1. 26.
    0
    http://www.youtube.com/watch?v=wum1zylywdy
    ağladığınız zaman nefes almakta zorlanıyorsanız ve nefesiniz kesiliyorsa, siz değil kalbiniz ağlıyor demektir. ağlarken kalbim titriyor, anlıyormusun... ne yaparsanız yapın bazen olmuyor. yanlızsanız ve sadece anılarınız varsa, sürekli geçmişte yaşıyorsunuzdur. ... birileri zaman en iyi ilaç diyor... zaman onla başladı, onsuz nası akıp geçsin... bilmiyorlar... onun bıraktığı kalbe kimsenin dokunmasına izin vermiyorum, her gerçekten seven gibi...

    ne ellerini tutmakta buldum aşkı
    nede gözlerine susamakta
    tek bildiğim var şu hayatta
    oda seni bulduğumdur her kayboluşumda.
    ···
  2. 27.
    0
    üzülmemek gerçekten elde değil. acı cekmekte. fakat şikayetçi değilim. bu iki gerçek hala kalbimin attığına beni inandıran birkaç duygudan biri. ya onlarıda unutup sahte bir gülen yüz ardına saklanan insanlardan biri olsaydım... aslında insanların birçoğu yanlız, sadece dost bildikleri riyakarlar var, yada kendi riyakarlıkları... kimsenin kesmedi bir oyunun figuranı olmakta ısrar eden, başlarını kuma gömen insanlar bircoğu... onlarda belkide olayın farkındalar, biliyorlar... fakat yanlızlık herkezin harcı değil, riyakar ilişkileri, onurlu bir yanlızlığa tercih ediyorlar. bilemiyorum... insanlar gülerken eğlenirken hep gülmekten karnım ağrıdı diyorlar; üzülürken, acı çekerken ise kalbimiz sızlıyor, gögüs kafesimiz dar geliyor... hangisi daha gerçek bir his şu hayatta... kim gerçekten yaşıyor, kim zamana kapılmış savruluyor...
    ···
  3. 28.
    0
    @47 biçok insan aynı dertten muzdarip ...
    ···
  4. 29.
    0
    http://fizy.org/#s/1ajg8x
    gerçekten sevdiğinizi anlamanın en iyi yolu, onun ugrunda nelerden vazgeçtiğinizdir... ? bu düşünce beni hep üzüyor. her düşünüsümde, bugüne kadar göze alamadıklarım dikiliveriyor karşıma birer birer. içimde hapsolan sevgiler titretiyor bedenimi. sığınacağım tek limanı arıyor gözlerim. böyle düşünceler içerisindeyken, kendimi selvi boylum al yazmalımda buluyorum çoğu zaman... ben herzaman sametin baba dediği adam oluyorum bu hayatta. seven ama olacaklara müdahil olmayan, sevdiğinin terk etmemesi için bekleyen, her an terkedilmek korkusu ile kalbi titreyen. birilerinin verdiği birkaç sevgi damlası kadarı ile yetinmesi gereken biri... birini sevmek asilce, fakat onun seni sevmesini beklemek acınası bir durum. bir kuru ekmek için el açmaktan farkı yok... artık sevginin ne olduğunuda çoğu zaman bilemiyorum. beklemek mi sevgi?
    ···
  5. 30.
    0
    @58 sıkılmaktan sıkıldığın günlerde var bu hayatta. zordur cefa çekmek...
    şuda benden sana gelsin panpa http://fizy.com/#s/1mkasv
    ···
  6. 31.
    0
    duygularımızdan kaçamadığımız gerçeği aşıkar, sadece onları bastırabiliyoruz, yada en azından bastırmaya çalışıyoruz. gerçeğin ne kadar farkında insanlar acaba. unuttuklarını sanıyorlar, fakat bastırılan tüm duygular serbest kalacağı günü bekliyor. yıllar sonra açılacak bir sandık gömüyoruz kalplerimize. içinde çoçukken en cok sevdiğimiz oyuncak arabamızda var, ilk öpüştüğümüz yerin adreside. belki bir köşe başında o sandığın kapağı acılacak, yada kimbilir, ellerimiz buruş buruş olup gözlerimiz pencere kenarında gelecek torunlarımızı beklerken. elbet birgün açılacak...
    ···
  7. 32.
    0
    kimilerimiz yaşıyor, kimilerimiz bedenlerini sürüklüyor, kimilerimiz ise belirsizliklerin ortasında öylece duruyor. düşünüyorum bazen bir sahilde olsam ve dev tsunami dalgaları iki dakika sonra bulunduğum sahili vuracak olsa... acaba kollarımı acar beklermiydim, yoksa diger insanlar gibi çığlıklar içinde tepelere doğru koşarmıydım??? bu soru içimi kemiriyor çoğu zaman. acınası bir çağresizlik mi bizi hayata bağlayacak, yoksa korku mu, yoksa umut mu? hayatla ölüm arasındaki perdeye yaklaştıkca kararlarımız kesinleşiyor olmalı... bir ucurum kenarındaki belirsizlik gibi. baktığınız zaman ucsuz bucaksız bir tablo, sanki tüm dünya sizin ve ayaklarınız altında... her nefes alışında o içine dolan güç... fakat bir adım attığın an aslında ne kadar çağresiz olduğunu yüzüne vuracak gerçekse ortada,,, gerçek sana uzaktan bakıyor ve küçük firavunluğun ile dalga geçiyor... iddaa ettiğimiz hiçbirşey değiliz aslında bu hayatta... aslında bunun farkına varmamız ise,,, en azından benim umutlarımı bitiren başlangıç...
    ···
  8. 33.
    0
    http://fizy.org/#s/1ajblq bu şarkıyı her dinleyişimde zamanında kurduğum hayallerimin aslında ne kadar gerçekten uzak olduğunu anlarım yeniden. bazen öyle bir an geliyor ki gerçek daha fazla gizlenemiyor. siz ne kadar kör olsanızda, gerçek kulaklarınızda cınlıyor, damagınızda acı bir tat bırakıyor, kalbinizi titretiyor... ben burdayım dercesine dikiliyor karşınıza, siz kaçsanızda o hep bir adım arkanızda... kaçmak o kadar anlamsız geliyor ki bir zaman sonra. rüyalarınızda koşmak istersinizde koşamazsınızya, hareket ettiremezsiniz bedeninizi, ayaklarınız gitmez ya, işte öyle bir şey... kabullenmek kacınılmaz oluyor. acıları, üzüntüleri kabulleniyorsunuz. yanlızlığıda kabulleniyorsunuz, fakat alışması zaman alıyor. söz dinlemiyor bazen yanlızlığınız, yapma etmeleriniz fayda vermiyor. o bildiğini okuyor... tabiki gittiği yere sizide sürükleye sürükleye zütürerek... zamanın ne göstereceğine o karar veriyor. bedenimin sahibi ben değil, yanlızlığım oluyor. gölgesi benim ve yerde uzanıyorum...
    ···
  9. 34.
    0
    yanlız insanlar hep sert gibi görünür. bir köşede sigarasını yakar, sanki kendine yetermişcesine dik durmaya çalışır. en azında ben öyleyim. ama dokunsalar ağlayacağım... cam gibi dağılacağım, paramparça olacağım... insanların gözlerine bakmıyorum, bakamıyorum. ne kadar sert durmaya çalışırsanız çalışın, gözleriniz sizi dinlemiyor. yalan söyleyemiyor. rol yapamıyor. derdinizle birlikte, o damlacıklar birer birer beliriyor sigaranızdan her nefes çekişinizde. hayat göz yaşlarını içine akıtmayı öğretiyor insanlara, yanlızlara, bana... ağlamayı seviyorum aslında, güzeldir. her damla kalbinizin hala nefes aldığını gösterir. ağlayabiliyorsanız hala nefret kalbinizi tamamen ele geçirememiş demektir. kalp gözyaşları ile temizleniyor. bazen tövbe ederken ağlıyor insan, bazen birini severken... her ikiside mahrem, kutsal... temizliyor ruhlarımızı, kalplerimizi... huzur buluyor insan, gözler hakikate mukabil.
    ···
  10. 35.
    0
    @69 değmez haklısın panpa. sevdikleri ile oturma odasında sobada kestane pişirilen gecekondulara özendiğim kadar özenmiyorum dev sitelere, beton yığınlarına... küçük, belki kimilerine göre basit ama mutlu... var mı ötesi...
    ···
  11. 36.
    0
    panpalar bugün daha fazla yazamıyacağım... gözyaşlarından bahsedip ağlamamak olmaz...
    ama şunu bilin isterim... gerçekten sev...
    http://www.youtube.com/watch?v=GhJUs-CR-sc
    ···
  12. 37.
    0
    uyku tutmadığı zaman yataga uzanıp anıları düşünürüp, çoçukluk anılarımı özellikle... anılar sarar bedenimi sıcak bir battaniye gibi. yanlızlığın bütün soğukluğunu alır zütürür uzaklara. ve o sıcakta kendimden geçerim, göz kapaklarım ağırlaşır ve yavaş yavaş uzaklaşır ruhum bedenimden. kim bilir hangi alemde sabahlayacağım...
    ···
  13. 38.
    0
    bazen ne yaparsanız olmaz...
    susmak kabullenmek mi bu hayatta...
    belkide verilecek bir hesabım yoktur...
    mutlu başlangıçlar, hazin sonların insanı oldum...
    takılıp düştüm...
    ···
  14. 39.
    0
    @78 korkunçlu kadın korkunçlu kadın korkunçlu kadın korkunçlu kadın.
    ···
  15. 40.
    0
    sürüklüyorum çaresiz yalnızlığımı
    aldırmazlığında, acımasızlığında istanbul'un
    yitik umutlarımla yaralı, vuruk
    yürüyorum kalabalık caddelerde
    yürüyorum bilmeden nereye gittiğimi
    amaçsız bitkin donuk...

    herhalde hepimizin bir beklentisi var ki bu hayattan, hala nefes almaya devam ediyoruz. kanadımız kırılsada, hayallerimizin gerçekleşmeyeceğini dillendirsekte, amaçsız bir yürüyüş içinde olduğumuzu söylesekte, içimizde bir yerlerde , belkide kalbimizin derinliklerinde kendimizden bile gizlediğimiz bir tohum vardır... umutsuzluğumuzdan korumak istediğimiz bir hayaldir belkide bu tohum. belki dilimize düşerse kirleneceğinden korktuğumuz, yalanlarla kirlenmiş dilimizden saklamaya çalıştığımız bir tohum, bir beyaz bulut. ne istersek ona benzetebileceğimiz bir bulut... o tohumun yeşerip, bizi bu donukluktan alıp yeşilin tüm tonlarına ulaştırmasını bekliyoruz bu hayatta. yoksa bir manası olmazdı bu yürüyüşün bu amaçsızlığın ve bu donukluğun...

    http://www.youtube.com/watch?v=AC3Y8kzk7aA
    ···
  16. 41.
    0
    her rengin bir dili varmış diyorlar. mavi güvenmiş, beyaz saflık, sarı... ben en çok kiremitlerin rengini severim. şehre baktığınızda rengarenk birçok bina görebilirsiniz, ama kiremitler hep tek renktir. kiremit kırmızısı... ve her binanın üstünü örterler... herkez için tek olan başka şeylerde var hayatta ... zenginlik, güzellik, şan ... herkez için değildir. kimileri fazla kimileri az nasiplenmiştir bunlarda. ama ölüm herkez içindir. renkli hayatlarımızın sonu, göğe yükselmeye başlayacağımız an. herkez için zamanını bekleyen gerçek... ölüm bizim yaşamımızı örten kiremitler gibi. aslında bizi koruyor. bize yeni bir başlangıç vaad ediyor. sonsuz... kimilerine ateş, nar... kimilerine güzellik...
    ···
  17. 42.
    0
    hiç gerçekleşmeyecek rüyalar vardır. kan ter içinde kaldığınız rüyalar. aslında güzeldirler, hatta o derece güzeldirlerki gerçek olamayacak kadar güzel. canınız öyle yanarki, bilinmez. en cok gercek acıtır, acıtıyor acıtacak
    ···
  18. 43.
    0
    http://fizy.com/#s/1c2stc
    görmek istediğim biri var ama korkum sonrasında ne olacağıyla ilgili. kendimi öyle duvarlarla kapladımki, artık istesemde aşamam. aşamayacagım duvarlarım insanlara kinimin bir armaganı. onlardan ayrı kalmak için kendimi hapsettim yanlızlığıma. aşılamayaca duvarlar sardı etrafımı. bir tek gökyüzü açık. onu benden almasalar, alamasalar...
    ···
  19. 44.
    0
    acıttıkca acıtıyor eskiler. anılar, düşünceler. acııtgı yetmiyor umutlar, hayaller karanlığa gömüldükce gömülüyor. her olay bir parça ekliyor kamburuma. belim iki büklüm. yetmezmiş gibi her yükün karsılığında benden bir parcada alıp gidiyor. bu parça her seferinde benim mutlu olan bir yanım oluyor. gelen acıtıyor, mutlulugun hasreti ise... gerçek gülüşler görmeye uzun zaman oldu.
    ···
  20. 45.
    0
    gözlerimdeki yosunları bugün farkettim;nemli, ve ıslaklar

    saatim tezatlara kurulmuş, dudaklarım kupkuru

    ardından yanlızlık, bu gece ayaklarım üşüyor

    birgünün gelmesini beklerken biriken dünler, ağırlaşıyor ıslandıkca

    karar verdim ağlamamaya, ama aniden bastıyor gece ve ayaklarım üşüyor

    içim ürperiyor seni andıkca, ve ben bilmiyorum kulaklarına kimler aşk nameleri fısıldıyor

    açıklarında demirledim büyük sensizliğimin; ve birden öksürüyorum, ayaklarım üşüyor
    ···