1. 1.
    +18 -1
    ilk olarak yurtta kalıyorum binler onu söyleyeyim. bugün yemege çıktım herzamanki gibi tekbasıma, dönerken cips kek kola .. bişiler aldım bakkaldan. yurda girdim, etrafa bi baktım herkez hazırlanıyo aq, cumartesi aksamı tabi millet eğlenmeye, içmeye gidiyo, gülüyolar eğleniyolar falan. bide kendime baktım, elimde gibko bi bakkal poşeti, içinde ıvır zıvır, az sonra film izleyip, incide takılıp gibtir olup yatacam... uzun zamandır yanlızlığı sorgulamıyordum, yanlızlığımı artık düşünmez olmuştum, ama ara sıra öyle bi an geliyoki, yolda sohbet eden, yada gülüşen insanları görünce içime bi korku düşüyo, o acıyı damagımda hissediyorum, yutkunmak istiyorum fakat yutkunamıyorum. insanı arayan bi kişi bile olmaz mı lan su hayatta. harbi harbi intihar etmeyi düşünüyorum ara sıra. fakat annem ve babam gözümün önüne geliyo vazgeciyorum. sadece onlar için katlanıyorum bu acınası hayatıma... yanlızlığımı buraya kusacağım. ibret almak isteyen dinlesin
    ···
  2. 2.
    +9
    her zaman iyi olmak yetmiyormuş, daha doğrusu iyi niyetli olmak. herşey insanlara güvenimin yıkılması ile başladı. hayatımda birilerine güvenip aldığım bütün önemli kararların ardı yalan cıktı. zamanında akıl verenlerden kimse dönüp bakmadı. işte o gün kabuguma çekildim ve hayattaki ilk dersimi aldım. kimse ben değil, herkez akıl verir ama sonucu akıl verenleri değil seni bağlar. sen kendinle başbaşa kalırsın herzaman. kimseden etkilenip karar verme.
    ···
  3. 3.
    +4
    insanlara güvenmeyi bir kere bırakabilirsiniz, fakat bu sefer sizi süphe bekler, güvenmiyorsanız sürekli süpeyle bakarsınız ve hiç bir zaman gerçek duygularınızı ortaya koyamazsınız. dostlukta sevgide güvenle başlar. süphe varsa bu ikisindende mahrum kalırsınız ve yanlızlığa mahkum olursunuz. bakınız ben
    ···
  4. 4.
    +5
    sarılmayı unuturmuş insan, anladım. el ele tutuşan çiftlere, birbirine gercekten selam veren dostlara baktığım zaman içim burkuluyor artık. birzamanlar benimde dost bildiklerim, sevdiklerim vardı. onlara kırgın değilim aslında, dünya böyle herhalde. bi arkadasım vardı, kendisini kardes gibi severdim, ben onun söylediği hiçbirşeye alınmazdım. meğer o benimkilere alınırmış. günün birinde başka bi ortamda benim hakkımda söylediği sözleri kaçırdı baska bi arkadas. o an çok üzüldüm. aynı ekmegi bölüştüğüm adam derdini bana değil başkalarına anlatıyor. iki kişi arasında söylenen söz üçüncü kişiye cıkarsa dostluk bozulurmuş. o gün dost olmayı kestim insanlarla...
    ···
  5. 5.
    +5
    umudunu kaybeden insan hiçbirşeyi kazanamaz, bunu anladım. aşkta öyle değilmi... birini görürsün hakkında hiçbirşey bilmezken seversin, umut ettiğin zaten aşktır, aşkın o kalpte saklı olduğunu düşünürsün, aşık olursun. fakat tanıdıkca, eğer umutların boşa ckarsa aşkta yalan olur meşkte, şimdikiler gibi, anlaşamadık olmadı dersin. kestirip atar birçok basit insanlar. fakat aşık herzaman umut eder, bekler. ben umudumu kaybettim, aşkı nasıl bulabilirimki?
    ···
  6. 6.
    +9
    hergün ellerimde kitaplar anfinin en arkasına gidip, insanlara bakıyorum. yalanda olsa kendilerini kaptırmışlar bu düzene. kimisi bi kıza yazıyo, haline kendi dışardan baksa acır. türlü türlü şaklabanlıklar. bi diğeri not almak için birine yalakalık yapıyor. başka biri diğerine selam veriyor fakat yüzünde o yapma gülücük ve yalan maskesi. bazen diyorum benmi acaba insanları öyle görüyorum? bilemiyorum ama birbiri ardından konuşmayan kimse yok içlerinde... gerçekten dostluksa onlarınki, ben zaten 22 yılımı kaybetmişim,az daha kaybederim, fark etmez. ama dostluk gecenin yarısı dertli biri çağırdığında, kışın sokaga cıkıp onunla dertleşmek belkide kendi acılarını bi kenara koyup onun için üzülmektir. dost zor bulunur, belkide bulunmaz, kusurlarıyla sevmeli, ama gerçekten sevmeli
    ···
  7. 7.
    0
    @15 panpa yolda görünce selam vermeyen adam facede ekliyo giberim böyle işi, adam gibi 2 3 dost heppsini giber atar.
    ···
  8. 8.
    0
    ilk okulda sevdiğim bi kız vardı. hala aklıma gelir, o annesinin ördüğü sarı cizgili kazagıyla girer rüyalarıma. herşeyin tertemiz olduğu duyguları özlüyorum. işin içine cıkarın, aldatmanın, aldanmanın giremediği, kirletmediği duyguları özlüyorum. duygularımı kirleten insanları asla affetmeyeceğim. bir cocuk gibi sevmek istiyorum yeniden, bir cocuk gibi doğmak istiyorum hayata yeniden. fakat insanlar gine alır o masumiyeti benden. korkuyorum. ölmekten değil, insanların hala o yalancı ifadeleri ile tabutumu tutmalarından
    ···
  9. 9.
    0
    lisede sevdiğim ama birkez olsun elini tutamadığım kıza yazdığım şiirin bir bölümü:

    her aynaya baktığımda
    seni görüyorum göz yaşlarımda
    keşke hiç susmasaydım
    hep ağlasaydım
    sende her defasında
    yere düşüp parçalansaydın...

    temiz duygularım beklide kirlenen kalbimin hala içinde bir yerde duruyodur...
    ···
  10. 10.
    +4
    insanlar ya sandığımdan daha güçlü, yada gerçekten düşünmüyorlar. hayat o kadar kısa ve değerli iken, kendilerine biçilmiş sıradan, basit rollere oyle kaptırmıslarki kendilerini. iki marka elbise ile mutlu olabiliyor, sadece kendisi ile yatmak derdinde olan biri için hayata küsebiliyorlar. ardından tekrar iki gülüş ve bir fasılla efkar dağıtabiliyorlar... yada çok güçlüler, her dert onlar için bir anlık hayal kırıklığı, umutları sayesinde üstesinden geliyorlar benim takılıp düştüğüm engellerden. kafasını kuma gömen benmiyim diye soruyor insan. ara sıra gülüyorum anlamsızca, derdi arttıkca insanın, anlamsız gülüşleride artıyor. fakat öyle bir anl geliyorki kendinizi daha fazla kandıramıyorsunuz. yanlızlığın omuzlarınıza yüklediği acı gözyaşlarınızla ıslanıyor...
    ···
  11. 11.
    +2
    @11 doğum günün kutlu olsun panpa
    ···
  12. 12.
    +6
    http://www.dailymotion.co...-losing-my-religion_music

    anılar acı veriyor, özellikle güzel, mutlu , içerisinde gerçek gülüşlerin olduğu anılar... inanmazdım biri cıkıp gelse o an, dese bu mutlu gün ilerde senin geceler boyu ağlamana sebeb olacak, yastığın ıslanacak, belkide hıckırıkların yastığına dolacak... inanmazdım. kim inanırki, sevgilisi ile el ele tutuşmusken, yıllar sonra o anı düşünüp ağlayacağına.? ah şu ayrılıklar olmasa... unutmak belkide en büyük mucize su hayatta. aslında çektiğimiz acılar unutuluyor, dertler uzaklaşıyor, fakat mutluluklar anılarda her zaman. işte eğer size acı veren o mutluluklar ise... kesinlikle unutulmayacaklar ve herzaman içinizde yaşayacaklar... insanlar en sevdiklerini kaybedince unutamaz,,, sevmedikleri ise toprak olur mazi olur...
    ···
  13. 13.
    +4
    her düşüşümde yeniden kalkmak biraz daha zorlaşıyor. tövbeler bozuluyor... tövbe etmeye utanıyor insan, ve yeniden düşeceğini bilmek o yerde yatagındaymışcasına davranmana neden oluyor. alışıyor insan bu sıradanlığa. bu zinciri kırmak, kırmayı düşünmek bile ulaşılmaz bir hal alıyor. sigaranın tadı bile bozulmuşsa damağında, zevk almıyorsun demektir bu hayattan... ara sıra tek başıma basıp istanbula gidiyorum, boğazın kenarında bir sigara yakıyorum, derken bir vapur yanasıyor iskeleye... koşuşan insanlar, evlerine gitmeye calışanlar ve onlara bişeyler satmaya calışanlar. hepsi hareket ederken bir ben duruyorum o kalabalıkta. birinin kolundan tutup nedir bu acelen demek istiyorum. benim anlamadığım ne bu hayattan. sigaram bitince yenisini yakıyorum, tad alamıyorum...
    ···
  14. 14.
    +1 -1
    http://fizy.org/#s/1aj2h7
    herkezin bir derdi var içinde bir yerde, saklıyor, kimseler görmesin istiyor. seninde var biliyorum. ama kimisi için o yara çok derin. kendi başına başa çıkılamıyacak kadar derin. bir el bekliyor, belli belirsiz göz kırpıyor karanlıkta insanlara. yardım edin, tutun dercesine... karabasan gelir sesin cıkmazya hani, işte hayat öyle geliyor üzerime. çabaladıkca umutsuzluk batağı içine cekiyor insanı, her cırpınısında biraz daha kayboluyorsun, biraz daha kararıyor gözlerin, bir sis çöküyor hayallere, belli belirsiz sevdiklerin geçiyor gözlerimin önünden. bilsinler yeter istiyorsun, onları sevdiklerini... ama karanlık alıp zütürüyor gözlerindeki son umut ısıgınıda
    ···
  15. 15.
    +2
    http://www.youtube.com/watch?v=0dj0ZgFchBc
    normal olduğum zamanlarda oluyor ara sıra. şaşırdığımda oluyor bu duruma. taki bir sabah uyandığımda o nerden geldiğini bilemediğin göğsümdeki acıyı hissedinceye kadar. nedeni ya rüyada buluşulmuş eski bir sevgili yada unutulmuş bir cocukluk anısı... o hafta yok oluyorum yeryüzünden. uyumak istiyorum, unutmak istiyorum. başımı alıp yürümek istiyorum. ama biliyorumki nereye gidersem gideyim kendimide yanımda zütüreceğim, bu acı benimle gelecek, bu acıyı içimde taşıyacağım , belkide sonsuza kadar...
    ···
  16. 16.
    +3
    belirsizlikler asıl hikayeyi oluşturduğu bir hayatı yaşar gibiyim. soruların cevaplarının bilmiyorumdan ibaret olduğu bir zaman dilimi. tanıdıklardan nefret eder oldum. sorulmaması gereken moral bozucu herşeyi sormayı nası beceriyor bu dıbına koduğumun insanları... akıl vermeyi ne kadar seviyormusunuz akrabalarım. derdiniz varken, düşkünseniz kimse sizi giblemez. fakat paranız olsun, yada iyi bi yere gelin, hemen birilerinin yegeni olursunuz, ararlar, hal hatır sorarlar. aqmun cıkarcıları... düşkün birinin elinden tutmak yerine her zaman yüksektekinin elini tutup faydalanmak üzerine kurulmuş, akrabalıklar, dostluklar ... alın sizin olsunlar. istemiyorum...

    edit: devam edeceğim panpalar. okuyanlara iyi geceler.
    ···
  17. 17.
    0
    bu dünyada zarar etmeyecek tek iş umut satmak olsa gerek, yada hayal... insanların en zayıf noktası hayalleri olmalı bence. birinin en kolay etkileyeceği noktamız. baktığımda gördüğüm, sürekli birilerinin başkalarına hayal sattığı bu hayatta. bir köşede tek basına oturmus birinin mutluluk hayali, bir sevgili bekliyor... yada kenar mahallendeki gecekondu sakinlerinin tapu hayali, bir başkan adayını bekliyor... yada saçları dökülen birinin saç hayali sahte ürünler satan birini bekliyor. işini iyi yapana tapıyor herkez... vaad etmek yeter mi peki? konuşmak... umut satarsam aç kalmayacağım kesin.
    ···
  18. 18.
    +2 -1
    http://fizy.com/tr#s/1h0vkr
    hiç bir zaman eskiyi renkli düşünemiyorum, siyah beyaz bir filmin kareleri gibi geçiyor gözlerimden. her şey siyah, beyaz, ve tonlarında... sanki renklenirlerse büyü bozulacakmiş, o tad dağılacakmiş gibime geliyor. tam bunları düşünürken günümüzün renkli hayatları geliyor aklıma. sanki içine renklendirici, tadlandırı katılmmış, sahte ürünler gibi. gerçeğin birebir kopyası gibi yasadığımız hayat, fakat gerçek değil. sahte gülüşler barındıran maskelerin ardından bakıyor insanlar birbirlerine. sıcak bir dokunuş yerine, tuttuğunda içini ürperten bir donukluk var bakışlarda. gerçeğin ne olduğunu bilemem, fakat neyin sahte olduğunu en azından artık öğrendim...
    ···
  19. 19.
    +1
    birgün gazeteye baktığımda daha 12 yasında bir cocugun ailesine yardım etmek ve para kazanmak için çöplükte demir toplarken bir kamyonun altında kalarak can verdiğini okuduğum an kalbim niye attığını sorguladı. bizim dünya yansa umrunda olmayacak bencil, cıkarcı insanlara değil, dünyanın neresinde olursa olsun bir cocugun canı yandımı canından can gidecek insanlara ihtiyacımız olduğunu anladım. kalbimi teraziye koydum, yoktu hiçbir degeri... herkez gibi bende kendi derdimle... değişmek için ne yapmam gerekir? işte o an anladım, eger bir insan için gerçekten bir iyilik yapmak istiyorsanız, en sevdiğiniz yanınızı bir kenara bırakıp, elinizin tersiyle itmeniz gerekir. canla, başla onun için mücadele etmen gerekir... iyi bir insan olmayı istedim hep, ama zaaflarımı bir kenara itemedim. beni bir anlıkta olsa rahatlatan zevklerimi bir kenara bırakamadım... insanları düşünemedim... çünkü benim içimdeki insan sevgisini söküp alanlar, o 12 yasındaki cocugu öldürenlerle aynı kişilerdi... hayallerimizi çalanlar, bazen bir sevgili, bazen bir dost, bazense ...
    ···
  20. 20.
    0
    belkide yanlızlığım, kimsenin artık benden birşeyler çalıp zütürmesini istemememde saklıdır. elimde kalan anılarımda kirlenmesin diye, eskiye dair hiçbirşeyi sorgulamıyorum, sormuyorum, belki bilmediğim bir gerçek ortaya cıkar ve sevdiğim bir hatırayı daha elimden alır. eski dostlarımın hiçbiriyle görüşmüyorum, merak etmiyorum. hala benim için çoçukluğumdaki kadar samimiler... sevdiğiniz kızı on yıl sonra görürsünüz ve aslında artık bambaşka biri olduğunu anlarsınızya, işte o an anılarınızdaki kızda yavaş yavaş kaybolur. bu durum beni kahrediyor. insanların, kişiliklerin bu kadar fazla değişmesi beni ürkütüyor. ara sıra eski benleri düşünüp soruyorum kendime... sendemi değiştin onlar kadar??? o an ilk aşkımı düşünüyorum hep, kalbim onu düşününce ilk gün ki gibi çarpıyor, değişmediğime dua ediyorum.
    ···