EVET ARKADAŞLAR...
ÇOK BEĞENDiĞiNiZ HATTA TRENDE ÇIKARDIĞINIZ KISA HiKAYEM OLAN YANAN TEKERLER HiKAYESi BU BAŞLIK ALTINDAN DEVAM EDECEK...
BU HiKAYEMiZDE ANKARADAKi iLLEGAL YARIŞLARI KONU EDiNECEĞiZ...
BUNDAN ÖNCE GENE ÇOK BEĞENEREK TAKiP ETTiĞiNiZ
ankara gün ışığı
ankara gün ışığı bölüm 2
ankara gün ışığı bölüm 3 yazılarımız vardı.
ondan öncesinde ankara gün ışığındaki hayalet timi nin konu edildiği hayalet timi kızıl güneş hikayemiz vardı
15 temmuz darbe girişiminin bir başka pencereden işlendiği
perdenin arkasındaki kişi
marvel hikayeleri sevenler için
inci sözlük marvel hikaye ağı hikayelerimiz vardı...
halende varlar ve ziyaretlerinize hazırlar...

ŞiMDi ARKANIZA YASLANIN VE YENi HiKAYEMiZiN TADINI ÇIKARIN...

iYi OKUMALAR...

Etrafımda sanırım 6 tane polis var….
Hepsi de suratıma bakıyorlar….
Onlara göre ben bir katilim….
Cinayet işledim…..
Üstelik olay bölgesinden kaçmadım bile….
Üstüne üstlük birde öldürdüğüm kişinin başını dizime koydum ve son nefeslerini kafası kucağımdayken izledim…..
Öldüğü haberini aldığım zaman ellerim kelepçeleniyordu…..
Dediğim gibi onlar için ben bir katilim….
Ve her normal insanın katil olabilmesi için gereken şeyi yaptım….
Birisini öldürdüm…..
ONLARA GÖRE…..
KARDEŞiMi……
ÖZ KARDEŞiMi ÖLDÜRDÜM……
SON NEFESiNDE BANA BAKIYORDU…..
ELLERiMi KELEPÇELiYORDU POLiSLER…..
GÖZLERi BENiM ÜZERiMDEYDi KARDEŞiMiN……
ÖLMEDEN ÖNCE…..
HALA NEFES ALABiLiYORKEN……
KATiLiMi BUL DiYORDU SANKi…..
KATiLiMi BUL….

ANKARA EMNiYET MÜDÜRLÜĞÜ…..
SORGU ODASI…..

Genç adamın etrafındaki polislerin gözlerinin hapsindeydi ve polisler ağzından çıkacak tek bir cümlede genç adamın hayatını yakmaya hazırlardı….
“ Konuş bakalım otoban faresi ” dedi şişman olan polis…” NEDEN KARDEŞiNi ÖLDÜRDÜN ? “
Genç adam konuşmadan sadece masaya doğru bakıyordu.
Bir diğeri belindeki tabancasını çıkartıp masaya koydu ve doğruca gözlerini gencin üzerine dikti….
“ Burada “ dedi Polis…..” BURADA SENi MERMi MANYAĞI YAPARIM……SONRADA GiDER iŞKEMBE ÇORBASI iÇERiM…..KiMSEDE BANA BiR ŞEY DiYEMEZ….ANLADIN MI LAN BENi ? “

Genç adam önce masaya koyduğu tabancaya baktı sonrada polise bir göz gezdirdi sonrasında tekrar bakışlarını masaya yönlendirdi…
“ KONUŞSANA LA…..” dedi bir başka Polis…
“ BEN BUNU ÖLDÜRÜRÜM…..YEMiN EDiYORUM….BUNU DÖVE DÖVE KUŞ GiBi YAPARIM….” Dedi bir başkası..

Tam gencin yanına yaklaşıp yumruğunu gencin suratına indireceği sırada sorgu odasının kapısı açıldı ve içeri iki kişi girdi.

Birisinin üzerinde deri ceket ve siyah kot pantolon ve siyah gömlek vardı , elinde bir tespih taşıyordu. Bıyıkları hafif uzundu ve saçları da keza aynı şekilde abartı olmayacak şekilde uzundu. Hafif kirli sakallıydı ve salaş bir giyinişi vardı.

Diğeri biraz kiloluydu gri renkli bir tişörtün üzerine kırmızı kareli bir gömlek giymişti gömleğinin düğmelerini iliklememişti altında bir kot pantolon elinde bir telsiz vardı.

Bıyıklı olan polis içerdekilere bakarak “ SiZ ÇIKIN LA….DOSYA BiZiM ” dedi.
Şişman olan polis “ PEKi AMiRiM “ diyerek ötekileri de yanına alarak dışarı çıktı.
Odada sadece genç adam ve odaya yeni gelen iki polis vardı.
Diğer polisler tam odadan çıkarken uzun saçları omzundan dökülen çok zayıf bir polis kafasını kapıdan içeri girerek “ AGA DOSYA BiZiM….ADAM MEFTA… “ dedi kilolu olan polise bakarak.
“ He var AKBABA….sen şimdi HAYALET’in yanına git o sana bişey diycek…..hadi…..sorgudan sonra bizde geliriz” dedi ve ekledi “ BUDA HARBiDEN AKBABA GiBi OLDU “
Kilolu olan polis kapıyı kapattı.

Bıyıklı olan polis sandalyelerden birisini aldı ve yavaşça oturdu. Otururken ceketinden gıcırtılar geliyordu. Bu şekilde oturmaya devam etti.
Gence hiç bakmıyordu bıyıklı olan polis. Kilolu olan direk söze girişti
“ KARDEŞiNi NEDEN ÖLDÜRDÜN LA SEN ? “
Genç adam cevap vermedi gene…..sadece masaya bakıyordu…..
Kilolu olan polis “ KARDEŞiNi NEDEN ÖLDÜRDÜN LAN CEVAP VERSENE “
Bıyıklı olan polis yavaşça ayağa kalktı…..
Odada bir süre yürüdü…..
Kilolu olan polisle göz göze geldiler…
Masada oturan genç adam halen gözlerini masadan ayırmadan o şekilde duruyordu.

Bıyıklı polis genç adamın başında durdu bir süre…
Kilolu olan “ AMiRiM YAPMA LÜTFEN “ dedi… “ KAMERA MAMERA AÇIKTIR ŞiMDi….DURDUK YERE gibINTI OLMASIN”
Genç adam kafasını kaldırdı ve bu iki polise baktı…..
Gözlerinin altı morlaşmıştı….kaç gündür uykusuz olduğunu Allah bilirdi ancak….
Adamın bu hareketi iki polisi de tedirgin etmişti aslında…
Zira hiç beklemiyorlardı bu hareketi…
Aslında hareket etmesini de beklemiyorlardı ama…..
Genç adam başında bekleyen polislere baktı bir süre….
“ HERŞEYi EN BAŞINDAN ANLATICAM” dedi……” LÜTFEN OTURUN……”

Çocukluğumdan beri arabalara çok düşkünüm…..




Belki de arabada doğmamdan kaynaklıdır bilmiyorum….
Babamın arabasını ilk defa kaçırdığım zaman 15 yaşındaydım….
Arabayla öyle bir kaza geçirmiştim ki pert hale gelen aracın içinden canlı çıktığım zaman herkes şaşırmıştı…




Verilmiş sadakan varmış evlat demişti babam... başka açıklaması yok bunun…
Normalde bu şekilde bir kaza geçiren birisinin korkması hatta arabalardan soğuması gerekirken ben hangi hatamın beni şarampolden uçuruma zütürdüğünü araştırmaya başladım….
Doğma büyüme ANKARALIYIM BEN…….

Her yerini avcumun içi gibi bilirim bu şehrin….
Bütün çocuklar küçüklükten itibaren asker olmayı, doktor olmayı isterken ben araba şoförü olmayı isterdim….
Bunun hayali ile yaşadım…
Rüyalarımda araba yaptığımı sonrasında yaptığım arabalar ile yarıştığımı görürdüm….
ilk yaptığım resimde araba resmiymiş zaten….

Hatta bir keresinde ilkokul öğretmenin babamı okula çağırmıştı “ LÜTFEN BEYFENDi……LÜTFEN….ALPER’E BiR ARABA ALIN….BiLiYORUM BU YAŞTAKi ÇOCUĞA OYUNCAK ALINMAZ AMA SiZ BU ÇOCUĞA LÜTFEN BiR ARABA ALIN VE O ARABA iLE OKULA GELSiN….AKLINDAN BiR AN OLSUN ARABALARI ÇIKARTMIYOR BEYFENDi…..SANIRIM BiRDE KARDEŞi VAR BARi ONU KURTARIN BU SEVDADAN…..” demişti…
Bu arada kardeşimin adı CENK’ti….
Kendisi benden 3 yaş küçük….
Ama durum sanırım bizim genlerimizde var ve oda bir araba hastasıydı….

Zaten ne geldiyse başımıza araba düşkünlüğünden geldi…
Dünyadaki bütün arabaların bütün özelliklerini ezbere sayabilirim ben….
Hangi kasa kaç yılında üretildi…ne özellikleri var….sıfırdan 100’e kaç saniyede çıkar….Ezbere bilirim…..
Lisede her Türk genci gibi ilk senemde üniversiteyi kazanamadım…..
Ama ikinci girişimde yurtdışında bir üniversiteyi derece ile kazandım..
Üstelik tamda istediğim bölümdü….
OTOMOTiV MÜHENDiSLiĞi….

Birazda haylazlık ederek 4 senelik okulu 6 senede bitirdim….
Sonra tekrar Türkiye’ye döndüm ve dünyaca ünlü bir otomobil şirketinin üst düzey yönetim kadrosunda işe başladım…
Sabahları işine giden….
Servisini bekletmeyen…
Aldığı maaşın vergisini ödeyen…
Öğle aralarında arkadaşları ile yemeğe çıkan..
Esprili ve uyumlu biriydim….

Sonra bir şey oldu….hiç hesapta olmayan bir şey….
Kendime bir araba almaya karar verdim….
ilk aldığım araba 2001 Model OPEL VECTRA 2.0 CDX marka bir arabaydı….
Arabamı çok seviyordum….
Artık servisle değil kendi arabamla gidiyordum işe….
Şimdi siz soracaksınız bana şimdiye kadar neden araba almadın diye değil mi ?
Ben cevabını veriyim….
Hani aç bir şekilde işten geldiğiniz zaman evde de kimse yoksa o esnada bir ekmek döner yanındada ayran içmek istersiniz ya…..
Gözünüz doymaz yani…..
Ama yemeye başladığınız zaman ekmek gözünüzde büyümeye başlar….
Sonlara doğru yiyemezsiniz çoğu zaman….
Bendeki de o hesaptı….

Araba aldığım zaman ne olacağını biliyordum….
Önünü alamayacak ve kendimi çok fazla kaptıracaktım….
Bunu biliyordum…
Bunu bilerek aldım ilk arabamı zaten….
ilk işim bütün maaşımın üzerine kredi çekerek arabayı modifiye etmek oldu…
Çelik jantlar….
Rüzgarlık….
Body kit….
Egzoz sistemi…
Arabanın dışı ile işim bittiği zaman motorunu baştan yaptırdım….
Turbo….
Performans lastikler….
Parayı akıtıyordum resmen ama doymuyordum….
Resmen 31 çekmek gibiydi…..

Ergenliğime dönmüştüm resmen….bir türlü tatmin olmuyordum….
işim bittiği zaman arabayı ilk aldığım ki halinden eser kalmamıştı….
Kızılay’da arabaya bir bakanlar bir daha bakıyordu….
Dünyanın en müthiş zevkiydi benim için bu…..
Ta ki o ana kadar……
“ NE ANI LA ? “ dedi Kilolu polis….
“ ilk yarış teklifini aldığım o an “ diye cevap verdi genç adam….

Kızılay’dan Konutkent’teki evime doğru gidiyordum….saat geceye doğru geliyordu... yarın pazardı eve gidip biraz dinlenecek sonra tekrar çıkacaktım….Eskişehir yolunu ortalamış son sürat ilerliyordum….diğer arabalar yanımdan sinek vızıltısına benzer sesler çıkartarak geçerek arkamda kalıyorlardı. Ümitköy köprüsünün orada köprünün altından geçerken hızımı düşürdüm sonra arkamdan birden fazla aracın geldiğini fark ettim birisi tam arkama geçmiş uzunları yakmıştı geriye kalan ikisi iki tarafa geçmişlerdi.
Tofaş şahin marka arabalardı bunlar çelik jantları olan bagajın üstünde abartı sayılabilecek rüzgarlıkları takılı her yerinde yazı yazan TOFAŞ ŞAHiN marka arabalardı ve gerçekten çok fazla ses çıkartıyorlardı. Benim tarafımdaki aracın camı açıldı ve içindeki adam yavaşlamamı işaret etti. Dedikleri gibi yaptım ve sağa yanaştım.