Eve giderken aklımda sürekli olarak Tozcunun yaptığı işler vardı.
Para için insanları kullanması ve onlara kendi pis işlerini yaptırması akıl alır gibi değil diye düşünüyordum.
Bu gibi düşünceler ile cebelleşirken aklıma tekrar kardeşim geldi…
Cenk….
Ya o da yaptığı işin karşılığında sözü geçer miktarda para alıyorsa ?
Gözüm aldığı parada değilde…
Ya aldığı paranın karşılığı olarak ondan yapmasını istedikleri şey en sonunda onu ölüme zütürecekse ?
Ya ölürse ?

Hastalıkların insanları rahatsız etmesi gerekiyordu.. özellikle benim gibi biriyseniz…
Bıraksalar arabanın içinde hayatımı devam ettirebilirdim…
Bunun önüne mi geçmeliydim… Yoksa bununla yaşamaya mı devam etmeliydim bilmiyordum…
Aklımdaki sorular beni her geçen saniye sanki biraz daha boğuyor, nefesimi kesiyor gibiydi…
Belkide biraz çalışmalıyım bu sayede aklımı boşaltabilirim diye düşündüm ve kendimi sadece işime vererek bir haftamı geçirdim….

“ bu listeden ele geçirilecek sonuç…adam sadece haraç keserek bu kadar para kazanamaz…biraz daha detaya inmekte fayda var diye düşünüp.. derine indim ve adamın adının neden Tozcu olduğunu fark ettim….adam bölgedeki tek uyuşturucu satıcısı…ankaradaki büyük satıcılarda bu adamın silikliğinden faydalanıp işlerini buna yaptırıyorlar…küçük bir parçayıda hesabına yatırıyorlar…ve evet o gördüğünüz bol sıfırlı paralar büyük abilerinin kazandığı paranın küçük bir parçası sadece..bu arkadaşımızda kazandığı parayı harcayacak yer olarak arabaları seçmiş…seçimide baya kötü….tofaş şahin…arabanın 15 katı fiyata aldığı parçaları arabanın üzerinde uygulamış sonuç olarakta çok hızlı bir aracı olmuş….adının da Tozcu olarak kalması tesadüften başka bir şey değil…adamın sizi hedef alarak öldürmeye çalışmasını başta Cenk’in içinde olduğu grubun iç hesaplaşması sandık ama durum çok daha değişik çıktı….yani adamımız şimdilik temiz olmasa bile en azından şüpheli değil…zaten birazdan narkotik evine baskın yaparak elindeki herşeyi alacak….şimdi geriye tek bir şey kaldı yapmamız gereken…” dedi
içeri girerek Hasanın karşısında durdu Eray.

Ama hiç akıllanmadı görünen o ki….
Bu seferde işin kolayına kaçarak ne idüğü belirsiz kişilerle takılmaya başlamış ve işin sonunu gene kötüye bağlamaya karar vermişti…
Ama bu sefer takıldığı kişiler ne lisedeki zorbalar…
Nede bar girişinde sıkıntı çıkartan denyolar gibiydi…
Bu sefer iş ciddiydi…

“ adamın adı Ferhat Tezcan….babası gazi fişek fabrikasından emekli işçi…annesi evhanımı ikisininde herhangi bir sabıka kaydı yok…kendine ait bir çetesi var.. kardeşi ile birlikte yürütüyorlar işi…kardeşinin adı Arif Tezcan…onun adıda Yancı Arif…genelde kardeşi haraç toplama işiyle ilgileniyor abisi ise daha derin işlerle…..adamın banka hesaplarının ayrıntıları burada…”

Yapısı gereği üzerime dökülen benzin kısa sürede uçtu ve sadece üzerimde beni asla ve asla rahatsız etmeyen kokusu kaldı…..
Herkes yanıma gelerek yere saçılmış paraları topladılar ve poşete koyarak bana geri verdiler…
Altay ve Yasin yanımdaydılar sonra yanımıza Mike geldi….
“ BUNDAN SONRA SiZ BiR GRUPSUNUZ “ dedi ve ekledi “ GÖZCÜ OLMANIZA KARAR VERDiK….BiRBiRiNiZDEN FAZLA AYRILMAYIN….SÜRÜNÜZÜ BAŞI BOŞ BIRAKMAYIN…UNUTMAYIN SiZ ARTIK KARDEŞSiNiZ…” dedi…
Mike bunları söyledikten sonra birbirimize baktık….

Bıyıklı olan polis sandalyelerden birisini aldı ve yavaşça oturdu. Otururken ceketinden gıcırtılar geliyordu. Bu şekilde oturmaya devam etti.
Gence hiç bakmıyordu bıyıklı olan polis. Kilolu olan direk söze girişti
“ KARDEŞiNi NEDEN ÖLDÜRDÜN LA SEN ? “
Genç adam cevap vermedi gene…..sadece masaya bakıyordu…..
Kilolu olan polis “ KARDEŞiNi NEDEN ÖLDÜRDÜN LAN CEVAP VERSENE “
Bıyıklı olan polis yavaşça ayağa kalktı…..
Odada bir süre yürüdü…..
Kilolu olan polisle göz göze geldiler…
Masada oturan genç adam halen gözlerini masadan ayırmadan o şekilde duruyordu.

Sonra etrafına bakarakak “ BU ALPER’iN iLK BAŞARISI…..KAZANDIĞI iLK PARASINI VERELiM Mi ? “
Diye sordu…
Herkes “ EVET” diye bağırdı tekrar…
Mike hemen yanımızdaki Mitsubishi L-200 kamyonetin kasasına çıkarak tuttuğu poşete elini soktu ve çıkardığı paraları kafamdan aşağı boşaltmaya başladı…
Herkes gülüyordu….

“Peki” dedim…”yarışalım……nerden nereye kadar yarışacaz peki ?”
“ GARDAŞ BAK….ŞU iLERDE MESA PLAZA VAR….ORADAN BAŞLICAZ GARDAŞ…..ORADAN TA iLERDE OPET ETiMESGUT iSTASYONU VAR….ORAYA KADAR YARIŞCAZ….KAZANIRSAN ARABAMIN ANAHTARINI SANA VERiCEM…..EĞER BEN KAZANIRSAM ARABANI BEN ALICAM….SENiDE EVE BIRAKIRIM ANLAŞTIK MI GARDAŞ ?”
“Tamam” dedim bende….”hadi gidelim…”
Arabalarla mesa plazanın yanına kadar gittik oradaki trafik lambalarında beklemeye başladık. Diğer iki araba bizim arkamızda bekliyorlardı.
Yancı Arif ile yanyana durduk sonra yancı arif arabasının ses sisteminden bir oyun havası çalmaya başladı aynı zamanda gaza yüklenip iyice gürültü çıkartıyordu. Ben ise gürültüden fazla hoşlanmadığım için gaza yüklenipte egzoz sesimle rahatsız etmek istemedim kumanda dan egzozu kapatarak motoru sıcak tutmak adına hafif bir şekilde gaz veriyordum.

Her yerini avcumun içi gibi bilirim bu şehrin….
Bütün çocuklar küçüklükten itibaren asker olmayı, doktor olmayı isterken ben araba şoförü olmayı isterdim….
Bunun hayali ile yaşadım…
Rüyalarımda araba yaptığımı sonrasında yaptığım arabalar ile yarıştığımı görürdüm….
ilk yaptığım resimde araba resmiymiş zaten….

Bıyıklı olan polis içerdekilere bakarak “ SiZ ÇIKIN LA….DOSYA BiZiM ” dedi.
Şişman olan polis “ PEKi AMiRiM “ diyerek ötekileri de yanına alarak dışarı çıktı.
Odada sadece genç adam ve odaya yeni gelen iki polis vardı.
Diğer polisler tam odadan çıkarken uzun saçları omzundan dökülen çok zayıf bir polis kafasını kapıdan içeri girerek “ AGA DOSYA BiZiM….ADAM MEFTA… “ dedi kilolu olan polise bakarak.
“ He var AKBABA….sen şimdi HAYALET’in yanına git o sana bişey diycek…..hadi…..sorgudan sonra bizde geliriz” dedi ve ekledi “ BUDA HARBiDEN AKBABA GiBi OLDU “
Kilolu olan polis kapıyı kapattı.

Hatta bir keresinde ilkokul öğretmenin babamı okula çağırmıştı “ LÜTFEN BEYFENDi……LÜTFEN….ALPER’E BiR ARABA ALIN….BiLiYORUM BU YAŞTAKi ÇOCUĞA OYUNCAK ALINMAZ AMA SiZ BU ÇOCUĞA LÜTFEN BiR ARABA ALIN VE O ARABA iLE OKULA GELSiN….AKLINDAN BiR AN OLSUN ARABALARI ÇIKARTMIYOR BEYFENDi…..SANIRIM BiRDE KARDEŞi VAR BARi ONU KURTARIN BU SEVDADAN…..” demişti…
Bu arada kardeşimin adı CENK’ti….
Kendisi benden 3 yaş küçük….
Ama durum sanırım bizim genlerimizde var ve oda bir araba hastasıydı….

Tam gencin yanına yaklaşıp yumruğunu gencin suratına indireceği sırada sorgu odasının kapısı açıldı ve içeri iki kişi girdi.

Genç adam önce masaya koyduğu tabancaya baktı sonrada polise bir göz gezdirdi sonrasında tekrar bakışlarını masaya yönlendirdi…
“ KONUŞSANA LA…..” dedi bir başka Polis…
“ BEN BUNU ÖLDÜRÜRÜM…..YEMiN EDiYORUM….BUNU DÖVE DÖVE KUŞ GiBi YAPARIM….” Dedi bir başkası..

Diğeri biraz kiloluydu gri renkli bir tişörtün üzerine kırmızı kareli bir gömlek giymişti gömleğinin düğmelerini iliklememişti altında bir kot pantolon elinde bir telsiz vardı.

Bir süre karşı yolda durduktan sonra patinaj çekerek hareket etti ve arkamda yerini aldı…
Arabadan birisi indi…
Elinde tekli bijon anahtarı vardı….
“ Araban çok güzelmiş” dedi….” YENi Mi ALDIN ?”
Evet dedim yeni aldım……O elindekinin anlamı nedir acaba ?
“ Bu arabayı bir yerden tanıyor gibiyim sanki “ dedi arabadan inen adam.
Çok yakın bir arkadaşımdan aldım dedim….bir süreliğine bende kalacak….

Ben ne dedim sana ?... bak adam gibi konuşsaydın bunların hiçbiri olmayacaktı….hadi söyle bakalım şimdi nedir bu Ferhat….”
O sırada içeri bir adam girdi elindeki dosyayı içeri girerek Eray’a verdi ve gerisin geri çıkarak odayı terketti.
Eray eline dosyayı aldı ve açarak hasanın karşısına attı….
“ ADAMIN ADI FERHAT….DAHA DOĞRUSU…TOZCU FERHAT “ dedi….sonrasında hasana bakarak doğru söylüyorum dimi dedi.

Vitesi ikiye attığım zaman arabada sanki bunu bekliyormuş gibi ileri atıldı ve E30 biraz arkada kaldı…
Üçüncü viteste biraz daha ileri geçmiştim….
Dördüncü viteste arkamdan çok güçlü bir patlama sesi geldi ve E30’un yoldan çıktığını gördüm….
Mike haklıydı….adamın lastikleri patlamıştı ve yoldan çıkmıştı….
Bitiş çizgisine geldiğin gibi hızımı düşürerek el frenini çektim ve arabanın kaymasını sağladım….
Gerisin geri geldim….
Mike gülerek bakıyordu bana...

Sonraki birkaç gün Mike’dan gelecek haber bekledim ama ne arayan vardı ne de soran.
Arabam adamdaydı ama araması gereken adam aramıyor hiçbir konuda bilgi vermiyordu. Gerçi benim arabam adamdaydı ama onunda arabası bendeydi üzerinde herhangi bir deformasyon olmasın diye ellememiştim arabasına fakat içim gidiyordu onu bir kez daha sürebilmek için.
Sonunda pes ettim….aklımdan türlü düşünceler geçerken kendimi bulduğum yer elimde anahtar ile Megan’ın başıydı….