“ NEREDE BULURUZ LAN BU ADAMI….KONUŞ LAN…..KONUŞ….ADAMIN SOYADI NEY…..KONUŞ YOKSA BURADAN ÖLÜN ÇIKAR ANCAK….NEREDE OLDUĞUNU SANIYORSUN SEN POLiS MERKEZiNDEMi…..BURADA SENi ÖLDÜRÜRÜM LAN….KONUŞ…..ADAMIN SOYADI NEY….ADAMI NEREDE BULURUZ KONUŞ”
Adamın kafasını masaya vurmaktan vazgeçince ayağa kaldırıp bu sefer duvara doğru savurdu…

Karnına diziyle vuruyor, adamı alıp yerlerde sürüklüyordu.
En sonunda yerdeki adam dur diyebildi…
“ DUR….VURMA ARTIK….”
Eray bana baktı ve bundan bahsediyordum işte dedi…
Gözlerim kocaman açılmıştı…alperen gitmiş yerine bir canavar gelmişti resmen….
Eray yeniden içeri girdi…

Ben ne dedim sana ?... bak adam gibi konuşsaydın bunların hiçbiri olmayacaktı….hadi söyle bakalım şimdi nedir bu Ferhat….”
O sırada içeri bir adam girdi elindeki dosyayı içeri girerek Eray’a verdi ve gerisin geri çıkarak odayı terketti.
Eray eline dosyayı aldı ve açarak hasanın karşısına attı….
“ ADAMIN ADI FERHAT….DAHA DOĞRUSU…TOZCU FERHAT “ dedi….sonrasında hasana bakarak doğru söylüyorum dimi dedi.

Hasan evet dedi…doğru….Tozcu Ferhat denir çoğu zaman….ama neden Tozcu dendiğini bilmiyorum….
Ben sana söyleyim dedi Eray….adamın bi arabası vardı çok hızlıydı….siz onu fark edene kadar adam çoktan yok oluyordu…yani toz oluyordu…bu yüzden adama Tozcu Ferhat dediniz değil mi ?
“Olabilir” dedi Hasan….”bi arabası vardı doğru….o zamanlar Etimesguttaki yarışlar tozcudan habersiz yapılmazdı….o zamanlardan beri adına Tozcu denir…..”
Başka bildiğin bir şey varmı diye sordu tekrar Alperen…

Hayır dedi Hasan….bütün bildiğim bu….Yemin ederim….
Emin misin ? Eray adama dik bir şekilde bakıyordu….bak yoksa tekrar çıkarım….
Benim bildiğim başka bir şey yok…..gerçekten…..ama kendi çevresinde has adamları olur…onlarla sürekli bir şeyler konuşur…bizimle konuşmaz….
Onlarla ne konuşur diye sordu Eray…..elimdeki dosyadaki şeyleri söylemezsen…tekrar çıkarım biliyosun..
Gerçekten söylüyorum….bizi bu şekilde kullanırlar…başka bir şey bilmiyorum….gerçekten….

Peki neden senin o arabaya çarpmanı istedi…
Aslında arabaya çarpmayacaktım….adamın kendisini öldürmemi istemişti..ama direksiyon hakimiyetimi kaybedince arabaya çarptım…asıl amacım Cenk denen adamı öldürmekti yani…
Neden ki ?
Cenk, Ferhat’ın kardeşini hastanelik etti…Ferhat buna çok kızdı ve o adamı öldürmemi istedi….karşılığında aileme bakacaktı…
Bu adam neden bu kadar önemli sizin için diye sordu Alperen….

Adam eliyle burnundan akan kanı temizlemeye çalıştı….ama çok kan akıyordu…
S.kicem ya dedi Eray…..yapmayın bunu işte…..
Arka cebinden bir paket mendil çıkardı….sonra adamın burnundaki ve kaşındaki kanları temizlemeye başladı….
Adamın kaşı açılmıştı ve burnundan kan geliyordu…adam eliyle temizlemeye çalışıyor ama akan kanı temizleyemiyordu….

Adamın suratındaki kanı temizlerken “ hadi” dedi Eray…”hadi kardeşim anlat ne biliyorsan…bu şekilde olmak zorunda değil biliyorsun…”
Adam tamam dedi ve anlatmaya başladı….

“ Etimesgut bölgesi genelde köyden gelenlerin ikamet ettiği bir yerdir….buralar zamanında boş yerlermiş hatta insanlardan ve herkesten uzak olduğu için zırhlı birlikler falan buraya kurulmuş…ama sonradan şeker fabrikasının da açılmasıyla köyden göçenler buralarda yerleşmeye başlamışlar…buralarda çok sonradan askerler yer almaya başlamış ve bir nebze olsun iyileşme yaşanmış ama gerçek gerçektir…burası Etimesgut…okumuş adamın işi olmaz pek buralarda…babam olacak it soyuda bizi aldı köyümüzden buraya getirdi…Dodurga köyündeydik önceden…tarlayı falan satıp etimesguta yerleştik….babam şeker fabrikasında sezonluk işçi olarak çalıştı ilkin…sonradan çıkmak zorunda olunca inşaatlarda çalışmaya başladı…kazandığını eve getirmeyince bırakıp gitti annemle beni…bende sokaklarda ayakkabı falan boyamaya başladım…annemde evlere temizliğe gidiyordu….bi gün ağlayarak geldi eve…temizliğe gittiği evdeki adam tecavüz etmeye kalkmış….gittim adamı kahvede buldum baldırından bıçakladım…kaçarken yanlışlıkla Tozcunun mekanına girmişim…olayı anlattım onlara…yardım etti bana…adamın beni şikayet etmesini engelledi…bana bir iş verdi…kendisi için çalışmamı istedi…karşılığında çok param olacaktı….oldu da…ama istekleri her defasında daha fazla olmaya başladı…bi keresinde bir çantayı verdi…içine bakmamam gerektiğini söyledi…çantayı istediği adamlara zütürdüğüm zaman bana iki bavul dolusu para verdiler…bana verdiği çantanın içinde ne olduğunu hiç merak etmedim…”
Hasan konuşmasını bitirdiği zaman bu sefer Alperen ve Eray aynı anda odayı terk ettiler.

Eray elindeki dosyayı açtı ve gösterdi. Bu Tozcunun dosyasıydı.
Alperen ve bana bakarak konuşmaya başladı Eray….

“ adamın adı Ferhat Tezcan….babası gazi fişek fabrikasından emekli işçi…annesi evhanımı ikisininde herhangi bir sabıka kaydı yok…kendine ait bir çetesi var.. kardeşi ile birlikte yürütüyorlar işi…kardeşinin adı Arif Tezcan…onun adıda Yancı Arif…genelde kardeşi haraç toplama işiyle ilgileniyor abisi ise daha derin işlerle…..adamın banka hesaplarının ayrıntıları burada…”

Gösterdiği kağıttaki rakamlar gerçekten dudak uçuklatacak cinsten rakamlardı…bilmem kaç bin dolarlar…bilmem kaç bin Eurolar….adam resmen para içinde yüzüyordu….

“ bu listeden ele geçirilecek sonuç…adam sadece haraç keserek bu kadar para kazanamaz…biraz daha detaya inmekte fayda var diye düşünüp.. derine indim ve adamın adının neden Tozcu olduğunu fark ettim….adam bölgedeki tek uyuşturucu satıcısı…ankaradaki büyük satıcılarda bu adamın silikliğinden faydalanıp işlerini buna yaptırıyorlar…küçük bir parçayıda hesabına yatırıyorlar…ve evet o gördüğünüz bol sıfırlı paralar büyük abilerinin kazandığı paranın küçük bir parçası sadece..bu arkadaşımızda kazandığı parayı harcayacak yer olarak arabaları seçmiş…seçimide baya kötü….tofaş şahin…arabanın 15 katı fiyata aldığı parçaları arabanın üzerinde uygulamış sonuç olarakta çok hızlı bir aracı olmuş….adının da Tozcu olarak kalması tesadüften başka bir şey değil…adamın sizi hedef alarak öldürmeye çalışmasını başta Cenk’in içinde olduğu grubun iç hesaplaşması sandık ama durum çok daha değişik çıktı….yani adamımız şimdilik temiz olmasa bile en azından şüpheli değil…zaten birazdan narkotik evine baskın yaparak elindeki herşeyi alacak….şimdi geriye tek bir şey kaldı yapmamız gereken…” dedi
içeri girerek Hasanın karşısında durdu Eray.

“ verdiğin bilgiler için çok teşekkür ederiz Hasan….işbirliğin karşılıksız kalmayacak….şu andan itibaren tanık koruma progrdıbına dahilsin…annen ve senin bu şehirden ayrılarak başka bir şehre yerleşmeni sağlayacağız…devlet sana yeni bir iş ve ev ayarlayacak..” dedi…
Gerçektenmi dedi Hasan..

Evet dedi Eray…birazdan arkadaşlar seni alacak…evden hiçbirşey alma sadece birkaç parça giyecek alın ve arkadaşlarımızın sözünden ayrılmayın….anlaştık mı ?
Tamam dedi Hasan….
Tozcunun giriştiği iş aslında çok büyük çaplı bir organizasyon ve çökertilmesinin faili olarak hasanın isminin verilmesi en uygunu olacak dedi Eray…
Şimdi geriye tek bir şey kaldı dedi Alperen…
Cenk’i aynen bu adamı kurtardığımız gibi kurtarmak…

Eve giderken aklımda sürekli olarak Tozcunun yaptığı işler vardı.
Para için insanları kullanması ve onlara kendi pis işlerini yaptırması akıl alır gibi değil diye düşünüyordum.
Bu gibi düşünceler ile cebelleşirken aklıma tekrar kardeşim geldi…
Cenk….
Ya o da yaptığı işin karşılığında sözü geçer miktarda para alıyorsa ?
Gözüm aldığı parada değilde…
Ya aldığı paranın karşılığı olarak ondan yapmasını istedikleri şey en sonunda onu ölüme zütürecekse ?
Ya ölürse ?

Tamam belki elle tutulacak bir tarafı yoktu kardeşimin…
Çok zeki bir çocuktu ama yapmış olduğu seçimler onu bu hale getirmişti…
Bir keresinde de kolay yoldan para kazanmak adına lisede haraç toplayan kişilerin bir numaralı adamı olmuş zorla garibanın cebindeki paralara sahip olmayı denemişti….
Sonuda hiç iyi olmamıştı….
Çıkışta tek yakalamışlar ve kendinden geçinceye kadar dövmüşlerdi….
Halen o anlarda ne olduğunu hatırlamaz kardeşim…
Doktorlar en klişe sözlerini o gün söylemişlerdi…
BiRAZ DAHA GEÇ KALINMIŞ OLSAYDI HASTAYI KAYBEDEBiLiRDiK…..

Ama hiç akıllanmadı görünen o ki….
Bu seferde işin kolayına kaçarak ne idüğü belirsiz kişilerle takılmaya başlamış ve işin sonunu gene kötüye bağlamaya karar vermişti…
Ama bu sefer takıldığı kişiler ne lisedeki zorbalar…
Nede bar girişinde sıkıntı çıkartan denyolar gibiydi…
Bu sefer iş ciddiydi…

Ve sonunda g.te tıkılan bir pamuk ve tabut görünüyordu….
Konuşmalıydım onunla…..
Alperen ve Eray’a göre onu huylandırmam demek bütün işin çöpe atılması demekti ama konuşacaktım…
Gerekirse onlarıda karşıma alıp konuşacak ve onu bu yoldan çekip çıkartacaktım…..
Sabah kalkıp her zamanda ki gibi işime gittim…
Haberlere baktığım zaman çokta şaşırmadığım bir konu ile karşılaştım…
ETiMESGUTTA YAPILAN NARKOTiK OPERASYONUNDA, BÖLGEDE UYUŞTURUCU TiCARETi YAPAN ÇETENiN LiDERi F.T. YAKALANARAK CEZAEViNE GÖNDERiLDi…VE ÇETE ÇÖKERTiLDi….F.T. NiN EViNDE YAPILAN ARAMADA ÇOK SAYIDA SiLAH VE CEPHANE ELE GEÇiRiLDi….

Haberin tamdıbını okuduktan sonra yüzümde küçük bir gülümseme belirdi…
Muhbir belki olaydan kurtulabilmişti ama kardeşim o kadar şanslı olabilecek miydi acaba
Öğlene kadar zor durdum….
Hemen çıkarak Cenk ile buluşmaya karar verdim…
Şirketin kapısının önünden otobüslere binerek Cenk’in çalıştığı otelin önünde indim ve direk olarak odasına geçtim….
Cenk odasında çalışıyordu….