-
1.
+8Var oluşun hikayesi ölüm , yaşamın , boşluğun , kirli işlerin hikayesi
Saat sabahın beşi yine her günkü gibi alarmın acı bağrışlarıyla uyandım. uykulu gözlerle yataktan doğruldum yüzümü yıkadıktan sonra hayatta en sevdiğim şey olan kahve makinemi sade kavhe için hazırladım hergün yaptığım sistemin bana diretmesi olan işime gitmeden önce tabiki de sabah koşumu yapmalıydım sitenin yanında ki koşu parkuruna çıktığım da saat 5.30 olmuştu bile koşuma başladığım da ciğerlerimin tekrar açıldığını hissetmek bana bu hayatta zevk veren nadir şeylerden biriydi safak yeni yeni atmaya başlamış etraf karanlıktan kurtuluyordu kafam yere bakarak ağır tempo ile koşarken az ışıklı olan yola vuran gölge ile irkildim bu gölgenin ne anlama geldiğini biliyordum koşunun etkisiyle hızlı atan kalbim yetmezmiş gibi vücuduma zerk eden adrenalin ile kalbimin göğüs kafesimi parçalamak istercesine anlamsız şekilde kaburgamı yumruklaması tabiki her koşumda olağan olan şeylerden biriydi anldıbını bildiğim gölgeye bakmak için boyun kaslarımın istemsiz hareketine göz yumduğum anda siyah koşu taytı pembe askılı badisiyle gecenin karanlığını mükemmel fiziğiyle yırtan karşı komşum elif karşıdan benim kollarıma kapanmak istercesine koşuyordu ellerimi açmak istediğim anda tabi ki beynim kontrolü kalbimden alarak büyük korkularımla beni korkuttu ve kafamı tekrar yola gömmek istedim elifin bana verdiği kafa seldıbına bile cevap veremiyordum beynimdeki insan ilişkileri hakkındaki korkularım hiçbir zaman geçmeyekmiş gibi hissettim ve aslında bu gayet haklı bir histi yıllardır sadece zenginlerin daha da zengin olması için işine giden ve bu da yetmezmiş gibi aldığım maaşın yarısını vergilere yani dolaylı yoldan yine sistemin zenginlerine yatıran küçüklüğü sadece acı , korku, dışlanma ve kimsesizlik olan biri için gayet haklı bir histi bunları düşünürken arkama dönüp bu güzelliği tekrar görmeliydim daha sonra saatimin 6.30 olduğunu farkettim 1 saattir 16km/sa ile koştuğumu kolumdaki saatten anladım ne zaman bu kadar kondüsyonlu hale gelebilmiştim kim bilir hayatımın kötü olduğu değersiz bir kişilik olduğumu sadece sabahları yaptığım bu koşular unutturuyordu o halde çok uzun zamandır bu koşuları yapıyor olmalıydım öyle ya da böyle koşular hayatımın vazgeçilmez bir puzzle parçasıydı yalnız o an anladım ki hayatımda bundan başka bir parça yoktu bu sorular eşliğinde çoktan duşumu alıp giyinip garaja indiğimi farkettim vay canına hayatı kopuk kopuk yaşıyorum dedim kendime yandaki komşunun bana hayırdır kimle konuşuyorsun der gibi baktığını gördüm ve hiçbir şey demeden arabama bindim hayatta en sevdiğim ikinci şeydi arabam 1994 model suziki maruti harika bir araç sayılmazdı ama ben gibilerin kullandığı arabalardandı yalnız tek kişinin bindiği ufak az yakan araba…
-
2.
-1özet geç bin
-
3.
+1 -1beyler ben sürekli hikaye denemeleri yapan bir panpanızım buraya da yazmak istedim bu hikayenin word de 6 sayfası hazır eğer beğendiyseniz 6 sayfayı seri şekilde atacağım daha sonra yazdıkça seri şekilde atarım
-
4.
+4Yanlızlık değil yalnızlık.
-
-
1.
+1Adamsın lan sen
-
1.
-
5.
+1At pampa nasil olsa baska isimiz gücümüz yok okuyalım
-
6.
0insan hayatının her evresini yalnız geçirdiği zaman büyük şeyler istemiyordu artık büyük ev büyük araba bunlar yalnız insanlar için ölümden daha beterdi bu düşünceler eşliğinde ana yolda ani bir frenle kendime geldim ben kendimle konuşurken ikinci bir beynimin arabayı ya da günlük işleri yönettiğinin farkına vardım öndeki arabaya vurmamak için frene yüklenmiştim işte bu özelliğime bayılıyordum ama kopuklukların bu aralar çok yaşıyordum sebebi neydi peki kendime sorduğum cevabını alamadığım sorulardan biri daha doktara mı gitmeliydim hayır hastalanıp yatağa düştüğüm zamanlarda bile doktora gitmezdim olmaz dı yetimhanede doktordan yediğim milyonlarca dayaktan sonra olmazdı iş yerime gelmiştim bile harika bir programlamacıydım ama neye yarardı ofiste bana verilen 5 m^2 lik bir masaydı bu güne kadar 100 tane program yazdım ama hiçbiri hiçbir zaman benim programım olmadı ofiste en az 50 arkadaşımı yüksek mertebelere getirdim bu sayede çünkü her zaman patrona gitmekten korkar ofistekilere söylerdim projelerimi onlarda benim üstümden rant yapardı
-
7.
0ofisten içeri adım atmış bilgisayarımı açmış ve yarıda bıraktığım programı yazmaya başlamış olarak buldum kendimi yine düşüncelere dalarken beynim gerekli fonksiyonların hepsini yerine getiriyordu bunu son zamanlar da çok sık yaşamaya başlamıştım bunun ilk olduğu zamanı zar zor hatırlıyorum lise yılımda olmalıydım sanırım derslerde başlamıştı bu olay ders anlatılırken farklı bir şeyler düşünürken hocanın bana dersle alakalı soru sormasıyla beraber her şeyi anlatmıştım buna kendim de şaşırmıştım ilk zamanlar ama sonradan çok hoşuma gitmişti şimdi ise bu olaydan sıkılmaya başladım hayatımı yaşayamıyordum bu yüzden gerçi yaşadığıma hayat denemezdi “gayfe ister misin beyim” aniden beni düşünce dünyasından alan bu sözler ofisin çaycısına aitti benimle konuşan tek varlık o idi bu dünya da hayır anlamında başımı salladım gözlerimi tekrar işime çevirmek için bilgisayar ekranına baktığım anda programın sonu anldıbına gelen kodu yazdığımı fark ettim bu da neyin nesiydi şimdi ne ara yazmıştım kahrolası programı kesinlikle hata olmalıydı daha dün bu programın 1 haftası var diye kendime yaptığım telkinleri hatırlıyorum çalıştırma tuşuna bastığımda hatasız bir şekilde kodun ekranda çalışmasını izledim sonra gözüm başka masalara ilişti ama ofiste benden başka kimse yoktu saatin öğle molasına geldiğini gördüm yine zaman kaybı yaşıyordum artık zaman benim için bilinmezlikti karışıklıktı takvim yapraklarını koparmaz olmuştum çoğu zaman Pazar olasına rağmen düşüncelere daldığım için kendimi ofisin kilitli kapısını zorlarken buluyordum zaten az yakan arabaları sevmemin de nedeni ofise zamanlı zamansız gidişim değil miydi?
-
8.
0Bu düşüncelerden koptuğum da kendimi ofisin yanında ki lokantada yemeğimi bitirmiş halde buldum çayımı yudumluyordum yediğim yemeklerden bile zevk almıyordum ne zaman ne yediğimin farkında olmamam tabi ki bunun en büyük etkeniydi ofise tekrar dönene kadar hiçbir şey düşünmemeye çalıştım hesabı öderken gözüm yemek yediğim masadaki kül tablasına ilişti çok fazla sigara vardı paketimi çıkardım 1 tane sigaram vardı kendime bir küfür savurdum farkında olmadan günde 2 paket sigara bitiriyordum ofise geldiğimde herkes boş boş gözlerle etrafta dolanıyordu kimsenin hiçbirşey yaptığı yoktu nasıl oluyordu da patron hepsini işten kovmuyordu tabiki de çünkü ben bu şirketin devdıbını sağlıyordum antimalware yazılımları konusunda çok başarılı bir şirketti tabi ki benim sayemeydi ama bunu ben bile bilmemezlikten geliyordum hayatımın hiçbir evresinde öne çıkan olmak istemedim patronun bana seslenmesiyle düşüncelerim bozuldu kendimi ayakta beklerken buldum sevinmiştim ilk defa beynim ben düşünürken kontrolü eline alıp farkında olmadan iş yapmıyordu düzeldim mi lan yoksa dedim kendime sonra ikinci defa adımın söylenmesiyle patronun ofisinde karşısında otururken buldum kendimi “peki sen ne düşünüyorsun bu konuda?”
-
9.
+1“pardon efendim neyden bahsettiğimiz hakkında hiçbir fikrim yok soruyu tekrar alabilir miyim?” kendime aynı anda bir küfür savurdum nasıl olur da düzeldiğimi düşünebilirdim ki “yeni genel müdürümüz olan Ahmet bey bana harika bir programla gelmişti ama şuan hiçbir ilerleme göremiyorum çalışanlarımdan birisi programın senin tarafından yazıldığını idda ediyor ne söylüyorsun?” tabi ki de bunu asla kabul edemezdim aslında patrona ilk cümleyi kurabildiğime bile şaşırmıştım hayır anlamında kafamı salladım “oğlum dilini mi yuttun konuşsana” konuşamıyorum ulan korkuyorum anla işte yolla beni odadan lanet herif ben yazmadım o programı aslında her harfi bana ait kodun ama istemiyorum başarılı olmak anlıyor musun “şey ee efendim be e e en yazz maadım hiiç b i i r fik rim yyy oo k” kekeme değildim aslında sadece aşırı baskı altında korktuğum zaman böyle konuşuyordum rahatken normal cümleler kurabiliyordum elinin tersi ile bana çık işareti yaptı tam odadan çımadan “Evlat eşyalarını topla muhasebeye uğra hesabını kessinler senin gibi salaklarla mı uğraşamam.” Hiçbir şey söylemedim elbette masama uğradım ofiste normal konuşabildiğim çaycı vardı ona gittim eşyalarımın toplanmasından sonra ve ben işten çıkıyorum Allah a emanet dedim “beyim seni özleyecem yolun açık olsun ama istersen patronla ben de bir konuşayım” istemez manasında kolumun motor kaslarına emir verdim yoluma devam ettim tabi ki eve gitmek istemiyordum bu gece içmeliydim herşeyin hayırlısı diyebildim kendime sonra aklıma elif geldi nereden çıtı şimdi elif seviyordum ulan seviyordum nereden çıktısı mı var kadın 50 defa kapıma gelmişti kekle börekle çörekle sadece teşekkür edebilmiştim ona o da tabi ki kekeme şekilde bara ulaştığımın farkına vardım bu düşünceler gölgesinde...
-
10.
+1içmem benim için en güzel olaydı sanki üstümdeki bütün yükü atabiliyordum bu sayede barmenin isteğimi sormasıyla kendime geldim bir adet martini fazla karışmasın bir adet yeşil zeytin ve kenarına takılı limon olsun dedim bunları söylerken yan masada ki kızın bana baktığını fark ettim tabi ki hemen gözlerimi kaçırdım daha sonra bana bakmazken gözlerimi ona doğru hareket ettirdim harika bir kızdı nasıl olur da bu sünepe barda tek başına otururdu inanamadım buna bu kadar güzel bir kızı dışarıda himayesi altına almak isteyen bin tane zengin adam gösterebilirdim zaten patronun yani daha doğrusu eski patronum muhtemelen bu göstereceklerim arasında ilk sırayı alırdı bunun temelini ise ofise yeni gelen ve çirkin olan sekreter kız olarak gösterebilirdim patrona tek veren o kızdı ve patrondan onu herkezden ayrı tutuyordu “martininiz efendim” bu sözlerle kendime geldim daha sonra gelen içkiden bir yudum aldım ve tekrar kızın olduğu masaya baktım kızı göremedim biliyordum burada kesin birini bekliyordu dedim sonra yandaki tuvaletten kızın çıktığını gördüm ne tatlı bir şeydi öyle ama bir terslik vardı kız benim masama doğru yürüyordu nasıl olurdu kalp atışlarım saniyenin binde biri süre zarfında 200 e ulaşmıştı sanırım ne olur arkamda ki masaya git buraya gelme ne olur ama hayır tepeme kadar geldi
-
11.
0-merhaba
+bana mı söylediniz (kekelemedim?)
-evet sanırım size söyledim karşınızda dikildiğime göre
+şayet bu gece sadece bu bardan sonra da devam edecekse oturabilirsin aksi taktirde hiç gerek yok (bu da neyin nesi nasıl böyle sözler sarf edebiliyorum?)
-pardon ama oturmak istediğimi de nereden çıkardın
+hadi ama bebeğim seni gibi güzel bir kızın benim gibi yakışıklı birinin yanına geliyorsa tek istediği tanışmaktır ama hala oturmadığına göre seni reddetmemden korkuyorsun (yok artık noluyo lan)
-aşırı derecede küstahsın sanırım senin hakkında yanılmışım
+ah sadece şaka yapıyorum neyse fazla uzadı herhalde hadi otur
-yok ben ger…
+ tamam tamam dedim otur hadi ama başta belirttiğim gibi bardan sonra da devam edeceğiz
-onu bardan sonra düşünürüz ha bu arada ben ebru. -
12.
0Bu nasıl oldu ne oluyor bana mutasyon falan mı geçiridim tamam alkol beni rahatlatıyor ama bir yere kadar bu baya bir abartı oldu benim için kekelemedim konuşma tarzı hakkında hiçbir şey bilmeyen ben sıkıntısız şekilde konuştum ve kızı masama oturttum şayet bunlar alkol sayesine ise kendime derhal bir bar satın alacağım yemin ederim evet yine düşüncelere daldım şuan bu olayı seviyorum çünkü kızla konuşma yapmak zorunda olan ben değil ikinci beynim gibi bir şey sanırım kız yanımdan gidene kadar ya da gece sonlanana kadar düşüncelerden çıkmayacağım
“ne oldu neden hiç konuşmuyorsun” bu kelime beni kendime getirdi şaşırmıştım nasıl olur da düşünürken konuşmamıştım “hiç konuşmadım mı” dedim “oturduğumdan beri bir kelime dahi etmedin ismini bile söylemedin” nasıl olmuştu bu aşırı korktum ama bunu hiç yansıtmıyordum korkak ben gitmiş insanlarla nasıl konuşması gerektiğini bilen ben gelmiştim geriye acaba gerçek gücüm bu muydu? -
13.
0beyler son finalim var şimdi sınava gidiyorum akşam okuyan olsa da olmasa 4 sayfa daha hikaye atıp tepkilere göre beğenilirse hikayeyi buraya yazmaya başlıyacağım
-
14.
-1@1 uslubun fevkalade bunlar sana aitse hakikaten beğendim
-
-
1.
0Her kelimesi şahsıma aittir kurgu da dahil olmak üzere
-
1.
-
15.
0beyler söz verdiğim gibi diğer dört sayfayı da atıacağım yorumlarda devam etmemi isterseniz devdıbını buraya yazacağım
-
16.
0Barda ki sohbetler birbirini açtıkça açtı en son aklımda kalan bizim eve gidelim mi diye soruşumdu bu zamanları unutmaya çalıştığım zamanlardı o zaman kış uykusundan yeni uyanan bir hayvan gibi kişiliğimin uyanmaya başladığını sanmıştım daha sonraları bundan çok pişman olacaktım unutmaya hatta içimde bastırmaya çalışacağım şeylerden biri de buydu “ben çok alkollüyüm sanınrım araba kullanamam senden beni evime zütürmeni istesem de yapmazsın seni tanıdığım kadarıyla benim arabamla gidersek olur” demişti kapıya çıktığımızda gayet samimiydik bana yapışmıştı hangi araba diye sorduğumda çantadan anahtarı çıkardı ve kilidi açtı parkın ortalarında bir audinin yanında ışık yandı bir bayan arabası falan beklerken metalik mavi bir m5 çıktı en sevdiğim arabaydı ama benzin masrafı ve tabiki de fiyatından dolayı hiç almayı aklıma getirmediğim bir arabaydı bu arabaya hastayım dedim sessizce “Biliyorum…” dedi ama nereden bilecekti hiç söylememiştim zaten umrumda da değildi anahtarı alıp kızı koltuğa oturtturduktan sonra sürücü koltuğuna yayıldım araba ağırlığımla beraber otomatik olarak koltukları ayarladı harika bir histi eve geldiğimde arabayı otoparka koydum ve ebru ile birlikte eve geldim yalnız ve boş vakti bol olan bir adam olduğumdan dolayı ev bal dök yala şeklindeydi ebru ile birlikte karşılıklı birer kadeh şarap içti daha sonra bana baktı ve
-ne bekliyorsun
+anlamadım
-anlamadın mı yoksa beynin bazı şeyleri kabul etmiyor mu?
+ne gibi şeyleri kastediyorsun?
-benim gibi güzel bir kızla daha önce hiç oturmadın değil mi? Aşırı heyecanlısın şuan.
+sen kendini güzel görüyorsun senden öncede bu eve onlarca kız attım(bu kelime biraz kaba olduğunu düşündüm o an için)
Bir anlık sessizlik… yerinden kalktı ne olduğunu anlayamadım sanırım gidecek dedim kendime kırdım onu ama nedense hiç umurumda değildi bana yaklaştı kucağıma oturdu ve “ onlarca kıza benzeyen bir ilişki anlayışım mevcut değil “ dedi ne olduğunu anlamadan sonu yatakta biten bir serüvene yelken açmıştım ilk defa olduğu için korkuyordum ancak ne olduğunu anlamadığım bir sebepten dolayı o kısımları hiç hatırlamıyorum… -
17.
0Sabah suçluluk duygusuyla güne gözümü açtım elimi yatağın sağ tarafına doğru ebru yu yoklamak için attığımda elime gelmesini beklediğim sıcak yumuşak biçimli bir kalça yerine soğuk bir kuruluk geldi ne olduğunu anlamak için kafamı çevirdiğimde yatağın boş ve güvensiz tarafıyla karşılaştım kimse yoktu boşluk bana doğru merhaba yanlızlığa hoş geldin dercesine elimi üşüttü hemen toparlandım Allah ım hayatım boyunca senden hiçbir şey istemedim tek istediğim ebrunun şu an içeride olması dedim ve odadan dışarıya adımımı attım ama tabiki de ya tanrının olmayışından ya da hayatım boyunca ilk defa ondan yardım isteyişimden her ne sebeble olursa olsun duam kabul görmedi ev bomboş dört duvardan başka bir şey barındırmıyordu gitmiş olmalıydı hemen aklıma bir yere telefon numarası koymuş olabileceğine karşın evi karıştırma ihtiyacı hissettim garip bir şekilde bulabileceğime karşın hiçbir umudum da yoktu sadece akşamdan kalan iki adet şarap kadehi ama biri doluydu sabah içmek istemiş olup aniden meydana gelen bir olaydan dolayı hızlıca evden çıkmış olabileceği aklıma geldi eğer öyle bir şey olmuşsa apartman görevlisine telefon numarası ya da bir isim koymuş olabileceği gerçeği aklıma geldi hızlıca yatak odasına gidip üstüme bir şeyler geçirdim ve evin kapısından dışarı çıktım aynı anda elif siyah taytıyla koşudan dönüyordu
-
18.
0-merhaba seni bu gün koşuda göremedim her zaman karşılaşırdık anlaşılan bu gün çıkmamışsın bu gün hasta mısın yoksa?
+eeee yoo o ok biirrr şşş ee ey
Ne oldu tekrar kekeledim lanet olsun neden böyle oldu dün bazı şeyleri aştığımı sanıyordum sanırım sadece gerçekten bir şeyler hissettiğim birine karşı oluyordu bu olaylar ne kadar saçmaydı oysaki aniden kendimi kapıcının önünde buldum yine zaman kayması yaşıyor olmalıydım bu olayların elif ten kaynaklı olduğuna inandırdım kendimi kapıcıya dönerek
+şey merhaba dün buraya bir bayanla gelmiştim sabah bana haber vermeden erkenden çıkmış sanırım önemli bir işi vardı sana bir haber bıraktı mı isim tel no herhangi bir şey?
-beyim sabahtan beri buradayım daha henüz hiçbir bayan çıkmadı siteden elif hanım hariç
+nasıl yani sen işine bakmıyorsun o zaman gelene geçene bakmak senin işin demek ki işini aksatıyorsun
-beyim yok öyle bir şey ayrıca dün siz tek geldiniz biraz alkollüydünüz size nasılsınız diye sordum sanane dediniz iyi misiniz beyim
Beynimde şimşekler çaktı nasıl olurdu bu adam kesin deli manyağın biriydi bunu işinden attırmanın vakti gelmiş olmalıydı tabi ki de bunu yapacak olacak ben değildim kimseye söyleyemezdim ki derken kendimi garajın çıkışında ki güvenlik kabininin önünde buldum beynim yine ben düşünürken iş yapmıştı oradaki görevliye döndüm -
19.
0+bu gün erkenden bir mavi m5 çıktı mı akşam giriş yapmıştı 00.00 suların daTümünü Göster
-bakalım beyim kameradan
-yok beyim erkenden hiç mavi m5 çıkmamış akşam giriş kayıtlarına bakayım bi de beyim
+hepiniz mi işinizi aksatıyorsunuz anlamadım ki arkadaş
-beyim ben işimi aksatsam güvenlik kameraları var ayrıca beyim gece 00.00 sularında hiç mavi m5 giriş yapmamış sadece bir araba giriş yapmış o zaman o da 00.12 de o da bej renkli bir araba plakasından kaydına bakayım beyim
-beyim araç bir suziki maruti şu ufak olanlardan
+sen ne konuştuğunu sanıyorsun arabam barda benim
-beyim aracınız A_5 sektöründe bakabilirsiniz
Koşarak A_5 sektörüne doğru gittim her zaman ki kondüsyonlu vücudum 50 m yeri koşarken kendi kendini yedi bitirdi yorgunluktan yıkılmak üzereydim ne oluyordu bej renkli aracı görünce dizlerim bedenimi daha fazla taşımakta zorlanıp bana isyan edercesine kendini beton zemine bıraktı kafamı ellerimin arasına koyup adını bildiğim şeyi kendime söylemekten korkuyordum kamera şakası mı lan bu diye diyaframımı sonuna kadar boşalttım dizlerime tekrar kalkmasını emrederek son hız bina girişine koştum görevliye akşamın kayıtlarını aç diye bağırırken bir şeyi farkettim hayatımda ilk defa bir insana yüksek ses tonuyla konuşmuştum hatta bağırmıştım adam ne olduğunu anlamadan “tamam beyim sakin olun “ dedi kamera kayıtlarını izlemeden cevabı bildiğim sorulardan kaçarcasına gözlerimi adamın yaptığı işlere yöneltmeye çalışıyordum ama kanım sanki vurgun yemişim gibi gerçekliğin anladığım yüzüyle köpürmeye başlıyordu sanki kameralarda sallana sallana sarhoş bir şekilde kendimi gördüğüm zaman gerçeğin salgılattığı adrenalin sayesinde ilk defa kaslarıma enerji depolanmıyor aksine kaslarımda ki yaşam gücü alınıyordu yere çöktüm kayıtın son kısmına gelindiğinde ben daha kendime gelmemiştim yalnız şekilde sallanarak asansöre binişimi izliyordum kayıttan gözlerimden birkaç damla yaş geldiğini hissettim eve nasıl geldiğim hakkında hiçbir fikrim yoktu ama şuan koltuğa yığılmış bir şekilde biri boş diğeri dolu olan şarap bardaklarına bakıyordum beynim beni kandırmak istercesine yazdığı oyunda bana da başrolü vermişti en sevdiğim şeyleri de gerçeklik algımı tamamen yitirmem için bana göstermişti bir mavi m5 in olmayışı asla boşalmayan bir şarap kadehi ama neden şimdi gerçekleri bağırıyor du bana “SEN ŞiZOFRENSiN” bu gerçekle orada bayıldığımı hatırlıyorum -
20.
0beyler bu son parttı beğenenler şayet yorumda belirtirlerse burada yazmaya devam edeceğim.