/i/Hikaye

Herkesin bir hikayesi var, ya senin hikayen nedir?
  1. 1.
    +8
    Var oluşun hikayesi ölüm , yaşamın , boşluğun , kirli işlerin hikayesi
    Saat sabahın beşi yine her günkü gibi alarmın acı bağrışlarıyla uyandım. uykulu gözlerle yataktan doğruldum yüzümü yıkadıktan sonra hayatta en sevdiğim şey olan kahve makinemi sade kavhe için hazırladım hergün yaptığım sistemin bana diretmesi olan işime gitmeden önce tabiki de sabah koşumu yapmalıydım sitenin yanında ki koşu parkuruna çıktığım da saat 5.30 olmuştu bile koşuma başladığım da ciğerlerimin tekrar açıldığını hissetmek bana bu hayatta zevk veren nadir şeylerden biriydi safak yeni yeni atmaya başlamış etraf karanlıktan kurtuluyordu kafam yere bakarak ağır tempo ile koşarken az ışıklı olan yola vuran gölge ile irkildim bu gölgenin ne anlama geldiğini biliyordum koşunun etkisiyle hızlı atan kalbim yetmezmiş gibi vücuduma zerk eden adrenalin ile kalbimin göğüs kafesimi parçalamak istercesine anlamsız şekilde kaburgamı yumruklaması tabiki her koşumda olağan olan şeylerden biriydi anldıbını bildiğim gölgeye bakmak için boyun kaslarımın istemsiz hareketine göz yumduğum anda siyah koşu taytı pembe askılı badisiyle gecenin karanlığını mükemmel fiziğiyle yırtan karşı komşum elif karşıdan benim kollarıma kapanmak istercesine koşuyordu ellerimi açmak istediğim anda tabi ki beynim kontrolü kalbimden alarak büyük korkularımla beni korkuttu ve kafamı tekrar yola gömmek istedim elifin bana verdiği kafa seldıbına bile cevap veremiyordum beynimdeki insan ilişkileri hakkındaki korkularım hiçbir zaman geçmeyekmiş gibi hissettim ve aslında bu gayet haklı bir histi yıllardır sadece zenginlerin daha da zengin olması için işine giden ve bu da yetmezmiş gibi aldığım maaşın yarısını vergilere yani dolaylı yoldan yine sistemin zenginlerine yatıran küçüklüğü sadece acı , korku, dışlanma ve kimsesizlik olan biri için gayet haklı bir histi bunları düşünürken arkama dönüp bu güzelliği tekrar görmeliydim daha sonra saatimin 6.30 olduğunu farkettim 1 saattir 16km/sa ile koştuğumu kolumdaki saatten anladım ne zaman bu kadar kondüsyonlu hale gelebilmiştim kim bilir hayatımın kötü olduğu değersiz bir kişilik olduğumu sadece sabahları yaptığım bu koşular unutturuyordu o halde çok uzun zamandır bu koşuları yapıyor olmalıydım öyle ya da böyle koşular hayatımın vazgeçilmez bir puzzle parçasıydı yalnız o an anladım ki hayatımda bundan başka bir parça yoktu bu sorular eşliğinde çoktan duşumu alıp giyinip garaja indiğimi farkettim vay canına hayatı kopuk kopuk yaşıyorum dedim kendime yandaki komşunun bana hayırdır kimle konuşuyorsun der gibi baktığını gördüm ve hiçbir şey demeden arabama bindim hayatta en sevdiğim ikinci şeydi arabam 1994 model suziki maruti harika bir araç sayılmazdı ama ben gibilerin kullandığı arabalardandı yalnız tek kişinin bindiği ufak az yakan araba…
    Tümünü Göster
    ···
  2. 2.
    +4
    Yanlızlık değil yalnızlık.
    ···
    1. 1.
      +1
      Adamsın lan sen
      ···
  3. 3.
    +1
    Bilincimin yerine gelmesiyle gözlerimin saate kayması bir oldu gece olmuştu neredeyse uyuyup kalmış olmalıydım ama kendime geldiğimde beynimde bir şeyler oturmuştu artık bu lanet hastalığın bana neden olduğunu biliyordum tabiki de yıllardır bu hastalığın meydana gelmesi için gerekli olan bütün nedenler ortadayken yine de ben kabul etmemekte o kadar çok inat etmiştim ki yıllar sonra beynim de bu sebepleri bilinç altımın en karanlık köşesine sokup kendini kötü hissettiği bir zamanda çıkarmıştı tıpkı kilere saklanan eşyalar gibi yetimhanede ki kötü insanlar bana taciz de bulunan yetimhane görevlileri hayatta hiçbir tanıdığımın olmaması bu yaşıma kadar yalnız olmam herkes tarafından ezilmem bunlar en büyük nedenler arasındaydı ama tabiki de bununla da sınırlı değildi daha sayamamadığım milyonlarca sebep neydi bunların asıl nedenleri elbette!!! Lanet sistemdi sistem köleleri haysiyetsiz kansız insanlar hepsi de beş para etmez vicdan sahibi olmayan insan dışı yaratıklardı hepsinden nefret ediyordum elbette. intikam almalıydım bu şerefsizlere günlerini göstermeliyim nasıl olacaktı bu iş ben hiçkimseydim ne yapabilirdim ki ? “herkes birşeyler yapabilir bu hayatta sadece yapacağı şeyi bulmalıdır tanrı kimseyi boş yere dünyaya göndermemiştir Onun gözünde her kulu değerlidir sadece kendinize ve tanrıya güvenin” bu sözler iş yerine giderken arabadaki o aptal vaaz radyolarında söyleniyordu ve aklımda yer edinmişti bu aklıma geldi bir anda evet belki tanrı olmayabilirdi belki de olabilirdi ama önemi yoktu benim için kendime güveniyordum tanrıya güvenip güvenmemem benim için farketmezdi zaten bu zamana kadar ona hiç el açmamıştım. sonra beynimde şimşekler çaktı evet ben harika bir programlamacıydım belki de yaşaığım ülkede benden iyi kimse yoktu evet peki neden bu özelliğimi amaçlarımı gerçekleştirmek için kullanmıyordum ki? Sistemden ve onun hizmetçilerinden intikam almak evet artık hayatımda ilk defa bir amacım vardı beni deli dahi olsam hayata bağlıyacak bir amaç bütün zenginler polisler nefret ettiğim herkes yaptıklarım karşında şaşkınlıkla bakmalıydılar hatta o kadar iyi yapmalıydım ki kimin yaptığını dahi anlamadan yaşama nedenlerini ellerinden almış olmalıydım evet aklımda birkaç plan vardı elbette zeki bir adamdım bunları düşünürken beynim çoktan planları yapmıştı ama bana lazım olan çok şey vardı ve gece yarısı olduğu için bunları temin edemezdim o zaman her şey yarına kalıyordu YARIN YENi BiR GÜN OLACAK!!!
    Tümünü Göster
    ···
  4. 4.
    +1
    içmem benim için en güzel olaydı sanki üstümdeki bütün yükü atabiliyordum bu sayede barmenin isteğimi sormasıyla kendime geldim bir adet martini fazla karışmasın bir adet yeşil zeytin ve kenarına takılı limon olsun dedim bunları söylerken yan masada ki kızın bana baktığını fark ettim tabi ki hemen gözlerimi kaçırdım daha sonra bana bakmazken gözlerimi ona doğru hareket ettirdim harika bir kızdı nasıl olur da bu sünepe barda tek başına otururdu inanamadım buna bu kadar güzel bir kızı dışarıda himayesi altına almak isteyen bin tane zengin adam gösterebilirdim zaten patronun yani daha doğrusu eski patronum muhtemelen bu göstereceklerim arasında ilk sırayı alırdı bunun temelini ise ofise yeni gelen ve çirkin olan sekreter kız olarak gösterebilirdim patrona tek veren o kızdı ve patrondan onu herkezden ayrı tutuyordu “martininiz efendim” bu sözlerle kendime geldim daha sonra gelen içkiden bir yudum aldım ve tekrar kızın olduğu masaya baktım kızı göremedim biliyordum burada kesin birini bekliyordu dedim sonra yandaki tuvaletten kızın çıktığını gördüm ne tatlı bir şeydi öyle ama bir terslik vardı kız benim masama doğru yürüyordu nasıl olurdu kalp atışlarım saniyenin binde biri süre zarfında 200 e ulaşmıştı sanırım ne olur arkamda ki masaya git buraya gelme ne olur ama hayır tepeme kadar geldi
    ···
  5. 5.
    +1
    “pardon efendim neyden bahsettiğimiz hakkında hiçbir fikrim yok soruyu tekrar alabilir miyim?” kendime aynı anda bir küfür savurdum nasıl olur da düzeldiğimi düşünebilirdim ki “yeni genel müdürümüz olan Ahmet bey bana harika bir programla gelmişti ama şuan hiçbir ilerleme göremiyorum çalışanlarımdan birisi programın senin tarafından yazıldığını idda ediyor ne söylüyorsun?” tabi ki de bunu asla kabul edemezdim aslında patrona ilk cümleyi kurabildiğime bile şaşırmıştım hayır anlamında kafamı salladım “oğlum dilini mi yuttun konuşsana” konuşamıyorum ulan korkuyorum anla işte yolla beni odadan lanet herif ben yazmadım o programı aslında her harfi bana ait kodun ama istemiyorum başarılı olmak anlıyor musun “şey ee efendim be e e en yazz maadım hiiç b i i r fik rim yyy oo k” kekeme değildim aslında sadece aşırı baskı altında korktuğum zaman böyle konuşuyordum rahatken normal cümleler kurabiliyordum elinin tersi ile bana çık işareti yaptı tam odadan çımadan “Evlat eşyalarını topla muhasebeye uğra hesabını kessinler senin gibi salaklarla mı uğraşamam.” Hiçbir şey söylemedim elbette masama uğradım ofiste normal konuşabildiğim çaycı vardı ona gittim eşyalarımın toplanmasından sonra ve ben işten çıkıyorum Allah a emanet dedim “beyim seni özleyecem yolun açık olsun ama istersen patronla ben de bir konuşayım” istemez manasında kolumun motor kaslarına emir verdim yoluma devam ettim tabi ki eve gitmek istemiyordum bu gece içmeliydim herşeyin hayırlısı diyebildim kendime sonra aklıma elif geldi nereden çıtı şimdi elif seviyordum ulan seviyordum nereden çıktısı mı var kadın 50 defa kapıma gelmişti kekle börekle çörekle sadece teşekkür edebilmiştim ona o da tabi ki kekeme şekilde bara ulaştığımın farkına vardım bu düşünceler gölgesinde...
    ···
  6. 6.
    +1
    At pampa nasil olsa baska isimiz gücümüz yok okuyalım
    ···
  7. 7.
    +1
    EMNiYET MÜDÜRLÜĞÜ
    Saat 11.50
    Siber suçlar müdürlüğü Ahmet Başkomser
    “Amirim yemeğe gidelim” saatime baktım “daha yemeğe var koçum burası siber suçlarla mücadele şubesi her an her şey olabilir mesaini 1 dk bile bırakmayacaksın burada” memur ofisten çıktından sonra çimen suyumdan bir yudum aldım kendimi kezzap içen bir mazoşist olarak yorumluyordum bu lanet şeyden içince hastalığım için iyi gelebilecek her şeyi yiyip içiyordum son zamanlarda… artık yemek için yaşayan bir insandan çok yaşamak için yiyen insanlardandım gerçek manada. Masada bulunan ailemin resmine göz attım küçük kızım ne kadar da şevimliydi ama sonra odanın yıkılan kapısının sesiyle irkildim ofise giren şaşkınlıkla karışık korku ifadesine sahip bir yüzle karşılaştım az önce yemek için gelen salak memurdu bu. “salak ne yaptığını sanıyorsun kapıyı vurmadan hayvan gibi giriyorsun odaya “ diye kükredim :
    +amirim özür dilerim ama ilgilenmenizi gerektirecek çok önemli bir konu var da
    -neymiş o konu
    +amirim ağımıza saldırıda bulunuyorlar ve bu saldırıyı engelleyemiyoruz
    Yerimden hızla doğruldum yaşlılığın ve hastalığımın getirmiş olduğu sürekli yorgunluk hissiyle kemiklerimin çatırdadığını hissettim yorgunluğuma aldırmadan koşar adımlarla bilgisayar ofisine gittim
    -ne oluyor burada
    +amirim ağa saldırı düzenlendi güvenlik duvarımız on saniye içinde kırıldı nasıl oldu anlamadık
    -sen ne diyorsun evlat nasıl olur en iyi programlamacılar yapmadımı bu duvarı
    +evet ama kıran hepsinden daha iyi amirim
    • şuan suçlu dosyalarına ulaşılıyor!!!
    +sistemi kapatın!!! Güvenlik seviyesi ihlali!!!
    -bekleeee!!! Yerini saptamaya çalışın aynı zamanda sistemde yetkilerini azaltın
    • sistem yetkileri dokunulmaz seviyede amirim yeniden güvenlik duvarı oluşturup emniyeti sistemin dışında bırakacak
    +amirim hemen kapatmazsak bir daha elleyemeyiz
    - Bekleyin ve yerini saptayın
    + anlaşıldı amirim
    Ne olduğunu anlamadan bilgisayarların hepsi aniden kendine reset attı bu arada sinirden elimi o kadar sıkmıştım ki acıyla karışık uyuşma hissiyle ellerimi gevşettim kan hızlıca ellerime tekrar hücüm etti
    + amirim yerini saptadık ancak bize pahalıya maal oldu şuan sistemin dışındayız ve giren kişi elini kolunu sallayarak sistemde istediğini yapıyor
    - Yeri neresi
    + 16 farklı ülkeden gelen karışık bir ıp var amirim sanki 16 farklı ülkeden sistemimize giriş yapılmış gibi
    -hemen bu durumu çözün nasıl olur da bir hacker sizin gibi üst düzey programlamacılardan üstün olabiliyor hepiniz beş para etmezsiniz
    O adamın kim olduğu asla bulunamazdı ne yaptığını sisteme girmeden öğrenemezdik ve sisteme girmemizde en az 8 saatimizi aldı akşam olmuştu eve gitmemiştim bir şey yememiştim yorgunlukla koltuğuma çöktüm çok sinirliydim telefonun acı bağrışlarıyla beraber kendime geldim telefonu açtığımda emniyet genel müdürü öteki hattaydı
    +bu ne rezalet Ahmet rapor elime ulaştı ne yaptığını sanıyorsun sen eline kocaman bir şube verdim ben kreş değil…
    -amirim biliyorum merak etmeyin her ne pahasına olursa olsun o pisliği bulacağım yapacağım son iş de olsa onu bulacağım
    +Ahmet suçluların dosyaları silnmiş elimizde olan telefon dinlemeleri ve diğer bütün sanal kayıt ve bilgiler silinmiş nereden baksan 300 tutukluyu serbes bırakmak zorunda kalabiliriz medyaya olayı duyurmamak için 2 günün var aksi taktikre medyaya olayı duyurup senin hakkında acilen soruşturma açmak zorundayım
    -amirim merak etmeyin yarın o suçlu ve çaldıkları elinize gelecek…
    Tümünü Göster
    ···
  8. 8.
    0
    Bu yazar nokta kullanmayı bilmiyor!!!
    ···
    1. 1.
      0
      panpa uzun part attığım için uğraşmıyorum nokta koymaya kendim kurgulayıp yazarken nerede durulacağını biliyorum ama işte iş siz okumaya gelince anlaşılmıyor bazı yerler kusura bakma
      ···
  9. 9.
    0
    beyler bu son parttı beğenenler şayet yorumda belirtirlerse burada yazmaya devam edeceğim.
    ···
  10. 10.
    0
    Sen yaz panpa okuyoruz
    ···
  11. 11.
    0
    gardas guzel yazmissin eline saglik devam et okuyalim
    ···
  12. 12.
    0
    Reserved
    ···
  13. 13.
    0
    https://www.youtube.com/watch?v=mq9dYVfE_Wk beyler bu şarkı eşliğinde okuyun
    Gözlerimin üstündeki ağırlık sanki siyah bir perde gibi önümü tamamen kapatıyordu göz kapaklarımı açtığımda her şey daha net gözüküyordu kaç saat olmuştu bayılalı acaba koltuğun arkasına düşmüş olan başımı kaldırdığım anda dolu şarap bardağı tekrar gözüme çarptı. Bir insan bir bardaktan annesini öldürülmüş bir çocuğun annesinin katilinden nefret ettiği kadar nefret edebilir miydi? Yığıldığım yerden kaslarımı sıkarak kendimi kaldırdım ne yapacaktım şimdi kendimi mi öldürmeliydim? Yoksa bu sefil bedenimi tımarhaneye mi kapatmalıydım? Neden olmuştu bunlar? Tamamen delirmiştim kendi dünyamda olmayan insanlar yaratıp onlarla istediğim gibi konuşabiliyordum deliydim ya da hayır ben Tanrı olabilirim aslında. Tabi ki de!!! tanrı dan başka kim insan yaratabilirdi ki? Elbette bunların sadece benim gördüğüm insan olduğu gerçeği olayın büyüsünü bozardı ama benim için değil ben olaylara farklı yönden bakan diğer çoğu insan dan zeki olan bir inandım aslında kendimi kandırıyorum boşversene ben deliyim aşırı şekilde deliyim ve dışarıda ki masum insanlar için tehdit unsuru oluşturuyorum ama hangi insanlar hangi masum insanlar rüşvet alan polis mi ? mahkeme de oturan kendini beğenmişler mi? Şirkette torpil yapan müdürler mi? Ya da bütün bu sistem kölesi olan insanların başında bulunan sahiplerimiz mi? Bu masum insanların hepsinin gerçekten masum olan sütten çıkma ak kaşıklar da dahil hepsinin köle olduğunun farkına varmaları durumunda hangisi ölüme hayır diyebilirdi ki tabiki de durumdan rahatsız olmayan kansız sistem köleleri de çıkacaktır ama benim görüşüme göre ya hepsi ölüm uykusundan uyandırılmalıydı ya da hepsi öldürülmeliydi ben de dahil!!! Ben herşeyin farkındaydım ama tek başıma ne yapabilirdim ki ayrıca bir de başıma bu lanet durum gelmişti düpedüz şizofrendim!!! Şimdi düşünmem gereken bu değildi niçin bu hale gelmiştim niye böyle bir şey olmuştu önceliğim bu sorunun cevabını bulmak olmalıydı masaya doğru uzandım bana doğru gülümseyen özel günler için ayırdığım şarap şişesi bana doru gelmek istiyordu tabi ki bacakları yoktu o kadar gerçeklik algımı kaybetmedim şarap şişesini açarken mantarın çıkardığı ses beni benden alıyordu yaşaığım sıkıntıları bir ses dalgası alıp zütürebilir miydi? Alıp zütürüyordu ama tıpkı otobüsteki sevdiğinin gözden yavaş yavaş kaybolması gibi sıkıntılarım şarabı kafama diktikçe benden ayrılıyordu tıpkı son dakikalarını yaşayan bir adamın ruhunun bedeninden ayrılması gibi…
    Tümünü Göster
    ···
  14. 14.
    0
    Koşudan döndüğümde terli bedenimi tmizlemek için soğuk suyun altına girdim kendime hiç yapmadığım bir şeyi yaptım sanki değerli biriymişim gibi krallara laik bir kahvaltı hazırladım sonra televizyon karşında kahvaltımı yapmaya başladım ama bir şeyi farkettim dünkü zaferimden bahsedilmiyordu nasıl olurdu bu düpedüz bana saygısızlıktı bu yine her zamanki gibi beni sindirip ezmeye çalışıyorlardı ama bu sefer olmaz yeter artık ezildiğim hiçkimseymiş gibi gözüktüğüm dün büyük bir zafer kazandım sadece bir ıp dağıtan cihaz ve laptop la emniyete sızıp herşeylerini alıp onları hiç olmadığı kadar aşağılamıştım bunu kendime yediremezdim olamazdı hemen zafer kokan laptop umu elime aldım büyük bir iş yapmıştım dün ben bir şövalyeydim laptop ise benim en sevdiğim kılıcımdı hemen kanalların yayınlarına sızıp suçluların ulaştığım belgelerini canlı yayına aktarmalıydım evet böylece hem polislerden intikam almış olacaktım hemde suçlulara adaleti devam ettirecektim kazanma hissi harika bir şeydi elime kahvemi alıp televizyonun karşısına geçtim ve zaferimi izlemeye koyulmuştum bu durum ipleri koparacaktı kim bilir belki de kaosa neden olacaktı istediğim buydu aslında KAOS sistem de yer alan patronların hoşuna gitmeyecek her şeyi ben istiyordum onları yerin dibine gömmek uyuyanları uyandırmak gökyüzünün üstünde dolanan o pislikleri yerin dibine sokmak yerin dibinde yatan salak insanları uyandırmak işte tam da istediğim buydu…
    ···
  15. 15.
    0
    beyler kısa tutmayı düşünüyordum hikayeyi ancak yazmaya başladığım anda aklıma binlerce senaryo geldi bu sebepten dolayı sanırım uzun bir hikaye olacak
    ···
  16. 16.
    0
    Rez diyelim bakalım
    ···
  17. 17.
    0
    +bu gün erkenden bir mavi m5 çıktı mı akşam giriş yapmıştı 00.00 suların da
    -bakalım beyim kameradan
    -yok beyim erkenden hiç mavi m5 çıkmamış akşam giriş kayıtlarına bakayım bi de beyim
    +hepiniz mi işinizi aksatıyorsunuz anlamadım ki arkadaş
    -beyim ben işimi aksatsam güvenlik kameraları var ayrıca beyim gece 00.00 sularında hiç mavi m5 giriş yapmamış sadece bir araba giriş yapmış o zaman o da 00.12 de o da bej renkli bir araba plakasından kaydına bakayım beyim
    -beyim araç bir suziki maruti şu ufak olanlardan
    +sen ne konuştuğunu sanıyorsun arabam barda benim
    -beyim aracınız A_5 sektöründe bakabilirsiniz
    Koşarak A_5 sektörüne doğru gittim her zaman ki kondüsyonlu vücudum 50 m yeri koşarken kendi kendini yedi bitirdi yorgunluktan yıkılmak üzereydim ne oluyordu bej renkli aracı görünce dizlerim bedenimi daha fazla taşımakta zorlanıp bana isyan edercesine kendini beton zemine bıraktı kafamı ellerimin arasına koyup adını bildiğim şeyi kendime söylemekten korkuyordum kamera şakası mı lan bu diye diyaframımı sonuna kadar boşalttım dizlerime tekrar kalkmasını emrederek son hız bina girişine koştum görevliye akşamın kayıtlarını aç diye bağırırken bir şeyi farkettim hayatımda ilk defa bir insana yüksek ses tonuyla konuşmuştum hatta bağırmıştım adam ne olduğunu anlamadan “tamam beyim sakin olun “ dedi kamera kayıtlarını izlemeden cevabı bildiğim sorulardan kaçarcasına gözlerimi adamın yaptığı işlere yöneltmeye çalışıyordum ama kanım sanki vurgun yemişim gibi gerçekliğin anladığım yüzüyle köpürmeye başlıyordu sanki kameralarda sallana sallana sarhoş bir şekilde kendimi gördüğüm zaman gerçeğin salgılattığı adrenalin sayesinde ilk defa kaslarıma enerji depolanmıyor aksine kaslarımda ki yaşam gücü alınıyordu yere çöktüm kayıtın son kısmına gelindiğinde ben daha kendime gelmemiştim yalnız şekilde sallanarak asansöre binişimi izliyordum kayıttan gözlerimden birkaç damla yaş geldiğini hissettim eve nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu ama şuan koltuğa yığılmış bir şekilde biri boş diğeri dolu olan şarap bardaklarına bakıyordum beynim beni kandırmak istercesine yazdığı oyunda bana da başrolü vermişti en sevdiğim şeyleri de gerçeklik algımı tamamen yitirmem için bana göstermişti bir mavi m5 in olmayışı asla boşalmayan bir şarap kadehi ama neden şimdi gerçekleri bağırıyor du bana “SEN ŞiZOFRENSiN” bu gerçekle orada bayıldığımı hatırlıyorum
    Tümünü Göster
    ···
  18. 18.
    0
    -merhaba seni bu gün koşuda göremedim her zaman karşılaşırdık anlaşılan bu gün çıkmamışsın bu gün hasta mısın yoksa?
    +eeee yoo o ok biirrr şşş ee ey
    Ne oldu tekrar kekeledim lanet olsun neden böyle oldu dün bazı şeyleri aştığımı sanıyordum sanırım sadece gerçekten bir şeyler hissettiğim birine karşı oluyordu bu olaylar ne kadar saçmaydı oysaki aniden kendimi kapıcının önünde buldum yine zaman kayması yaşıyor olmalıydım bu olayların elif ten kaynaklı olduğuna inandırdım kendimi kapıcıya dönerek
    +şey merhaba dün buraya bir bayanla gelmiştim sabah bana haber vermeden erkenden çıkmış sanırım önemli bir işi vardı sana bir haber bıraktı mı isim tel no herhangi bir şey?
    -beyim sabahtan beri buradayım daha henüz hiçbir bayan çıkmadı siteden elif hanım hariç
    +nasıl yani sen işine bakmıyorsun o zaman gelene geçene bakmak senin işin demek ki işini aksatıyorsun
    -beyim yok öyle bir şey ayrıca dün siz tek geldiniz biraz alkollüydünüz size nasılsınız diye sordum sanane dediniz iyi misiniz beyim
    Beynimde şimşekler çaktı nasıl olurdu bu adam kesin deli manyağın biriydi bunu işinden attırmanın vakti gelmiş olmalıydı tabi ki de bunu yapacak olacak ben değildim kimseye söyleyemezdim ki derken kendimi garajın çıkışında ki güvenlik kabininin önünde buldum beynim yine ben düşünürken iş yapmıştı oradaki görevliye döndüm
    ···
  19. 19.
    0
    Sabah suçluluk duygusuyla güne gözümü açtım elimi yatağın sağ tarafına doğru ebru yu yoklamak için attığımda elime gelmesini beklediğim sıcak yumuşak biçimli bir kalça yerine soğuk bir kuruluk geldi ne olduğunu anlamak için kafamı çevirdiğimde yatağın boş ve güvensiz tarafıyla karşılaştım kimse yoktu boşluk bana doğru merhaba yanlızlığa hoş geldin dercesine elimi üşüttü hemen toparlandım Allah ım hayatım boyunca senden hiçbir şey istemedim tek istediğim ebrunun şu an içeride olması dedim ve odadan dışarıya adımımı attım ama tabiki de ya tanrının olmayışından ya da hayatım boyunca ilk defa ondan yardım isteyişimden her ne sebeble olursa olsun duam kabul görmedi ev bomboş dört duvardan başka bir şey barındırmıyordu gitmiş olmalıydı hemen aklıma bir yere telefon numarası koymuş olabileceğine karşın evi karıştırma ihtiyacı hissettim garip bir şekilde bulabileceğime karşın hiçbir umudum da yoktu sadece akşamdan kalan iki adet şarap kadehi ama biri doluydu sabah içmek istemiş olup aniden meydana gelen bir olaydan dolayı hızlıca evden çıkmış olabileceği aklıma geldi eğer öyle bir şey olmuşsa apartman görevlisine telefon numarası ya da bir isim koymuş olabileceği gerçeği aklıma geldi hızlıca yatak odasına gidip üstüme bir şeyler geçirdim ve evin kapısından dışarı çıktım aynı anda elif siyah taytıyla koşudan dönüyordu
    ···
  20. 20.
    +1 -1
    beyler ben sürekli hikaye denemeleri yapan bir panpanızım buraya da yazmak istedim bu hikayenin word de 6 sayfası hazır eğer beğendiyseniz 6 sayfayı seri şekilde atacağım daha sonra yazdıkça seri şekilde atarım
    ···