+28
-1
hazırlık biterken acroyoga sayesinde vücudumdaki değişimler artık dışarıdan da fark edilir hale gelmişti. six pack yoktu ama göğüs kaslarım belirginleşmişti. kollarımda kıvrımlar olmuştu. kendimi daha iyi hissediyordum. bana yürüyen kızlar oluyordu. hiçbirine yaklaşmıyordum çünkü o süreçte hoca olayı devam ediyordu. hazırlığın bitmesine 1-2 ay kala beni memlekete dönme telaşı sardı. kim gidecekti amk. sömestr da 20 gün gittiğimde tatil boyunca çekyata yapışıp televizyon izlemiştim.
aradığım bahaneyi yurtta aynı oda da kaldığım benden 3 yaş büyük bir arkadaş vermişti. turizm otelcilik okuyordu. yazın turistik bir yerde staj yapacaktı. daha önceleri bunun muhabbeti oda da hep geçiyordu ama ben sadece dinliyordum. muhabbet arasında bende staj yapabilir miyim? diye sordum o da staj yapamazsın ama çalışabilirsin. yani işe alacak kişiye bağlı dedi. benimde aklıma yattı. hem yaz tatilini turistik bir yerde geçirecektim hem annemle babama staj yapıyorum, ingilizcem gelişiyor diyecektim, hem para kazanacaktım hem de anlatılanlara göre ruslar, almanlar her yer yabancıymış, ciks yapmak çok kolaymış. bunların hayalini kafada kurdukça git gide mantıklı gelmeye başladı. artık oda arkadaşıma baskı yapıyorum bana da iş bul. çocuğun başının etini yedim. sonuç olarak yaz tatili geldi. hazırlık sınıfını 96 puanla yani aa ile gayet başarılı bir şekilde bitirdim. 24 kişilik sınıfta maksimum 10 kişi direk geçti. geri kalanlar tekrar derslere başladı.
geldim memlekete işte bildiğiniz gibi. anne, baba aynı büyük abim dükkanda. diğer abilerim de gelmiş. zaten 2. en büyük olan okulu bitireli baya olmuş çalışıyor. benim bir büyüğüm uzatmış. bitirmek üzere. hepsini görmek iyi geldi ama benim aklım arkadaştan gelecek haberde. zaten evdekilere altyapıyı hazırlamışım. arkadaş staj bulursa gidebilirim diye. bir allahın kulu da demiyor senin bölümle turizm ne alaka?
takriben 15-20 gün sonra arkadaş arıyor. kanka istersen gel sana iş buldum. resepsiyonda duracaksın, turistler geziye gidince onlarla gideceksin. ben bunları duyunca havalara uçuyorum. tam benlik iş. bavulumu toplayıp gidiyorum istikamet alanya. otogarda inince bu ne amk bildiğin bizim memleket bu sadece daha nemlisi diyorum. otele gitmek için otobüse bindikten sonra otobüs sahil yolundan gidiyor. ohaa mekana bak ne güzel, ne kadar şık diyorum.
otele varıyorum. otelin müdürüyle görüşüyorum aynı zamanda sahibi. adam bana resepsiyonda duracaksın zaten ingilizcen iyi halledersin. maaşında 500 tl dedi. o zamanlar asgari ücret 700 lira civarı. müdür ekleme yaptı zaten sana oda veriyoruz, yemek masrafın yok. haftanın 6 günü çalışacaksın. o para sana çok rahat yeter diye işi cilalıyor. bende pek umursamıyorum.
verdikleri odaya gidiyorum. otelin en alt katında. pencereler falan tepede kalıyor. odada 4 kişiyiz. biri urfalı biri muşlu biri mardinli... böyle tipler. küçümsemek için demiyorum ama ortak noktamız yok. mardinli muşlu olanla kürtçe, urfalı olanla arapça benle türkçe konuşuyor amk. zaten muhabbet ya patrona gömmek üzerine ya da karı kız.
ben kendimi resepsiyonda çalışacak sanıyorum ama her gün mutfakta bulaşık yıkıyorum. ben resepsiyonda görevliyim deyince, otel full dolu ne resepsiyonu yeni kafile gelince çıkarsın orada boş oturma diye diye neredeyse her gün bulaşık yıkadım. özellikle balık olduğu günler aynı bulaşıkları 3 kez yıkamamız gerekiyordu. sırt ve bacak ağrısından uyuyamaz olmuştum.
ben otelde olduğum süre boyunca, çalışanlar mutlaka gibişecek birilerini buldu. zaten gelen turistlerin bir kısmı da bu amaçla geliyor ama eşleşmeler facia. 25 yaşında olan bir çalışan 55 yaşındaki buruşuk ingiliz karıyı gibebiliyordu ya da daha fenası 50-55 yaşında karı kocalar gözlerine kestirdikleri bir çalışanı aralarına alıyordu. bu swinger denen durumun sadece ferrelarda olmadığını o zaman öğrendim. genel olarak genç ve güzel kızlar ya sevgilileriyle geliyordu ya da geldiklerinde başka turistlerle gibişiyordu. zaten etraf sarı saçlı mavi gözlü, kaslı erkeklerle dolu. ne yapsın fıstık gibi karı esmer kara kuru bebeleri. hatta size bir şey daha diyeyim. otelde staj için gelen benle yaşıt 2 kız vardı. onlar da gibişiyordu. hemde hiç saklama gereği duymadan. buluyorlardı 25-30 yaşında birini devdıbını biliyorsunuz. ben o otelde çalıştığım 20 günlük süre boyunca sadece bir kişiyle, 2 defa yaptım. 2 aydır ciks yapmamış olmanın verdiği abazalıkla. benden 3 yaş büyük iranlı bir kızdı. tüm bu olanlardan patronun haberi vardı ve destekliyordu.
orada çalışırken resepsiyon hariç her işi yaptım. 2 hafta boyunca tatilimiz olmadı. yine bir balık günü sonrası isyan ettim. alanyaya geleli neredeyse 20 gün oldu daha dışarı çıkıp gezmemiştim. patrona gittim dedim. yarın tatil olsun dedim. adam kem küm etti ama vermese bile ben çalışmayacaktım zaten. o gün bana işi bulan arkadaşla akşam club'a gitmek üzerine anlaştık. ankarada da çok gitmiştim ama ilk kez turistik bir yerde gidecektim. acaba magazin programlarında gördüklerimize benziyor muydu?
Tümünü Göster