtüsü, önlüğü olma ihtimali % 90 ve bu da görme duyuna güvendiğini gösterir
3. Renk eğer siyah ise o dönem hakkında pek bir şey hatırlamadığın, kötü bir dönem geçirdiğin belli. Eğer yeşil, sarı ise iyi dostluk kurduğun, kırmızı mavi aşkın etkileyici izler bıraktığı anlamında

Orta okula geldiğiniz zaman tarih, milli benlik, matematik öğrenmeye başlarsınız. Bunların arasından en masumu matematik gibi görünse de aslında en tehlikeli olanı odur. Çünkü herşey yerli yerindedir ve eğer formülü doğru uygularsan sonuca ulaşırsın.
Bu da senin verilen öneriden, yoldan çıkmama fikrini daha da pekiştirir.
Herşey ezber olmuştur hayatında ezber yap ve öğretmenine söyle aferin al. Notların güzel olsun. Sonra verilen sütü iç.
Eğer sana gösterilen yolu uygular ve sana önceden söylediklerini iyice beyinde kazırsan bu şekilde ödüller bekliyor seni.

Soru sormak için can atabilirsin ama bu hevesini yavaş yavaş kıracaklar. +"Hocam Fatih 1461de şurayı sa fethetmişti demi?" -"Evladım daha Istanbul'un fethini anlatıyorum sabret".
Oysa ki ne kadar basit 'evet. Şöyle oldu böyle oldu' demek. Ama sizin sabretmenizi ve sistemi devam etmenizi isterler. Bu yüzden de soruların yanıtsız, çoğu zamanda azarla biter.

Verilen kitaplarda kendi kurdukları sistemleri anlatırlar. Tarih objektif değildir seni başka devlete düşman yapar. Çoğu Rus bir Türk hakkında fes, savaş, kara çarşaf, islam, kebap, baklava dışında birşey bilmez.
Sen de tıpkı onlar gibisin işte. Sana ne öğretilirse onu doğru olarak kabul edersin.

Şöyle bir beyin fırtınası;
Dünyanın aslında yuvarlak olmadığı,
Uzay diye birşeyin olmadığı,
Ay'a aslında hiç gidilmediği,
Aslında Tarihte anlatılanların hiç varolmadığını düşün.

Hiçbirimiz uzaya çıkmadık, geçmişe gidip görmedik ve dolayısıyla bilmiyoruz gerçeği. Bize bütün anlatılanların bir uydurmaca olduğunu düşünün bir. Kaynaklar ne kadar güvenli?

Üniversite dönemine kadar eğitim sistemi sizi robotlaştır. Sürekli sınava girersiniz fakat hiç kimse size sorular hakkında düşüncelerinizi sormaz ve umurlarında da değildir.
Sana gösterdikleri, duymak istedikleri cevabı ver ve otur.

Bu yoldan asla çıkma yoksa hayatın biter.

Evet... çok güzel bir şekilde kıvama geldin. Artık çoğunuz 1 dakika içinde 1 soruyu yanıtlayabilecek durumda. Herşey basit gösterilenleri yap ve bitsin. Sınav esnasında sadece soruyu oku ve doğru olanı işaretle.
Soru: ... bağışıklık sistemi ve sağlığımız açısından faydalıdır. Cevap süt. E ama benim süte alerjim var? küçüklükten beri beni zehirliyor. içtiğimde karın sancıları çekiyorum?
Ama onlar kitaba böyle yazdı. Cevap böyle.

160 dakika boyunca hiç geçmişi düşünmedin,
yaşadığın o güzel anıları..
annenin yüzü gözünün önüne gelmedi.
Aşık da mı olmadın lan sen?
Aklına bir kız bile gelmedi.
Sevişme hayali bile kurmadın
Oynadığın oyun gelmedi.
Fıkra da mı bilmiyorsun hiç?
Aklına hiç gelip gülmedin de.
Geçim derdin de yok.
Hiç düşünmedin çünkü.
Geleceğini düşünmedin.
Verilen şekeri suyu bile içmedin.
Parmaklarını kütletmedin.
Kalemi koyup etrafında kim oturuyor diye bile bakmadın.
Lan sen nasıl birşeye dönüştün?
Sadece soruları okuyor ve işaretliyorsun ve bunu tam 160 dakikada yaptın.
TEBRiKLER mükemmel bir robot oldunuz.

Ve Güzel puan alarak üniversiteye başladın. Tüm öğrendiğin o ideal robot olma taktiklerini ezbere biliyorsun artık. Ayrıca bu yaşa gelene kadar yediğin içtiğin şeyler de yardımcı oluyor uyuşmana. Ne güzel

Bu kadar sıkı bir eğitim hayatından sonra bir bakıyorsun burası rahat gibi lan. Herşeyi istediğin gibi yapmaya başlıyorsun. Eğlen iç ye gibiş.
Rahatladın sanıyorsun ödülünü aldın sanıyorsun ama öyle değil.
Bu nokta sistemin "şoklama" taktiğidir. Seni pişirdi ve aniden soğuk suya soktu ve seni genleştirdi.
Artık beynin daha hızlı allak bullak olacak

istediğin herşeyi yapmaya fazlaca vaktin var ve buna ailen de karışamıyor. Ve artık onların senin olman istedikleri ve sana sundukları iki insan tipinden birisi olmaya hazırsın.
Birincisi satıcı diğeri ise müşteri.
Satıcı kölelere nasıl köle olunmasını gösterir müşteri ise bunu uygular.
Sana hayatın boyunca o zehirleri enjekte etmeye devam ediyorlar. Vücudun artık bunu tehdit olarak görmüyor çünkü daha cenin iken alıştı zaten buna.
Sistemin devamlılığı için filmler şarkılar diziler kitaplar basıyorlar. Sen ruhunu dinlendirdiğini sanıyorsun müzik dinlerken ama aslında onların öğretilerini dinliyorsun unutma şarkıcı birinci tür; satıcı.
Kitap okuyorsun bilgilenmek için. Ama ne tür bir bilgi?
Sevdiğin şarkıları sevgiline sayarken bile sen onlara hizmet ettin aslında.
illa onların ürettiği cipsi, kıyafeti, saati, pizzayı almana gerek yok. Düşüncelerini yansıtmak bile bir hizmet türü.
Bunun ödülü olarak da sana bir miktar ödünç para veriyorlar. Ama ne kadar hizmet edersen o kadar ödünç para. Sende onu Her ay alıyorsun ve her ay onlara geri veriyorsun. Sana da ekstra olarak çeşitli kimyasallar ve florür veriyorlar. Bu taktik ise 'maaş' taktiğidir. Yani aslında hiçbir zaman senin paran olmadı.
Bu verdikleri ödünç parayı daha hızlı almak için enerjiyi de bahane ederler. Kaldı ki enerji aslında sonsuzdur. Enerjiyi sürekli durmadan bedava bir şekilde üretme yolu yıllar önceden beri biliyorlar ama bunu yapmazlar çünkü senin onlara mecbur olman lazım.

Uzun yıllar boyunca sanata spora ilgi duydun belki de. Bir sanatçı olman bile onlara hizmet aslında. Çünkü sen insanların akıllarını karıştırıyorsun ve böylelikle onların istediklerini yapıyorsun. Manupile et, yalnız hissettir, aklını karıştır, kötü hayatı olduğunu göster ve daha sonra onu rahatlat.
Spora başlama isteği doğmuş olabilir çünkü küçüklükten beri senin vücudundan nefret etmeni sağladılar ve şimdi sana bunu düzeltme imkanı sunuyorlar. Ve sen bunu öğrenince çok seviniyorsun. Ama aslında bu da bir manipule.
Kötü hissettir, çözüm göster.
Spor salonlarına verdiğin parayı hesap katmıyorum bile artık biliyorsun paranın nereye gittiğini. Ama olay kullandığın vitaminlerde, protein tozlarında.

Nereye adım atarsan at, orada onlarla karşılaşırsın. Işin dramatik tarafı da onların aslında sen olman, annen, baban, sevgilin hatta çocuğunun olması.

Güzelce yoğurulursun, kullandığın bütün besinler yavaşça beynini uyuşturmuya başlamıştır artık. Sonunda bir işe girmen gerekir. Bunun için de birkaç hatta onlarca sınava girersin.
Neyse ki sınav konusunda tecrübelisin.
Pavlovun köpeği gibi salyaların akmaya başlar sınav lafını duyunca.
Yine ezber yapmaya başlarsın, soruları en kısa sürece yapma antremanları vs.
Artık bir işe sahipsin. Mutlu olacaksın. Evleneceksin. Çocukların olacak. Araba satın alacaksın. Belki de ev. Emekli olup sakin bir hayata çekileceksin.

Hahhhaa. Gerçekten mi?
Sabah saat 6.30 da kalkacak hızlıca kimyasal çayını ve meyve suyunu içip diğer kimsayal peynirlerini hızlıca ye ve dişlerini fırçala. UNUTMA dişler önemli.
Kravatı düzelterek asonsöre bin ve işe koyul.
Tam 8 de işe başlaman lazım. Unutma herşey sistematik.
Bir saat yemek arası ile 12 saat çalıştın. Eve 9 da geldin. Karıcığının yanağını öptün. Yine o enfes reaktörlü yemekleri yedin ve biraz televizyon izledin. Ama artık uyku zamanı. Yarın aynısını yapman lazım.

55 yaşına kadar bunu yap.
Daha sonra oğluna bunları öğret.

Onu okula yazdır.
Dişlerini fırçalattır.
Derslerine çalıştır.
Ayağına dolandığında çizgi film aç.
iyi bir liseye başlaması için sınava hazırlat.
Sonra üniversite için de bunu dayat ona
UNUTMA 160 dakika 160 soru. Yoksa hayatı biter.
Üniversitede harçlığını gönder ki o da 'Şoklanma' sürecini yaşasın. Sonra "maaş" süreci var sırada. Umarım hayatın bunu görmeye yeter.
Herkese nasip olur umarım kimyasal oğlunun böyle mutlu bir kölelik gününe adım atması.

Artık emeklisin. Ee? Dinlen artık. Ama hayır. Sana verilen ödünç para yetmiyor. Daha çok memnun et onları. Normal sakso yetmiyor, artık Boşnak saksosu öğrenme zamanı. Belki de aç karınla çalışacaksın çoğu gün. Ama bi dur. zaten Boşnak Saksosunun olayı bu

Ölmeye hazırla kendini diğer tarafa hazırlık zamanı. Bu zamana kadar gözünü boyadıkları şeyler yüzünden bunu unuttun ve çok günah işledin.
ibadetlerini yap ve ölmeyi bekle. Sonra tabutunu satın al, mezarını satın al. Bak, son nefesinde bile yanındalar.Ne kadar da iyi bir sistem.

Umarım çocuguna iyi bir köle olma yolunu öğretebilmişsindir. Yoksa biraz sıkıntılı kölelik geçirebilir.

Hikâyeden ayrı olarak;
Etrafınızdaki herşeye dikkatli olarak bakın ve gözlemleyin. insanların konuşma türüne bakın, kullandığı kelimelere. %90 ını sistemin reklamıdır.

Herkes 'peki bu düzen nasıl değişir sorusunun cevabını arıyor.

Olaylara farklı bakma ve kendinize çeki düzen verme zamanınız. Peki bu nasıl yapılır?
Sadece ihtiyacın olanı al. Kimsenin görüşünü % 100 kabul etme. Faşizmden komünizmden herşeyden ama herşeyden senin kafana uyanı kes ve kendi dünya görüşüne ekle.

Dünyayı herkesin kendine ait dünya görüşüne sahip olması kurtarır.

Devamı gelecek

Bu düzenin kurtulması dediğim gibi; Herkesin kendine ait dünya görüşünün olması kurtarır.

Ama öncelikle yapılması gereken çok iş var ve bunun en başında insan nüfusunu azaltmak geliyor.

Çoğunuz aslında benim bu sisteme karşı olduğunu düşündünüz ama aslında bende bunu destekliyorum ve sizi kaygılandırıyorum. Ve şimdi de rahatlatmaya çalışacağım.

Mikroplar insanlar gibidir. Dünyanın mikropları da biziz. Ağaçları, denizi, toprağı, havayı kirlettik. Ve doğa bizden kurtulmak için doğal felaket yoluna başvuruyor ama biz buna uyum sağlıyoruz. Tıpkı aşı kullanma ve buna karşılık mikrobun form değiştirip yeni ve güçlü hale gelmesi gibi.

Asırlar boyu bu dünyayı o kadar yorduk ve çoğaldık ki artık birileri bu hastalığı yenmeli. Kanser tedavi edilmeli! Ve bu büyük gizli güçler de bunu yapıyorlar. Sizi uyuşturup ömrünüzü kısaltıyorlar, çocuk sahibi olma oranınızı düşürüyorlar, savaşlar başlatıyorlar, salgınlar yayıyorlar, nükleer silahlar üretiyorlar kısacası sizi yavaş yavaş ve yavaaaaş yavaş bitiriyorlar.

Bunun sonunda ise mükemmel insan ırkını oluşturacaklar. Daha az, daha zeki, daha güçlü, daha sağlıklı.

Ve artık doğal yiyecekler, sağlıklı içecekler üretecekler. Doğumlar kontrollü yapılacak. Ülke-millet kavramı olmayacak, enerji sonsuz olacak belki de para tarihe gömülecek. Dünya iyileşmeye sürecine girecek ve hava temizlenmeye başlayacak. Doğa, en başından beri istediğini eninde sonunda alacak.

Ve sizler ise bu büyük oyunun sadece birer parçasısınız.

O yüzden yapabileceğiniz en doğru şey, bu sistemi devam ettirmek ve daha da etkili hale getirmeye çalışmak.

Çocuklarınızı iyi birer köle olarak yetiştirmek ve onun da başkalarını güzel bir köle olarak yetiştirebilecek düzeye getirmek.
Artık rahat ol ve hayatını özgürce yaşa. Çünkü bu sistemi asla değiştiremezsin.

Git ve bu yazıyı okuduktan sonra içip yiyemediğin o güzel reaktörlü şeyleri yiyip iç, keyfini çıkar.

Iyi bir satıcı ve iyi bir müşteri ol.

BAŞKA ÇAREN YOK.

Iyi forumlar, iyi geceler